Gönderen Konu: Canım Benim Işıklar İçinde Uyu!  (Okunma sayısı 4077 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

tolgaozhan

  • Ziyaretçi
Canım Benim Işıklar İçinde Uyu!
« : 02 Mart 2012, 16:35:24 »
90'lı Yılların ortalarıydı. Rahmetli dedemle giderdim ava o zamanlar. Hem zeytinlerimizi toplar hem de av yapardık. Kimi zaman karatavuk kimi zaman lökeşe kimi zaman da keklik avlardık beraberce. O zamanlar bana avcı denmezdi karavanacı derlerdi. ;)
O gün de erkenden kalkmış ve dedemin yeşil Wolskwagen!i (tosbağa) ile köyümüze gelmiştik. kuru soğuk bir hava vardı. Bir müddet zeytin topladık. Dalaganlar (Isırgan otu) elimi daladıkça veriyordum yaygarayı zeytine...
Dedem bir yandan gülüyor bir yandan da zeytinin günahı ne diye azarlıyordu şakayla.
Dedemin nasırlı elleri kadifeyi okşar gibi geziyordu dalaganların içinde. Bense arabadan bağ eldivenini almış zeytinleri kıstıra bozdura topluyordum.
Güç bela doldurdum bir çuval zeytini bir "ohhh" çekmişim ki anladı dedem halimi.
Biraz tahin helvası, biraz zeytin ve soğan... Aman tanrım ne güzel geliyordu o açlığın ve yorgunluğun üstüne .
Öğleden sonra aldık elimize tüfekleri. O zaman bende tek kırma çakar almaz... Dedemde şimdilerde benim kullandığım Üzümlü Koop. çift kırma. Bir iki karatavuk ve ardından bir iki batak almıştık. Çamlı Çayı'nın kıyısındaki hayıtlar ve böğürtlenlerden uçuşan karatavuklara bakınırken, "papapaaa" lökeşe havalandı. Dedem tüfeğini kaldırmadı bile ben atayım diye. Hemen aldım yüzüme tüfeği ve aynı babamın öğrettiği gibi yattım üstüne. Acele etmeden gördüm lökeşe veee çıt !
Çaktırmıştı benim çakar almaz tüfeğim ve o anda patladı tok bir sesle dedemin çiftesi. Lökeşe düştüğü yerde kaldı. Ben koşa koşa lökeşeyi alırken yerden dedem uzattı çifteyi bana ve "Al bakalım bu tüfek senin artık. O çakar almazın hakkından ben gelirim." dedi.
Yıllarca kullandığı  Saint Ettiene Bergeron tüfeğini babama vermişti. Bu çiftesini de bana...
Önce istemedim, utandım. Zaten kendi tüfeğini uzun yıllar önce babama vermişti. Köyde efsaneydi o tüfek.
Dedeme sorarsanız efsane olan tüfek değildi. Av çoktu. Biri olmazsa biri oluyordu illa. Asıl iş fişeği güzel yapmaktı. Doğru sıkmaktı kovanı. Öğretmişti bana da "Bir dirhem bir denk barut, bir buçuk dirhem saçma yaz sıkısı; bir dirhem bir denk barut bir dirhem üç denk silme saçma kış sıkısı"...
Israr edince, içimde sevinç fırtınaları koparak aldım o gün çifteyi elime.
Aradan yarım saat geçti geçmedi, orman kenarında bir lökeşe daha "papapaa" diyerek havalandı. Yattım tüfeğin üstüne tauvv tauvv iki el ezdim tetiği ama ikinci sanki çift patlamış gibi gürültülüydü, korkutucuydu, kulaklarım çınlamıştı. Lökeşe düştü az ileriye. Koştum aldım. Dedemin tüfekten de duman çıkıyordu. Anlamıştım dedem vurmuştu lökeşeyi. "Sen vurdun değil mi?" diye sordum. Yelekten çıkardığı bir karatavuğu tutuyordu elinde. "Hayır bak ben buna attım!"
İnanmıştım ben saf oğlan. Dedem kendime güvenimi getirmeye çalışıyordu. Vurabileceğime inandırıyordu beni.
O gün çok önemli bir gündü benim için. Son kalkan lökeşeyi tek ve net atışla düşürdüm. İşte bunu ben vurmuştum. Dedem sayesinde o gün avcı olmuştum.
Seneler sonra hastalığının daha doğrusu cennete yolculuğunun başlangıç günlerinden birinde sordum dedeme: "O gün lökeşeyi sen vurmuştun değil mi?"
Gözlerinde bir kaç damla yaş ile; "Ben karatavuğu vurdum lökeşeyi sen vurdun" dedi kaçırarak gözlerini gözlerimden.
Öğretmendi, Kızılçullu Köy Enstitüsü mezunuydu. Ben bayrağı ondan aldım. Hem avda hem de meslekte.
Şimdi hayalim, yollarını beraber arşınladığımız, dağlarını meralarını beraber avladığımız, çalısına çayına beraber taş attığımız, dedemin uzun yıllar görev yaptığı köyde öğretmenlik yapmak.
Ah dedeciğim; eğer görüyor ya da duyuyorsan beni;
Seni çok özledim.
 

