Gönderen Konu: ÖRDEK TÜYÜNDEN YASTIĞIN HİKAYESİ - ANILARIM 2  (Okunma sayısı 4364 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Oğuz BABAÇOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 477
  • Thanked: 53 times

Yıl 1987, av konusunda kurtlarımın bağırsaklarıma sığmadığı bir dönemdeyim. Ava gitmek istiyorum ama gidemiyorum. Beni ava götürecek tek kişi var: Amcam. Ancak onunla da ava gitmem mümkün olmuyor. Çünkü her hafta araba dolu olduğu için ben açıkta kalıyorum.Ara sıra beni alıyor ama o kadarı da bana yetmiyor.Ava gidemedikçe kurtlar biriktikçe birikiyordu.

Amcam çok bonkör bir adamdı.Ama adam gibi adamdı. Ölünceye kadar ava gitmiştir ve mesafe ne  olursa olsun, bir kez  arkadaşından benzin parası istediğini tarih yazmamıştır. Öyle olunca da arabanın müşterisi bol oluyordu tabi. Berber bir arkadaşı var. Arabada o gün kim ava gidecek, kim  gitmeyecek hepsine o karar veriyordu. Amcam yeri geldiğinde çok sert ve ters biri olmasına karşın, insanlara sen gel, sen gelme diyerek yüz göz olmak istemediği için efendiliğinden, Eşrefpaşa delikanlılığından  taviz vermiyor, ses çıkarmıyordu. Ancak işin kötüsü arabaya berber tarafından her hafta mutlaka birileri bulunuyor, ben açıkta kalıyordum. :( :(

Amcaoğlum Korkut ,Allah’ı var, zaman zaman laf çarptırıyor, Oğuz’u niye almıyoruz diye; ama araba amcamın, para amcamın, ne kadar konuşabilirsin ki…?

Cumartesi günleri akşamı berberde bekliyorum, amcam geliyor ama araba yine dolu oluyor. Pazar günü bana evde hapis kalmak düşüyor. İçimden  berbere =/%&%^%^’^ ’/%()((=(?) /(&(/%(&(=( /&%^+%+^’  diye saydırıyorum haliyle. Ancak yapacak bir şey yok. 1.  3.  5. hafta… artık kurtlar bağırsağa sığmıyor. Ulen ben ne zaman ava gidecem? İsyan durumlarındayım...

Soğuk bir mart günü cumartesi saat  4 gibi yine berberdeyiz. ( O zamanlar av martta kapanırdı.) Lökeşe’ye gidilecek.Baktım araba kontenjanı yine dolu, beni yine almayacaklar. Ancak bu sefer kafamda bir B planı var.

 Hadi bana eyvallah deyip çıktım berberden ve eve koştum. 16 yaşındayım ama av tutkum her şeyin önünde gidiyor. Anneme dedim ki “Bir tane çuval var mı?” “Hayırdır?”  “Ben köye (Çandarlı’ya) ava gidiyorum.” dedim. Bana bir çuval buldu çıkardı. 16’lık tek kırmayı içine koyacam ama çuval küçük, namussuz tüfek 76 namlu olduğu için ucu illa dışarıda kalıyor. :) :) :) Büyük bir çuval lazım. Neyse gazete mazete yaptım sardım. İçine yeleği, çizmeyi tıktım, çuval sırta doooğru Çandarlı’ya.

Otobüs yok. Ayvalık arabalarına binip yol ayrımına kadar geldim, oradan da 11 km. otostopla Çandarlı’ya gece vardım, Anneannem beni görünce hem çok şaşırdı, hem de çok sevindi. Karaoğlan  sen nasıl geldin? (Sülalenin en esmeri olduğum için bana Karaoğlan derdi.) “Yav karıştırma anneanne geldim işte, ava gideceğim yarın…” Yemeği yedim, erkenden yattım.

Sabah erkenden kalktım.Ana! Sabahın köründe kadın da erkenden kalkmış, bana kahvaltı hazırlamış. “Anneanne sen ne kalktın?” Bana dedi ki:  “ Oğlum sen bana rahmetli dedeni hatırlattın. O da böyle erkenden kalkar, ördek avına giderdi. Ben ördek etini çok severim. Hasret kaldım!” dedi.
Kahvaltımı yaptırdı, beni ava uğurladı. Söylediği şeyi hiç unutmuyorum. “Avın kanlı olsun!” Ben de içimden diyorum ki “Nerdeee o günler?” Hava oldukça sert ama…

