Gönderen Konu: VALLA ABİ KALECİ GİBİ UÇTU, KUŞU HAVADAYKEN VURDU! - ANILARIM 25  (Okunma sayısı 3011 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Oğuz BABAÇOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 477
  • Thanked: 53 times
“… Kuş sağda görünür görünmez ben de kendimi gayri ihtiyarı sağa attım ki solda açıyı yakalayabileyim ama baktım ki dalların arasında kaybolacak, tıpkı bir kaleci gibi sağa doğru uçarak solda dalların arasında kaybolmak üzere olan kuşa sıkıyı yapıştırdım ve atış ayaklarım yerden kesildiği anda gerçekleşti…”

        Sevgili Dostlar,
       
        Kitabımı okuyan pek çok kişiden “ Bu kadar ayrıntıyı nasıl hatırlıyorsunuz? Bu hikayelerde biraz avcı palavrası var mı? .” gibi yorumlar alıyorum.Onlara hep “Eksik var, fazla yok.”diyorum. Peki unuttuğumuz şeyler yok mu? Olmaz mı! Ne demişler, hafıza-yı beşer nisyan ile malüldür.*

        İşte bu iki hafta boyunca bu unutup atladığımız iki hikayeyi anlatmaya çalışacağım.

                                                           *         *        *
       
        Yıl 2013 Teyze oğlum Tolga, kitabımı okumuş ve pek beğenmiş ama bir şeylerden rahatsız. Tabiki olayı yaşayanlar bu eksikleri ve benim unuttuğum noktaları daha iyi görebiliyorlar. Dedi ki “Bu kitapta bir eksik var. Okurken hep onu aradım ama atlamışsın…” Düşünüyorum aklıma bir şey, hele ki Tolga’yla ilgili bir anı gelmiyor… “Neymiş?” diye sorunca başladı bilmece gibi konuşmaya. “İlk üveyik!” dedi. İlk üveyiği ne zaman vurduğumu hatırlamıyordum doğrusu. “Valla hatırlamıyorum.” dedim. “Çandarlı’da mezarlıktan girdik…”   Hala boş boş bakıyorum. “Çuvalın içinden tek tüfeği çıkardın.”  Allah Allah kafa şarj etmiyor, batarya boşalmış… :) :) :)Çünkü o yıllarda hep yaptığım şeylerdi bunlar. Gayri ihtiyari ama meraklı bir şekilde “Eeee?” dedim.  “Hani havada uçarak vurdun ya kuşu…!” deyince benim şimşek çaktı tabi.



 “Hiii valla unutmuşum onu! Sahi nasıl olmuş da pas geçmişiz…!” deyivermişim. “Onu yaz bir ara, ihmal etme.” dedi.

        1987 yılı ağustos ayı av açılışı. Çiftsan süperpozem yeni alınmış. Ancak bende ruhsat yok, bir şey yok. Tüfeği kaptırırız endişesiyle kıyamadığım için yine tek kırma 16’lığı akşamdan koydum çuvalın içine. Ardından yelek, fişek, matara vs… Meraklı gözlerle bana “ Nereye gidiyorsun?” diye soran teyze oğlum Tolga’ya “Yarın av açılıyor, Bağ’a Üveyik avına gideceğim.” dedim. O da daha yeni yeni ava hevesleniyor. “Ben de seninle geleceğim, sabah sakın beni kaldırmayı unutma.” dedi.
       Sabahleyin, her ne sebepten ötürü bilemiyorum, gidemedik. Akşam üzeri aldım benim tüfekli çuvalı sırtıma, Tolga’yla birlikte mezarlık istikametine doğru yürümeye başladık. Muhabbet ede ede mezarlığa çabucak geliverdik. Tabi muhabbet av olunca zamanın nasıl geçtiğini anlamıyor insan. Mezarlıkta kıyafet değiştirdim. Tüfeği çıkardım, yeleği giyindim, sezonun siftah fişeğini tüfeğe yerleştirdim.
       Yürüye yürüye bizim Bağ tarla olarak nitelendirdiğimiz zeytinliğimize geçtik. Ancak  hava da öyle durgun, öyle sıcak ki cayır cayır yanıyor ortalık. E böyle havada üveyk mi işler, bekle bekle bir tek üveyik geçmedi. Canım sıkıldı büyük hacet görmek üzere zeytinliğin sınırına doğru yürümeye başladım ki aman Allah’ım! Her taraftan patır patır kanat sesleri geliyor. Zeytinliğin içi üveyik dolu. Sıcakta ağaçlara tünemiş namussuzlar. DAN! Bir sıkı patlattım bizim siftah fişekle ilk karavanayı yaptık. E sezon başı olur böyle şeyler…      
         Zeytinliğin içinde üveyik vurmak öyle zor ki bir görüp bir kaybediyorsun, hızla dönüp kayboluyorlar. Bu iş böyle olmayacak.
       Silah sesine koşup gelen Tolga yanımda bitti. Ona dedim ki “Zeytinliğin içi üveyik dolu. Sağlı sollu yürüyeceğiz. İlla ki benim önüme kıvrılacak birisi…” Hemen sağıma geçti. Zehra Hala’nın zeytinliğe geçtik. Tolga’yı iki üç adım daha önden yürümesi konusunda ikaz ettim.” Aramızda  bir sıra zeytin var. Ağaçlardan kalkan kalkana… Bir tanesinin sola fırlamasını bekliyorum. Patır patır ilk kanat sesi sola geçti, ama sağdaki zeytinde göründü soldaki zeytinin dallarında kayboldu. Yani bir gördüm, bir kaybettim; atamadım. Demek ki arkasından yetiştirmek için daha seri olmak gerekiyordu.
        Yürümeye devam ettik.Biz yürüdükçe zeytinliğin içi karışıyor, kanat patırtıları peydah oluyor ama bir tanesi de atışa müsait bir şekilde kalkmıyordu.  Solumda büyükçe bir zeytin ağacı vardı. Sağ taraftan kanat patırtısını duyunca adımlarımı daha da serileştirdim. Kuş sağdaki ağaçtan kalkar kalkmaz ben de kendimi gayri ihtiyarı sağa attım ki solda açıyı yakalayabileyim ama baktım ki dalların arasında kaybolacak, tıpkı bir kaleci gibi sağa doğru uçarak soldaki dalların arasında kaybolmak üzere olan kuşa sıkıyı yapıştırdım ve atış ayaklarım yerden kesildiği anda gerçekleşti. Ben toz duman içinde yere düşerken ağacın arkasından bir karaltının da düştüğünü gördüm. Gittim baktım, üveyik nakavt. Sevinçten havalara uçuyorum. Tolga’yla sarılıp birbirimizi tebrik ediyoruz. Bir kuşu öpüyorum, bir tüfeği. Acemilik işte kuşu vurduktan sonra başında her türlü soytarılığı yapıyorsun. Hatta bir horon tepmediğin kalıyor. :) :) :)

