Arkadaşlar bende size bu konu hakkında birkaç bildigimi anlatayım.
Şu geçtiğimiz seneler içerisinde Avrupa uyum yasaları çerçevesinde her türlü fişeğin saçma içerisindeki kurşun miktarını %50 lerden %8 e çektiler malüm Avrupalı doğasına sahip çıkıyor.
Avrupadaki Büyük firmalar şu anda bizim yaşadığımız sıkıntıları görünce saçmalarında kurşunu aratmayan ama kurşun kadar ısıyı görünce yumuşayan elementler kullandılar fişeklerinin içinde.(avrupa fişeklerin fiyatları bunu gayet iyi açıklıyor,çünkü haliyle maliyet çoğalıyor.)Zaten eskiden kalma yada yeni orjinal avrupa fişekleri kullandığınızda aradaki bu bariz farkı konuya katılan her arkadaş tesbit etmiş.
Günümüz şartlarında üretilen ve Ava, yani her türlü av hayvanına atılan fişeklerde böyle sıkıntılar kaçınılmaz sonla neticelenir.bizim yapmamız gerekense:
Gelecek yıllarda avsız kalmamak için mesafesi uzak olan hayvanlara sıkmamak,
Parlama,ormanlık ve sık çalılık araziler de kısa tüfek kullanmak ,yoksa büyük numara şok kullanmak.Fişek olarakta terciğen bior tapa fişek. Saçma atılan ava göre ayarlanabilir.
Hava şartlarına göre saçma ve gr ayarlaması yapmak.(Ben bıldırcında 28 gr 9 no saçma, dağ avına çıktığım andan itibarende aylar itibariyle 30 ,32 gr 2no fişek kullanırım.)
Saçmanın avı delip geçmesi ısınma anında yumuşamamasından kaynaklanmaktadır.Saçma ava değdiğinde şekil değiştirmediği için,(çoğunlukla) sinirleri ve damarlara zarar vermeden geçer ,ozaman hayvan gide bildiği kadar gider ve biz onu vurduğumuzu bilemeyiz.DOLAYISIYLA YENİ BİR AV VURARAK DOĞADAN BİR FAZLA EKSİLTİRİZ.
İşte bu yüzden benim nacizane görüşüm,ince saçma atmaktansa büyük numara saçma atıp darbe etkisi yapmak hemde saçma adedini azaltıp sepinti saçma dediğimiz serseri saçmalardan hayvanı korumaktır.
Yani,hayvanı vurdun vurdun vuramadın doğaya saldın.Yaralı gönderip tilki neslini çoğaltmaktan iyidir.
Elbetteki her tüfek değil ama her avcı uygun fişeği arar buda değişik fişekleri test etmek ve zamanla kazanılan tecrübeyle bulunur.Birazcık yardımcı olabildiysem ne mutlu.....