Yabani Hayat ve Yasam Alanları
21) Yasam Alanları
Yabani hayvanlar daha çok vahşi ormanlarda yasamaktalar Yani insanların dokunamadığı, giremediği alanlar güvenlikli yasam alanları olarak tercih edilmektedir Ne yazık ki insanlar tarafından islenmiş, kendi ihtiyaçları temelinde sekil verilmiş arazilerin her gün çoğalarak büyümesi beraberinde yabani hayvanların yasam alanlarını küçültmekte ve bunun sonucu olacakta yabani hayvanların gerek tür gerekse sayısal anlamdaki popülasyonları azalmakta ya da yok olmaktadır Bundan dolayıdır ki yabani hayvanların yasam alanları ile ilgili ihtiyaçları temelindeki proje ve araştırmalar yoğunluk kazandırılmalıdır Her şeyden önce onları düşmanlarından koruyacak, gıda ihtiyaçlarına yanıt olabilecek, üremelerine olanak sağlayacak yasam alanları yaratılmalıdır
22) Yabani Hayat Etimolojisi ve Tanımı
221) Genel Bilgiler
İlk olarak 15 yüzyılda değişik tanımlamalarla izahatı yapılmaya başlanan yabani hayat kavramına 17 yüzyıl ile birlikte coğrafyadan coğrafyaya ve hatta kültürden kültüre farklılık gösteren tanımlamalar geliştirilmeye çalışıldı Mesela; „terk edilmiş alanlar“, "issizlik, çöl“, "insansız yerler“, „vahşi ormanlar“ gibi kavramlarla izah edilmeye çalışıldı
Günümüzde daha çok „bozkır“, „çöl, sahra“, balta girmemiş orman“, „fundalık“, „bataklık“ gibi kavramlarla tanımlanmaya çalışılmaktadır Ancak bazı negatif tanımlamalar da yapılmıyor değil mesela; „verimsizlik“, issizlik“, „faydasızlık“, „sürgün“, „kültürsüzlük“ vb gibi…
1872 yılındaki bilimsel tanımlama ihtiyacı ortaya çıkıncaya kadarki sürede çok değişik tanımlamalar yapıldı Günümüzde bu anlamdaki mevcut önyargılara yanıt olma temelinde bazı etimolojik tanımlamaları burada zikretme gereği duymaktayım
Acımasız, karışık, yabanileşmiş, yolunu sasırmış hayat (Luther); Orman kanunlarının ve kargaşanın hâkim olduğu hayat (Schambach); Huşu ve dehşet arasındaki gerilim, şaşkınlık ve ürperme, tutku ve telaş, özlem ve korku, esenlik ve çaresizlik (Wolfgang Scherzinger) ya da aldatıcı, yanıltıcı maddelestirme (Roderik Nash)
Yaban hayatı ile ilgili tarihsel negatif / pozitif tanımlamalardan anlıyoruz ki biz insanların yabani hayata karşıtlık temelindeki duruşumuz çok derin tarihi köklere sahip Öncüllerimiz yabani hayatı kültürlü olmanın zıt anlamlısı tehlikeli ve kontrol edilemeyen yasam sahaları olarak görmek ve tanımlamak istemişler
Günümüzde birçok insan yaban hayatı görsel yazılı basından tanıdığı için böylesi manupulasyonlara oldukça yatkın bir yapı içerisinde Kaldı ki yabani hayata çıkarlar temelinde karşıt pozisyondaki insan kaynaklı birimlerin hakim mevcudiyetleri de hesaba katıldığında bu konudaki çalışmaların pozitif evirilme anlamındaki başarı şansları da o anlamda zor olacaktır
222) Yabani hayatla ilgili bazı bilimsel tanımlamalar
- Convertion International`a göre Yabani Hayat:
Başlangıçtaki vejetasyonunun %70 den fazlasını koruyabilmiş, yüzölçümü 1000000 ha dan fazla olan, bir km² sinde 5 insandan az yasayan yasam alanları yabani hayat yasam alanları olarak tanımlanır Bu tanıma göre dünyada toplam 37 yabani yasam alanı mevcuttur