         Sahi, sizin ağzınız kurumadı mı? Dur bir çay ikram edelim. Tavşan kanından olsun, av muhabbetinin tadı gelsin. Buyrun. Afiyet olsun… :) :) :)   



        Neyse kaldığımız yerden devam edelim.
        Demek ki taktik tuttu,dedim. Devam…
        Zeytinlerin biraz daha seyreldiği bir yere geldik. Ağaçlar yüksek ama seyrek dalların arasından görüş var. Kanat patırtısını duyunca ben yere çöktüm. Baktım üveyik benden yana doğru kıvrıldı. Seyrek dalların arasından geçerken karaltısı kelle gibi görünüyor. DAN! Bir sıkı, çaput gibi devrildi ama biraz da zeytin dalı biçtik, yalan yok. Koştura koştura vardık yanına, onu da aldık. Ama üveyikler besili , oldukça iri. Sevincin yanında adrenalin 1500…   
       Terden sucuk gibi olmuşuz. Oturduk gölgelik bir ağaç altına dinlendik. Ağaçların arasından süzülen bir üveyik incir ağacına kondu. Kuş kabak gibi görünüyor, Tolga “At!” dedi. Acemiyiz ama gururlu delikanlıyız. Öyle dalda konara atılır mı hiç! Avdan sayılmaz o, hele ustalar duyarlarsa adın çıkar dokuza inmez sekize misali atmak istemiyorum. Doğrulup ağaçlardan kafamı çıkarır çıkarmaz. Kuş salak mı? Fırlamasıyla kaybolması bir oldu. Tam oturacağım, ana baktım  başka bir üveyik ağaca doğru süzülüyor. DAN! Bir sıkı, aşağıda… Köpek yok mecbur kendin aportlayacaksın… :) :) :)  
       Akşama kadar bekle bekle bir tane geçmedi. Vurup vuracağımız kuş oymuş. Biraz incir topladık, döndük mezarlığa. Dedeme, annaeaneme birer fatiha okuduktan sonra. Tüfek tekrar çuvala, evin yolunu tuttuk.
       Baktık babamlar, Suat ağabeyler gelmiş.  Teyzem de “O kuşları yoluverin de size bir yahni yapayım, yeriz.” dedi. Kuşları yolarken Suat ağabeyye ballandıra ballandıra yaptığımız avı anlatıyorum. Tolga Suat Abiye  diyor ki “Abi valla resmen kaleci gibi uçtu, kuşu havadayken vurdu…”   :) :) :)
 
