bence av belgesi olmayan kişiye av silahı ruhsatı verilmemeli.av belgesi almak için de av derneklerinin organize ettiği kurslar tertiplenmeli.her derneğin bir atış alanı,uygulamalı bir kurs yeri olmalı.teoride ve pratikte sınavı geçemeyenler,aynı ehliyet kursu gibi ikmale kalmalı.bütün avcılar ya en fazla üstüste iki atış yapabilen tüfekler kullanmalı ve otomatikler en fazla iki fişek almalı.bitti mi?hayır.önce devlet derhal bir göç yolları haritası çıkarmalı.hangi hayvan nereye hangi zamanlarda geliyor ne zaman çifleşiyor ya da yavruluyor,ayrıca hangi hayvandan ülkemizde kaç tane var bilinmiyor.bilinmediği için de yasaklama ve kısıtlamalar mantıksız bir hale bürünüyor.devlet derhal envanter çalışması yapmalı ve bilimsel hareket etmeli.ha o zaman dese ki şunun limiti şudur,tamam.envanteri çıkardıktan sonra devlet her ilde ava uygun alanları güncelleyecek.ayrıca devlet avlakları oluşturulup işletmeleri yörenin av derneklerine ya da federasyonların varilecek.buradan feerasyonlar gelir elde edecek.bu gelirle vergi ödeyecek.devlet kurallara uyulup uylmadığını buralarda denetleyecek.tesbit halinde avcıya ve federasyona ceza kesecek.ayrıca av federasyonları sadece av federasyonu değil çevre ve av federasyonlarına dönüştürülmeli.etkinlikleri ve sorumlulukları arttırılmalı.bir av federasyonu sadece av ile ilgilenmemeli.aynı zamanda çevre koruma oluşumu olmalı.arkadaşlar çevre yoksa orman yoksa dere ve göl yoksa av da yoktur.misal derelerin bir çoğu hes (hidroelektrik santral)tehdidi altındadır.göllerimiz kurumaktadır.vahşi yaşam alanları daralmaktadır.yeni orman ve milli parklar yasası ile milli parklar imara açılabilecek.zaten ülke yüzölçümünün yüzde 3 ü milli park ve vahşi yaşam alanı olarak koruma altında.buralar bile imara açılabilecek.asıl avcıların ve derneklerin ilgi alanı bunlar olmalı.asıl kısıtlama buralardadır.göller kuruyonca,dereler betonlaşınca,ormanlar imara açıldıkça zaten kısıtlamaya gerek kalmayacak.av bulamayacağız.o zaman keklik 2 değil de 22 olsa bile birşey ifade etmeyecek.