Paralı avlak konusunda hesap edilmeyen milletin avcı millet olduğudur.
Arkadaşlar Türk milleti silahı seven, askerliği seven, savaşmanın hakkını veren bir millettir.
Tarih boyunca diğer milletler ile karşılaştırılacak olur ve kıyaslamak adına bir film şeridi gibi gözümüzde canlandıracak olursak, Padişahından çobanına kadar avlanan, savaşı ve savaş taktiklerini av meralarında öğreten bir gelenek var.
Ayrıca bir başka milletin temsilcilerini av meralarında ağırlayan ve gücünü gösteren başka bir devlet yok.
Kendinizden pay biçin, iyi bir avcının bir bordo bereli komandodan ne farkı var, sadece kullandığı silah farklı. Doğada yaşam biçiminden yön bulmaya, taktik geliştirmeye, pusu kurmaya kadar avcı ekibini adeta bir ordu sevk eder gibi meraya yayan, bitişik nizam edasıyla merada yürüten ve avını adeta bir taktik savaşı ile yapan kaç millet var?
İngiltere aristokratlar ülkesi, Amerika beyaz adamın hayatta kalma mücadelesi, Rusya sayı, kg ve madde hesabı, İtalya aristokrasi ülkesi zevk adına serçeleri bile vurup çıkmışlar, Almanya avrupa ülkeleri ile rekabetten bir adım fazlası yok.
Yani her konuda olduğu gibi milli gelenek, hayata bakış ve hayat anlayışını hesaba katmaksızın yurtdışından ithal edilen her proje gibi bu projede de milli değer ve bakış açısı dikkate alınarak TÜRKİYE MODELİ geliştirilmezse bu proje zulümden fiyaskodan öteye geçmeyecektir.
Yukarıda saydığım ülkelerde av ve avcılık zevk den öte değil, her evden bir kişinin uğraştığı bir iş değil, bu adamlar sadece zevk için yapıyorlar. Bu konuda da başarılılar.
Beğenmediğimiz bu ülkelerin yetiştiği köpekleri oradan getirerek burada avlanıp, yarıştırıp hava atıyoruz. Onların tüfeklerini alıp, onların ürettiği fişekleri kullanıyoruz, onların ürettiği çizmeleri giyip, CABELAS markasını göstere göstere meralarda dolanıyoruz.
AMA ONLARIN PARALI AVLAK SİSTEMİNİ BEĞENMİYORUZ.
Arkadaşlar ben dahil İNGİLİZ SETTER, İNGİLİZ POİNTER, KURZHAAR, DRAHTHAAR köpeklerle avlanıyoruz. Yerli ırklarımızdan besleyip geliştirdiğimiz bir yana mevcut ırklarımızı dahi koruyamıyoruz.
KAPAY (ZAĞAR)'I YUNANLARA KAPTIRACAĞIMIZ ŞİMDİDEN BELLİ,
MACAR VİZSLA nın BULDAN SARISINDAN tek farkı ırkın saf tutulmuş ve bilinçli bir şekilde geliştirilip korunmasından ibaret YANİ BİR BAŞKA DEYİŞLE "TÜRK SARI KÖPEĞİ" MACAR VİZSLA NIN TANIMINA BAKIN KÖKENİ ESKİ TÜRK SARI KÖPEĞİ diye yazar.
YANİ BULDAN SARISI İLE AYNI KÖK.
BAKIN BU DEĞERLENDİRMEDEN NE ÇIKIYOR
BİZ AVCILIĞIMIZI AVRUPANIN ÜRÜNLERİ İLE YAPIYORUZ. KENDİ ALTERNATİFLERİMİZİ GELİŞTİREMEMİŞİZ. BUGÜN DAHİ BU ALTERNATİFLER ADINA KAYDA DEĞER YAPILAN BİR PROJE YOK.
YANİ MAALESEF PARALI AVLAK KONUSUNDA DA YENİ BİR PROJE GELİŞTİREMEYECEĞİMİZ AŞİKAR.
BU SATIRLARI İÇİM KAN AĞLAYARAK YAZIYORUM.
YILDIRIM BEYAZIT HAN'IN MEŞHUR AVINDA 10.000 DOĞANCI NIN GÖREV ALDIĞI SÖYLENİR ARKADAŞLAR.
AVIN EN BÜYÜĞÜNÜ YAPMIŞ BİR MİLLETİN EVLATLARI OLARAK BUGÜN AVCILIĞIMIZIN GELECEĞİNE DAİR PROJE GELİŞTİREMİYORUZ. BU İŞİ DE AVRUPA KOPYASI İLE SONUÇLANDIRACAĞA BENZERİZ Kİ O ZAMAN BİZLERE YAZIKLAR OLSUN.
Diğer sitelerden de bu konuda yazılanları takip ediyorum. Avcı abilerimizin, arkadaşlamızın ve kardeşlerimizin yazdıkları:
1- Avcılık belgemi iptal ettirir kaçak avlarınım.
2- Ormancı ile ormanda çatışırım kurşun yağmuruna tutarım.
3- Oy vermem
4- Avcı dernekleri birşey yapmıyor
5- Paralı ava hayır
6- Bana ne ben oynamıyorum
7- Biz inek miyiz...
Dikkat edin çözüm önerisi yok, proje yok, alternatif yok,
Forumlarda alternatif koyamayan avcının derneğinden de proje çıkmaz. Bağırır çağırır küfür eder masaya vurur gider.
