Kula bela gelmez hak yazmayınca

[Volkan KÖYDEMİR]

İnternette bir şeylere bakınırken hepimizin rastladığı ve belki kullandığı şu söze tekrar rastladım,

"kula bela gelmez hak yazmayınca..
hak bela yazmaz kul azmayınca...


hak kuldan intikam, kul ile alır...
dini irfan bilmeyen bunu kul etti sanır..."

kaynak: http://www.salihdostlar.com/showthread.php?t=25397&page=4

Bu sözü Hadis-İ Şerif bilen de var ama peygamber efendimizin böyle şiirimsi hadisleri olduğunu hiç duymadım. Yazdığı kitabı okumadıysam da Hz. Mevlana'ya ait olacağına inanıyorum ki, çoğunluk böyle zaten.

Bu söz çok güzeldir ama malesef kimi insanlarımız bu sözü birinin başına bir kötü hal geldiğinde, sanki "Oh olmuş!" der gibi dile getiriyor. Herkes değilse de çok sık olarak bu şekil kullanıldığını görüyorum.

Derin konulara girecek değilim ama keşke birinin başına gelen tatsız her olayda, "demek bir kusuru vardı ki, Allah böyle yaptı" diye düşünmesek. Çünkü;

İşte başka bir kaynaktan başka örnekler:

Bir insanın başına gelen bela ve musibetlerde; "Demek sen çok günah işliyorsun, o yüzden bunlar başına geliyor." demek nasıl bir davranıştır?

"Değerli kardeşimiz;

 İnsanın başına gelen bela ve musibetler işlediği hatalardan dolayı gelebileceği gibi, bir imtihan olsun diye veya sevap kazansın diye de gelebilir. Yani başa gelen her musibet günahlardan dolayı gelmemektedir. Mesela peygamberler günahsız olmasına rağmen en büyük musibet onların başlarına gelmiştir. Nitekim Peygamberimiz (asm) vefatından önce çektiği ağır hastalığın sebebini şöyle açıklamıştır:

Hastalığın şiddeti, ateşin yüksekliği sebebiyle Peygamber Efendimiz yatağında bile rahat edemiyordu. Bir o tarafa, bir bu tarafa dönüyordu. Başucunda bulunanlar, bu durum sebebiyle,"

"Yâ Resûlallah! Eğer bizden birisi bu derece ıztırap çektiğini izhar etseydi, muhakkak bizi tekdir ederdin." dediler.

 Resûl-i Ekrem cevabıyla durumunu şöylece izah etti:

"Benim hastalığım bildiğiniz gibi değil, oldukça zordur. Allah Taâlâ, salih ve mü'min kullarını belânın, hastalığın ve musibetin en şiddetlilerine mübtelâ eder. Fakat o belâ, o musîbet ve o hastalık vasıtasıyla o mü'min salih kulunun derecesini yükseltir, günahlarını yok eder."

Hastalığı sırasında Resûl-i Ekrem (asm)'in ziyaretine giden Bişr bin Bera'nın annesi Ümmü Bişr de gördüklerini şöyle anlatır:

"Resûlullahı ziyarete gitmiştim. Vücudundaki şiddetli harareti görünce sormadan edemedim:

'Yâ Resûlallah! Ben böyle sıtma hiç görmedim.'

 "Resûlullah (a.s.m.) bana cevaben şöyle buyurdu:

'Bizim hastalığımız herkesten daha şiddetli ve daha ziyâde olur. Fakat bunun mukabilinde kazandığımız sevap ve mükâfat da o nisbette fazla olur!'"

İnsanın başına bir musibet geldiği vakit vicdanen bilir ki, ben şu hatayı yaptığım için bu benim başıma gelmiştir. Ancak başkasının "Sen şu hatayı yaptın da onun için başına bu musibet geldi." demeye hakkı yoktur. Böyle demekle suizanda bulunmuş olur ve mümin kardeşine zulmetmiştir.

Selam ve dua ile...

Sorularla İslamiyet"

kaynak: http://www.sorularlaislamiyet.com/article/16894/bir-insanin-basina-gelen-bela-ve-musibetlerde-demek-sen-cok-gunah-isliyorsun-o-yuzden-bunlar-basina-geliyor-demek-nasil-bir-davranistir.html

Görüldüğü gibi. Kaza ve bela insanın başına gelebilir ama ne için geldiğini biz bilemeyiz. Her başa gelende insanın ne kendine ne başkasına, bir günah nedeniyle gelmiştir diye hükmetmekle yanılıyor olabiliriz. Daha derin bilgi ve kültürü olan varsa ekleyebilirse memnun oluruz.

