Yanlış Hesap AB'den Döner AB Ülkelerinde Yarı Otomatik ve Pompalı Av Tüfeklerinde Kanunun İzin Verdiği Maksimum Fişek Adedi 3’tür. Değerli Avcı Dostlar ve
Bakanlık Yetkilileri,
Her ne kadar, aşağıdaki konuda Konfederasyonumuz gerekli açıklamayı yaptı ise de konunun daha iyi anlaşılabilmesi ve haksız yere avcıların canının yakılmaması amacıyla, bazı saptamalar yapmakta fayda görmekteyim.
Konumuz; “Yarı-otomatik ve Pompalı av tüfeklerinde, haznesi iki fişek alacak şekilde sınırlandırılmamış tüfekler için avcılardan alınan ceza”!...
Daha önceki yıllarda, üstünde nerede ise hiç tartışma olmayan ve her hangi bir cezai işlem uygulandığını duymadığımız bu sorun, nedense geçtiğimiz av sezonunda, üyelerimiz tarafından bize ulaşan şikayetler nedeniyle, önem arz etmeye başlamıştır.
Gerçekten de “haznesi ikiden fazla fişek alacak şekilde sınırlandırılmamış yarı otomatik ve pompalı av tüfeklerinin”, Bakanlık denetim ekiplerince, “haznesindekiler de dahil, maksimum iki fişek olacak şeklinde” yorumlanması neticesi , birçok avcımız cezai işleme tabi tutulmuşlardır.
Kendilerine sorulduğunda, ülkemizin de taraf olduğu Uluslararası BERN Sözleşmesinin (1979) ve ilgili AB mevzuatına uygun hareket ettiklerini söylemektedirler. İlgili AB mevzuatı, bu konuda kaynağını 1979 BERN Sözleşmesinden alır.
“BERN CONVENTION 1979. APPENDİX 4:
Semi-automatic or automatic weapons with a magazine capable of holding more than two rounds of ammunition.”
Türkçesi; “Haznesinde ikiden fazla fişek bulundurulabilen otomatik ve yarı-otomatik silahlar“ der. Bunların avda yasaklanmasından bahseder. Yani buradaki temel ve can alıcı nokta “HAZNE’sinde İKİDEN FAZLA fişek bulundurma” durumudur. Bunun İKİ FİŞEK ile sınırlandırılmasını ister...
Nitekim bizim mevzuatımızda da; “Haznesi’nde ikiden fazla fişek taşıyan tüfekler ile avlanmak yasaklanmıştır.” ( 2011-2012 M.A.K. Kararları, Madde : 10, “a” fıkrası).
“Gerek yarı-otomatik, gerekse pompalı tüfekler, haznelerinde çok miktarda fişek bulundurabilecek yapıda imal edilmelerine rağmen, uluslararası anlaşmalar gereği haznesinde 2’den fazla fişek taşıyan tüfekler ile avlanmak yasaklanmıştır. Bu tipte tüfeklerin ülkemizde avda kullanılmak istenmesi durumunda haznelerine takoz takılarak 2 fişek alabilecek duruma getirilmeleri zorunludur.”
Bakanlık kontrolünde gerçekleştirilen “Avcılık Eğitim Kurslarında” kaynak kitap olarak okutulan Bakanlığın talebi doğrultusunda, sayın Rıza GÖZLÜK ve sayın Mehmet ARPAZ’ın kaleme aldıkları, “Av Silahları”, Sürdürülebilir Avcılık İçin Temel Eğitim Kitabı, T.C. Orman Bakanlığı Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü, Ankara, 2001, 350. sayfasında aynen yukarıda tırnak içine alıntı yapılan cümle yazmaktadır.
Siz burada, “Yarı-otomatik ve pompalı av tüfeklerinde fişek kapasitesi (fişek yatağı ve haznedekiler dahil) toplam 2 (iki) fişek bulundurulmalıdır” diye açık ve net bir ifade görebiliyor musunuz?
