Gönderen Konu: KEKLİK VE ÖRDEK AVININ YEDİ GÜN AÇIK OLMASI SAKINCASI  (Okunma sayısı 21753 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Osman DÖŞLER

  • Expert Üye
  • *****
  • İleti: 1520
  • Thanked: 854 times
  • osman döşler. 1968-istanbul
Osman DÖŞLER
1968 İSTANBUL
 

Çevrimdışı Tarkan ÖZHENDEKCİ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 969
  • Thanked: 31 times
Ynt: KEKLİK VE ÖRDEK AVININ YEDİ GÜN AÇIK OLMASI SAKINCASI
« Yanıtla #51 : 19 Temmuz 2012, 12:17:34 »
Avlanan hayvanlara baktım da, neler varmış neler. Pehh..
  • Yıldız Elegant A3T
  • Akdaş AG 212S
  • Hatsan Escort
  • Öncü Tek Kırma
  • Kızılcık Dalından Sapan
1977 - BOLU - İstanbul
 

Çevrimdışı Serhat ÇELEBİOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1052
  • Thanked: 223 times
Ynt: KEKLİK VE ÖRDEK AVININ YEDİ GÜN AÇIK OLMASI SAKINCASI
« Yanıtla #52 : 19 Temmuz 2012, 12:37:10 »
Bugün yaptığımız toplantıda sizlerin fikirlerinizi düşüncelerinizi ve şikayetlerinizi izmir dernekleri ve federasyon olarak dile getirip ankaraya mesaj tutanak halinde il müdürü tarafından verildi konunun takipçisi olacağız
Teşekkürler Ersin Bey Sayenizde Türkiyede doğru bir adım atılmaya başlanıyor.Siz takipci olurken biz desteklerimizi ve imkanlarımızı sonuna kadar kullanacağız.Emeği geçen ve bu konuda desteklerini esirgemeyen tüm avcı dostlara teşekkürler.
 

Çevrimdışı Mustafa ÖZKOL

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1158
  • Thanked: 79 times
  • Mustafa ÖZKOL 07.07.1977 KAYSERİ 532 776 89 56
Ynt: KEKLİK VE ÖRDEK AVININ YEDİ GÜN AÇIK OLMASI SAKINCASI
« Yanıtla #53 : 19 Temmuz 2012, 13:00:37 »
Av mevsimi, kanunda'da belirtildiği gibi genel olarak 1 Ağustos'ta
başlamak ve 31 Mart'ta sona ermekle beraber yurdumuz av kaynaklarının
gün geçtikçe tükenmekte olduğu gözönüne alınarak, kanunen belirli zamanlarda
avlanması serbest olan türler av sürelerinin, bu mevsim için :
  • Akus 20 ga çifte
  • Beretta 686 silver pigeon 12 ga
  • Benelli s90 12 ga
  • Radentis Queen Setter 6 yaşında
 

Çevrimdışı Kadir ALP

  • *
  • İleti: 158
  • Thanked: 3 times
Ynt: KEKLİK VE ÖRDEK AVININ YEDİ GÜN AÇIK OLMASI SAKINCASI
« Yanıtla #54 : 19 Temmuz 2012, 14:57:37 »
Bugün yaptığımız toplantıda sizlerin fikirlerinizi düşüncelerinizi ve şikayetlerinizi izmir dernekleri ve federasyon olarak dile getirip ankaraya mesaj tutanak halinde il müdürü tarafından verildi konunun takipçisi olacağız

Başkan Ankaraya verdiğiniz tutanağı burdada yayınlarsanız memnun oluruz.


Kadir ALP
1970-Adana
 

Çevrimdışı Ersin KILIÇ

  • *
  • İleti: 38
  • KURZHAAR DİYELİM YETERLİ.....
Ynt: KEKLİK VE ÖRDEK AVININ YEDİ GÜN AÇIK OLMASI SAKINCASI
« Yanıtla #55 : 19 Temmuz 2012, 15:17:17 »
gayet mantıklı bir düşünce....

