SAĞIR TOMİ FESATIN İŞİ RAST GİDER Mİ? - ANILARIM 8

[Oğuz BABAÇOĞLU]

Yıl 1990.Ocak veya  şubat . Soğuk bir kış günü, ayaz kulaklarımızı kemiriyor. Günlerden cumartesi, Tepeköy’e gidiyoruz. Lökeşeye (İzmir’de çulluk demezler genellikle.)gideceğiz. Sabah erkenden İsmet Abi’yi  daha sonra Arap Ahmet Abi’yi aldık. Amcam her zaman yaptığı gibi erkenden Halam’a uğrayıp bir hal hatır sordu. Bir çay içik. Eniştem dedi ki” Dün kır bekçisi ormandan dönerken mandalinliklerin altında 7 tane lökeşe vurmuş.” Nerede? Tepeköy’ün dibindeki mandalin bahçelerinde. Allah Allah! Hem de burnumuzun dibinde. Tabi enişte bunları ateşli ateşli anlatınca bizim av güzergahı zorunlu olarak değişti. Arabaya binerken eniştem İsmet Abi’ye yerleri bir güzel tarif etti. Sonra bana doğru eğilip dedi ki “Sık sık mandalinlerin altına eğilip bak. Bekçi hepsini yerde vurmuş.”

Ben iyi bir atıcı mıyım? Değilim. Ama yerde atmak fikri bana pek cazip gelmedi.Ben bunu aklımın bir köşesine yazdım. Amcam “Yerde atmayalım.Sakatlık olmasın.” dedi. İsmet Abi dedi ki “ Valla denk gelirse ben atarım.” İsmet Abi de biraz Berbergillerden çok hırslı. Hatta hırslının ötesinde etçi, eve kuş götüremezse rahat edemeyenlerden… Amcam da “ O zaman kimse yer değiştirmesin birbirimizi vurmayalım.” dedi. Bana da bu konuda sert bir uyarı çekildi.

Yola çıktık. Adı geçen mandalin bahçelerinden ilkine vasıl olduk. Amcamda bir Kurzhaar var. Adı: Astor. İsmet Abi’de de setter kırması bir köpek var. Adı Tomi.


(Amcam ve kurzhaarı ASTOR 1992)
Tomi ağır başlı uysal bir köpek ama tek kusuru var, sağır. Kulakları iltihaplanmış. , iyi bakılmayınca iyice nüksetmiş köpek ağır işitiyor. Gittiğimiz yerde de mandalinliklerin içine köpekleri salıyoruz. Tarlaların köşelerini tutuyoruz, artık kuş kime çıkarsa o vuracak… Biri de bana nasibolsun diye dualar ediyorum. Hava soğuk ayaz ellerimi kesiyor. İsmet Abi Bahçenin diğer ucunu tutmak için soldan içeri girdi. Giderken de sık sık arkasını , mandalinliklerin altını kontrol ediyor.50-60 metre gitti gitmedi. İkimizin tam ortasında, yerde bir lökeşe göründü. Ben atmadım. İsmet Abi arkasına döndü. Tüfeği göze  aldı, beni gördü atamadı. Bana işaret diyor elinin tersiyle çekil diye, yerde atacak. Sola  doğru koşup önünden çekilmemle birlikte DAN! Bir tüfek sesi vuramamış. Kuş kalkmış DAN! Bir sıkı daha karavana.

Bana şaka yollu “Senin yüzünden vuramadım. Çabuk kaçamadın. İlk anda pozisyon çok güzeldi.” dedi. Amcam güldü. “Bir çocuk bir de lökeşe vursaydın İsmet.” dedi. İsmet Abi daha da hırslandı. Köpek tam benim önüme doğru geliyor. Tomiiiiiiiiii, Tomi! diyor. Köpek sağır duymuyor. Basıyor köpeğe küfrü. Bağıra çağıra zorla yanına getirtiyor.

