23 Haziran 2012 TARİHLİ ORDU HAYAT GAZETESİNDE ÇIKAN KÖŞE YAZIM
Askerliğimi Güney doğuda yaptım, orada çok şeyler yaşadım. Askerin hangi şartlarda o dağlar da olduğunu ve vatanı için neler yapabileceğini en iyi bilenlerden biriyim.
Dağdaydım Babamın ölüm haberini aldığımda. İki gün sonra gelebildim Bitlis'ten Ordu'ya. Çoktan defnedilmişti babam. Sarılamadım, helalleşemedim, toprağa indiremedim, kısacası son yolculuğunda olamadım yanında. Şartlar ve kurallar böyle istedi. Gerçek soğuğu o zaman hissettim. İnsan nasıl üşürmüş kanı donarmış acıdan o zaman gördüm. Sizin ajanslarınıza daha haberi düşmemiş şehit cenazeleri uğurladım. Ben ve benim gibiler orada tüm bunları yaşarken;sadece analarımız ağladı..Olsun varsın ağlayan sonuç da bizim anamızdı.
Türkiye Cumhuriyetinin bir karış toprağını, gayesizce ve inatla bölme çabası, yıkanmış beyinlerin taarruzları ile gerçekleşemez. Bir durum hariç sizi yönetenler sizin gibi düşünmüyor ve koltuk sevdasından vazgeçemiyorsa işte kabız olmuş beyinleri ile ancak bu kadar başarılı olurlar terör ile mücadelede. Utanıyorum desem ben niye utanayım beni yöneten utanmıyor.
Bu ülke uğruna dökülen kan ve asla dinmeyen bölme uğraşıları basiretsiz siyasilerin üst üste yaptığı hatalar sayesinde içinden çıkılamayan bir durumdadır. Bu da yetmezmiş gibi askere karşı içten içe yıkım operasyonları başlatıldı. Bu memleketi esas içeriden yıkıyorlar. Terör mü bölüyor bu ülkeyi yoksa beceriksizce yürütülen politikalar mı? Toprağına, bayrağına bu denli bağlı bir millet nasıl oluyor da bunu yüksek sesle söyleyemiyor. Elbette söyleyemez, her sesi çıkanı azarlayıp, terörist muamelesine tabii tutmuyorlar mı? Dünkü Şehit cenazesinde de İç işleri bakanı İdris Naim Şahin'e Trabzon'da acının getirisi olan bir öfke patlaması ile sesler yükseldi. Peki, ne oldu polisler yuhalayanları engelledi. Ne yazık ki halkının acısına bile tahammülü olmayan siyasetçiler yönetiyor bu ülkeyi.
PKK denilen zibidi örgüt bu ülkenin çocuklarını, yarınlarını yok etmeye devam ederken kraldan fazla kralcı olanlar susmayı tercih ediyor. Siyasetçilerimiz, dış politika, iç politika nutukları atıp kendi sorumsuzluklarına kılıf giydirirken, bu ülkenin çocukları bir bir şehit düşüyor. Biri çapulcu diyor, diğeri bilmem ne. Her seferinde Müslümanlığı ile övünen bu siyasetçiler ahrette ne ile övünecekler merak ediyorum. Bu anaların ahları boyunlarına astıkları renkli kravatlara benzemez. Boğar adamı...
Kim ki halkını hakir görürü ve halkına inmez ise halkı onu ayağına indirmeyi iyi bilir. Bu ülkenin insanı size rağmen ülkesini böldürmez. Bu ülke için canını ortaya koyup şehit olan insanlar kadar cesur iseniz, bu milletin şehit olan evlatlarının hesabını sorarsınız olur biter. Türk halkına olan borcunuzu ancak böyle ödeyebilirsiniz.