Bence el kundağının şekli fena değil ama tüfeğin diğer kısımlarıyla bütünleşmemiş. Başka tüfekten alınıp takılmış gibi emanet duruyor. Kasası kötü değil ama bunca iddiayla, emekle çıkan bir modelde "ben buradayım" diyen bir görüntüsü yok. Bilmiyorum, belki ekseriyetin beğeneceği görüntüdedir. Acaba kasaya biraz daha yeni bir şekil verseler maliyeti mi artardı? Misal Venza modeline baktığımda Huğlu'dan fazla bir özelliği yok ama Venza baştan aşağı bir ahenk içinde. Ben Huğlu'dan çok çok daha güzel ve daha ahenkli bir dış görünüm beklerdim. Bence Türkiye'deki en kaliteli ve bol usta Huğlu'da. Mazi desek yine öyle.
Yukarıdakiler sadece "dış görünüş" ile ilgili. Ne elimize aldık ne yakından resmini görebildik. Belki elimizde beğeniriz veya bir çoğumuz bu haliyle de zaten beğenmiş olabilir. Zevk meselesi.
Tüfeğin yeni çalışma şekli dış görünüşünden daha önemli tabi. Galiba çok güzel bir şeyler yapmışlar. Daha önce de ifade etmiştim, Huğlu eskiye göre daha dinamik ve yeniliklere daha hızlı girmeye başladı. Takdir ediyorum.
Bir de; yukarıdaki resimlere bakınca şarjör kilidi göremedim. Aslında kelime o değil ama nasıl diyeyim.. Fişek değiştirirken sürgünün geride takılı kalmasını temin eden işlevi eklememişler. Benelli tipi tüfeklerde ona gerek yok ama gazlı, sert icra yaylı tüfeklerde gerekli. Bu özellik şu anda Hatsan'da var, Armsan sonradan yaptı diye hatırlıyorum. Sarsılmaz'da eskiden vardı, yeni modellerinde onun da yok. Oysa dünya markalarında bu özellik hep var. Olmayan pek az. Bu özellik gerekli bir şey değilse dünyadaki diğer markalar neden koymuşlar???