tebrıkler
Ersin KILIÇ
1982 HAVZA
 

Çevrimdışı Ali EDİZ

  • *
  • İleti: 261
  • Thanked: 1 times
Ynt: KEKLİK VE ÖRDEK AVININ YEDİ GÜN AÇIK OLMASI SAKINCASI
« Yanıtla #56 : 25 Temmuz 2012, 21:57:41 »
 Ypılan yorumların hepsini okumadım fakat okuduğum kadarıyla yorum yapayım. Burda avcılık 3 gün olsun 7 gün hayvan üzerindeki baskı fazla olur diyen avcı arkadaşlarımız kusura bakmasın fakat avcılıktan pek anladıkları sölenemez avın üzerindeki baskı merada nekadar fazla avcı olursa okadar fazla olur haftanın 7 günü serbest olan bir avda merada kaç avcı olur 3 gün olunca kaç avcı olur ufacık 1 tepede 2 alay keklik oluyo 30 avcı çöküyo hadi kurtul nasıl kurtulacaksan cık denecek bi yaratık kalmıyo haftanın 7 günü olduğunda kimse kendini belli bir güne şartlamaz ve meradaki avcı sayısı azaltılmış olur hayvanda kendini kurtaracak geniş bir alan bulur. işin 3 gün 5 gün olması limitler bence hikaye ben küçükken ava gidildiğinde bıldırcına 100 fişek götüren avcının fişeği biterdi bu gün 10 fişek atan seviniyo keklik desen öle çil kelebek gibi idi bulunduğumuz bölgede eti iyi olmaz diye vurulmazdı vurmaya kalksan bi avcı 30 çil gözü kapalı vururdu bu popilasyan kaç yılda kayboldu biliyomusunuz tam 1 yıl içinde 2 yıl değil 1 yıl içinde arazide çil adına bişey kalmadı bunun sebebi avcılık değildi lanet olası kımılmı sünemi nehaltsa rusyadan ital edilen rus ekiniyle beraber ülekeye sokulan zararlıyı öldürmek için kullanılan ilaç yüzlerce hayvan öldü çiller bıldırcınlar keklikler yumurtaların üzerinde öldü meralar kuş ölüsüyle doldu ve 1 yıl içinde kuş kalmadı nesli tükendi çilin benim bulunduğum bölgede .Şuan o ilaçla tedaül den kalktıda hayvan yenice görünmeye başladı kekliğe fişek atmaya başladık avcılar bıraksın limiti avlanma gününüde devletin tarım politikasını gözden geçirsin.Yaban kazlara çip takıldı dedi çocuklar güler be kardeşim kuşlar türkiyeden neden geçiyodu konaklamaya uygun bir bölge olduğu için zamanında sen gölleri kurut bataklıkları tarla yapacam diye kanal vur kurut kuş nereye konacak nerde dinlenecek biraz olanıda bok götürüyo balık yaşamıyo kaz niye gelsin senin memleketine ördek niye gelsin saygıda kusur ettiysem affola.
Ali EDİZ
1977
 ANKARA
 

Çevrimdışı Tarkan ÖZHENDEKCİ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 969
  • Thanked: 31 times
Ynt: KEKLİK VE ÖRDEK AVININ YEDİ GÜN AÇIK OLMASI SAKINCASI
« Yanıtla #57 : 26 Temmuz 2012, 01:25:10 »
Hocam söyledikleriniz cok mantıklı, kuş neslini avcı bitiremez. 3 gün de olsa, 7 gün de olsa yine bitiremez. Fakat güncel duruma bakıldığında eskisi kadar kuş olmadığını söylüyoruz hepimiz. Avcı baskısını azaltayım derken kuşa dinlenme fırsatı vermiyoruz. 3 gün olunca belki yüklenme olacak fakat diger günler hic silah atılmayacak. En azindan böyle olduğunu varsayıyoruz. Ve hayvan biraz rahat edecek. Çünkü bir merada 10 tüfek atılmasıyla 2 tüfek atılması arasında bir fark yok. Hayvan bir kere rahatsız oldu mu olay bitiyor zaten. Eskisi gibi kuş gani olsa, istediginiz kadar atın. Biri gitse biri gelecek. Ama şu günün şartlarında durum farklı.  Benim mantığım bunu söylüyor, yani tartışmaya açık bir konu. Bence eskiyle kıyas yapıp hareket edilmemeli. Veya en güzeli aslında bir sene boyunca av 7 gün yapılarak denenmeli. Sonra da kuş popülasyonuna bakılmalı. Siz de haklı olabilirsiniz..
  • Yıldız Elegant A3T
  • Akdaş AG 212S
  • Hatsan Escort
  • Öncü Tek Kırma
  • Kızılcık Dalından Sapan
1977 - BOLU - İstanbul
 

Çevrimdışı Fatin ÇATIKKAŞ

  • *
  • İleti: 106
  • Thanked: 1 times
Ynt: KEKLİK VE ÖRDEK AVININ YEDİ GÜN AÇIK OLMASI SAKINCASI
« Yanıtla #58 : 26 Temmuz 2012, 10:41:32 »
SENE 1967 O ZAMAN BİLE MUHTARLIKLARA VE JANDARMAYA HARİTA GÖNDERİLMESİ KARARA BAĞLANIRKEN ŞİMDİ İSE HEPSİ BU OLAYLARDAN Bİ HABER
Komisyon kararlarında mevki ve sınırları belirtilmiş sahalarda, tespit edilen
süreler için konan avlanma yasaklarının uygun olduğuna, ancak bu
sahaları 1/200.000 veya daha büyük mikyaslı haritalar üzerinden belirtilen
krokilerin ilgili valiliklerce çoğaltılarak, aynı kulüp ve derneklerine, orman
ve jandarma teşkilâtına ve ilgili koy muhtarlıklarına gönderilmesine
ve yasak kararının tebliğine.
Fatin ÇATIKKAŞ
1977 MANİSA
 

Çevrimdışı Nuri ÖNEL

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 893
  • Thanked: 14 times
    • www.ekomakkazan.com.tr
Ynt: KEKLİK VE ÖRDEK AVININ YEDİ GÜN AÇIK OLMASI SAKINCASI
« Yanıtla #59 : 26 Temmuz 2012, 12:11:17 »
1980 li yıllarda ozamanki Avcı RASGELE av dergisinde yapılan araştırmada avın azalmasına avcının etkisi 18. sırada idi. Demekki benden önce 17 etken benim avımı öldürüyor. Ama avcılık için vergiye gelince, avcı ilk sırada. bu nasıl iş. herkes çevreyi kirletsin devlet sulak alanları kurutsun, atıklar nehirlere denizlere aksın Zehirli buğdaylar devlet eliyle ziraat tarafından dağıtılsın, v.s v.s uzar gider...biz daha neyi tartışıyoruz arkadaşlar. Biz önce ilk 17 etken üzerinde yoğunlaşalım ve kamuoyunu butaraf dikkat çekelim. eğer ilk 17 yi halledersek avcılık kendiliğinde 7 gün olur.
Herkese RASGELE
« Son Düzenleme: 26 Temmuz 2012, 13:07:26 Gönderen: Nuri ÖNEL »
Nuri ÖNEL
1957 NAZİLLİ
 