Yarın paralı avlak gelir PAŞA PAŞA BULUR BULUŞTURUR YİNE AVLANIR. Çünkü bundan öncede öyle oldu. Bağırdı çağırdı gitti kuzu kuzu kanunun dediğini yaptı.
Kanunun aksini de yapamayız ki, biz devlete bağlı bir milletiz.
Ben niye belgemi, pulumu alıyorum, kimse bana bir denetimde kalkıp da laf demesin diye. Kimsenin lafının altında ezilmeyeyim diye her sene bir dünya para veriyorum.
Gelin çözüm önerisi geliştirelim.
Acizane benim çözüm önerim.
Av ve Avlaklarımızın Durumu Hakkında:
1- Türkiye'de av hayvanı sayısında sıkıntı yoktur. Av hayvanı sayısının dönem dönem farklılık arz etmesi yılın hava koşullarına bağlıdır ki, bu geçmişte de gelecekte de farklı olmayacaktır.
2- Av hayvanını korumak adına planlı şehirleşme, orman ve meraların korunarak kaçak yapılaşmanın önüne geçilmesi ve yaban yaşam alanının korunması gerekmektedir.
3- Oto yollarda yaban hayvanları için geçit noktaları doğal örtü ile paralel olarak konulmalıdır.
4- Tarım ilaçlamasında yaban hayatı hesaba katılmak suretiyle yapılmalı, genel ilaçlamalar da azami dikkat edilmelidir.
5- Avlakların populasyonu bilimsel yollarla yapılmalı asgari seviyenin altına düşmemesi için gerekli önlemler alınmalıdır.
AVCILAR VE AVCILIK KONUSUNDAKİ DÜZENLEME DÜŞÜNCELERİM
1- Avcılar sadece kağıt üzerinde eğitime tabi tutulmamalı, bu eğitim kağıt üzerinde bir kontrolden öteye geçirilmelidir.
2- Avcılar av hayvanları ve yaşam biçimleri ve korunmaları ile doğrudan ilişkilendirilmedilr.
3- Kaçak avcılığın önüne geçilmelidir. Gece avlanmak, limitlerin üzerine çıkmak, kayıtsız avlanmak, gibi kontrol edilemeyen hususlar kontrol edilmelidir ki, bu hususlar kontrol edilmediği taktirde paralı avlaklarda da kontrol edilemeyecektir.
3- Devletin getireceği kontrol sistemi kesin sonuçları caydırıcı olmalıdır.
4- Av hayvanı sayısını ve çeşidini artırmak adına kağıt üzerindeki projeler ile gerçek hayat karşılaştırılmalıdır. Yani bu sene 10,000 sülün saldık nerede bu sülün, nereye salındı, doğal hayata uyumlu mu, salındığı alan hayvan ile uyumlu mu? Keklikleri yemledik? kim yemledi, nerede yemledi, nasıl yemledi gibi hususlar avcılar ile koordineli olarak yapılmalıdır. BU GİBİ ÇABALAR BİR VURGUN HALİNE GETİRİLMEMELİDİR.
5- Avlaklar üzerinde avlanma günleri getirmek suretiyle oluşturulan avcı baskısı kaldırılmalıdır. Yani avlanma 7 gün açık olmalı bir iki güne sığdırılmak suretiyle meralarda avcı yoğunluğu azaltılmalı ve av hayvanlarının rahatlaması sağlanmalıdır.
6- Memleketteki nehir, göl, gölet bataklık gibi sulak alanların temiz kalması ve göçmen kuşların yaşayabilir hale getirilmesi mevcutların korunması gerekmekdir.
7- Avcılar alınan harç ve diğer bedeller geliştirilecek projelere harcanmalıdır.
8- Büyük av hayvanları zaten paralı ve kontrollü bir şekilde yapılmaktadır. Bu hayvanların sayısı ve yaşam alanının genişletilmesi adına kaçak avlanmanın önüne geçilmeli, kontrolleri artırılmalı ve cezaları ziyadesiyle caydırıcı olmalıdır.
9- TEK KURŞUN VE ŞEVROTİN DIŞINDAKİ AV FİŞEKLERİ SADECE BELGELİ AVCILARA VE LİSANSLI ATICILARA YAPILMALIDIR.
Eğer mevcut avcıların tamamı kayıt altına alınır, av ve yaban hayatını koruma ve geliştirme projelerine dahil edilmek suretiyle emek harcamaları sağlanırsa doğal olarak otokontrol sistemi getirilmiş olacaktır.
Bugün itibariyle aklıma gelen düşünceler bunlardır.
UNUTMAYALIM Kİ BİZ PROJE ORTAYA KOYMAZSAK GELECEK OLAN PROJE BELLİDİR.
PARALI AVLAK SİSTEMİNE GEÇİLECEĞİ AŞİKAR OLUP BU SÜREÇ İŞLEMEKTEDİR.
BU SÜRECİN ÖNÜNE GEÇMEK PROJE ÜRETMEK VE HAYATA GEÇİRMEK ÇABASINI KARŞI TARAFA HİSSETTİRMEK İLE MÜMKÜNDÜR.
KARŞI TARAF DEDİĞİMİZ İSE BİZİM DEVLETİMİZDİR, BİZİM KURUMLARIMIZDIR. BU KURUMLARDA ÇALIŞANLAR İSE BİRİMİZİN BABASI, BİRİMİZİN KARDEŞİ, BİR BAŞKASININ AKRABASIDIR.
SAYGILARIMLA...