- International Union of Conservation Natüre göre Yabani Hayat:
Asli karakterini koruyabilmiş, biyolojik çeşitliliği mevcut, bozulmamış yasam alanları dinamiğine sahip, sürekli yerleşkelerle morfolojik yapısı değiştirilmemiş olan ve koruma ve menecment programlarla karakteri korunabilen geniş, aslına uygun ya da çok az değişim göstermiş alanlar yabani yasam alanları olarak tanımlanır
223)Yabani Hayat ile ilgili çalışmalar
Yabani hayatın mevcut yapısı ve kategorisine göre primler ve sekunder olarak iki bölüm altında inceleme yapmanın anlaşılır olmayı kolaylaştıracağını düşünüyorum
1) Primler yabani hayat:
Burada amacı asmama anlamında sadece bazı genel konu baslıklarını vermekle yetineceğim
- Kalite kontrol çalışmaları: Yerleşkelerin durumu, vejetasyon, faydalılık değerleri…
- Indigene nüfus tespit ve araştırmaları
- Kullanım alanları ve değerleri
- Tehlike altında oluşlarına göre verilendirme çalışmaları
- Koruma alanları: Antarktika (Southern Ocean Whale Sanctuary), Asya (Great Arctic Zapovednik), Avrupa (Laponia, Nationalpark Sarek und Naturreservat Sjaunja)
-
2) Sekunder Yabani Hayat:
- Doğayı koruma konseptleri
- gelişim süreçlerini kontrol programları
- gerçekleştirilebilen projelerin tespiti: doğal orman rezervleri, toplam rezervler…
- yabani hayat geliştirme alanları
- …
224) Yabani Hayat ve Ekoloji
Burada amacı asmama adına kısaca ekoloji kavramına açıklık getirmenin doğru olacağına inanıyorum
2241) Genel bilgiler
Ekoloji (yunanca: mikos) 1866 yılında Ernest Haeckel tarafından organizmaların kendi aralarında ve abiotik çevreleriyle ilişkilerini inceleyen ve de biyoloji biliminin bir dalı ve matematik biliminin de çok güçlü bir kolu olarak tanımlanmıştır Ve daha sonraları Haeckel`in bu tanımlamasındaki anlamına uygun olarak geoekoloji ve bioekoloji tanımlamaları geliştirilmiştir
20 yüzyılın ikinci yarısından sonra gelişen cevre bilinciyle birlikte cevre korumaya hizmet anlamında daha çok doğa bilimleri (biyoloji) kategorisinde yerini almıştır
2242) Biyolojide Ekoloji kavramı
Değişik dönemlerde ihtiyaçlar temelinde değişik kategorilerde ele alınan ekoloji kavramı günümüz ders kitaplarında ki tanımı itibariyle (Schroedel, 2005):
"Ekoloji abiotik ve biotik faktörlerin birbirleriyle ve ekolojik-sistem içerisindeki karstiklikli etkileşimlerini inceleyen bilim koludur" Yani canlıların varılma sıklıkları ve yasam kalitelerinin değişim-ilişki bilimsel normları cercisinde ele alan bir kavram olarak genel bir tanımlamayla genel kabul görmektedir
2243) Populüst anlam itibariyle ekoloji kavramı
UNESCO` nun bu anlamdaki çalışmaları (Man and Biosphere-Programm ve Uluslararasi Biyoloji yılı gibi) ve ekolojik araştırmaların yaygınlaşması bu konudaki populüreteyi artirmistir Mesela 1960 li yillarda amerikali biyolog Rachel Carson`nun çevreyi koruma temelinde öncülüğünü ettiği hareketin DDT gibi cevre zehri etkisindeki ilaçların kullanımının yasaklanmasının global etkileri zamanla ekoloji kavramının içeriğinin de genişlemesini beraberinde getirmiştir Böylece günümüz ekolojik hareketlerin temeli oluşmuştur Ve karşımıza Öko-Ciftlikler, Öko-Sehirler, Öko-Enerji, Eko-Elektrik Gibi birçok kavramlar seklinde çıkmıştır