Çevrimdışı Tarkan ÖZHENDEKCİ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 969
  • Thanked: 31 times
Ynt: KEKLİK VE ÖRDEK AVININ YEDİ GÜN AÇIK OLMASI SAKINCASI
« Yanıtla #60 : 26 Temmuz 2012, 12:20:37 »
eğer ilk 17 yi halledersek avcılık kendiliğinde 7 gün olur.
Herkese RASGELE

Aynen öyle. O zaman 3 gün 7 gün hesabı yapmak diye birşey kalmaz zaten..
  • Yıldız Elegant A3T
  • Akdaş AG 212S
  • Hatsan Escort
  • Öncü Tek Kırma
  • Kızılcık Dalından Sapan
1977 - BOLU - İstanbul
 

Çevrimdışı Bülent KOCA

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 326
  • Thanked: 5 times
Ynt: KEKLİK VE ÖRDEK AVININ YEDİ GÜN AÇIK OLMASI SAKINCASI
« Yanıtla #61 : 26 Temmuz 2012, 13:16:09 »
Biraz nostalji yapalım

http://www.resmigazete.gov.tr/main.aspx?home=http://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/12690.pdf&main=http://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/12690.pdf
M.A.K Kararının 1/d maddesine baktım da gözlerim yaşardı.Zararlılarla mücadele konusunda adamlar bizden daha mantıklı kararlar almışlar.
Bülent KOCA-1970  Çal   505 8281132 Alaşehir
 

Çevrimdışı Ali EDİZ

  • *
  • İleti: 261
  • Thanked: 1 times
Ynt: KEKLİK VE ÖRDEK AVININ YEDİ GÜN AÇIK OLMASI SAKINCASI
« Yanıtla #62 : 26 Temmuz 2012, 14:28:59 »
güncel durumada baksan olay aynıdır eğer gübre ve ilaç pahalı çiftçi bizim bura için konuşuyorum o ilaç ve gübreyi atamazsa geçen yıl olduğu gibi kuş popilasyonu acayip bir şekilde artıyo millet ankarada bıldırcın yok dendi bizim burda limiti her avda doldurduk yani sonuç olarak benim gözlemlediğim olay şu eğer çiftçi ilaç ve gübre atamaz ise kuş sayısıda çok hızlı bir şekilde artıyo avcı istediği kadar av vursun insan oğlu tüketimiyle nesli tükenseydi canlıların bu gün ilk nesli tükenen hayvan koyun olurdu her gün binlerce koyun kesiliyo vede senede 1 tane yavru yapıyo en az yavru yapan kuş 2 yapar tam tersi şekilde bakalım olaya düşmanı olmayan vede senede ortalama 18 yavru yapan köpek dünyada köpekten adım atacak yer kalmazdı.burdaki insan oğlunun yapması gereken yaşam alanlarını korumak canlıların üremesi ve çoğalması bunlara bağlı  bunu yapmadığın sürece bireyin kendini korumanın hiç bir faydası olmayacaktır zaten sen onu korusanda korumasanda ölür.Biz avcılar limitti yasaktı avgünüydü bohçacıydı bir birini suçlamaktansa bunları eleştirsin bunlara savaş açsın tarım bakanlığına DSİ,ORMAN BAKANLIĞI,MTA, BUNLARIN HEPSİ BU İşte suçludur birde bu hayvan severler varya ay
canııııım sana neoldu kim yapti diye sğda solda demogoji yaparlar çevreyi kirletmekten geri durmazlar doğa için çevre için nekadar zararlı kimsal madde varsa hepsini kllanırlar 
avcılar uyanın artık kim bohçacı orası yasak olsun burası serbest olsun kaç gün olsun davasını bırakın avcı avını düşünüyosa gerçek düşmanları kimse o kurumların ve makamların üzerine gitsin.
Ali EDİZ
1977
 ANKARA
 

Çevrimdışı Ali EDİZ

  • *
  • İleti: 261
  • Thanked: 1 times
Ynt: KEKLİK VE ÖRDEK AVININ YEDİ GÜN AÇIK OLMASI SAKINCASI
« Yanıtla #63 : 26 Temmuz 2012, 14:48:23 »
Yabani Hayat ve Yasam Alanları

21) Yasam Alanları

Yabani hayvanlar daha çok vahşi ormanlarda yasamaktalar Yani insanların dokunamadığı, giremediği alanlar güvenlikli yasam alanları olarak tercih edilmektedir Ne yazık ki insanlar tarafından islenmiş, kendi ihtiyaçları temelinde sekil verilmiş arazilerin her gün çoğalarak büyümesi beraberinde yabani hayvanların yasam alanlarını küçültmekte ve bunun sonucu olacakta yabani hayvanların gerek tür gerekse sayısal anlamdaki popülasyonları azalmakta ya da yok olmaktadır Bundan dolayıdır ki yabani hayvanların yasam alanları ile ilgili ihtiyaçları temelindeki proje ve araştırmalar yoğunluk kazandırılmalıdır Her şeyden önce onları düşmanlarından koruyacak, gıda ihtiyaçlarına yanıt olabilecek, üremelerine olanak sağlayacak yasam alanları yaratılmalıdır

