Gönderen Konu: BEN KEKLİK OLSAYDIMIN ARDINDAN SEMAZEN KEKLİK... - ANILARIM 15  (Okunma sayısı 3633 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Oğuz BABAÇOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 477
  • Thanked: 53 times
            Yıl 1993. Çandarlı’da çok zevkli avlar yaptığımız yıllar. Kekliğe mi gitsek, balığa mı gitsek diye kararsızlık içinde kalıyoruz. Ancak Çandarlı’da ikisi de var. Sabah keklik avı yapıyoruz, öğleden sonra balığa gidiyoruz. Gerçi çok yorucu oluyor ;ama bunlardan müthiş keyif alıyoruz. Keyif olduktan sonra da ne yorgunluk kalıyor ne de başka bir şey.
          İlla ki bu avlar, eşe dosta da  ballandıra ballandıra anlatılıyor tabi. Suat Abi’nin komşusu Kubilay Abi de  bunları duyunca, bizimle ava gelmek istemiş. Hafta içinden program yapıp cumartesi akşamı yola koyulduk. Gece orda yattık, sabahına meradayız. Ötüş dinlemek üzere erkenden vardık meraya. Hava henüz aydınlanmadığı için arabadan çıkmadık. Oturduk, bekliyoruz. Suat Abi her zamanki gibi dedi ki “Ben bir s….çayım.” Koltuğun altındaki taharet şişesini alıp karanlıkta kayboldu. Derken ortalık yavaş yavaş aydınlanmaya başladı. Ancak daha alacakaranlık, her şey net değil. Arabanın önünden bir kuşun yukarı doğru uçtuğunu gördük. Sonra bir tane daha. Çıktık arabadan. Ana! Her taraftan keklik fırlıyor. Seslerini duyuyoruz, karaltılarını görüyoruz ama sonra simsiyah bir boşlukta kayboluyorlar. Derken Suat Abi çıktı aşağıdan. “Ağa olmaz böyle bir şey!” Sorduk, ne oldu diye. Anlatıyor:“Abi oturdum büyük abdestimi yapıyorum afedersin. Önce hiçbir şey yoktu. Sonra sağımdan solumdan bık, bık, bık sesler gelmeye başladı. Sonra dört bir yanımdan çalılar çıtırdayınca acaba domuz mu diye korktum. Sonra bir baktım çalının içinden çıkıp beni gören balonluyor. Ortalık bir karıştı. Ulen içine girmişim kekliklerin haberim yok. Ağızlarına …..çacam neredeyse. Kalkmamışlar namuzsuzlar…” :) :) :)
         Tabi Suat Abi kekliklerin içine edince bizim av düzeni bozuldu. :) :) :) Nereye gittiklerini göremeyince yer değiştirdik mecburen.
         Başka bir yere gittik. Ancak bu yerde arazi çok geniş keklik kim bilir nerde? İçime temiz havayı teneffüs ederek bir an aklımdan şu soruyu geçirdim. “Ben keklik olsaydım, nereye giderdim?”
         Keklik, sabah erkenden suyunu içer, geniş düzlük bir yerde yayılmak ister. Baktım arazinin pek çok yeri engebeli. Gözüme düzlük bir alan ilişti. İçine kaçıp gizlenebileceği  güzel meşe palamutları da var. .. Onlar yukarı çıktılar. Dedim ki “Ben aşağıdan gidecem.” Linda da benimle geldi. 250-300 metre yürüdük. Linda’nın kuyruk kamçı gibi sallanmaya başladı. Kokuda gidiyor ama boş. Hızlı hızlı arkasından yürüyorum. 50 metre ilerde keklikleri yerde gördüm. Toplu olarak bir kaktılar. FARRRR! Sağımda bir kaya var. Onun üstüne çıkabilirsem nereye gittiklerini görebilirim diye düşündüm. Sıçrayıp üstüne çıktım. Hafifçe sola kıvrılıp aşağıdaki ağaçların arkasına attılar kendilerini.
          Hemen Suat Abileri çağırdım. İndikleri yeri gösterdim. Ağaçların arkasına indiklerini söylememe rağmen yukarıda kaldılar. Ben alta indim, sola doğru yürümeye başladım. Bir yandan köpeğe “ Hadi kızım bak buradalar. Ha kızım göreyim seni.” diyorum. Köpek  kokuyu alıyor ama bir numara yok. Derken önünden bir tane keklik kendini aşağı saldı. Gözüme aldım ama baktım köpekle bir gidiyor. Atmadım.
          Köpek yanıma geldi. Deli gibi aranıyor ama bulamıyor. Aşağıdaki ağacın altına girdi. 5 tane fırladı. Ağaçtan atamadım. Öyle bir yerdeyim ki sağım bir sıra ağaç, solum bir sıra ağaç. Ortası bulvar yolu gibi. Sağımdan solumdan keklik fırlıyor ama ağaçlardan göremiyorum. Aksi gibi hiçbiri de karşımdaki geniş boşluğa doğru kalkmıyor. Delirecem . Sen o kadar kekliğin içine gir, tek tüfek atama. Sabır sabır. Soldan köpek yukarı çıktı. Yukardan yürürken ağaçlara doğru bir daldı. Koca horoz keklik ağaçların arasından güçlükle kalktı. Bir sıkı çektim boşa… İkincisini atmadım, bekliyorum. Ağaçlardan kurtulup o boşluk alana çıksın diye.  Ancak mesafe de gittikçe uzuyor. 50 metreden aşağı değil. Ağaçlardan çıkar çıkmaz sağ tarafına önleme verip ikinci tetiğe dokundum. DAN!
          Keklik  saçmalandı, dimdik göğe yükselmeye başladı. Hem yükseliyor hem de kendi çevresinde dönüyor. İstiyorum ki Suat Abi, Kubilay Abi biri biri görse de atsa… Onlardan tık yok. Keklik havada asılı bir pozisyonda kendi etrafında adeta bir semazen gibi dönüyordu. Müthiş bir olaydı, adeta düğümlendim kaldım. Sonra gücünü kaybetti ama yine kendi etrafında döne döne, yavaş yavaş irtifa kaybedip yere inmeye başladı. 2-3- metre kala  kendini bıraktı.
        Suat Abiler sık bir çalıdan geçemedikleri için biraz yukarıya kaymışlar, haliyle uzak kalmışlar. Ancak tüfek seslerini duyunca kayanın üstünden bakmışlar, olanları görmüşler. Koştura koştura kekliğin başına geldik. Baktık yerde duruyor, başı kanıyor, saçmalanmış.
       Bu yaşıma geldim. Her keklik vuruşumda havalara uçarım, çok sevinirim ama o kekliği vurduğuma hiç sevinemedim. Bekledim köpek gelsin de alsın diye. Ancak olur şey değil. Linda kekliğin üstünden atlayıp geçti.. “Allah Allah!” diyoruz. “Köpeğe ne oldu?” iki kez üstünden geçti, kokusunu almıyor. En sonunda Suat Abi eliyle gösterdi. Köpeğin kekliği aportlamasıyla bu sıkıcı sahne sona erdi.