Ebetteki bu hızlı gelişim paralelinde politik ve ekonomik çıkarlara dayalı suistimalleri de ortaya çıkardı Ki bunlar günümüzde doğrulara ulaşmada çok büyük sorunlar olarak önümüzde durmaktalar
2244) Araştırma malzemesi olarak ekoloji kavramı
Biotik ve abiotik faktörlerin sistematik fonksiyonel ilişkileri çerçevesinde eko-sistem kavramı temelinde ekotop (Biotop + Biozönos), tür popülasyonları ve interdisipliner araştırmalar gibi kavramlarla içi doldurulmaya çalışıldı Ve böylece Evolutionbiolojisi, Genetik, Coğrafya, Klimatoloji, Ekonomi, Jeoloji, Etnoloji, Psycholoji, Cevre ve Tür farklılıklarını koruma gibi bilim dalları eko-sistemi korumanın olmazsa olmazları olarak kendisini dayattı
2245) Ekolojinin sınıflandırılması
Klasik anlamda ekoloji:
1) Autökoloji
2) Populationekoloji
3) Synekoloji
İlgi alanlarına göre ekoloji:
1) Hayvan, Bitki ve Mikroplar Ekolojisi
2) Marine, Limnoloji ve Terrestik Ekoloji
3) Geoekoloji
4) Toprak Ekolojisi
5) Moleküler Ekoloji
6) Human Ekoloji
7) Sivilisation Ekolojisi
Arazi Ekolojisi
9) Agrar ve Urban Ekolojisi
10) Davranış Ekolojisi
11) Kimyasal Ekoloji
12) Eko-Toksikoloji
13) vb gibi
Gelişim aşamalarına göre ekoloji:
1) Neoekoloji
2) Paleoekoloji
23) Yasam Alanları Menecment- Yabani Hayvanlar - Uluslararası Sorumluluklar
Doğanın bir bütün olarak düşünülmesi ve korunması, - globalizm pratik realitesinin (gerçekliğinin) kabulü ve yeryüzü topluluklarının ortak hareket etmesi temelinde - globus (yerküre) eksenli bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmaktadır Dünyadaki hiçbir birim tek başına biyolojik çeşitliliği ve doğal yasam alanlarını koruyacak yetkinlikte ve güçte değil
İnsanların doğa ve yabani hayvanlar üzerindeki olumsuz etkilerinin national (ulusal) ve kültürel boyutları ile sınırları zorlayan bir tarzda artış eğilimi göstermesi; günümüzde tepkisel anlamdaki birçok uluslararası cevre konventionu (sözleşmesi) çerçevesinde, - çerçevesi doğru çizilmiş çözümlemelerle -, özellikle göçebe hayvan türlerinin (su kuşları, memeli hayvanlar…) korunmasını prioritet (öncelikli…) sorumluluklar anlamında birçok farklı organizasyonlar sahsında aktif pozisyon alma anlamında zorunluluk haline getirmektedir
Ancak devletler hukuku ve tek tek ülke sınırları; mevzuatlar ve pratik uygulamalar temelinde bazı düzenleme ve çalışmaları zaman zaman zorlaştırmaktadır Mesela Lynx lynx adli yırtıcı kedilerin bu gün birçok Avrupa ülkesindeki sinir hatlarında revirlerini oluşturmuş olmaları ve bunların yasam sahalarının ihtiyaçlar temelinde düzenlenmesi (yiyecek ihtiyacı, tehlikesiz hareket alanları vb) mutlak bir international işbirliğini zorunlu kılmaktadır
