Aklıma da geldi. Bu kadar zamandan sonra bunun kusuruna bakmam artık. Yine de açıklamanız için teşekkür ederim Hakan Bey.
Resul Bey namluyu ayırın demememin sebebi, her iki namluya işaretçiyi takıp değiştirirken namlunun kıpırdamaması içindi. Namlu milim bile oynasa 35 m mesafede fark olur. Hatta hesap edelim,
yataktan namluya 70 cm olsun, hedefe uzaklığa 3500 cm(35 m) diyelim. 3500/70=50 katı. Namlu 1 mm oynasa, hedefte 50 misli kayma olacağına göre, 1x50=50 mm yani 5 cm kayma görürsünüz. Dipçiği ayırmadan nişan alarak yaparsanız da benzer hesap gerekir. Sadece hesaba girecek mesafeler değişir.
İki lazeriniz olsa hiçbir şeyi sökmenize gerek olmazdı. Bunun için namluyu sökün diye önerdim. Nişan noktası ise daha ayrı. Bir de nişan noktasının her iki namluyla kesişip kesişmediğine bakmak da gerek. O da buna benzer şekilde yapılmalı ama uzun uzadıya yazmak istemiyorum. Zaten kendiniz de çözersiniz bence. Yine de ihtiyaç duyarsanız çekinmeden yazın. En az birimiz yardım ederiz, elimizden geldiği kadar.
Lazerle çıkan sonucun gerçekle uyuşmama ihtimali olduğunu yazmıştım. Atış yaptığınızda da, nişan aldığınızda da aynı sonuçlar olmayabilir. Ama özellikle atış sonucu daha farklı olabilir. Bunun bir çok sebebi olabilir. Her sebebi tahmin etmek, hataları dışarıda tutmak çok kolay olmayabilir.
Neyse işte, lazer güzel. Faydası da olur ama atış daha önemli. Bunu en başlarda da yazmıştım galiba. Yani lazeri tak, çıkar, fişeği koy, ateş edene kadar namlu hedefte sabit kalırsa ne ala. İş yine atışın neticesine bakıyor bence. Önünüzde bazı sorunlar var ama düşünüp deneyerek çözebileceğinize eminim.
EK: Bunları yazdıktan sonra tekrar okudum. Resul Bey el kundağının olup olmaması önemli değil. Önemli olan lazeri namludan namluya geçirirken kıpırdama olmaması. Onun için dipçiği çıkardık. 3 m de 1 cm fark, 35 m de 10 cm falan olacaktır. Yukarıdaki hesaba benzer şekilde yani. Siz de hesaplayın. Bu arada lazeri yatağa koyunca yeterince ileri gitmiş mi dikkat edin. Çünkü dipçik olmadan lzer gevşek kalabilir. Keşke iki lazer olsaymış.