Ben şunu anlamıyorum, zamanında kurallara ve adetlere uyarak av yapılınca avcının ne zararı olur? İçine pislik bırakmıyoruz, suyunu kurutmuyoruz, sazını kesmiyoruz, yumurtalara ellemiyoruz, yuva bozmuyoruz. Avcı girdiğinde limitince avını yapar, kendince zevkini alır, gerginliğini atar, gezer görür falan filan. Bu ava kapatmalar neden?
Şu olur; belli başlı bir özelliği vardır. Yani her ataklık ve sulak alanda olmayan özel bir durumu vardır. Bu da yine meşhur Avrupa ülkelerinde ne sebeple yasaklanıyorsa kıyas edilebilip değerlendirilebilir. Sonra bir daha değerlendirilir ve belki yasaklanabilir. Her sulak alan o kadar değerliyse, neden bunca göl, bataklık, sulak alan kurutuldu, pisletildi, ceza verilmedi? Avcı bunlardn fazla ne zarar vermiş bu güne kadar? Göç yolu üzerinde hangi sulak alanda avlanıyorsa, burada da avlanabilmeli. Hayvan korumayı anlarım, kabul ederim ama bu kadarı... kibar cümle bulamadım yazacak. Bu kadarı fazla diyeyim hiç olmazsa. Ayıptır. Medeni dediğimiz ülkelerde öncelik KENDİ VATANDAŞININDIR. Ellerin değil. Eğer özel bir kazancı olacak varsa, o da kendi işletmesini kurar, diğerine karışmaz. Eğer bu gelişmelere hiçbir etkisi olmayan yönetici varsa, bıraksınlar dağınık kalsın.
Avcıları ezik gören, ezmeye, sindirmeye, itip kakmaya çalışan ve göz yumanlara, lafla bile tepki göstermeyenlere avcı demem. Bizimle HİÇBİR alakaları da olamaz. Bizden değiller. Selamlar