Gönderen Konu: MÜDÜRÜN ATIŞLARINA RAKI AYARI - ANILARIM 6  (Okunma sayısı 1964 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Oğuz BABAÇOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 477
  • Thanked: 53 times
MÜDÜRÜN ATIŞLARINA RAKI AYARI - ANILARIM 6
« : 21 Mayıs 2012, 15:56:44 »
Yıl 1989. Yazın Suat Abiyle beraber dayımın forklift atölyesinde çalışıyorum. Dayım dış işlere, genellikle yedek parça işlerine koşturduğu için dükkanda telefonlara bakacak, müşteriyle ilgilenecek, kargo işlerini yapacak birine ihtiyaç var. Derken fabrika müdürlüğünden yeni emekli, Çandarlılı birini buldu. Adı Muharrem.Önce bizim canımız sıkıldı başımıza müdür geliyor diye ama hiç de öyle umduğumuz gibi olmadı. 45 yaşlarında dobra dobra ama çok babacan, son derece muhabbet biri. Öğle arası yemek yerken biz Suat Abiyle av muhabbetine başlayınca, Muharrem Abi açtı gözlerini “Sizde avcılık var mı?” diye sordu. Dedik “Olmaz mı?”.Meğer o da hastasıymış :) :) :)

Öğle aralarımız av muhabbetiyle geçmeye başlayınca, Müdür de tam kafa dengi olunca, biz yeni gelen Müdür’e bayıldık. Ona Müdür diyoruz hiç kızmıyor. Şamata gırgır, öğle aralarının nasıl geçtiğini anlamıyoruz. :) :) :)

Av açıldı yılın ilk kötü haberi geldi. Amcamın Çatalburun Funda çalınmış. Amcam daha avın başlangıcında köpeksiz kalmıştı. Bu habere çok üzülmüştük.

(Çalınan köpeğimiz Funda)

 Suat Abi o haftaki olay yüzünden Berberle küsmüş. O yüzden amcamla ava gitmek istese de, Berberin yüzünü görmek istemediği için gitmiyor. Amcam da köpek olmadığı için Berberle gidiyor, baktı olmuyor. Bir Kurzhaar almış, onu yetiştirme gayretinde...

Müdür’le ava gitmek bir türlü nasip olmuyor. O genellikle Buca kulübüyle Afyon’a veya değişik yerlere gidiyor.  7-8 aylık Linda diye bir köpeği var. Şöyle av yapıyoruz, böyle av yapıyoruz diyor, bir yandan meraklanıyoruz ama köpeğimiz olmadığı için ona askıntı olmak istemiyoruz. Ben genellikle amcamla kekliğe gidiyorum.

Bir gün Suat Abi dedi ki “Oğuz, Müdür bizi Buca kulübüyle ava davet ediyor, gelecek  misin?” hafta içinden adımızı yazdıracak. Dedim “Alırlar mı bizi?” üye değiliz biz ama tezkeremiz var tabi. “Müdür halledecek sen merak etme.” deyince mesele kalmadı.

Hayatımda ilk defa kulüple ava gidiyorum.  Söke Bağarası’na gittik. Her taraf pamuk. Daldık mis gibi  kokan tarlalara. Müdür dedi ki “Oğlum bakın buraya ava geldik. İlla ben vuracam diye bir şey yok. Köpek ferma verirse, kim yakınsa o gitsin atsın. Ben av kıskanmam. Avı kıskanan adamı da hiç sevmem. Benden kalkan kuşa atmayayım diye düşünmeyin. Atın yeter ki vurulsun. Köpek bol bol kuş görsün. Zaten maksat muhabbet, gönüller hoş olsun…” deyince yaşadığımız av fesatlıklarından sonra Müdür bize ilaç gibi geldi. :) :) :)

Bir tek sorun var. Hava çok kötü, yağdı yağacak. Öte yandan Linda tarlada fırtına gibi esmeye başladı. Bir ferma 4 tane FRİNK, PRİNK. DAN, DUN, DAN, DUN! Üçü yerde “Aport kızım, getir kızım…” Müdür de güzel tüfek atıyor. Öğleye kadar 10 kadar kuş vurduk. Bu arada gezerken Müdür suyu evde unutmuş,  durmadan benden, Suat Abi’den su istiyor. Veriyoruz ama bakıyorum yeleğin arkasındaki filede matarası var. Allah Allah, diyorum,  boş herhalde diye sorma gereği duymuyorum.

Öğle yemeğini yiyelim dedik bulduk bir ağaç altı. Linda başladı Fiyuuk! Fiyuuk! Yemek istiyor diye düşündük. Müdür dedi ki “Şimdi olmaz sonra.Otur orda.” Yemek bitti. Köpek Fiyuk,Fiyuk! “ Abi birkaç lokma ver istersen. “ dedik. “O yemek istemiyor ki dedi.” “Köpek kucağına yattı. Müdür’ e koltuk altlarından yuvarlak pıtrakları temizlettirdi. Sonra kalktı başladı Müdürün kazağında ne kadar pıtrak varsa hepsini ağzıyla tek tek temizledi. :) :) :) Şaştık kaldık.  :) :) :)

Neyse öğle yemeğini yedik, tam ava çıkacaz. Yağmur başladı mı çisil çisil yağmaya. Yağmurlukları giydik. Ahmak ıslatan şeklinde yağıyor ama baya ıslatıyor.