İsmet Abi köpek bana doğru ısrarla gelince normalde sabit kalması gerekirken bana doğru yürümeye başladı. Beni geçti, yere çöktü. Çöker çökmez PAPAPAPAP! Lökeşe fırladı. Ayağa kalkıp ateş etti ama dengesi çok bozuldu. İkinci sıkı da boşa gitti, vuramadı. Seninki yine bastı küfrü… Ben de atıştaki hatayı düşünüyorum.Çömelip çift ayak yan yana  sabit şekilde aniden kalkıp atınca, adamın dengesi bozuluyordu. “Tek ayağını,” dedim “Geri atsaydın vuracaktın.” Ancak o bunu ukalalık olarak algıladı nedense. Senden mi öğrenecez gibi bir şeyler söyleyerek homurdana homurdana geçti gitti. Ama derler ya fesatın işi rast gitmez diye. Aynen öyle oldu.

Amcam tarlanın diğer köşesinden olayı gördü. Bir başka bahçeye gitmek üzere arabanın başına geldik. Amcam İsmet Abi’ye biraz kızdı.

Amcam kurallara çok dikkat ederdi.Zaten o kurallar sayesinde tek bir tehlike bile atlatmamışızdır. Gruptan kuralları çiğneyen olursa, babası olsa tanımaz fırçayı basardı. İsmet Abi’yi alıp ileriye yürüdü. Demiş ki : “Biz çocuğa diyoruz, yerinden ayrılma diye. Aynısını sen yapıyorsun.Hem yere atıyorsun hem yer değiştiriyorsun. Birbirimizi vuracaz ….” diye basmış fırçayı.

Başka bir bahçeye gittik. Burası diğer yerlere göre daha küçük bir bahçeydi. Soluma yine İsmet Abi geçti ama fırçayı yiyince yer değiştiremiyor artık. Köpek tam benim önüme geliyor, ha diyorum şimdi kalkacak. Tomiiiiiii, Tomi! Köpeği çağırıyor. Sinir oldum. Derken bahçenin diğer yanından TAK TAK! İki sıkı, Arap Ahmet Lökeşeyi kıvırmış. Amcamdan da TAK TAK! İki sıkı. O da lökeşeyi indirmiş. Zaten çok güzel atardı vuramasa sürpriz olurdu.

İsmet Abi’nin birkaç dakika dikkati dağıldı. Sonra aklına geldi “Tomi nerde?” diye sordu bana. “Yok burada.” dedim sinirli sinirli. “ En son sana doğru geliyordu.” dedi. “Yok, burda olsa zilin sesini duyardım.” dedim. Ama beynimde şimşek çaktı. O da dedi ki “Ulen köpek fermadadır, dikkat et.” Eğildim önce fermadaki çakı gibi gerilmiş köpeği gördüm. Sonra 2 metre önündeki lökeşeyi. Bas, TUT! Köpek sağır  duymaz. En son BaaAAASSSSSS! Diye bir bağırdım. PAPAPAPAP! Lökeşe bir fırladı. Ayağa kalkar kalkmaz sağ ayağımı geri atarak TAK bir sıkı boşa. Tak ikinci sıkı, bir tüy demeti. Kuş yerde… Vurdum vurdum! Havalara uçuyorum ilk lökeşem ama ne lökeşe! Tosuncuk kocaman. Arabanın yanına geldiğimizde amcama da gösterdim. Senelerin avcısı, kuşun iriliği karşısında şaştı kaldı.”Aferin.” dedi. Tebrik etti.


(1987 yılında bir lökeşe avı sonrası çekildiğim fotoğraf.)