Çevrimdışı N.Yıldız SÜKAN

  • Bayan Üye
  • **
  • İleti: 1955
  • Thanked: 14 times
Ynt: Canım Benim Işıklar İçinde Uyu!
« Yanıtla #1 : 02 Mart 2012, 16:46:49 »
Çok duygulandım. Az çok bir çok avcının ilk ava başlayışları av anıları birbirine benzer Tolga kardeşim. Önemli olan atalarımızı unutmamamız. Onların öğretttiklerini aklımızda tutmamızdır. Onlara layık evlat, torunlar olunduğu sürece onlar daimi kabirlerinde rahat uyurlar. O değerli kişilerin ruhlarına okunacak bir fatiha çok iyi olacaktır. Hepimiz özlüyoruz ancak hayat devam ediyor sende değer verdiğin şekilde evlatlarını yetiştirmen onların izinde gitmen demektir. Bu vesile ile MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE SİLAH ARKADAŞLARI bu güzel vatanı bize emanet ettikleri için minnettarız. Bu cennet vatan uğurunda şehit olan sivil asker, kadın erkek,  herkese Allahtan rahmet dilerim
Evli-1968-Çankırı (ikamet çanakkale)
 

tolgaozhan

  • Ziyaretçi
Ynt: Canım Benim Işıklar İçinde Uyu!
« Yanıtla #2 : 02 Mart 2012, 17:05:37 »
Sağ ol Yıldız Ablacığım;
Hep bana "Hoşgörülü ol!" , "Fevri davranma!" derdi. Bilirdi beni saman alevi gibi parlardım. Şimdi şimdi çok iyi anlıyorum onu. Onların tecrübeleri her okula her derse bedel benim için. Büyüklerimize sağlıklarında sahip çıkalım. Sırtımızda taşıyalım onları. "Öff!" bile demeyelim.
Saygı ve sevgi ile selamlar
 

Çevrimdışı Hasan AKSU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1293
  • Thanked: 242 times
Ynt: Canım Benim Işıklar İçinde Uyu!
« Yanıtla #3 : 02 Mart 2012, 17:51:08 »
Tolga abi güzel bir paylaşımdı geçmişinizden bir demet sundunuz bize,
böyle çoğunuzun dedesi babası amcası dayısı avcıdır, onlardan alışılmıştır onlardan kapmıştırsınız bu hastalığı,
bu avcılık insanın içinde olacak iki kardeşin ikiside avcı olmayabiliyor kan çekmedikçe avcı olunmaz kanı çekeni dağlar çağırır
beni sorarsanız bırakın aileyi sülalemde birtane avcı yok, bende nasıl oldum şaşarlar çocukluktan biyerde kaptım bu virüsü 
sapanla başladık yaş ilerledi kesmedi tüfeği aldık elimize, abimde benden alıştı oda sonradan tüfeklendi,
yani avcılıkta kendime idol edinebileceğim bir büyüğüm olmadı, yaşıtlarımla avlandım, yeri geldi
büyüklerin sohbetlerini dinledim, kendim kendime öğrendim yaptım, sizler daha şanslısınız.
1981 / Samsun / Malatya
 

