Merhabalar, öncelikle bu yazımın 28 yılı aşkın süredir edinmiş olduğum tecrübe ve deneyimlerime dayanarak kaleme aldığım bir yazı olduğunu ve tamamı ile kendi düşünce, tecrübe ve deneyimlerime dayandığını belirterek başlamak istiyorum yazıma.
Öncelikle bir uçar avcısı ve su avı aşığı olarak ördek cinsi su kuşlarının avında başarılı olmamız için dikkat etmemiz gereken ve olmazsa olmazı diyebileceğim konuları kaleme almak istiyorum.
Bu arada konuyu 3 ayrı başlık altında toparlamak istiyorum. Uygun tüfek ve fişek seçimi
2- Uygun kamuflaj ve techizat
3- Mesafeye ve uçuş şekline göre atış yapma, önleme verme Dikkat: Yivsiz av tüfeklerindeki kalibre ölçüsünün (12-16-20 cal.) namlu çapı ölçüsü ile metrik açıdan hiçbir ilişkisi yoktur. Süreç içerisindeki gelişim aşağıdaki gibi olmuştur
453,6 gram kurşun (1 Paund) çap olarak aynı büyüklükte ve eşit ağırlıkta yuvarlak parçalara (bilya) bölündüğü takdirde aşağıdaki veriler elde edilmiştir12 bilya = 12 kalibre tüfeği anlatır (Bilya çapı ~ 18,2 mm Namlu iç çapı - 18,2)
16 bilya = 16 kalibre tüfeği anlatır (Bilya çapı ~ 16,8 mm Namlu iç çapı - 16,8)
20 bilya = 20 kalibre tüfeği anlatır (Bilya çapı ~ 15,7 mm Namlu iç çapı - 15,7)
Not: Kalibre rakamsal olarak büyüdükçe namlu iç çapı küçülür Öyleyse diyebilirizki, “Kalibre tanımı ne kadar büyükse, (Örneğin: 20 cal.) namlu çapı da o kadar küçüktür” (Örneğin: 15,7 mm) gibi.
Fişek üzerindeki uzunluk bilgisi kullanılacak silahın fişek yatağı ile ilgilidir.
Ağız kısmı yaklaşık 6 mm. ve yuvarlak kapatıldığı takdirde boşluk olarak 6 mm bırakılır. Yıldız şeklinde kapatma istenirse bu boşluk yaklaşık olarak 11 mm.dir.65 mm. kovan uzunluğu olan fişekler, fişek yatağı 65-89 mm.’lik namlulardan,
67,5 mm. kovan uzunluğu olan fişekler, fişek yatağı 67,5 -89 mm.’lik namlulardan
70 mm. kovan uzunluğu olan fişekler, fişek yatağı 70-89 mm.’lik namlulardan
76 mm. kovan uzunluğu olan (magnum) fişekler, fişek yatağı 76-89 mm.’lik namlulardan atış yapılabilir.
Öncelikle aynı marka fişeklerin farklı çaplardaki karşılaştırmasını yapalım:
Winchester AA Plus marka fişek ;*
12 cal, 28 gr, 7,5numara saçma 70mm fişek = 410 m/s
20 cal, 28 gr, 7,5 numara saçma 70mm fişek = 402 m/s
Öyleyse 12 kalibre ve 20 kalibre tüfeği karşılaştırdığımızda, 12 kalibre tüfeğin aynı koşullarda daha etkili bir hıza sahip olduğunu söyleyebiliriz. Yani diyebilirizki su avında hız önemli bir unsur ise tercihimiz 12 kalibre bir tüfek olmalıdır.
