Herkese merhaba,
Bu tüfek AKUS'ta Sadık Akdaş'ın ürettiği ilk modellerdendir (aynısının pozesi de mevcut).
UTAŞ ikisi Amerikalı, ikisi de Amerikan Türkü olmak üzere 4 ortaklı bir şirkettir. Akus ilk kurulduğunda aracı firma kendileri oldu. Çakmaklı modeller KIMBER firmasına diğer poze ve çifteler bu aracı ile Smith&Wesson'a satıldı.
Yivsiz av tüfekleri sektöründe pek de bilinmeyen, yivli silah ve tabanca markası Smith&Wesson aradığını bulamayınca (ki tüfekler o kadar başarılı olmasına rağmen) alımı durdurdu. Daha sonra kimi nedenlerle UTAŞ devri sona erdi.
Şu anda bildiğiniz gibi AKUS ve AKDAŞ Webley&Scott markasına çalışıyor. Yetkili bayileri ise Komando Av. Tüfeklerde belki küçük kozmetik farklar olsa da ürünler, aynı ürünlerdir. İngiltere'nin değerlendirmelerinden geçmek, Amerika'nın değerlendirmelerinden geçmekten daha zordur. Bunu zaten çok sayıda yerli firmanın Amerika'ya tüfek satıyor olmasından anlayabiliriz.
Yurtiçine satılan ile yurtdışına giden tüfeklerde bu iki firma adına söylemek gerekirse - belki alıcı firmanın farklı görsel tercihleri olabilir - herhangi bir fark yoktur. Fatih Bey Huğlu marka bir tüfekte bu durumu tecrübe ettiğini söylemiş. Böyle şeyler olmuyor değil. Ama bana sorarsanız görsel farklar haricinde firmalar çok farklı ürünler sunmaz farklı pazarlar için. Yurtiçine defolu malları veren firma varsa, zaten müşterilerden hak ettiği tepkiyi alır diye düşünüyorum.
İnsan hayıflanmadan edemiyor iç piyasayada aynı kalitede yapsalarda hiç yabancı markalara rağbet etmesek olmazmı...
Fatih Bey iç piyasaya da aynı kalitede üretim yapılıyor söylediğim gibi. Size aksini düşündüren nedir? Sizce fotoğraftaki tüfek şu anda satılanlardan neden daha üstün? Mesela parlak vernik mi gözünüze hoş geldi? Bence öncelikle bu psikolojiden çıkıp objektif davranmak gerekiyor.
Amerikada silah ucuz,orayada çok paraya sattıklarını sanmıyorum.bu silahı iç piyasaya 2000-2500 tl arası verseler ve çifte ihtiyacım olsa düşünmeden alırım.
Aynı ürünü HilalAv'da buldum:
https://www.hilalav.com.tr/default.asp?git=9&urun=5849= 2.850,00 TL
Yani söylediğiniz fiyata zaten yakın satılıyor, ama buna rağmen çok pahalı, yerli tüfek o parayı hak etmez gibi genel bir kanı hakim.
Piyasada hepimizin bildiği gibi 1000-1700 TL arası standart üretim çifteler var ve gördüğüm/gözlemlediğim kadarıyla söz konusu standart tüfeklerle ilgili fiyat/kalite hususunda herhangi bir şikayet yok. Ama ne kadar kaliteli ne kadar üstün ne kadar zarif olursa olsun bu yerli tüfek 2.850,00 olunca eleştiriler çıkıyor meydana. Bir tüfek gördüm yerli, 1.700,00 TL (!) Ve çok da satılıyormuş şaşırdım. Sektörden biri olarak çok rahat bir şekilde söyleyebilirim ki bu tüfek o halde huzurlu, mutlu bir şekilde 5.000,00 TL'ye satılmalıdır. Özetle bana göre olay 2.000 barajında kilitleniyor
(Geçenlerde bayii arkadaşım Huğlu'da bir firmadan 2.500,00 TL'ye aldığı tüfeğin 25.000,00 TL değerindeki Avrupa tüfeği kadar iyi olmadığını söyleyen, neredeyse tüfeği geri vermek isteyen bir müşterisinden bahsetti. Ne demeli bu duruma)Avcılığa, atıcılığa ve tüfeklere ilgi duyan Türkler olarak kendimize bir sormamız lazım: "Sektörümüz daha ileri gitsin mi? Onu ne kadar destekliyoruz? Neden 2.000 üstü rakamlar yerli tüfeğe ne olursa olsun çok? ..."