22) Yabani Hayat Etimolojisi ve Tanımı

221) Genel Bilgiler

İlk olarak 15 yüzyılda değişik tanımlamalarla izahatı yapılmaya başlanan yabani hayat kavramına 17 yüzyıl ile birlikte coğrafyadan coğrafyaya ve hatta kültürden kültüre farklılık gösteren tanımlamalar geliştirilmeye çalışıldı Mesela; „terk edilmiş alanlar“, "issizlik, çöl“, "insansız yerler“, „vahşi ormanlar“ gibi kavramlarla izah edilmeye çalışıldı

Günümüzde daha çok „bozkır“, „çöl, sahra“, balta girmemiş orman“, „fundalık“, „bataklık“ gibi kavramlarla tanımlanmaya çalışılmaktadır Ancak bazı negatif tanımlamalar da yapılmıyor değil mesela; „verimsizlik“, issizlik“, „faydasızlık“, „sürgün“, „kültürsüzlük“ vb gibi…
1872 yılındaki bilimsel tanımlama ihtiyacı ortaya çıkıncaya kadarki sürede çok değişik tanımlamalar yapıldı Günümüzde bu anlamdaki mevcut önyargılara yanıt olma temelinde bazı etimolojik tanımlamaları burada zikretme gereği duymaktayım

Acımasız, karışık, yabanileşmiş, yolunu sasırmış hayat (Luther); Orman kanunlarının ve kargaşanın hâkim olduğu hayat (Schambach); Huşu ve dehşet arasındaki gerilim, şaşkınlık ve ürperme, tutku ve telaş, özlem ve korku, esenlik ve çaresizlik (Wolfgang Scherzinger) ya da aldatıcı, yanıltıcı maddelestirme (Roderik Nash)

Yaban hayatı ile ilgili tarihsel negatif / pozitif tanımlamalardan anlıyoruz ki biz insanların yabani hayata karşıtlık temelindeki duruşumuz çok derin tarihi köklere sahip Öncüllerimiz yabani hayatı kültürlü olmanın zıt anlamlısı tehlikeli ve kontrol edilemeyen yasam sahaları olarak görmek ve tanımlamak istemişler

Günümüzde birçok insan yaban hayatı görsel yazılı basından tanıdığı için böylesi manupulasyonlara oldukça yatkın bir yapı içerisinde Kaldı ki yabani hayata çıkarlar temelinde karşıt pozisyondaki insan kaynaklı birimlerin hakim mevcudiyetleri de hesaba katıldığında bu konudaki çalışmaların pozitif evirilme anlamındaki başarı şansları da o anlamda zor olacaktır

222) Yabani hayatla ilgili bazı bilimsel tanımlamalar

- Convertion International`a göre Yabani Hayat:

Başlangıçtaki vejetasyonunun %70 den fazlasını koruyabilmiş, yüzölçümü 1000000 ha dan fazla olan, bir km² sinde 5 insandan az yasayan yasam alanları yabani hayat yasam alanları olarak tanımlanır Bu tanıma göre dünyada toplam 37 yabani yasam alanı mevcuttur

- International Union of Conservation Natüre göre Yabani Hayat:

Asli karakterini koruyabilmiş, biyolojik çeşitliliği mevcut, bozulmamış yasam alanları dinamiğine sahip, sürekli yerleşkelerle morfolojik yapısı değiştirilmemiş olan ve koruma ve menecment programlarla karakteri korunabilen geniş, aslına uygun ya da çok az değişim göstermiş alanlar yabani yasam alanları olarak tanımlanır

223)Yabani Hayat ile ilgili çalışmalar

Yabani hayatın mevcut yapısı ve kategorisine göre primler ve sekunder olarak iki bölüm altında inceleme yapmanın anlaşılır olmayı kolaylaştıracağını düşünüyorum

1) Primler yabani hayat:

Burada amacı asmama anlamında sadece bazı genel konu baslıklarını vermekle yetineceğim

- Kalite kontrol çalışmaları: Yerleşkelerin durumu, vejetasyon, faydalılık değerleri…

- Indigene nüfus tespit ve araştırmaları

- Kullanım alanları ve değerleri

- Tehlike altında oluşlarına göre verilendirme çalışmaları

- Koruma alanları: Antarktika (Southern Ocean Whale Sanctuary), Asya (Great Arctic Zapovednik), Avrupa (Laponia, Nationalpark Sarek und Naturreservat Sjaunja)

-

2) Sekunder Yabani Hayat:

- Doğayı koruma konseptleri

- gelişim süreçlerini kontrol programları

- gerçekleştirilebilen projelerin tespiti: doğal orman rezervleri, toplam rezervler…

- yabani hayat geliştirme alanları

- …

224) Yabani Hayat ve Ekoloji

Burada amacı asmama adına kısaca ekoloji kavramına açıklık getirmenin doğru olacağına inanıyorum

2241) Genel bilgiler

Ekoloji (yunanca: mikos) 1866 yılında Ernest Haeckel tarafından organizmaların kendi aralarında ve abiotik çevreleriyle ilişkilerini inceleyen ve de biyoloji biliminin bir dalı ve matematik biliminin de çok güçlü bir kolu olarak tanımlanmıştır Ve daha sonraları Haeckel`in bu tanımlamasındaki anlamına uygun olarak geoekoloji ve bioekoloji tanımlamaları geliştirilmiştir

20 yüzyılın ikinci yarısından sonra gelişen cevre bilinciyle birlikte cevre korumaya hizmet anlamında daha çok doğa bilimleri (biyoloji) kategorisinde yerini almıştır