Otobüsten çok uzaklaştık. Linda Ferma veriyor. Yürüyor, duruyor, kediliyor. 150 metre böyle gidip bizi otlu bir tarlaya kadar götürdü. Bir ferma, Bas kızım! 7-8 tane varmış. Bir kıyamet koptu. DAN DAN DAN DAN! Üç tane düştü. Aldık devam. Müthiş eğleniyoruz ama şaka gırgır muhabbet.On adım atmadık Linda Müdür’ün ayağının dibinde Bas kızım! DAN DUN! Attı vuramadı??? Niye atmadınız diye bir fırça bize. “Abi sen güzel atıyorsun diye ellemedik.” dedik. Gülüyoruz bir yandan. “Olur mu oğlum atın ya, yazık ettik bak kuşa. Neyse bak iyi hatırlattınız ayarı kaçtı yine. Çökün iki dakka” dedi. Yere oturamıyoruz her yer ıslak. Bir çay bardağı çıkarttı. Biz de şaşkınlıkla onu izliyoruz. Mataradan yarım bardak doldurdu. Biraz su istedi çay bardağına doldurduk.Suyun rengi değişti. “Anaaaa! Mataranın içinde rakı doldurmuş!!!”  :) :) :) “Şimdi ben bir ayar çekerim atışlar düzelir, merak etmeyin.” dedi. “İster misiniz çocuklar?” diye bize de ikram etti. “Yok.” Dedik “Biz gündüz içmeyiz.” :) :) :)

Yuvarladıktan sonra hadi bakalım devam.Az ilerde Müdür’ün dibinde Linda’dan bir ferma iki tane birden.TIRRRR,TIRRRRR! Müdür’den TAK TAK!İki sıkı ikisi de yerde. :) :) :) Suat Abiyle şaşkın şaşkın birbirimize bakıyoruz. Bir yandan da gülüyoruz. :) :) :)  Bravo, dedik o ne atıştı öyle falan…  Dedi ki “Rakının kudretine kurban olayım. Bak, ayar tutunca nasıl düşüyor?” İleride bir ferma daha FRİNK! Müdür atıyor TAK! Hadi aşağı. Tarla bıldırcın dolu.  Yürüyoruz yine ferma, yine onun önünden. TAK,TAK! İki sıkı… Hayret  Müdür bu sefer vuramadı. Dedi ki “Ayarı kaçtı yine, çökün iki dakka” Biz Suat Abiyle gülmekten yıkılıyoruz. :) :) :)

Bir bardak yuvarlıyor. “Hiç bozuntuya vermeden :” Siz bilmezsiniz.” diyor. “Şimdi ben ayarı çektim mi düşer onlar.” :) :) :) Biz artık avı bıraktık, tiyatro gibi Müdür’ü seyrediyoruz. Prink Prink fırlıyor. TAK! Tek sıkıda aşağı. Müdür gayet ciddi “Ayar nasıl ama?” diyor! Biz gülme krizine girdik,artık kalkan kuşlara atamıyoruz, altımıza edecez. Bize kızıyor niye atmıyorsunuz diye. Biz de “Başlarız avına ya, biz seni seyrediyoruz.Müthiş eğleniyoruz. Bundan güzel şey var mı? Sen devam et” dedik. Müdür kuşu kaçırdı mı “Ayarı kaçtı yine çökün iki dakka.” diyor. Bir bardak içiyor. Ferma  TAK! Kuş aşağıda... :) :) :)

O gün akşama kadar 30’a yakın bıldırcın vurduk. Yarısından fazlasını Müdür vurdu ama bizim gülmekten karınlarımıza ağrılar girdi. İşte böyle  adam gibi adamlarla  ava gidilince avın tadına doyum olmuyordu.


(1985-86 yıllarında çekilmiş bir fotomuz. Sol baştaki Suat Abi, Levent Abim, Korkut, Oturmakta olan ben:))

Hayatımda bu kadar güldüğüm, bu kadar eğlendiğim pek çok av vardır. Birincisi budur. Peki ya ikincisi? O da bir kaç hafta sonra, böyle yağmurlu bir günün avıydı. Ancak o, başka bir hikaye. Onu da haftaya anlatırız inşallah, ömrümüz yeterse.

Şimdilik kalın sağlıcakla.         

DEVAM EDECEK…
 

Çevrimdışı Ramazan HAK

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1911
  • Thanked: 38 times
Ynt: MÜDÜRÜN ATIŞLARINA RAKI AYARI - ANILARIM 6
« Yanıtla #1 : 10 Haziran 2012, 22:42:13 »
eline sağlık ,paylaşım için teşekürler
Ramazan HAK  1971  ARH+  Muğla

 

TURGAY YILMAZ

  • Ziyaretçi
Ynt: MÜDÜRÜN ATIŞLARINA RAKI AYARI - ANILARIM 6
« Yanıtla #2 : 10 Haziran 2012, 22:57:01 »
Daha önce okumuş ancak yorum yazamamistim. Kalemine saglık, güzel bir av gunü olmuş devamını bekliyoruz...
 

Çevrimdışı Tuncay KANDEMiR

  • Tuncay Kandemir
  • Hocamız
  • *******
  • İleti: 4269
  • Thanked: 846 times
    • Avcı Sayfası avlak
Ynt: MÜDÜRÜN ATIŞLARINA RAKI AYARI - ANILARIM 6
« Yanıtla #3 : 11 Haziran 2012, 00:05:43 »
Teşekkürler hocam....
Tuncay KANDEMİR 1971
Samsun Ankara
 

Çevrimdışı İrfan GÜNAL

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1850
  • Thanked: 11 times
Ynt: MÜDÜRÜN ATIŞLARINA RAKI AYARI - ANILARIM 6
« Yanıtla #4 : 11 Haziran 2012, 12:09:44 »
elinize sağlık geçmişten güzel bir anı anlatmışsınız,rakının ayarıda güzelmiş denesekmi acaba bizede iyi gelirmi?saygılar
İrfan GÜNAL
1977-Çanakkale