O zaman Bakanlık “Avcı Eğitim Kurslarına”, kaynak kitap olarak bastırdığı bir kitap vasıtasıyla, avcılara bilerek yanlış veya eksik veya açık ve net olmayan bilgiler verildiğini mi söylemek istiyorsunuz?
İkna olmadınız mı?
Peki bu defa öncelikle yarı-otomatik ve pompalı tüfeklerin tanımını yapalım, hangileriymiş öğrenelim;
YARI OTOMATİK TÜFEKLER: Tek namlu üzerinde, muhtelif ilave şok tertibatları eklenerek kullanılabilen, çoğunlukla beş fişek, yani dört tanesi fişek tertibatına (hazneye) ve bir tanesi de namluya yerleştirilerek, gaz basıncı ile boşalıp, namluya yeni dolu fişeğin sürülmesi sistemine dayalı yivsiz av tüfeklerine verilen isim. Serbest görünüşlü nişan şekliyle çabuk ve çok atış yapıldığı için, özellikle ördek ve kaz avlarında tercih edilmektedir.
POMPALI TÜFEKLER: Tek namlu üzerinde, muhtelif ilave şok tertibatları eklenerek kullanılabilen, genellikle beş fişek kapasiteli, dört tanesi fişek tertibatına (hazneye) ve bir tanesi namluya yerleştirilebilen ve her atış yapıldıkça el kundağı çekilerek boş kovanın dışarıya atıldığı ve dolu fişeğin namluya sürüldüğü mekanizma ile çalışan yivsiz av tüfekleri.”
Demek ki bu iki tip tüfek tanımında da “Fişek Yatağı – Namlu” ve “Fişek Tertibatı - Hazne” diye iki kavram karşımıza çıkmaktadır. Peki, “Fişek Yatağı“ nedir, “Hazne” nedir?
“FİŞEK YATAĞI: Atışa hazır fişeğin bulunduğu yerdir. Otomatik silahlarda namlunun gerisinde ve namluyla bütünleşik haldedir. Çapı namludan biraz daha geniş olup, içinde yiv ve set bulunmaz.”
“HAZNE: Atış sırası bekleyen fişeklerin bulunduğu yere “hazne“ denir. Yarı-otomatik ve pompalı silahlarda şarjör ve şarjör yuvası hazneyi oluşturur.”
(Kaynak: Nazmi ARDIÇ, Polis Akademisi Silah Bilgisi Ders Öğretmeni, Atış Antrenörü, “Silah ve Atış“, Doğuş Matbaacılık, Ankara, 1997, Sayfa : 20-21.)
Fişek Yatağının İngilizcesi; “CHAMBER”, haznenin ise; “MAGAZINE” dir.
BERN Sözleşmesinde de, diğer tüm AB mevzuatlarında da “Yarı-Otomatik veya Pompalı Av Tüfekleri“ konuşulduğunda, bahsi geçen “MAGAZINE” in adı HAZNE’dir... Yani “atış sırası bekleyen fişeklerin bulunduğu yer” demektir.
“Haznesi iki fişek ile sınırlandırılmamış“ derken, MAGAZINE yani HAZNE kastedilmektedir. Fişek yatağındaki fişek değil... Fişek yatağındaki fişek, tetik düşürülerek kullanıldığında, hazneden fişek yatağına yeni bir fişeği kendiliğinden alan ve yeni bir atışa hazır hale gelen, “Yarı-Otomatik Av Tüfeklerinin” çalışma prensibi budur. “Pompalılarda” ise fişek yatağındaki fişek kullanıldığında, el kundağının manuel ileri-geri pompalama hareketi ile boş kovan namluyu terk eder ve sonra hazneden fişek yatağına yeni bir fişek alınması sağlanır...
Fişek yatağındaki fişek de dahil, bu tür tüfeklerde, maksimum iki fişek yorumunu yaparsanız; biri fişek yatağında, diğeri haznede veya ikisi de haznede toplam iki fişekten söz etmiş olursunuz.