(Bir keklik avı sonrası Linda ve Suat Abi)

      Kekliği Suat Abi aldı. Benim tadım tuzum kaçtı. Köpekte bir acayiplik olduğunu Suat Abi de fark etti. Hatta birkaç kere kekliği attı. Köpek yine almadan üstünden geçip gitti.
     Benim keklikten, Suat Abi’nin köpekten tadı tuzu kaçınca avı bırakıp geri döndük.
     Evde Suat Abi dedi ki “Hoca, kuşu Kubilay Abi’ye verelim mi?” Hiç ikiletmeden “Tamam!” dedim. Vurduğumuz tek kekliği alan Kubilay Abi “Oğlum siz var ya valla cennetliksiniz.” “ Neden?” “Çok kuş vursanız hadi anlıyacam. Vurduğunuz tek kuşu bile veriyorsunuz ya helal olsun. Bizim kulüpte adam 5 tane vursa, birini bile vermez…”
      O sırada kim ne söylemiş, umrumda değil. Kekliğin o havada dönerkenki hali gözümün önünden gitmiyor. Suat Abi’ye dönüp dedim ki “Semazen gibi döndü değil mi hayvancık?” … :( :( :(
       
      İşte, “Ben keklik olsaydım”ın cevabı …
     
Dedem Korkut geldi boy boyladı, soy soyladı günün anlam ve önemini belirten şu maniyi düzdü.
      Güneşin yanında daim ay değildir
      Av her zaman şenlik, olay değildir.
      Yaradanım canı vermiş mahlukata
      Canın teslimi o kadar kolay değildir.
     
       Linda’nın burnu garip bir şekilde hasta olmuştu. Hayvan koku almıyor, almadığı için de av yapmıyordu. Bari eşleştirip bir yavru alalım dedik. Suat Abiyle kekliğe gidemez olmuştuk. Av kapanmadan geriye tek seçeneğimiz kalıyordu. Ördek Avı…
      Yavlum Mithat’la yaptığımız o ördek avı unutulmayacak bir serüvendi… Onu da anlatırız. Ancak o başka bir hikaye…

       Şimdilik kalın sağlıcakla…

       Devam edecek…

« Son Düzenleme: 03 Ekim 2012, 22:47:35 Gönderen: Oğuz BABAÇOĞLU »
 

Çevrimdışı Gökhan AKDOĞAN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1167
  • Thanked: 894 times
Elinize sağlık.
« Son Düzenleme: 20 Nisan 2020, 11:36:07 Gönderen: Gökhan AKDOĞAN »
  • Ata NEO 12 Cal /66 Namlu
  • Deutsch Drahthaar - Tony
Gökhan AKDOĞAN
1988  / 0 RH (+)
Fethiye / MUĞLA
 