Çevrimdışı Metin GÖRGÜLÜ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 865
  • Thanked: 12 times
  • yelkili
Ynt: Canım Benim Işıklar İçinde Uyu!
« Yanıtla #4 : 02 Mart 2012, 18:50:31 »
Tolga güzel bir paylaşım  AİLE Dostumuz Babamın Annemin öğretmeni olur rahmetliye köydekiler öğretmen süleyman derler izmir dekiler kral avcı derlermiş.
 Önemli olan atalarımızı unutmamamız. Onların öğretttiklerini aklımızda tutmamızdır. Onlara layık evlat, torunlar olunduğu sürece onlar daimi kabirlerinde rahat uyurlar. O değerli kişilerin ruhlarına okunacak bir fatiha çok iyi olacaktır. Allahtan rahmet dilerim
METİN GÖRGÜLÜ-1969- YELKİ KÖYÜ-İZMİR
TECRÜBE ÖĞRETMEN'LERİN EN İYİSİDİR.
YALNIZ OKUL MASRAFI AĞIRDIR.

resim yükle
 

tolgaozhan

  • Ziyaretçi
Ynt: Canım Benim Işıklar İçinde Uyu!
« Yanıtla #5 : 02 Mart 2012, 18:55:19 »
Tolga abi güzel bir paylaşımdı geçmişinizden bir demet sundunuz bize,
böyle çoğunuzun dedesi babası amcası dayısı avcıdır, onlardan alışılmıştır onlardan kapmıştırsınız bu hastalığı,
bu avcılık insanın içinde olacak iki kardeşin ikiside avcı olmayabiliyor kan çekmedikçe avcı olunmaz kanı çekeni dağlar çağırır
beni sorarsanız bırakın aileyi sülalemde birtane avcı yok, bende nasıl oldum şaşarlar çocukluktan biyerde kaptım bu virüsü 
sapanla başladık yaş ilerledi kesmedi tüfeği aldık elimize, abimde benden alıştı oda sonradan tüfeklendi,
yani avcılıkta kendime idol edinebileceğim bir büyüğüm olmadı, yaşıtlarımla avlandım, yeri geldi
büyüklerin sohbetlerini dinledim, kendim kendime öğrendim yaptım, sizler daha şanslısınız.

Hasan Kardeşim;
Avcılık öyle ya da böyle eninde sonunda bir dürtüdür. Her insanın genlerinde vardır ve bazılarımızda ortaya çıkar. Önemli olan bu işi en doğru ve en sağlıklı şekli ile yapmaktır. Vicdan muhasebesi olmayanın yapacağı iş değildir.
Güzel mesajın için teşekkür ederim.
Malatya'ya da Samsun'a da kucak dolusu selamlar kardeşim.
 

tolgaozhan

  • Ziyaretçi
Ynt: Canım Benim Işıklar İçinde Uyu!
« Yanıtla #6 : 02 Mart 2012, 18:58:39 »
Tolga güzel bir paylaşım  AİLE Dostumuz Babamın Annemin öğretmeni olur rahmetliye köydekiler öğretmen süleyman derler izmir dekiler kral avcı derlermiş.
 Önemli olan atalarımızı unutmamamız. Onların öğretttiklerini aklımızda tutmamızdır. Onlara layık evlat, torunlar olunduğu sürece onlar daimi kabirlerinde rahat uyurlar. O değerli kişilerin ruhlarına okunacak bir fatiha çok iyi olacaktır. Allahtan rahmet dilerim

Metin Ağabey;
Ya ben köyü özledim. Şu tayin bir çıksın Yelki'ye çok mutlu olacağım. Hem de Rahmetli Dedemden ve Rahmetli Babaannem'den bayrağı teslim almış olacağım inşallah.
Saygılar ve selamlar güzel köyüme
 

Çevrimdışı Ziya ELÇİN

  • Free Üye
  • *
  • İleti: 155
  • Thanked: 3 times
Ynt: Canım Benim Işıklar İçinde Uyu!
« Yanıtla #7 : 02 Mart 2012, 20:04:24 »
Mekanı cennet olsun...
Ziya ELÇİN
1960 Sivas/Balıkesir www.asyaav.com.tr
 

tolgaozhan

  • Ziyaretçi
Ynt: Canım Benim Işıklar İçinde Uyu!
« Yanıtla #8 : 02 Mart 2012, 20:18:15 »
Mekanı cennet olsun...