O zaman da Yarı-Otomatik veya Pompalı Av Tüfeklerinin kullanılmasına ihtiyaç olmaz, amacına aykırıdır. Mantıksızdır. Bu takdirde sadece, klasik yan-yana veya Üst/Alt çifteler ile, toplam iki fişek kapasiteli tüfekler avlarda kullanılır. Kanunlara bu açıkça yazılır ve uygulanır. Tartışmaya açık değildir, üzerinde yorum da yapılmaz.
Browning, Beretta vs gibi firmalar, Avrupa için ürettikleri yarı otomatik tüfeklerde, tüfeğin yasal gereklilikler nedeniyle kapasitesinin düşürülmüş versiyonunun fişek adetlerini kataloglarında yazarlar, örnek aşağıdaki Browning Maxus yarı otomatik tüfeğin, normal kapasitesi 4+1 iken, düşürülmüş kapasitesi 2+1 olarak kataloglarına eklenmiştir,
Sayın Birerdinç’in Bakanlık’tan “ilk ağızdan” öğrendiğini söylediği ve ilan ettiği bu konunun, AB’ye üye ülkelerdeki mevzuatı ve uygulaması nedir acaba diye bir araştırma yapalım dedik. Çünkü bu konuda, AB mevzuatı, 1979’da imzalanan BERN Sözleşmesinden kaynağını almaktadır.
Bu amaçla, çok kısıtlı bir sürede, AB’ye üye ülkelerdeki avcılık federasyonlarına aşağıdaki yazıyı kaleme alarak, gönderdik. Bir kısmından cevap geldi, diğerlerinden de bekliyoruz.
Kısıtlı bir sürede elimize ulaşan üç adet resmi cevabı da yazımıza ekliyoruz. İşin gerçeğinin ortaya çıkarılması ve gelecekte bu konuda, haksız yere “avcıların canının yakılmaması için” Bakanlık yetkililerinin de dikkatlerine sunmak isteriz.
Bizim yazdığım yazı çok açık ve net bir durum tespiti istiyordu. Yoruma açık olmayan...
“Dear Madam / Sir,
As the President of the Non-Governmental Federation of Central Anatolian Hunting Associations in Turkey, We would be very much pleased if you could inform and/or confirm us the following point ;
“In most of the European Unions’ member countries, the maximum rounds ( shell ) capacity of “Semi Automatic Shotguns and/or Pump Action Shotguns are limited to as 1 (ONE ) round in CHAMBER and 2 (TWO) rounds in MAGAZINE “ which should be limited as maximum 3 ( THREE) rounds per each semi-automatic and pump-action shotgun.”
Is it CORRECT?
Your prompt reply on this matter would be much appreciated.
Thanks for your kind interest in advance.
Best regards,
Kamil UCBAS
President
Non-Governmental Federation of Central Anatolian Hunting Association.
Ankara , Turkey ”
Özetle; “Avrupa Birliğine üye birçok ülkede, yarı-otomatik ve pompalı av tüfeklerinde kullanılan maksimum fişek adedi, 1 (bir) adet fişek yatağında (Chamber) ve 2 (iki) adet de Hazne’de (Magazine) olmak üzere, toplam 3 (üç) adet ile sınırlandırılmıştır. Bu doğru mudur?” diye sorduk...
Şu ana kadar gelen cevaplarda verilen yanıtların İngilizcesi aynen, Türkçe özetleri de aşağıda bilgilerinize sunulmaktadır;
“Dear Sir,
In Ireland, the maximum number of cartridges permitted by law in a semi-automatic or pump-action shotgun for hunting game is three. For non game use, more than three can be permitted but if the gun allows more than three, then it is re-classified as a restricted firearm and requires a higher level permit which is more difficult to get.
Kindest regards,
Des Crofton
National Director
NARGC”
Konumuzu ilgilendiren kısmın Türkçe özeti şudur; “İrlanda’da yarı-otomatik ve pompalı av tüfeklerinde, kanunun izin verdiği, maksimum fişek adedi ÜÇTÜR.”