2242) Biyolojide Ekoloji kavramı

Değişik dönemlerde ihtiyaçlar temelinde değişik kategorilerde ele alınan ekoloji kavramı günümüz ders kitaplarında ki tanımı itibariyle (Schroedel, 2005):

"Ekoloji abiotik ve biotik faktörlerin birbirleriyle ve ekolojik-sistem içerisindeki karstiklikli etkileşimlerini inceleyen bilim koludur" Yani canlıların varılma sıklıkları ve yasam kalitelerinin değişim-ilişki bilimsel normları cercisinde ele alan bir kavram olarak genel bir tanımlamayla genel kabul görmektedir

2243) Populüst anlam itibariyle ekoloji kavramı

UNESCO` nun bu anlamdaki çalışmaları (Man and Biosphere-Programm ve Uluslararasi Biyoloji yılı gibi) ve ekolojik araştırmaların yaygınlaşması bu konudaki populüreteyi artirmistir Mesela 1960 li yillarda amerikali biyolog Rachel Carson`nun çevreyi koruma temelinde öncülüğünü ettiği hareketin DDT gibi cevre zehri etkisindeki ilaçların kullanımının yasaklanmasının global etkileri zamanla ekoloji kavramının içeriğinin de genişlemesini beraberinde getirmiştir Böylece günümüz ekolojik hareketlerin temeli oluşmuştur Ve karşımıza Öko-Ciftlikler, Öko-Sehirler, Öko-Enerji, Eko-Elektrik Gibi birçok kavramlar seklinde çıkmıştır

Ebetteki bu hızlı gelişim paralelinde politik ve ekonomik çıkarlara dayalı suistimalleri de ortaya çıkardı Ki bunlar günümüzde doğrulara ulaşmada çok büyük sorunlar olarak önümüzde durmaktalar

2244) Araştırma malzemesi olarak ekoloji kavramı

Biotik ve abiotik faktörlerin sistematik fonksiyonel ilişkileri çerçevesinde eko-sistem kavramı temelinde ekotop (Biotop + Biozönos), tür popülasyonları ve interdisipliner araştırmalar gibi kavramlarla içi doldurulmaya çalışıldı Ve böylece Evolutionbiolojisi, Genetik, Coğrafya, Klimatoloji, Ekonomi, Jeoloji, Etnoloji, Psycholoji, Cevre ve Tür farklılıklarını koruma gibi bilim dalları eko-sistemi korumanın olmazsa olmazları olarak kendisini dayattı

2245) Ekolojinin sınıflandırılması

Klasik anlamda ekoloji:
1) Autökoloji
2) Populationekoloji
3) Synekoloji

İlgi alanlarına göre ekoloji:
1) Hayvan, Bitki ve Mikroplar Ekolojisi
2) Marine, Limnoloji ve Terrestik Ekoloji
3) Geoekoloji
4) Toprak Ekolojisi
5) Moleküler Ekoloji
6) Human Ekoloji
7) Sivilisation Ekolojisi
8) Arazi Ekolojisi
9) Agrar ve Urban Ekolojisi
10) Davranış Ekolojisi
11) Kimyasal Ekoloji
12) Eko-Toksikoloji
13) vb gibi

Gelişim aşamalarına göre ekoloji:
1) Neoekoloji
2) Paleoekoloji

23) Yasam Alanları Menecment- Yabani Hayvanlar - Uluslararası Sorumluluklar

Doğanın bir bütün olarak düşünülmesi ve korunması, - globalizm pratik realitesinin (gerçekliğinin) kabulü ve yeryüzü topluluklarının ortak hareket etmesi temelinde - globus (yerküre) eksenli bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmaktadır Dünyadaki hiçbir birim tek başına biyolojik çeşitliliği ve doğal yasam alanlarını koruyacak yetkinlikte ve güçte değil

İnsanların doğa ve yabani hayvanlar üzerindeki olumsuz etkilerinin national (ulusal) ve kültürel boyutları ile sınırları zorlayan bir tarzda artış eğilimi göstermesi; günümüzde tepkisel anlamdaki birçok uluslararası cevre konventionu (sözleşmesi) çerçevesinde, - çerçevesi doğru çizilmiş çözümlemelerle -, özellikle göçebe hayvan türlerinin (su kuşları, memeli hayvanlar…) korunmasını prioritet (öncelikli…) sorumluluklar anlamında birçok farklı organizasyonlar sahsında aktif pozisyon alma anlamında zorunluluk haline getirmektedir

Ancak devletler hukuku ve tek tek ülke sınırları; mevzuatlar ve pratik uygulamalar temelinde bazı düzenleme ve çalışmaları zaman zaman zorlaştırmaktadır Mesela Lynx lynx adli yırtıcı kedilerin bu gün birçok Avrupa ülkesindeki sinir hatlarında revirlerini oluşturmuş olmaları ve bunların yasam sahalarının ihtiyaçlar temelinde düzenlenmesi (yiyecek ihtiyacı, tehlikesiz hareket alanları vb) mutlak bir international işbirliğini zorunlu kılmaktadır

Yabani hayvan popülâsyonlarının etkin ve yararlı bir formda enternasyonal sözleşmeler (CBD ve IUCN gibi) çerçevesinde korunması ve ressourclerin (doğal kaynakların) symbiose bir anlayışla ele alınması; en önemli mantıklı regülâsyon (düzenleme…) metotları olarak kabul edilmelidir Örneğin avcılığın böylesi bir çerçevede düzenlenmesi sadece popülasyonların korunmasında değil, ayni zamanda ekonomik getiriler temelinde de faydaya dönüşecektir