Neyse sardım benim çuvalı sırtıma. Vur bakalım Kalıpsekizi ’ne. Burası tuzla bir yer, sulak kenarlarında da tarlalar var.  O zaman avdan anladığımız mı var?… Amacım tarla setlerindeki hayıtlarda karatavuk, batak, su kuşu, hatta tarla kuşu ne çıkarsa bahtıma… Açtım çuvalı kostüm değiştirdim. Benim çuval doğru yeleğe…
 
Set kenarlarından yürüyorum. Bir karatavuk fırladı, indirdim. Aldım devam ediyorum. Ama içim de kıpır kıpır… Altıncı hissim hiç kuvvetli değildir; ne var ki o gün bunu hissettiğimde mutlaka bir şeyler olacak, diye geçirdim içimden. Bu arada zaten sert olan hava daha da delirdi.  Yavaş yavaş yürüyorum. Ana, PRİNK bir bıldırcın fırladı. TAK! Bir sıkı, bıldırcın çamurun içine. Havalara uçuyorum. Karatavuk umarken bıldırcın!

Tarlaya koşarak girdim bir ses VICK! Benim çizmeler gömüldü.:) :) :) Biraz da su girdi. :) :) :)  Dedim battı balık yan gider; madem vurdun, telef etme. Aldım kuşu ama çizmenin içini sel götürüyor tabi. Ayak izlerimden geri döndüm.

Çizmenin içindeki suyu çıkaracam. Aklıma bir şey geldi. Dedim ya bir tane daha varsa? Oturduğum yerden kalktım.Başladım Brüşşşş! falan demeye bir şey yok. Tam oturacam. Şeytan dürttü, bir de sopayla sağa sola vurmayı deneyeyim. Elime geçirdim bir tane sopa, daha 1-2 vurdum PRİNK! Aynı yöne fırladı seninki TAN! Tek sıkıda aşağı. Ama nereye? Diğer bıldırcının aynı düştüğü yere. Çizmenin suyunu boşalttım baktım, set kenarında taşlar var. Bir kucak aldım. Eski izlerimin içine birer tane taş atarak ilerledim, aldım kuşu döndüm geri. 30 metre kadar ileri gittim bir tane daha PRİNK! DAN ! Düştü, koşa koşa aldım. Dedim Oğuz dön geri kalktığı yeri yokla, olur mu olur…Alıştık ya :) :) :)  PRİNK bir tane daha TUM! Kuş düştü, ben sevinçten havalara uçuyorum. 5’te 5 yaptım diye. (Karatavuk dahil, acemilikte hep skor önemlidir ya.:) )


Not: Fotoğraf yakın zamanlarda vurduğum bıldırcınlardandır.

Ama acayip üşüyorum, döneyim diye düşündüm. Sonra da dedim ki Oğuz, tuzla etrafındaki turu tamamla… Solum yeni ekili bir mısır tarlası bir karış kadar, belki biraz daha fazla yükseklikte, hafif çamur.Yine set kenarını dolaşıyorum. Set kenarından bir ördek fırladı VAS VAS VAS!, sepet gibi mübarek kaçmasın diye iyice gezdirdim. DAN! Kanat kırığı düştü. Koş babam koş.Baktım sağa, suya doğru gidiyor. Kaçarsa almak zor. Sıkı değiştirdim.Bir sıkı daha Benimsin  :) :) :) Kocaman bir yeşil. İlk ördeğim. Helalin var be! Diye bağırdım. Öptüm tüfeği, sonra ördeği. Ayaklarım ıslak ama umrumda mı? Hayatımın ilk ördeğini vurmuşum, havalara uçuyorum. Hakikaten de anneannemin dilediği gibi“avım kanlı” olmuştu.


Not: Fotoğraf yakın zamanlarda vurduğum bir ördektir.

Dooooğru eve! “Anneanne!” dedim, “Al sana ördek!” 67 yaşındaki kadının halini görmeliydiniz. Hani derler ya çocuk gibi sevindi, telleri gülüyordu. Aynen öyle… Neyse ben sobanın karşısında soyundum dökündüm. Ördeği bana yoldurtmadı. “Dur!” dedi. “Sen bilmezsin.” Bir tane bez torba getirdi. Başladı tüyleri içine tıkmaya. “Sen bana böyle ördek vur, ben sana tüyden bir yastık yapayım.Şimdi bunu bir yufkalı yapayım da gör.” dedi heyecanla. Sanki eski bir avcı gibi başladı dedemin eski avlarını vurduğu ördekleri anlatmaya. Seninki yufkalı yaptı ördeği. Aman Allah’ım yok böyle bir lezzet! Utanmasam tepsiyi yalayacam. :) :) :) 

Akşam arabasıyla doğru İzmir’e… Amcamlar kanat görmeden dönmüşler. :) :)  :) Yav dedim Allah’ım sen nelere kadirsin!...