Hollanda’dan gelen yanıt ise;
“ Dear sir,
For all one barrelled shotguns the law in the Netherlands state that the magazine must only take 2 cartridges.
Met vriendelijke groet,
Albert de Boer
“Hollanda kanunlarına göre; tek namlulu av tüfeklerinde hazneye sadece 2 (iki) fişek koyabilirsiniz.” denmektedir.
Slovenya’dan ise ;
“ Dear Sirs,
We can confirm your statement regarding the number of rounds in semi automatic guns.
It should be the same for repeating guns, but in practice you can have more rounds in magazine.
Best regards.
Srecko Zerjav
Bu yanıtta ise “Yarı-otomatik av tüfeklerinde fişek sayısı ile ilgili yapmış olduğunuz saptamayı (cümleyi) teyit ediyoruz. Benzer durum mükerrer atışlı tüfekler için de geçerli olup, pratikte haznede daha fazla fişek bulundurulmaktadır.”
Bu konuda diğer üye ülkelerden, tarafımıza ulaşan yanıtları ileriki sayılarımızda sizlerle paylaşırız.
Demek ki, AB’ye üye 3 (üç) ülke yetkililerinden aldığımız, üç ayrı yanıt da, yarı-otomatik veya pompalı tek namlulu av tüfeklerinde, 1 (bir) adet fişek yatağında, 2 (iki) adet de haznede olmak üzere, toplam maksimum 3 (üç) adet fişek bulundurulması gerektiğini teyit etmektedir.
Demek ki, bizim Bakanlık yetkililerimiz, bu konuda YANLIŞ yorum yapmaktadırlar...
Konu aslında bu kadar açık ve nettir!...
Sayın Birerdinç, YABAN TV’deki programında, bu konuda, Bakanlık yetkililerinden aldığı bilgiye atfen, bunu tüm ülke avcılarına bu şekli ile duyurmada maalesef yanlış yapmıştır.
Sahi bu konuda TAF AVCILIK Asbaşkanı ne yapar? Tamamen yanlış yorum ve uygulamadan dolayı avcıların canı yanıyorsa, bunu ilk elden öğrenecek ve doğrusunu Bakanlık nezdinde girişimlerde bulunarak, çözecek ve yanlış uygulamanın yurt genelinde kaldırılmasını sağlamak öncelikli olarak kimin işidir? Bu konuda bütçelerine Devletten payı kim almaktadır. Ne yapar AVCILIK Asbaşkanı?
2012-2013 M.A.K. Kararlarında başta bu konu olmak üzere, aşağıda değineceğimiz birkaç temel sorunun da ele alınarak, çözüme kavuşturulacağına ilişkin inancımı korumaktayım.
Federasyon olarak, üyelerimizden özellikle 31 Ocak 2012 tarihinden itibaren garip şikayetler alınmaya başlandı. Bu şikayetlerden birisi de; “T.C. Yivsiz Tüfek Ruhsatnamesi” harcını, her yıl Ocak ayı sonuna kadar yatırmayan ve avlanan avcılardan, avda yapılan denetimlerde, Orman Bakanlığı yetkililerinin 430 TL civarında ceza tahakkuk ettirdikleri olmuştur.”
Bilindiği gibi Harçlar kanununa göre, Aralık ayının son gününde belirlenen ve Resmi Gazetede yayınlanarak, bir sonraki yıl için uygulanmasına başlanacak yeni harçların, Ocak ayı sonuna kadar yatırılması gerekmektedir. Yatırılmadığı takdirde bunun cezası ve kanuni faizi, yatırıldığı tarihte hesap edilir ve mükelleften tahsil edilir. Ruhsatın bu nedenle iptali söz konusu değildir.