Böylesi çerçeve çalışmalarının incelenmesi, islenmesi ve Realsize edilebilirliliği yaklaşık 80 dünya ülkesinde etkinliği olan CIC (International Council for Game and Wildlife Conservation) adlı organizasyonun en önemli asli görevi olarak tanımlanmış ve böylece çalışmaların / projelerin yönetimi, araştırma birimleri ve avcılık örgütlerinin düzenlemesi ve de tek tek bireylerin bu anlamda eğitilmesi asli görevler olarak karsımıza çıkmaktadır

Yani ekosistemin korunmasında ve düzenlenmesinde ya da başka bir deyişle hayvan ve bitkilerin çeşitlilik anlamındaki negatif etkileşimleri; insanların özel ihtiyaçları temelindeki yönelimler eksenli olduğu gerçeğinin kabulü; böylesi çerçeve programları hazırlanırken ilk etapta dikkate alınması gereken nokta olmalıdır

Bu anlamda tasları yerli yerse oturtmak nasıl olacak gibi can âlici sorular çözümlemeler temelinde çok önemsenmelidir Yani bir yandan kültür arazilerinin insanların ihtiyaçları temelinde düzenlenmesi gerekirken öbür yandan bilinçli ve aktif çalışmalarla yabani hayvanların bu birimlere integrationunu (bütünleşme…) kolaylaştırıcı önlemler geliştirilmelidir Başka bir deyişle; insanların ve hayvanların birbirleri ile tek taraflı çıkarlara dayalı konfliktlerini (çelişki…) en asgariye indirmeye yönelik girişimler etkin ve aktif hale getirilmelidir Böylesi projelerde; doğal interaktionlarin (ortak noktaların…) daha iyi görülüp değerlendirilmesi etkin düzenlemelere ulaşmayı kolaylaştıracaktır

Uluslararası kabul gören bazı Integration stratejileri:

Değişik alanlardaki arazi kullanım amaçlarının kesin ve acık tanımı yapılmalıdır Habitat – Yabani Hayvan Menecment koordinasyonu sağlanmalıdır Arazi kullanım planları oluşturulurken yabani hayvanlar etkin bir yan faktör olarak hesaba katılmalıdır (ormancılık, tarım, turizm, yol yapımı…) Popülâsyon kontrollerini amaçlayan avcılık anlayışının oluşturulmasını hedefleyen düzenlemelerde yerel birimlerdeki zarar ve toleranslar hesaba katılmalıdır (vejetasyon, hayvancılık…) Yaptığım bir takim statiksel yerel çalışmalarda; böylesi projelerde geleneksel bazı kalıplarında gözerdi edilmemesi gerekliliği ortaya cıktı Mesela: avcı – ormancı çelişkisinin gerçekte traditional (geleneksel) karakterli olduğunun tespiti gibi

Yani kompetenz (yeterlilik, yetkinlik…) anlamadaki ayrışmalar geleneksel karakterli ve avcı -ormancı çelişkisini yaratmaktadır Bu nedenle amaca yönelik yasal düzenlemeler ve eğitim çalışmaları çok önemsenmelidir Ve hatta modern ulusal parklar menecmenti çalışmalarında böylesi çelişkilerin kendisini sorun olarak dayatmaması Gerçekliğini bu temelde yorumlamak bazı şeyleri anlaşılır kılacaktır Yani böylesi projelerde asli aktörlerin çıkarsal işbirliğini gözeten bir duruş sahibi olmak gerekir

Yabani hayvan menecmenti projelerindeki realisation ve buna uygun yasal düzenlemeler yabani hayat bölgesel verilendirmelerinde (WÖRP) çok önemli instrumentler (faktörler…)olarak görülebilmelidir

Özellikle doğru temelde ele alınan yerel - politik planlamalar; bu anlamda çok olumlu sosyal sorumluluklar ortaya koyabilmekte ve yabani hayvanlarının yasadıkları yerlerde uygun yasam alanları sahibi olmaları gerektiği perspektifinin ortaya konulmasında çok etkili olabilmektedir

Yani doğa koruma ve politik duruşların ayni amaca hizmet temelinde kombinasyonu ile birçok sivil çalışma gruplarının çıkarlarının, kamusal çıkarlarla yasal zemindeki uyumu oluşturulabilir

Ayrıca böylesi uzun soluklu yönelimler ulusal sınırların da dışına tasan (EU Natura 2000 ) bir takim önlem ve infra strüktürel planlamalarla etkinlik ve yetkinlik anlamında pozitif sonuçlar vermek suretiyle değişik birimler (ormancı, avcı, çiftçi, turizm, doğa korumacılar, resmi birimler…) arasındaki çelişkileri azamiye indirme temelinde uyumlu bir durusu ortaya koyabilmektedir

Yabani hayvanlar için yasam alanları planlanırken onların ayni zamanda aktif faktör olarak görülmesi ve hesaba katılması çok önemli Mesela olası göç yolları anlamındaki passiv yerleşke konumları göz önüne alınmalıdır

Yine insan kaynaklı olası müdahaleler önceden tespit edilmeli ve bunlara yönelik önlemsel projeler ve çalışmalar (özellikle Yabani Hayvan-Habitat) önceden sonuç verici bir program ve hedefe sahip olmalıdır ve karşılıklı sınırlara saygıyı esas alan prensipler nihayet olmalıdır