Yabani hayvan popülâsyonlarının etkin ve yararlı bir formda enternasyonal sözleşmeler (CBD ve IUCN gibi) çerçevesinde korunması ve ressourclerin (doğal kaynakların) symbiose bir anlayışla ele alınması; en önemli mantıklı regülâsyon (düzenleme…) metotları olarak kabul edilmelidir Örneğin avcılığın böylesi bir çerçevede düzenlenmesi sadece popülasyonların korunmasında değil, ayni zamanda ekonomik getiriler temelinde de faydaya dönüşecektir
Böylesi çerçeve çalışmalarının incelenmesi, islenmesi ve Realsize edilebilirliliği yaklaşık 80 dünya ülkesinde etkinliği olan CIC (International Council for Game and Wildlife Conservation) adlı organizasyonun en önemli asli görevi olarak tanımlanmış ve böylece çalışmaların / projelerin yönetimi, araştırma birimleri ve avcılık örgütlerinin düzenlemesi ve de tek tek bireylerin bu anlamda eğitilmesi asli görevler olarak karsımıza çıkmaktadır
Yani ekosistemin korunmasında ve düzenlenmesinde ya da başka bir deyişle hayvan ve bitkilerin çeşitlilik anlamındaki negatif etkileşimleri; insanların özel ihtiyaçları temelindeki yönelimler eksenli olduğu gerçeğinin kabulü; böylesi çerçeve programları hazırlanırken ilk etapta dikkate alınması gereken nokta olmalıdır
Bu anlamda tasları yerli yerse oturtmak nasıl olacak gibi can âlici sorular çözümlemeler temelinde çok önemsenmelidir Yani bir yandan kültür arazilerinin insanların ihtiyaçları temelinde düzenlenmesi gerekirken öbür yandan bilinçli ve aktif çalışmalarla yabani hayvanların bu birimlere integrationunu (bütünleşme…) kolaylaştırıcı önlemler geliştirilmelidir Başka bir deyişle; insanların ve hayvanların birbirleri ile tek taraflı çıkarlara dayalı konfliktlerini (çelişki…) en asgariye indirmeye yönelik girişimler etkin ve aktif hale getirilmelidir Böylesi projelerde; doğal interaktionlarin (ortak noktaların…) daha iyi görülüp değerlendirilmesi etkin düzenlemelere ulaşmayı kolaylaştıracaktır
Uluslararası kabul gören bazı Integration stratejileri:
Değişik alanlardaki arazi kullanım amaçlarının kesin ve acık tanımı yapılmalıdır Habitat – Yabani Hayvan Menecment koordinasyonu sağlanmalıdır Arazi kullanım planları oluşturulurken yabani hayvanlar etkin bir yan faktör olarak hesaba katılmalıdır (ormancılık, tarım, turizm, yol yapımı…) Popülâsyon kontrollerini amaçlayan avcılık anlayışının oluşturulmasını hedefleyen düzenlemelerde yerel birimlerdeki zarar ve toleranslar hesaba katılmalıdır (vejetasyon, hayvancılık…) Yaptığım bir takim statiksel yerel çalışmalarda; böylesi projelerde geleneksel bazı kalıplarında gözerdi edilmemesi gerekliliği ortaya cıktı Mesela: avcı – ormancı çelişkisinin gerçekte traditional (geleneksel) karakterli olduğunun tespiti gibi
Yani kompetenz (yeterlilik, yetkinlik…) anlamadaki ayrışmalar geleneksel karakterli ve avcı -ormancı çelişkisini yaratmaktadır Bu nedenle amaca yönelik yasal düzenlemeler ve eğitim çalışmaları çok önemsenmelidir Ve hatta modern ulusal parklar menecmenti çalışmalarında böylesi çelişkilerin kendisini sorun olarak dayatmaması Gerçekliğini bu temelde yorumlamak bazı şeyleri anlaşılır kılacaktır Yani böylesi projelerde asli aktörlerin çıkarsal işbirliğini gözeten bir duruş sahibi olmak gerekir