Bu konu Maliye Bakanlığını ilgilendiren bir konudur. Kaldı ki, Maliye Bakanlığı ile Yivsiz Tüfek Ruhsat harcının bir defaya mahsus alınması veya en kötü ihtimalle, 5 (beş) yıllık süre ile verildiği gözönüne alınarak, 5 (beş) yıllık dönem için bir defada alınması teklif ve görüşmelerimiz sürmektedir.
Oysa, aldığımız şikayetlere göre 31 Ocak’a kadar harcını yatırmayan ve ava giden bazı avcılarımızdan, yukarıda belirttiğimiz cezalar tahakkuk ettirilmiştir. Orman Bakanlığı’nda av denetimi yapan yetkilileri bu yetkiyi nereden almışlardır ?
Orman Bakanlığı, içinde bulunulan av sezonu için “Avcılık Belgesi Vizesi” ve “Av Pulu” vermek için, avcılardan, bağlı olduğu vergi dairesine yatırılmış, harç makbuzunu ister? Bu verilmez ise zaten işlem yapmaz. Bu doğru mu? Doğru...
Bu makbuz ile birlikte Av Pulu ücretinin yatırıldığına dair banka dekontunu görünce, örneğin geçtiğimiz av sezonunda, 2011-2012 yılı Av Sezonu için “Avcılık Belgesi Vizesi” yapar ve “2011-2012 Av Pulunu verir”. Doğru mu? Doğru...
Bunu vermediği takdirde, avcı, “gerçek ve yasal avcı” sayılır mı? Sayılır. 2011-2012 yılında avlanma hakkını elde eder mi? Eder...
Peki içinde bulunduğumuz 2012 yılı bitmiş midir? Hayır... Bölgesine göre Şubat ayının sonlarında bitecektir. Şubat ayının sonuna kadar, o avcının avlanma hakkı var mıdır? Evet vardır...
Bu avcı, harcını 2012 yılı yeni av sezonu öncesi yatırdığında, Vergi Dairesi’nde ona cezalı ve geçen süre zarfında gecikme faizli bir borç çıkarılır mı? Çıkarılır...
Ancak bu tutarı ödedikten ve makbuzunu aldıktan sonra, bu avcı Orman Bakanlığına Av Belgesi Vizesi ve Av Pulu için baş vuracak mıdır? Evet...
Orman Bakanlığı, vergi dairesi makbuzu olmadan, yeni av sezonu için işlem yapabilir mi? Hayır yapamaz...
Peki soru şudur; “Bir koyundan kaç post çıkar“?
Niçin avcılara bunu reva görüyorsunuz?
Umarım Mayıs 2012’de toplanacak olan MAK’da bu konu da ele alınır ve bir çözüme kavuşturulur.
MAK öncesi, son birkaç noktaya tekrar değinmeden geçemeyeceğim. Bunlardan ilki, herkesin bildiği gibi “Yaban Domuzu sürek avlarının” yasaklanma gerekçesinin değiştirilmesi, bu nedenden dolayı yasağın kaldırılması ve eski pratik uygulamaya dönülmesidir. Ülkemiz çiftçi ve köylülerinin hali perişandır. Bu konuyu defeatle yazdık, çizdik ve YABAN TV’de program yaptık. Bu mağduriyete son verilmesi gerekmektedir.
Son olarak da, geçen sene yine çok gayr-ı bilimsel ve mantık dışı gerekçe ile yasak kapsamına alınan “rüzgar ve motor etkisi ile çalışan plastik mührelerin” kullanımının yasaklanmasından vazgeçilmesidir. Hiçbir mantığı olmayan, hiçbir amaca hizmet etmeyen bu tür yasaklamalar neticesi, “avcılar kanun dışı av yapmaya” zorlanmaktadır. Yasakçı zihniyet yerine aklın ve mantığın ön planda tutulduğu “sürdürülebilir av zihniyetini” yerleştirebilmek ve bunu avcılara benimsetebilmek için bunlar zorunludur.
Saygılarımla.
Kamil ÜÇBAŞalıntı :
http://www.yabantv.com/yazi/555-yanlis-hesap-ab-den-doner-yeni.aspx