                            (Solumdaki kardeşim Yavuz, mart 1987)
       Biz böyle heyecanlı heyecanlı muhabbet ederken o kuşları teyzem öyle güzel yapmış ki yemeğe oturduk etinden fazla lokmaları suyuna bana bana yedik, tencerenin dibini  ayna gibi ettik.
       Dedem Korkut gelivedi, boy boyledi soy soyledi ve emmen ardından şu maniyi süyleyivedi gari…             
                                        Sanırım olmuştur avcılıkta bu bir ilk
                                        Uçuyorsun ve ayakların yerden kesik
                                        Hiç kimseye böyle bir atış nasibolmaz
                                        Havada uçarak vurulan ilk üveyik
       Suat Abi de kitabı okuduktan sonra bana sitem etti. “Onu unutmuşsun.” Dedi.Hangi av olduğunu sorunca bana : “Hani Afyon’da bıldırcınlara tekme atmıştık ya…!”  deyiverince “Trink!!!” Jeton düştü...
       O av nasıl olur da es geçilir? Onu da anlatalım ancak o başka bir hikaye…
       
       Gelecek haftaki hikayemizde görüşünceye kadar şimdilik, kalın sağlıcakla… ;)
       

       *İnsan hafızası unutma özürlüdür.
 
The following users thanked this post: Uğur KOÇ 72

Çevrimdışı Harun DERE

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 359
  • Thanked: 19 times
bigün birisi Oğuz hoca çok uçuyo dedirtmeden kendin aktarmışsın :D :D güzel anı güzel aktarım hocam :)  avcılıkda enteresan şeyler çok oluyor.bizdede bu avcılık olduğu sürece umarım daha nice enteresan güzellikler görürüz :) zaten işin lezzetide orda değilmi :)

''her köpek HAVLAR ammmmma her köpek AVLAMAZ'' davşan avcısı 1977-KÜTAHYA MERKEZ
 

Çevrimdışı İsa TORUN

  • *
  • İleti: 167
  • Thanked: 1 times
Hocam okuduğum yerde Metrix'in hertürlü sahnesi geçti aklımdan. Bu olay da aksiyonu eksik olmayan avlarınızın tuzu biberi olmuş.  :)
Tekrar yüreğinize sağlık...
1984-Afyonkarahisar/Eskişehir
AB rh (-)

windows 7 screen shot
 

Çevrimdışı Uğur ŞENLİK

  • *
  • İleti: 353
  • Thanked: 128 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Paylaşım için teşekkürler hocam
Selamlar.
  • Akkar 512 çifte
  • Akkar Altay
  • Armsan 620
Uğur ŞENLİK
1969 zonguldak
 

Çevrimdışı Erdinç ŞEN

  • *
  • İleti: 454
  • Thanked: 1 times
  • VATAN MİLLET SAKARYA
Paylaşım için teşekkürler hocam
Sakarya'dan Selamlar.
erdinç - 1977
0 545 340 00 08
 

Çevrimdışı Oğuz BABAÇOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 477
  • Thanked: 53 times
bigün birisi Oğuz hoca çok uçuyo dedirtmeden kendin aktarmışsın :D :D güzel anı güzel aktarım hocam :)  avcılıkda enteresan şeyler çok oluyor.bizdede bu avcılık olduğu sürece umarım daha nice enteresan güzellikler görürüz :) zaten işin lezzetide orda değilmi :)
Öyle düşünebilirler, doğrudur. Ancak yanımda  bunu gören biri olduğu için şanslıyım sanırım... :) :) :)

Hocam okuduğum yerde Metrix'in hertürlü sahnesi geçti aklımdan. Bu olay da aksiyonu eksik olmayan avlarınızın tuzu biberi olmuş.  :)
Tekrar yüreğinize sağlık...
Pek çoğumuzun avda yaptığı bu aksiyonları Matrix'de yapmamışlardır. Düşünsenize o kadar hopla zıpla. Kayanın üstüne tüfeği koy çık, in. atla, zıpla... ;) ;) ;)


 
 

Çevrimdışı Muammer BİNARBAŞI

  • Adı Avcı
  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1081
  • Thanked: 59 times
  • AVCININ USTALIĞI, ÇOK AVLAMAKLA ANLAŞILMAZ
güzel ve anlamlı anılarınız olmuş; paylaşım için teşekkürler.!
Muammer BİNARBAŞI
0 Rh + 1968 KONYA
AVCI NİCE YÖNTEM VE TUZAK BİLİRSE, AYIDA BİR OKADAR YOL BİLİR.!
 

Çevrimdışı Tuncay KANDEMiR

  • Tuncay Kandemir
  • Hocamız
  • *******
  • İleti: 4269
  • Thanked: 846 times
    • Avcı Sayfası avlak
Teşekkürler hocam üveyik açılışında bir deneyelim :)
Tuncay KANDEMİR 1971
Samsun Ankara
 

Çevrimdışı Oğuz BABAÇOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 477
  • Thanked: 53 times
güzel ve anlamlı anılarınız olmuş; paylaşım için teşekkürler.!
Ben de teşekkür ederim.

Teşekkürler hocam üveyik açılışında bir deneyelim :)
Bol bol zeytin buduyorsunuz söyleyeyim:) :) :)