Yabani hayvan – insan çelişkilerindeki tarihsel nedenleri gözeten programlar flexibel (esnek…) olmalı ve integrativ sorunların çözümüne amaç edinmeli ve de her türlü relevant arazi kullanıcılarını göz önüne alan bir anlayış sergilemelidir Yani bir bütün olarak var olmanın gerekçeleri önceden anlatılabilmeli yoksa bekle gör temelinde bir planlama kesinlikle yapılmamalıdır

Kesinlikle tüm etkili ve yetkili birimlerden oluşan yapılanmaların ortak konsensüsleri temelinde hareket edilmelidir (Avcı-Belediye gibi) Ancak böylesi bir yönelimle ortak çıkarlar eksenli bir içice geçiş sağlanmış olur ki bu da basarîyi daim ve mantıklı kılacaktır

Söz konusu alanlar arasındaki harmonim denge (Balance) sosyo-ekonomik, politik – administrativ ve ekolojik dengesel ihtiyaçlar gibi önemli kriterleri gözeten önlemlerle mümkündür

Zaten CIC program ve ilkesel yaklaşımlarında da çözüm anlamındaki bütünlüksel yaklaşımların gerekliliğine işaret edilmekte ve insan – yabani hayvan – cevre balansının sosyo-ekonomik ve ekolojik sistem eksenli dinamikle sağlanacağı TESİD edilmektedir

Yani sonuç olarak yaşanabilir bir cevre ideali; büyük ölçekli yabani hayat – çevrebilim – arazi planlamaları ve bunların bütünün bir parçası olarak tüm gelişim safhalarında yerel, bölgesel, ulusal ve international katılımlı projelerle desteklenmesi ve ortaya konulması ile oluşturulabilir…



Kaynak: http://www.forumlord.net/w-x-y-z/32463-yabani-hayat-tanimi-yasam-alanlari-yaban-hayati-ozellikleri.html#ixzz21jDkv1VQ
Ali EDİZ
1977
 ANKARA
 

Çevrimdışı Tarkan ÖZHENDEKCİ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 969
  • Thanked: 31 times
Ynt: KEKLİK VE ÖRDEK AVININ YEDİ GÜN AÇIK OLMASI SAKINCASI
« Yanıtla #64 : 26 Temmuz 2012, 16:02:19 »
Hocam dediğinde hemfikiriz. Kimse buna karşı fikir beyan edemez zaten. Ama biz şu anı konuşucaz. Eğer tarım ve bileşenleri (gübre, kimyasallar, vs.) değişmeyip aynen devam ediyorsa, o zaman 7 gün yerine neden 3 gün av olması gerektiği hakkında fikrimi söyledim ben. Kimse katılmak zorunda değl. Senin bahsettiğin, olması gereken.. Ve tabi ki bunun için herkes elinden ne geliyorsa yapmalı. Ama konu şu ki, "Av 7 gün mü 3 gün mü olmalı? Neden?".. Bakınız Ersin Bey ne yazmış, ne sormuş..

Bu benim şahsi düşüncem ve 40 yıllık tecrübelerim sonundaki fikrimdir tartışmaya açıktır yıllardır ördek avına giderim kendime göre profosyenel olarak ayni zamanda keklik avınıda yaptığıma inanıyor ve çevremdede takdir edilirim ben diyorumki 7 gün av sakıncalıdır her zaman cumartesi yaptığımız ördek avını pazar günü yapamadık çünkü hayvan iki gün üstüste bile avlanmada sıkıştığında gölü terk ediyor birde düşünün ogölde her gün tüfek patladığını düşünün av bulmak mümkünmüdür gelelim kekliğe benim yaşamımın bir parçası onla kendime bir dünya kurdum onu önce tanımak lazım çok hassastır asla sitrese gelmez sıkışınca kendini balkana gizler çıkmaz doğası dengesi bozulur7 gün avı serbest olursa ortaya çıkmadığı için eşini seçemez yiyeceğini paylaşmamak adına üremez şimdi size bu konuda yorumlarınızı yazmanızı benden tecrübeli ağbilerimizinde fikirlerini bekliyorum bıldırcın ve çulluk avı için ayni düşünmüyorum  saygılar

Herkes fikrini söyleyecek ve tartışıcaz. Yoksa problemin kökü tabi ki senin anlattığın şeyler. Hatta bu konudan çok çok daha önemli bir konu ve ayrı bir başlık altında tartışılmalı. Çözüm bulunacağına inanmasak bile tartışmalıyız. Neden mi? Belki iş başa düşer de o an için kararı bizim verip hareket etmemiz gerekir. İşte böyle bir durumda bize referans olması için bile tartışmalıyız. Keşke bu olumsuzlukların hiçbiri olmasa, ya da önüne geçebilsek te bütün avlar bizim olsa. Hepsinden önce doğa, çevre bozulmasa. Keşke..
« Son Düzenleme: 26 Temmuz 2012, 16:09:11 Gönderen: Tarkan ÖZHENDEKCİ »
  • Yıldız Elegant A3T
  • Akdaş AG 212S
  • Hatsan Escort
  • Öncü Tek Kırma
  • Kızılcık Dalından Sapan
1977 - BOLU - İstanbul
 

