ben nacizane şöyle bir yorum yaparak konuyu biraz hortlatmış olacağım ama bence bu işte avcıların çözümsüz ve üzerinde sayfalar dolusu yazılıp çizilebilecek konularından bir tanesi.. bu yüzden ancak neticeye varabilmek için avcıları gruplara ayırmak gerektiğini düşündüm.
1. grup: yıllarca köpek beslemiş bir tanesinden hayır görmemiş, sonra yurtdışından iyi paralara köpek sahibi olup av yapmaya başlamış veya av yapmasa umudunu kaybetmemiş ve kesinlikle köpeğine toz kondurtmayan avcılar
2. grup : köpeğine çok fazla değer vermese de kalben seven kuru ekmekle beslede de buna rağmen merada tank gibi (iyi kanlı) köpekleri solda sıfır bırakmış şanslı avcılar
3.grup : asıl amacı avcılık değil de ava meraklı ama köpeklere daha da meraklı olan, bu işe ciddi emek, zaman ve para harcayanlar (bunlar genellikle sonradan bu işin ticaretini yapmaya başlıyor ve köpekleri de makine gibi oluyor)
bu gruplar birkaç tane daha arttırılabilir ancak günümüz şartlarında malesef köpek bakmak, öyle her babayiğidin harcı değil... özellikle de bu kadar büyük kentleşme ve doğal hayattan kopuk yaşama zorunluluğumuz varken, bütün şartlar oluşmuş olsa da (zaman, emek, para) haftanın üç günü köpek merada vakit geçirmiş olsa bile av yapmama riski varken biz avcılar da bu riski en aza indirmeye çalışıp duruyoruz, bunun için daha iyisini arama çalışmaları hiç bitmiyor, unuttuğumuz şey köpeklerin avı bizim için değil kendileri için arayıp buldukları gerçeği.