Yıllar önce , Ordu ‘da kışın çok sert geçtiği bir Ocak ayı, geceden tam kadro haberleştik, sabah erken Melet’ e ava gideceğiz. Ekipte kim yok ki. Bendeniz Serhat Çelebioğlu, Sedat Cengiz, Haldun Arslan, namı değer Gacirik Mustafa . Öyle sert bir hava var ki; kar , fırtına adamı boğacak kadar şiddetli, Haldun sabah erkenden beni aldı, Sedat ile Gacirik Mustafa , Sedat’ın arabasıyla gelecekler ilk adres Adem Baba çorba içilecek oradan da ava, neyse bol acılı çorbalar dışarıda yağan kar ve soğuk havaya doping olacak ve oluyor da. Düşüyoruz yola, arabalarımız, kar üzerinde bir o yana, bir bu yana kayarken , yavaş yavaş Melet’ e doğru ilerliyoruz. Sanki yollardan başka araba geçmemiş .
Tam Melet köprüsü üzerine geldik , Haldun’a köprünün üzerinde ki arabayı gösterdim. Arabayı da arabanın sahibini de tanıyoruz. Eski model Wosvos’a benzeyen ama Wosvos olmadığını bildiğimiz kımızı bir araba, sahibi ise Namı değer Sivri Temel .Şaşkın şaşkın bakıyoruz araba çaprazlama duruyor yolun ortasında biz yorum yapıyoruz kaydı her halde ,Haldun Şimdi ki çöp tarafına setin üzerine dönüyor ,giriyoruz setin üzerine, peşimizden Sedat giriyor durup bakalım diyoruz .Neyse Temel ağabeyi görüyoruz soruyor Sedat Abi kaydın mı ?Temel abi yok yok diyor kazları görünce acele indim arabadan diyor tamam diyoruz. Yüz bilemediniz yüz elli metre sonra araçlardan iniyoruz, Gacirik Mustafa ile ben, ırmak içine iniyoruz ,Sedat ile Haldun setin üzerinden ırmak ağızında kum ocağına doğru hızla gidiyorlar. Tam büyük çortluğun önünde bir adam, ırmağa beline kadar girmiş fakat önünde bir karartı var seçemiyoruz ,adama doğru bakarken kaz sürüsünü görüyorum Gacirikte görmüş fakat tamda o sırada , adam elin de ki tüfeği önün de ki karartıya doğru ateşliyor, kazlar sesten ürküp kaçıyorlar . Biz adama yanaşıyoruz adam , elinde , az önce ateş ettiği kaz ile sudan çıkıyor. Fakat adamda acayip bir telaş var yanlış bir iş yapmış gibi acele, acele giyiyor üzerini .Tam o sırada Gacirik çök diyor bana kazlar elli metre önümüzden bize kanat kırmış geliyorlar, Gacirik sonra adama dönüp çöksene dayı, kazlar üzerimize geliyor diye sesleniyor , bizim adam benim işim var ben gidecem , ben gidecem , adam yürümeye devam edince; kazlar geri tornistan, biz peşlerine bakıp iç geçirirken Gacirik adama daha demediğini bırakmıyor . Fakat tam iş işten geçti derken kazlar tekrar bize dönüyor sağda ki senin Gacirik diyorum Soldaki benim atışlar isabetli kuşlar poturluğun arkasına düşüyorlar Gacirik kuşları almak için bir iki, adım yürürken poturluğun arkasında elinde iki kaz ile Sivri Temel aldım aldım geliyorum diye bize doğru yürümeye başlıyor. Yanımıza geldiğinde bizi selamlıyor kazları ayaklarımızın dibi ne bıraktıktan sonra Sinir ile okkalı bir küfür sallıyor belli ki bir şeye çok kızmış. Gacirik soruyor abi ne oldu ?Sivri Temel ,şurda ilerde siz gelmeden az önce bir kaza attım,kaz yaralıydı , arabamda yoldaydı gardaşım arabayı sizin arabaların arkasına çektim geldim kuş yok ama sizin olduğunuz yerde bir adam vardı o adam kazın düştüğü yeri gördü buralara doğru sarktı kuş deyince Gacirik ‘le biz durumu anladık. Belli oldu şimdi adamın neden acele ettiği. Adam Sivri Temel’in vurduğu kazı aşırmış meğer, Gacirik Mustafa ,Temel abi durma koş adam ağıza doğru gidiyor deyince Temel abi başladı ırmak ağızına doğru karda bata çıka koşmaya .Biz de vurduğumuz kazları da alıp,Haldun’ların yanına doğru yürümeye başladık, ırmak yatağında ki kızılağaçların önüne geldiğimizde başka bir kaz sürüsü Gacirik Mustafa’ya pozisyon veridi, o da fişeklerin hakkını. Vurduğu kazı alıp devam ettik. Reisin kulübesinin yanına yaklaştıkca , Sivri Temel’in bağırtılarını duyduk. Gacirik ,Serhat dedi Temel abi adamı buldu herhalde . Az ileride Haldun ile Sedat sinirden deliye dönenTemel abinin önüne duvar olmuşlar . Adam Temel abiye kuşu vermemek de ısrar edince Temel abi vurucam lan seni diye bağırdı; Adam bir kum tepesinin arkasına attı kendini, Temel abi de başka bir kum tepesinin arkasına .Adam bize doğru bakın arkadaşlar şahitsiniz beni vuracak mış bu adam deyince; Bombayı Sedat Cengiz patlattı Vur onu Vur Temel abi biz şahit mahit değiliz. Koptuk ama ne kopma biz gülerken Temel abi ile adamın ağız kavgası devam ediyordu. Neyse Temel abinin yanına gidip, abi boş ver değmez diye sakinleştirirken Gacirik adamı olay yerinden sessiz sedasız kaçırdı. Olay yatıştıktan sonra bizim ekip Sedat Cengiz’in patlattığı bombaya güle güle, Durugöl’e geçtik. Bu kez Haldun ile gölün sazlıkları arasına yerleştik . Sağımızdan ,solumuzdan tüfekler patlarken karşıdan temel abi göründü ve orada ki Dut ağacının dibinde yerini aldı, bize doğru seslendi Serhat kuş çalışıyor mu ?Çalışıyor abi dememle birlikte ufak bir ördek sürüsü Temel abinin arkasından bize doğru gelmeye başladı .Sürü Temel abinin arkasında olduğu için Haldun bir ıslıkla işaret edip ördekleri gösterdi .Sivri Temel tüfeğini ateşledi bir sürüden yaralı bir ördek yanımıza düştü. Ördeği elime aldığımda sadece kanatta ki teleğinden bir tanesinin zedeli olduğunu gördüm. Temel abi bana at diyor , ben keseyim de öyle atayım diyorum yok ben keserim sen at deyince ördeği Temel abini tarafına atması için Haldun’a veriyorum Haldun ördeği atar atmaz ördek başlıyor uçmaya Temel abi iki fişek daha atıyor ördeğin peşine ikiside karavana ördek denizi buluyor. Biz Haldun ile gülme krizi geçirirken, Temel abi sinir krizi geçiriyordu. Hayatımda o eski arabanın , o kadar hızlı gidebileceğini hiç tahmin edemezdim .Sedat Cengiz’in bombası ve Temel ağabeyin şanssızlığı ile güzel bir av gününü sonlandırsak da .O müthiş (vur onu vur biz şahit mahit değiliz )cümlesi yıllardır dilimize pelesenk oldu.Rastgele