Çevrimdışı Emrah TATAR

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 670
  • Thanked: 1 times
Ynt: KEKLİK VE ÖRDEK AVININ YEDİ GÜN AÇIK OLMASI SAKINCASI
« Yanıtla #65 : 26 Temmuz 2012, 17:40:50 »
Arkadaşlar günlerdir bu konuyu takip ediyorum,yorum yazı yazmamakta tereddüt ettim,herkesin kendine göre haklı tarafları var.Ben çok farklı taraftan bakacağım;
-Sorunun en büyüğü kuşu bulduğunda kökünü kazıyana kadar limitsiz avlananlar bunlar zaten ne gün nede limit ayırıyorlar,ne kapalı alan,ne ekim sahası farketmiyor,avcılık yönünden kuşu bunlar bitiriyor neden biz tonlarca para vererek belge çıkartırken,bu zatlar belgesiz sınırsız avlanıyor.Çözüm ne DENETİM ve malesef yok
-Tarım ilaçları kimin ne attığı belli değil,herkes kimden ne duyduysa o ilacı kullanıyor,ekosisteme zararlı ilaçların gübrenin kullanımı yasak ama kim dinliyor,kimse neden DENETİMMM yokkk malesef
-Biz avcılar en azından büyük çoğunluğumuz denetleme görevlisi memurlardan çok daha duyarlı yapıyoruz işimizi..
  Bakıyorum hergün trafik cezaları artırılıyor,ancak koskoca ülke turuna çıkıyorsun,tek kontrol yok,eksozundan zehir atan araçlar muhayenesi 10 yıl geçmiş araçlar,yolda yarış yapanlar,vs neden DENETLEME yok
 Affınıza sığınarak gerekli denetimler yapılsa;ülkemdeki sorunlar zorlamaylada olsa bir nebze azalır.Haaa eğitimin yeri ayrı(ülkemde verilen önem günden güne azalmakla birlikte)eğitim şart
Saygılar

Emrah TATAR
1973 - MANİSA
 

Çevrimdışı Coşkun AKBULUT

  • *
  • İleti: 205
  • Thanked: 1 times
  • kargalar sürüyle kartallar yalnız uçar
Ynt: KEKLİK VE ÖRDEK AVININ YEDİ GÜN AÇIK OLMASI SAKINCASI
« Yanıtla #66 : 29 Temmuz 2013, 10:21:44 »
arkadaslar ben avın 7 gün olmasından yanayım niye diyecek olursanız sadece göç kuşllarına olması  lazım bıldırcın .çulluk üveyik alakanat ben vardiyeli çalışan bir insanım ve sitede vardiyeli çalısan birsürü insan var hafta tatilimiz hafta içine gelen günlerde oluyor evraklarım tamam av günüm hafta tatailim salı günü carsamba günü nedense bıldırcında salı düşmüş yani göç esnasında konaklamış mera bıldırcın dolu öyle dim haberler geliyor bizde dernekte bekliyoruz carsambayı carsambada kuş gitmiş ee şimdi neoldu sezon boyunca rastgelirse 2 defa olur bu olay avcı arkadaslar bunu bilir ozaman bidahaki seneye belki rastgeliriz yine devam ya nasip dşiyoruz köpeğimiz yine av yapamadı neolucak şimdi bıldırcın üveyik avı ekime kadar 7 gün olsa bizde kuşun göçünü yakalarsak av yapalım ben demiyorumki tavsan keklik serbest olsun diye zaten keklik tavsan yerli kusumuz onda sorun yok zaten onada 2 defa gidebiliyoruz anlıcanız göç kuşlaruının avlanma günü bence 7 gün olmalı benim derdim bircok avcıdada vardır umarım ben yazmış oldum herkese 2013-2014 av sezonu kazasız belasız gecer insallah rastgele tüm evraklı yasal avcılara......
Coşkun AKBULUT
1970 izmit/derince     kargalar sürüyle...kartallar tek uçar
 

Çevrimdışı Mustafa DEMİRTAŞ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 4867
  • Thanked: 156 times
Ynt: KEKLİK VE ÖRDEK AVININ YEDİ GÜN AÇIK OLMASI SAKINCASI
« Yanıtla #67 : 29 Temmuz 2013, 12:43:17 »
avcı her ayın başında üç günü kendisi seçerse sıkıntı olmaz...... hafta sonu çalışmak zorunda kalan  insanlarımıza hakkızlık oluyor...
1968/amasya-istanbul-sarıyer
Hâlıkın dururken mahlûka tapma,
Şeytana uyup da yolundan sapma.(Lâ Edri)

VEFAT ETMİŞTİR
 

Çevrimdışı Kerem BİBER

  • *
  • İleti: 165
Ynt: KEKLİK VE ÖRDEK AVININ YEDİ GÜN AÇIK OLMASI SAKINCASI
« Yanıtla #68 : 29 Temmuz 2013, 14:43:29 »
olun siz de benim gibi bohçacı ne limit kalır ne yasak ne de limit oh hayat varmış dersiniz
Kerem BİBER
1980 KAHRAMANMARAŞ HATAY


yükle resim
 

Çevrimdışı Ahmet ÖZTÜRK

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 2031
  • Thanked: 235 times
Ynt: KEKLİK VE ÖRDEK AVININ YEDİ GÜN AÇIK OLMASI SAKINCASI
« Yanıtla #69 : 06 Ağustos 2013, 02:31:45 »
olun siz de benim gibi bohçacı ne limit kalır ne yasak ne de limit oh hayat varmış dersiniz
Değişik bir öneri  :)  bunuda görecektik..
  • Stoeger peregrine max 5
  • Ata Arms
Ahmet ÖZTÜRK
Lüleburgaz/KIRKLARELİ  1976