Uploaded with ImageShack.us

Saat 11’e doğru bir sıcak bastı. Sabahki havayla alakası yok. Amcam “Av bitti, dönelim.” dedi. İsmet Abi de bir şey vuramadı ya hırs yaptı. “Abi şurda bir tarla var. Güzel bıldırcın oluyor.”dedi. Amcam da gönlü olsun diye gitti. Ara ara tek bıldırcın kalktı.İsmet Abi TAK TAK! İki sıkı attı karavana. Eee benim Pipper uzak sever. Gezdirip Dan! bir sıkı. Kuş aşağıda. İsmet Abi’den çıt yok.
Amcam keh keh gülüyor. Şaka yollu “İsmet, bak çocuk lökeşeyi vurdu. Sen bıldırcını vuramadın. Onu da tek sıkıda indirdi…. Sen çocuğu ne zaman tebrik edecen?” deyince İsmet Abi hırstan şişmiş durumda zaten.Tüfeği kılıfın içine hızla sokarken, yüzüme bakmaksızın “Aferin aferin!” dedi.  Arabanın içine oturdu. Ancak köpekler sol tarafta bir ağaçlık, sık bir tarla sınırı var. Durmadan orayı karıştırıyor. Derken Tomi çakıldı fermaya, biz tüfekleri tekrar doldurduk. Bas! TUT! Köpek duymaz! Ben tecrübeliyim ya, BaaAAAASS! diye bağırınca köpek bir daldı.PAPAPAPAP! Lökeşe. Üç sıkı hemen hemen aynı anda DAN DAN DAN! Patladı. Lökeşe kim vurduya gitti. Amcam kuşu aldı. Heyecanla arabanın içinden fırlayan İsmet Abi’ye “İsmet, sen bu gün bir şey vuramadın. Bu kuşu sen al.” deyip uzattı. İsmet Abi burnundan soluyor. Tabloya gülecem gülemiyorum Babam yaşında adamlar. Ahmet Abi gülüyor ama…. İsmet Abi hırsından kapkara oldu. Böylelikle 4 Lökeşe 1 bıldırcınla o günü kapattık.

Ancak İsmet Abi çok babacandı. Oturduk kahveye bir çay içtik, kuşu da torbaya kattı ya, keyfi yerine geldi. Yine espriler yapmaya başladı. Sonra tuvalete gitti döner dönmez bana söylediği ilk söz. “ Ben olmasam, sen vuramazdın o kuşları .”dedi. Biz kahkahayı bastık tabi.


(1984 yılındaki bir avdan. Soldan sağa Berber, Amcam Güngör BABAÇOĞLU, İsmet Abi)

Onları evlerine bıraktık. Dönüyoruz. Amcama şöyle sordum: “İsmet Abi aslında iyi bir insan da neden avda böyle yapıyor?” Bana söyledikleri yine ders niteliğindeydi. “ Bak.” dedi. “Bir insanın karakteri, en iyi avda belli olur. Bir insanı iyi tanımak istiyorsan ava götür. Hırslı mı, centilmen mi, etçi mi , gerçekten avcı mı, saygılı mı, saygısız mı, cömert mi, cimri mi… bunların hepsini öğrenebilirsin...”    Aradan yıllar geçti. Böyle arızalı insanları, sonradan avcı olanları veya olamayanları gördükçe hep amcamın o sözleri aklıma gelir… Tabi anlayana…

Dedem Korkut geldi boy boyladı soy soyladı. Günün anlam ve önemini belirten şu maniyi düzdü.

Hırstır insanı hep şaşırtan
İnsanı insanlıktan çıkartan
Fesatın işi hiç rast gitmez
Kıssadan hisse, anlamıştır anlayan


Pekiiii.İlk tavşan ne zaman? Tavşan vurursun ama onun yükü altında ezilmesi nasıl olur? Onu da anlatacağız. Ancak o başka bir hikaye.

Şimdilik kalın sağlıcakla.

DEVAM EDECEK…

[N.Yıldız SÜKAN]

Oğuz kardeşim beni tekrar anılarıma götürdün.  Senin gibi  ne yazdığını ne okuduğunu anlayan  özü sözü bir kardeşimden bunları okumak beni ziyadesi ile memnun ediyor. Ve devamını bekliyoruz. Eline yüreğine sağlık kardeşim

[Kadir GONAYDIN]

eline emeğine sağlık. keyifle okudum devamını bekliyoruz.

[Engin GEDİK]

ÇOK GÜZEL BİR ANLATIM DOĞAL,YALIN,TERTEMİZ...

[Ahmet VURAL]

Paylaşımınızı zevkle okudum teşekkürler.

[Serhat ÇELEBİOĞLU]

Eline sağlık çok güzel ve net bir anlatım.Güzel bir anı yaşanmış

[Serhat SERİN]

Tekrar eline sağlık hepsini keyifle ordaymış gibi okudum..Teşekkürler..

[Tuncay KANDEMiR]

Hocam teşekkürler sizde sağlıcakla kalın