Yastığa gelince…
Aynı yılın mayıs ayında anneannem abdest alırken düştü ve kalça kemiğini kırdı. Alıp İzmir’e getirdik. Bir buçuk ay yattı. Tam iyileşti derken, uzun süre yatan hastalarda pıhtılaşma oluyormuş. O zamanlar kanı sulandırmak biliniyor muydu? Hiçbir şey verilmeyince beyin kanaması geçirdi. Uzun süre yoğun bakımda kaldı.  1 Temmuz 1987’de vefat etti. Allah rahmet eylesin. Yani anlayacağınız, bana o ördek tüyü yastığı yapması nasip olmadı…

Amcamlarla daha uzun süre, araba doluluğundan ötürü seyrek seyrek avlara gittim. Ancak çuval formülünü bulduktan sonra artık arabaya bağımlı değildim.  Tekrar amcamın arabasının daimi avcısı olacaktım. Ama ne zaman? İşte o başka bir hikaye…

Kalın sağlıcakla…

DEVAM EDECEK…
[/b]
« Son Düzenleme: 24 Mart 2012, 05:48:07 Gönderen: Oğuz BABAÇOĞLU »
 
The following users thanked this post: Uğur KOÇ 72

Çevrimdışı Nebil ÖZKÖKSAL

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 406
Ynt: ÖRDEK TÜYÜNDEN YASTIĞIN HİKAYESİ - ANILARIM 2
« Yanıtla #1 : 20 Mart 2012, 21:50:56 »
Oğuz nasıl hatırlıyon o günleri valla helal olsun.Okudukça benide o yıllara götürdün neler neler geldi gözümün önüne.Rahmetli dayıcımla ne günler yaşadık üşenmeden yazdığın için teşekkürler selamlar rasgele....   
Nebil ÖZKÖKSAL
1961 İZMİR
 

Çevrimdışı N.Yıldız SÜKAN

  • Bayan Üye
  • **
  • İleti: 1955
  • Thanked: 14 times
Ynt: ÖRDEK TÜYÜNDEN YASTIĞIN HİKAYESİ - ANILARIM 2
« Yanıtla #2 : 20 Mart 2012, 22:18:51 »
:) Demek ki genelde her avcı yı çekirdekten yetiştiren bir yakını oluyor. ;)  Beni de avcı olarak yetiştiren lakapı çakır dayım vardı ( asıl adı mehmet üstündağ) Oğuz kardeşim benimde anılarımı canlandırdınız paylaşımınız için, teşekkür ederim size.
Evli-1968-Çankırı (ikamet çanakkale)
 

Çevrimdışı Oğuz BABAÇOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 477
  • Thanked: 53 times
Ynt: ÖRDEK TÜYÜNDEN YASTIĞIN HİKAYESİ - ANILARIM 2
« Yanıtla #3 : 21 Mart 2012, 05:50:52 »
Oğuz nasıl hatırlıyon o günleri valla helal olsun.Okudukça benide o yıllara götürdün neler neler geldi gözümün önüne.Rahmetli dayıcımla ne günler yaşadık üşenmeden yazdığın için teşekkürler selamlar rasgele....   
O günler hiç unutulur mu Dayı? Acemiyiz. Avla yatıp avla kalktığımız günler. Bu yazıları yazarken hafıza da tazelemiş oluyoruz. Senin de dediğin gibi rahmetliyle yaptığımız nice avlar aklıma geliyor. Bakalım her birinin sırası var.

:) Demek ki genelde her avcı yı çekirdekten yetiştiren bir yakını oluyor. ;)  Beni de avcı olarak yetiştiren lakapı çakır dayım vardı ( asıl adı mehmet üstündağ) Oğuz kardeşim benimde anılarımı canlandırdınız paylaşımınız için, teşekkür ederim size.
İşte buna av hastalığı diyoruz çaresi yok malesef :) :) :)
 

musa karakuşçu

  • Ziyaretçi
Ynt: ÖRDEK TÜYÜNDEN YASTIĞIN HİKAYESİ - ANILARIM 2
« Yanıtla #4 : 21 Mart 2012, 09:40:26 »
çok güzel olmuş eline sağlık usta.. rahmetli bebennemde aynı ilgiyi gösteirirdi bana o günleri yaşadım sanki tekrardan duygulandım...geçmiş zaman olurki hayaline cihan değer....mekanları cennetolsun...
 