Selamlar

[İlyas ISI]

Dinimizde;anlattığınız sebebler mucibince sui zan kötü görülmüştür.ve hüsnü zan beslemek gerekmektedir.Allahu alem,bunun şöylede bi hikmeti olabilir.Müslüman müslümanın kardeşidir ve böylece tüm müslümanlar kardeştir diyen Allah Rasulünün bu sözü gereğince,bir kardeşimizin başına gelen herhangi bi müsibetin ardından görki ne ettide bu belaya düçar oldu gibi bi yaklaşım sergilediğimizde ,kardeşlik bağına halel getirmiş oluruz.Buradan hareketlede mutlaka yorum katarız,ve bunu herhangi bi toplumda da dile getirdiğimizde yanlış yorumlamalar artacağı için,o kişi hakkında daha fazla olumsuz düşünceler hakim olacağından,kardeşçe düşüncelerden ziyade,önyargılı bi yaklaşım sergileneceğinden,islamın uygun gördüğü ve tesis etmeye çalıştığı kardeşlik bilinç ve şuuru  zarar görecek, şeytani oyunları parçası olacağız.
Burada bu ve bunun gibi yorum yapmaya karar veren kişiler,beklemediği anda beklemediği bi hastalığın pençesine düştüğünde,kendi nefsi muhasebesini yaptığında,şayet kendinde işlediği bi günahın veya hatanın bedeli olarak görmüyorsa,bu illetin ondaki başka günah emarelerinin temizlenmek amacıyla Allahın verdiği bi nimet olarak algılar,kendinde bunu gören kişi,bi başkasının başındaki bi musibet içinde,kendi nefsine yaptığı olumlu yorumu (hüsni zan)başkası içinde yapmalıdır.

Bu vesile ile bu konuyu açarak unuttuğumuz bir gerçeğin hatırlatılmasında destek sağlayan Volkan beye teşekkürlerimi sunarım..

[Tufan AVCI]

Volkan bey verdiğiniz bilgiler için teşekkürler.

[Erol ÖZTÜRK]

Volkan bey bu güzel hatırlatmanız için çok teşekkürler.

[Volkan KÖYDEMİR]

Kendi bilginizle konuyu bütünlediğiniz için teşekkür ederim İlyas Bey. Tufan ve Erol Beylere de alakalarından dolayı teşekkürler.

Söz meclisten dışarı ve hatta forum ahalisinin tamamını hariç tutuyorum. Bunları daha evvel çeşitli kereler araştırmayı ve danışmayı istiyordum ama düne kısmetmiş. Bir şeylere bakınırken Mevlana'nın sözüne tekrar rastlayınca artık konuyu bekletmiyeyim dedim. Gerisi zaten yukarıda. Herhangi bir şekilde bu konu alakalı fikri olan, paylaşmak isteyen olursa memnuniyetle bekleriz. Selam ve sevgilerimle...

[Erol SARI]

Volkan Bey değerli bilgiler için teşekkürler.

[Ahmet ŞAKİROĞLU]

 Volkan Abi

Allaha tevekkül olmanın güzelliğini bizimle paylaştığın için teşekkür ederim.

Anladığım gibiyse eğer ''Hastalık kötü birşey olsa Peygamber efendimiz (s.a.v) hastalanmazdı''Peyygamber efendimiz söylemiş..''Benim üzerime gelen belalar gündüzün üzerine gelse gece olurdu diye''

Rabbim hiçbirimize altından kalkamayacağımız ağır yükler yüklemesin ağır ve  acı imtihanlar vermesin.Zaten hepimiz hayrın ve şerrin ALLAH'tan geldiğine inanan insanlarız.Rabbim bildiğimizle amel etmeyi hepimize nasip etsin..Hastalıkta sağlıkta sabrımızı artırsın...

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz gibi.

''Allah'a dönüp benim büyük bir derdim var diyeceğimize.derdimize  dönüp benim büyük bir rabbim var demek''
''Mevlam görelim neyler´neylerse güzel eyler''

Saygılar...

[Ahmet YÖNDEM]

bu tür konuları da forumda görmek güzel.
devamını da bekliyoruz ...