Yabani hayvan menecmenti projelerindeki realisation ve buna uygun yasal düzenlemeler yabani hayat bölgesel verilendirmelerinde (WÖRP) çok önemli instrumentler (faktörler…)olarak görülebilmelidir
Özellikle doğru temelde ele alınan yerel - politik planlamalar; bu anlamda çok olumlu sosyal sorumluluklar ortaya koyabilmekte ve yabani hayvanlarının yasadıkları yerlerde uygun yasam alanları sahibi olmaları gerektiği perspektifinin ortaya konulmasında çok etkili olabilmektedir
Yani doğa koruma ve politik duruşların ayni amaca hizmet temelinde kombinasyonu ile birçok sivil çalışma gruplarının çıkarlarının, kamusal çıkarlarla yasal zemindeki uyumu oluşturulabilir
Ayrıca böylesi uzun soluklu yönelimler ulusal sınırların da dışına tasan (EU Natura 2000 ) bir takim önlem ve infra strüktürel planlamalarla etkinlik ve yetkinlik anlamında pozitif sonuçlar vermek suretiyle değişik birimler (ormancı, avcı, çiftçi, turizm, doğa korumacılar, resmi birimler…) arasındaki çelişkileri azamiye indirme temelinde uyumlu bir durusu ortaya koyabilmektedir
Yabani hayvanlar için yasam alanları planlanırken onların ayni zamanda aktif faktör olarak görülmesi ve hesaba katılması çok önemli Mesela olası göç yolları anlamındaki passiv yerleşke konumları göz önüne alınmalıdır
Yine insan kaynaklı olası müdahaleler önceden tespit edilmeli ve bunlara yönelik önlemsel projeler ve çalışmalar (özellikle Yabani Hayvan-Habitat) önceden sonuç verici bir program ve hedefe sahip olmalıdır ve karşılıklı sınırlara saygıyı esas alan prensipler nihayet olmalıdır
Yabani hayvan – insan çelişkilerindeki tarihsel nedenleri gözeten programlar flexibel (esnek…) olmalı ve integrativ sorunların çözümüne amaç edinmeli ve de her türlü relevant arazi kullanıcılarını göz önüne alan bir anlayış sergilemelidir Yani bir bütün olarak var olmanın gerekçeleri önceden anlatılabilmeli yoksa bekle gör temelinde bir planlama kesinlikle yapılmamalıdır
Kesinlikle tüm etkili ve yetkili birimlerden oluşan yapılanmaların ortak konsensüsleri temelinde hareket edilmelidir (Avcı-Belediye gibi) Ancak böylesi bir yönelimle ortak çıkarlar eksenli bir içice geçiş sağlanmış olur ki bu da basarîyi daim ve mantıklı kılacaktır
Söz konusu alanlar arasındaki harmonim denge (Balance) sosyo-ekonomik, politik – administrativ ve ekolojik dengesel ihtiyaçlar gibi önemli kriterleri gözeten önlemlerle mümkündür
Zaten CIC program ve ilkesel yaklaşımlarında da çözüm anlamındaki bütünlüksel yaklaşımların gerekliliğine işaret edilmekte ve insan – yabani hayvan – cevre balansının sosyo-ekonomik ve ekolojik sistem eksenli dinamikle sağlanacağı TESİD edilmektedir
Yani sonuç olarak yaşanabilir bir cevre ideali; büyük ölçekli yabani hayat – çevrebilim – arazi planlamaları ve bunların bütünün bir parçası olarak tüm gelişim safhalarında yerel, bölgesel, ulusal ve international katılımlı projelerle desteklenmesi ve ortaya konulması ile oluşturulabilir…
Kaynak:
http://www.forumlord.net/w-x-y-z/32463-yabani-hayat-tanimi-yasam-alanlari-yaban-hayati-ozellikleri.html#ixzz21jDkv1VQ