Sağ ol Ziya Ağabey. İnşallah. Çok teşekkür ederim.
Selamlar
 

Çevrimdışı Hasan AKSU

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1293
  • Thanked: 242 times
Ynt: Canım Benim Işıklar İçinde Uyu!
« Yanıtla #9 : 03 Mart 2012, 13:06:12 »
Hasan Kardeşim;
Avcılık öyle ya da böyle eninde sonunda bir dürtüdür. Her insanın genlerinde vardır ve bazılarımızda ortaya çıkar. Önemli olan bu işi en doğru ve en sağlıklı şekli ile yapmaktır. Vicdan muhasebesi olmayanın yapacağı iş değildir.
Güzel mesajın için teşekkür ederim.
Malatya'ya da Samsun'a da kucak dolusu selamlar kardeşim.

Eyvallah tolga abi malatya' danda samsun' danda sana yürekten selam ederim.
1981 / Samsun / Malatya
 

tolgaozhan

  • Ziyaretçi
Ynt: Canım Benim Işıklar İçinde Uyu!
« Yanıtla #10 : 03 Mart 2012, 15:16:11 »
Güzel ve anlamlı mesajlarınız için teşekkür ederim. Serpme atmayı, tüfek tutmayı, olta bağlamayı hep dedem ve babam öğretti bana. Bahçe bellemeyi, domat dikmeyi yatırmayı, bahçe sulamayı da onlardan öğrendim. Zeytin toplamayı ağaç budamayı, ağaca aşıyı ve benzeri yüzlerce beceriyi onlardan aldım.
Dedem nurlar içinde yatsın. Dualarınız için çok teşekkür ederim.
Rahmetli dedemle keklik avındayız bir alay keklik kalktı, çift kırması iki kez gürledi iki keklik düşmüş ben onlara doğru yönelmişken tüfeği nasıl bir hızla doldurdu ise üçüncü kez gürledi ve o alaydan bir keklik daha aldı. Bunu yapabilen başkasını tanımadım hayatımda.
Sol atardı rahmetli ve el kundağındaki elinin parmakları arasında fişekler dururdu 2 tane...
Defalarca denedim poligonda ama başaramadım.
75 yaşındaydı, yazlıkta bir tahta sandalyeye beni oturttu ve sandalyenin arkalığında iki eli üzerine amuda kalkmıştı. O zamanlar dedemi uzaylı gibi görürdüm.
İki kadeh eskitti mi "Denizin dibinde Hatçem.." türküsü ile coştururdu hepimizi. 2007 nin Aralık ayında kaybettim o çınarı...
Ölümünden bir gün önce bi tane sigara istedi vermedim, kötü kötü baktı bana hastane odasında, "vermezsen verme .ok herif!" dedi gülerek. Sonra başladı bağıra bağıra "Denizin dibinde Hatçem..." i söylemeye. Yanında akciğer kanseri iki hasta daha vardı, onların ilk defa güldüklerini ve el çırptıklarını gördüm. Onlara yaşlarını sordu; Aralarında 30 - 35 yaş vardı, "Siz benim körpe talebeler kadarsınız !" dedi. Annemin kollarında gözlerini kapadığında 86 yaşındaydı ve gülüyordu.
Umarım ona çekmişimdir.
KRAL'dı lakabı. Kral Hoca derlerdi.
Dualarınız için bir kez daha teşekkür ederim.
Allah sevdiklerimizle uzun ve sağlıklı ömürler nasip etsin inşallah.
Saygıyla.
TOGİ