[Mustafa DEMİRTAŞ]

ben dertlerin iki tür olduguna inanıyorum... 1-azgınları cezalandırmak için... su testisi su yolunda kırılır derler....
2-sevgili kullarını imtihan için olan dertler, sabır ve şükür e devam edenler için güzel müjdeler vardır... hz eyüp peygamberin kurt düşmüş yaraları gibi.....

[Bekir SALDIROĞLU]

degerli dostlar dert vardir sadece  kisinin kendisi icin evim arabam katim  servetim yok diye dir ama dert vardir insani  mum gibi eritir ama etrafini aydinlatir ,geceleri uyku girmmez gozune insanlik der neslim der sanci ceker ,insanlik gulmesse benim gulmemim  bir anlami yok der  anadan yardan serden vatanindan sevdiklerinden ayri kalir  her gonule bir isik yakabilmek icin ,  DERDIME DERMAN ARARDIM, DERDIME DERMAN DERT IMIS DER. NE MUTLU O DERTLILERE .insanlah insanlik bir gun bu gibi dertliler sayesinde gul devrini yasayacak bir kez daha kiyamet sabahindan once ,asrin dertlisi ne guzel soylemis, gozumde ne cehennem korskusu.gonlumde ne cennet sevdasi ozaman[ 25 milyondu]simdi 80 milyon, milletimin imanini selamette gorursem cehennemde yanmaya raziyim ,zira vucudum yanarken gonlum gul gulistan olurder. rabbim su mubarek gunler hurmetine o dertliler hurmetine ulkemize ve insanliga kurtulus yollari gostersin ins. insanligin gercek bayramini yasatsin bizleride o dertlerle dertlendirsin ins

[Kadir GONAYDIN]

İnci tanelerine benzeyen güzel sözleri bizimle paylaştığınız için Allah sizden razı olsun. Rabbim burada yazılan az ama öz kelimeleri hayatımıza şiar edinmeyi nasip etsin.

[Mehmet TURAN]

'Biz mutlaka sizi biraz korku ile biraz açlık ile yahut mala,cana veya ürünlere gelecek noksanlıklarla imtihan etmekteyiz.Sabredenlere müjdele.'(Bakara suresi,42/43)

Resulullah Efendimiz (S.A.V.) şöyle buyurmuştur.
'Allah,hayrını (iyiliğini) dilediği kulunun cezasını dünyada hemen verir (ahirete bırakmaz).  fenalığını dilediği kulunun günahını ise kıyamet günü huzuruna çıkıncaya kadar tehir eder (dünyada cezalandırmaz) (timizi,Zuhut 57)

güzel bir paylaşım ve konu seçimi olmuş,katkım olabilirse ne mutlu.hayırlı Ramazanlar.

[Kadir GONAYDIN]

SİZİN HAYIR BİLDİKLERİNİZDE ŞER, ŞER BİLDİKLERİNİZDE HAYIR VARDIR... 

  Soğuk bir kış sabahı sahilde bulunan küçük bir koydan bir balıkçı filosu denize açıldı. Öğleden sonra büyük bir fırtına koptu ve gece olduğunda balıkçı teknelerinden hiçbiri limana dönmemişti.
  Bütün gece boyunca eşler,anneler,çocuklar ve sevgililer ellerini oğuşturup kaybolan sevdiklerini kurtarması için ALLAH'adua ederek limanda dolandılar.
  Bu  berbat durumda bir de kulübalerden birinde yangın çıktı.Erkekler olmadığı için yangını söndürüp kulübeyi kurtarmak mümkün olmadı.
  Ancak gün ışıdığında balıkçı teknelerinin hepsi limana sağlam olarak geri döndü.
  Fakat orada ümitsiz bir kişi vardı.Bu kişi yangında evi kül olan adamın eşiydi.
  Kocası karaya çıkarken o şöyle bağırıyordu:
  -"Aman ALLAH'ım mahvolduk!Evimiz, içindeki eşyalarla birlikte yangında kül oldu!"
  Adam ise, kadını şaşırtan şu sözleri haykırdı:
  -"O YANGINI VERENE ŞÜKÜRLER OLSUN!YANAN KULÜBEMİZİN IŞIĞI SAYESİNDE BÜTÜN TEKNELER YOLUNU BULDU VE SALİMEN LİMANA DÖNDÜK."
   
   HER İŞİMİZİN HAYIRLARA VESİLE OLMASI DİLEĞİYLE...