Merhaba dostlar. 24.08.2013 sabahı saat 03:30'da İzmir'den yola çıktık. Salihli'de çorbamızı içtikten sonra 07.00 gibi av sahamıza geldik. Bir müddet sonra kuşlar geçit vermeye başladı. Bu benim ilk üveyik avımdı ve hiç uçara tüfek atmamıştım. Kuşlar geçmeye başladı benim de mankeler başladı
ama benim altımda bulunan Engin Makas, Ramazan Abi, Emrah ve Oğuz benden kaçanları bir bir indiriyorlardı. Forumdan öğrendiklerimi uygulamaya çalışıyordum ( Bir karış önüne at, iki karış önüne at, üstüne gelen kuşu namluda kapat at) yok yok yok
Mübarek kuşlar da anladı acemi olduğumu üstüme üstüme geliyorlar
yerler boş fişeklerle doldu. En sonunda arka arkaya giden üç kuşun en önündekinin üç karış önüne tetik kestim, ama o da ne, arkadan gelen ikinci kuş önce havada buruştu sonra çuval gibi derenin içine düştü
Benim yaşlı Browning a 500 işini iyi yapmıştı. O anda on iki yaşındayken dedemin dolma tüfeğiyle ilk karatavuk vurduğumda yaşadığım duyguların aynısını hissettim. Aşağıya kuşu almaya indim o esnada alt tarafta Engin " bravo Dedeee ( benim lakabım )" diye bağırıyordu. Avımı yerden aldım bu benim ilk üveyiğimdi av ve avcı karşılaşmasında bu sefer avcı galip gelmişti. Tekrar yerime geçtim, saat 11:00'e kadar mankelerle karışık üç kuş daha avladım. Daha sonra sabah avını sonlandırıp gölgelik bir yere geçtik. Kuşlar soyuldu ve güveç yapıldı afiyetle yenildi, üstüne güzel bir öğle uykusu
saat 18:00 gibi akşam bekine geçtik fakat kuş azalmıştı ama ben gene de bir kuş vurmayı başardım. Diğer arkadaşlar da nasibini aldıktan sonra gün batımına doğru toparlandık, ekmek, peynir ve domatesle arabanın kaportası üzerinde karnımızı doyurduk bir iki kare foto çektikten sonra yola dönüş yoluna koyulduk. Çok güzel bir gün geçirmiştim ve sabırsızlıkla tekrarını bekliyorum. Herkese kazasız belasız bir av sezonu diliyorum. Rasgele dostlar.
çoklu resim upload