The following users thanked this post: Selim UYGUN

Çevrimdışı Zafer YOLDAŞ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 336
  • Thanked: 1 times
Yine bir solukta okudum.. paylaşım için teşekkürler... RASTGELE...
A Rh+ Zafer YOLDAŞ 
SARIGÖL/MANİSA
 

Çevrimdışı Kadir GONAYDIN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 511
  • Thanked: 17 times
Elinize sağlık inanın yazmak kolay değil, elleriniz dert görmesin.
Kadir GONAYDIN-1978 İstanbul - Beylikdüzü

 Yedi yaşında ki bir çocuk kalbimizdekileri bilse dağların arkasına kaçarız. Mevla (c.c.) her şeyi biliyor, hiç utanmıyoruz.
 

Çevrimdışı Ali BAL

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 508
  • Thanked: 2 times
Elinize ve yüreğinize sağlık güzel bir  anıyı bizle paylaştınız.
Ali BAL
1977 Alaşehir MANİSA 05367269624-05428366183
 

Çevrimdışı Mustafa ÖZKOL

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1158
  • Thanked: 79 times
  • Mustafa ÖZKOL 07.07.1977 KAYSERİ 532 776 89 56
elinize sağlık Oğuz bey...anlatım güzel olunca okumakta keyif veriyor..
  • Akus 20 ga çifte
  • Beretta 686 silver pigeon 12 ga
  • Benelli s90 12 ga
  • Radentis Queen Setter 6 yaşında
 

Çevrimdışı İlyas ISI

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 805
  • Thanked: 5 times
Mübarek kekliklerde ya iş.rken,ya sı..rken denk geliyo..çoğumuzun moralini bozan durumlar avda başımıza geliyor..semazen keklik olayıda okurken bile insanı üzebiliyor..Emeğinize sağlık güzel bi anlatımdı..Akıcı olması sebebiyle, konu kendini okutturuyor..
ER MEYDANINDA,KILIÇ ARKADAN SALLANILMAZ
İlyas ISI Kırıkkale -keskin
Kan ve kemik tüm insanlarda bulunur ; Farklı olan yürek ve niyettir...
0545 768 64 63
 

Çevrimdışı Mehmet AKKUŞ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 646
  • Thanked: 224 times
Elinize ve yüreğinize sağlık güzel bir  anıyı bizle paylaştınız
  • Webley Scott (AKUS) SxS 20/66
  • Akus SxS 12/66
  • Özkanlar FX017 12/66
Mehmet AKKUŞ
1973 Kemaliye-ERZİNCAN
 

Çevrimdışı Taşkın GESİLİ

  • Taşkın GESİLİ
  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 763
  • Thanked: 64 times
  • Taşkın GESİLİ


Oğuz abi, yine anı güzel bende biriktiriyorum anılarımı ufak ufak not alarak bir ara bende paylaşacağım.... Hatta bi tanesi Suat abinin s...çma hikayesine benzer...

Geçen sene keklik avında ekip arabadan sabah indi ve şişesini kapan (Kayseri' de çok iyi bilindiği için ismini vermiyorum ayıp olur) bir abimiz yol kenarında büyük bir kayanın arkasında hacet görürken köpeği ingiliz pointeri zaten uzak arayan bir köpek tam kayanın olduğu tarafta dağın böööründe fermada abimiz bağırıyor kayanın arkasından,

- Laaaan bakın laaan Kont fermada ama bu tarafa geçeni mıhlarım işim bitince tüfeğimi getirin bana diye bağırıyor....

Oğuz bey ağzına sağlık biz senin gibi anlatamıyoruz ama av anıları bir başka gülümsetiyor aklına geldikçe insanı.....

Taşkın GESİLİ
1976 KAYSERI
BLUE PICARDY SPANIEL

 

Çevrimdışı Oğuz BABAÇOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 477
  • Thanked: 53 times
Mübarek kekliklerde ya iş.rken,ya sı..rken denk geliyo..çoğumuzun moralini bozan durumlar avda başımıza geliyor..semazen keklik olayıda okurken bile insanı üzebiliyor..Emeğinize sağlık güzel bi anlatımdı..Akıcı olması sebebiyle, konu kendini okutturuyor..
Akşama kadar taban patlatır dolaşırsın hiçbir şey görmezsin. Oturduğun yerden tavşan kalkar atamazsın :) :) :) Tam abdest tazelersin arkandan kalkar. Bazıları işi biliyorlar vesselam.

Taşkınım yazmanda fayda var. Onu torunlarının okuduğunu düşün yazma arzun ikiye katlanır. ;)

Hepinize çok teşekkürler diğer hikayede görüşmek dileğiyle...