Bu ortamda üretici ne yapsın? Emeksiz standart tüfekler 2.000'e yakın rakamlara satılırken, böyle üstün tüfekler üretebilecek üretici neden kendini yorsun yıpranacağını ve zarar edeceğini bile bile? Ki en ufak devlet desteği yokken...
Bu durumu yılların tecrübesi sayesinde çok daha iyi analiz eden Sadık Ustam bu barajın altında AKDAŞ tüfeklerini üretmeye başladı. Kötü ve standart bir tüfek üretme alt yapısına sahip olmadığı, kalite aşığı olduğu için ne yaptı? Kaliteyi en ufak düşürmeden: Sürme boya, kostik boyalı namluları iptal etti, menevişi iptal etti, tasarımları daha standart hale getirdi ve 2.000 barajı altında 1. sınıf kaliteye sahip daha standart tüfekler üretmeye başladı (ki bu tüfeklerin esas ederi bu değildir). Piyasanın mentalitesine göre bence de tek çözüm budur.
3.000,00 TL barajına varınca hemen ne düşünülüyor? O paraya Avrupa alırım. Nitekim öyle de oluyor. Yerli sanayi ne yapsın? Hem de 2.850,00'ye satılan bir tüfekte Avrupalı 10.000,00 TL'lik tüfekte bulunandan daha üstün bir işçilik sergilemişken ve benzer hammadde kullanıyorken...
Yabancı marka tüfekleri yerli avcılarımız öylesine savunuyor ki en ufak hatadan bile söz etmiyorlar. Şöyle iyi böyle iyi vs. Tabii ki çok iyiler bunu bilmek için alim olmaya gerek yok, ancak bir o kadar da arıza verdiklerini kimse dile getirmiyor. Ben ustama gelen tamirler sayesinde hangi markaların ne hatalar yaptığını çok iyi görüyorum - hem de yepyeni ve fiyatı bildiğiniz gibi olan tüfeklerin. Bu da işin diğer bir boyutu... "Şamar oğlanı her zaman yerli tüfekler olacaktır".
Bence asla "işinize gelirse" gibi bir durum söz konusu değil yerli müşterilere karşı. Bu tüfeğin ederi zaten minimum budur. Daha düşük fiyata vermek firma adına yanlış bir adım olur. Şimdi ucuza satılsın herkes alsın, sürümden kazansın diyenler olacaktır, ancak bu kadar özel tüfekler ancak küçük sayılarda, belirli ustalar tarafından üretilebilir. Şöyle ayda misal 300 adet üretmek sadece bir hayaldir.
Devlet TSE standartlarında daha hassas davranmadıkça, merdiven altı ruhsatsız 250,00 TL'ye tüfek satanları bitirmedikçe ve müşteriler bu dolandırıcılara yönelmeyi bırakmadıkça; ayrıca değerli avcılarımız 3.000,00'e Avrupa tüfek alınır mantığından vazgeçmedikçe işimiz zor görünüyor. Kısır döngü mü denir buna ?
Ben yeni bir AKUS veya AKDAŞ'ın bile böyle bir ortamda boy göstereceğini asla düşünüyorum. Umarım yanılıyorumdur.
Devir küçük bir atölyede çok sayıda üretimi çok basit olan gazlı (ve bazen çok daha zor olsa da kinetik) yarı otomatik üretip ne tutarsa satma, kaba tabiri ile para yapma devri haline gelmiştir. Bazı forum sakinlerinin dediği gibi yarı oto çöplüğüne dönüşmüştür ülkemiz. Dikkat ederseniz süperpoze ve çifteye çoğu bulaşmaz, zira üretimleri zordur, maliyetlidir, el işçiliği fazlasıyla gerektirir vs.
Çözüm için herkes elini taşın altına koymalıdır diye düşünüyorum naçizane. Uzun uzun yazdığım için kusura bakmayın, sadece içimden geçenleri sizlerle paylaşmak istedim.
Bu işler Konyalı bir forum sakininin dediği gibi ne de olsa bir parça odun ve demir dediği gibi kolay olmuyor maalesef.
Sadık ustamızın 40 yılı aşan tecrübesi olmasa, belki de yerli bir tam çakmaklı 7 pimli tüfeğimiz asla olmayacaktı....
İyi günler dilerim
-------------------
Emin Bey tüfeğinizi hayırlı olsun, iyi bir seçim yapmışsınız.
İyi bakıldığı takdirde torundan toruna miras kalabilecek kadar kaliteli bir tüfek olduğundan emin olabilirsiniz.
O tüfeklerle 2 günde 15.000 atış yapılmıştır ve çok daha fazlası gönül rahatlığı ile yapılabilir.