Bu konuyu yine bir karşılaştırma yaparak açıklamaya çalışacağım,
Winchester Heavy Load marka fişek;*
12 cal, 36 gr, 4 numara saçma 70mm fişek = 411 m/s
12 cal, 40 gr, 4 numara saçma 70mm fişek = 387 m/s
12 cal, 48 gr, 4 numara saçma 76mm fişek = 380 m/s
Bu tabloya göre incelediğimizde diyebiliriz ki, gramaj arttıkça saçmanın menzili her ne kadar artsa da, birim zaman içerisinde saçmamızın kat ettiği mesafe düşmektedir,
Öyleyse; kullanacağımız fişeği seçerken avın geçiş mesafesine uygun fişek olmasına dikkat etmeliyiz. Şahsi tecrübelerime dayanarak şöyle söyleyebilirim, 45-50 metreye kadar normal fişek, 50 metreden uzak mesafeler için su avında (geçit avları ve yüksek mesafeli atışlarda) tercihim her zaman magnum fişeklerdirSu avında başarılı olmanın ön önemli yollarından birisinin de uygun kamuflaj ve teçhizata sahip olmaktan geçtiğine hiç şüphe yoktur, haliyle su avı genelde soğuk mevsimlerde ve suda yapıldığı için su avına giderken muhakkak suretle yanınızda yedek elbise, ayakkabı, çorap v.b. gibi giyim eşyası bulundurmanızın hayati önem taşıdığını hatırlatmak isterim. Ben çok kez şahit olmuşumdur, av sırasında avı bırakıp ateş yakmaya çalışan, titremekten atış yapamayan kişilere, bu sebeple önce kendi hayatımızın daha öncelikli olduğunu unutmamalı ve yukarıda belirtmiş olduğum ayrıntılara dikkat etmeliyiz.
Kamuflaja gelince: öncelikle avlanılacak yerin bitki örtüsü, avın geliş yönü, geliş mesafesi ve yapılacak av şekline göre uygun kamuflaj yapılmalıdır, unutulmamalıdır ki başarılı bir avda doğru yapılmış kamuflajın ve teçhizatın rolü çok büyüktür. Bulunduğumuz yerin bitki örtüsüne göre uygun kamuflajlı elbiseler giymeli, bulunduğumuz ortamdan farklı görünecek, avımızın dikkatini çekecek avı ürkütecek her türlü ayrıntıları göz önünde bulundurmalıyız. Sazlık bir ortamda av yapacaksak, avımızın geliş yönüne göre rahat atış yapacak şekilde ve pozisyonda konumlanmalı, avımıza direkt olarak bakmaktan her zaman kaçınmalıyız. Yüzümüzün ördeğe fosfor şeklinde yansıma yaptığını düşünürsek, mümkünse yüzümüzü sadece gözlerimiz açık kalacak şekilde örten kamuflajlı maske kullanmalıyız. Avımızı göz ucuyla direkt bakmadan takip etmeli acele etmeden atış için en uygun zamanı kollamalıyız, unutulmamalıdır ki 3-5 saniye erken davranmak yada 3-5 saniye geç kalmak avımızın kaçmasına sebep olacaktır.
Kamuflaj işini hallettik diyelim, sıra geldi mühre, düdük gibi yardımcı malzemelerin kullanılmasına, özellikle su avında mühre ve düdük gibi aksesuarları doğru kullandığınız sürece yapacağınız avın zevkine doyum olmayacaktır, ama şu da var ki eğer mühreleri yanlış dizmişseniz, düdüğü yanlış öttürüyorsanız, yani ayrıntılara dikkat etmiyorsanız işte o zaman av avlıktan çıkar, eziyet halini alır. Mühre dizilimi konusunu daha önceki forumlarda anlatmıştım, bu konuda o forumlara bakarak gerekli bilgiyi edinebilirsiniz. Düdük bana göre ördek avının olmazsa olmazlarından birisidir, ama yine dikkat etmeniz gereken bir ayrıntı var düdük çalmakta ayrıca bir eğitim ve bilgi isteyen bir konudur, hangi ördekte hangi düdüğü kullanacağınız, ne zaman hangi tonda düdük çalacağınızı bilmek bu işin can alıcı noktasıdır, eğer bu konuda hiçbir bilginiz yok ise bence düdüğü hiç çalmayın, avı bıraktıktan sonra evinize dönerken uygun bir yerde durun ve oyun havası çalın daha iyi olacaktır. Daha öncede söylediğim gibi su avında başarının sırrı ayrıntılarda gizlidir.