Çevrimdışı Oğuz BABAÇOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 477
  • Thanked: 53 times
Ynt: ÖRDEK TÜYÜNDEN YASTIĞIN HİKAYESİ - ANILARIM 2
« Yanıtla #5 : 03 Nisan 2012, 18:21:47 »
çok güzel olmuş eline sağlık usta.. rahmetli bebennemde aynı ilgiyi gösteirirdi bana o günleri yaşadım sanki tekrardan duygulandım...geçmiş zaman olurki hayaline cihan değer....mekanları cennetolsun...
Sağol teşekkür ederim Musa kardeş...
 

Çevrimdışı Ali LORTOĞLU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 242
  • Thanked: 4 times
  • hayat kimseyi kıracak kadar uzun değildir
Ynt: ÖRDEK TÜYÜNDEN YASTIĞIN HİKAYESİ - ANILARIM 2
« Yanıtla #6 : 03 Nisan 2012, 18:55:28 »
Allah rahmet eylesin anneanne ye ; benimsin olayına da çok güldüm Allah ta seni güldürsün
Ali LORTOĞLU
1975 istanbul
 

Çevrimdışı Kaan ÇAKIR

  • *
  • İleti: 144
  • Thanked: 1 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: ÖRDEK TÜYÜNDEN YASTIĞIN HİKAYESİ - ANILARIM 2
« Yanıtla #7 : 07 Nisan 2013, 20:01:35 »
çok güzel bir hikaye inşallah bizede böyle anılarımızı çoçuklarımıza anlatmak nasip olur ... annaanne nizin mekanı cennet olsun Oguz abi ...
file:///C:/Users/Cas/Desktop/24022013142.jpg
 

Çevrimiçi Erol ÖZTÜRK

  • Avlak Yönetici
  • *****
  • İleti: 4370
  • Thanked: 3481 times
Ynt: ÖRDEK TÜYÜNDEN YASTIĞIN HİKAYESİ - ANILARIM 2
« Yanıtla #8 : 07 Nisan 2013, 20:38:27 »
Oğuz bey harika bir yazı teşekkürler,anneanneye Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah.Aynen öyle avcılık böyle bir şey işte,ama o günlerinde tadı birbaşkaydı heralde zor olan güzeldir.Selamlar.
  • AKKAR ALTAY SİLVER YARIOTOMATİK
  • HUĞLU 104A
Erol ÖZTÜRK
1969 İSTANBUL / KÜÇÜKÇEKMECE  AB(RH-) Meslek:ESNAF /KIRTASİYE
 

Çevrimdışı Uğur ŞENLİK

  • *
  • İleti: 353
  • Thanked: 128 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: ÖRDEK TÜYÜNDEN YASTIĞIN HİKAYESİ - ANILARIM 2
« Yanıtla #9 : 07 Nisan 2013, 22:41:11 »
Oğuz bey kitabınızda da okumuştum yine keyifle okudum
Allah gani gani rahmet eylesin
Selamlar saygılar.
  • Akkar 512 çifte
  • Akkar Altay
  • Armsan 620
Uğur ŞENLİK
1969 zonguldak
 

Çevrimdışı Osman LİMAN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 587
  • Thanked: 137 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: ÖRDEK TÜYÜNDEN YASTIĞIN HİKAYESİ - ANILARIM 2
« Yanıtla #10 : 08 Nisan 2013, 01:46:20 »
hocam yine döktürmüşssün.hikaye harika olmuş: anneannenize Allah rahmet eylesin.
benim çocukken ördek ve kaz tüyü yastıklarım oldu  yumusakmı yumuşak. ama yüzümede batardı  hani ne yalan söyleyim. artık siz sizden sonrakilere yaparsınız inşallah.
  • Huğlu 401 b
  • Sarsılmaz charles daly
  • Vursan 92a
  • Drahtar (dişi),pointer(erkek)
Osman LİMAN
1980 Karaman
Artık ANAMUR...
 

Çevrimdışı Alper KAYAR

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 574
  • Thanked: 129 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: ÖRDEK TÜYÜNDEN YASTIĞIN HİKAYESİ - ANILARIM 2
« Yanıtla #11 : 09 Şubat 2014, 23:05:20 »
hikayeleriniz çok içten.
rahmetlı annanemı andım sayenızde.
orta okula yenı başlmıştım daha havalı tufekle guvercın sığırcık ne bulursam vurur ona gıderdım bısıkletımle.
oda pişirirdi köy usulu bnmle beraber zewkle yerdı.
duygulandım..
  • Fabarm xlr5
  • Beretta s-55
evdekı huzur zengınlık budur.

1985-SAKARYA