3- Mesafeye ve uçuş şekline göre atış yapma, önleme verme;
Av hangi av olursa olsun, başarılı bir atış yapmak istiyorsak, göz önünde bulundurmamız gereken etkenler vardır. Bu etkenler, tüfek, fişek, ve doğru atıştır. Tüfek ve fişek konusuna yukarda değindik, doğru tüfek ve fişeği seçtiğimize göre sıra geldi atış yapmaya; duran bir hedefe direkt olarak atış yapılmaktadır yani; göz, gez, arpacık ve hedefi hizaladıktan sonra atış yapılmaktadır. Ama kaçan yada uçan yani hareketli bir hedef için bunu uygulamak hiçbir zaman doğru olmaz. Çünkü; saçmanın namluyu terk edip hedefe ulaşması belli bir zaman zarfında olmaktadır ve saçma hedefe ulaşıncaya kadar geçen zaman içerisinde hedef yerini değiştirmektedir. Öyleyse dikkat etmemiz gereken bir konu daha ortaya çıkmış oluyor. Elbette saçmanın hedefe ulaşma zamanı hedefin bize olan uzaklığına ve hızına göre farklılık gösterecektir. Bu durumda kullandığımız tüfeğin kalibresi, fişeğin özelliği, hangi havada hangi fişeği kullanacağımızı ve avlayacağımız avın özelliklerini çok iyi bilmek gerekmektedir. Şimdi mantıksal olarak düşündüğümüzde kullandığımız kalibreye göre fişeğimizin hızını biliyoruz (bu bilgilere fişeğin kutusunun içinde yada dışında teknik özellikler kısmından ulaşabiliriz). Sıra geldi avımıza; bu konuyu bir örnek ve matematiksel bir hesapla açıklamaya çalışacağım.Diyelim ki avımız ördek;
Ördeğin saatteki ortalama hızı = 90km/saat = 9000metre/saat
1 saat= 3600 saniye ise 9000/3600=2,5 metre/saniye ördeğin saniyedeki hızı;
Ördek bize tahmini 40 metre mesafede ve tam paralel pozisyonda önümüzden geçiyor diyelim.
Fişeğimizin özelliğini biliyoruz. (Örneğin, 36 gr, 4 numara saçma 70mm fişek = 400 m/s)
Fişeğimiz 400 metre / saniye hıza sahip ise fişeğimizin 40 metreyi kaç saniyede aldığını bulmamız gerekmektedir.
40/400= 0,1 saniye
Şimdi ördeğin 0,1 saniyede ne kadar yol aldığını bulmamız gerekiyor,
Ördek 1 saniyede 2,5 metre yol alıyorsa, Ördek 0,1 saniyede X metre yol alır.
X= 2,5*0,1=0,25/1= 0,25metre yol alır.
Yani bu da demek oluyor ki 40 metre mesafeden bize paralel geçen bir ördeğe atış yapacağımız zaman ördeğin tam ortasına atış yapmış olmamız için nişanımızı ördeğin gidiş yönüne doğru 0,25 metre yani 25 cm önüne atış yapmamız gerekmektedir.
Tabiî ki bu hesaplama şekli ördeğin uzaklığına, geliş-gidiş açısına, uzaklığına göre değişiklik gösterecektir, yani bu bizden 90 derecelik uzaklaşma açısı olduğu zaman böyledir. Bu açı ufaksa önleme mesafemizde aynı oranda düşecektir, elbette biz her zaman av sırasında oturup bu hesapları tek tek yapacak değiliz. Ama avcıların bilimsel olarak bu değerleri ve verileri bilmesi elbette faydalı olacaktır kanaatindeyim. Zaten bu alışkanlık zamanla tecrübe edinerek avcıda kendiliğinden oluşmaktadır.
Ayrıca su kuşu avında birkaç konuya daha deyinmek istiyorum, şu kesinlikle unutulmamalıdır ki; özellikle ördek ve kaz avında su içerisinde durağan şekilde duran bir ava dururken atış yapmak yerine onu uçurarak atış yapmak avcıya daha büyük avantajlar sağlayacaktır. Hem hedef büyümüş olacak hem de suyun içerisindeki ölü hedef olan kısım (yaklaşık avınızın %50 si) gerçek bir hedef halini alacaktır. Direkt üzerinizden geçmekte olan bir kuşa size doğru gelirken değil de sizi geçtikten sonra atış yapmanız size daha büyük bir avantaj sağlar