Fatih Çatışkan arkadaşımız sormuş, Av hergün serbestmi? diye.
Arkadaşlar, ilerde genel avlak diye bir ibare kalmayacak. Tüm avlaklar özel ve devlet avlakları diye belirlenecek ve bu avlaklara giriş ücretli olacak. Böyle bir çalışmanın devlet tarafından yürütüldüğünü ve ilerde tüm yurtta böyle bir çalışma yapılacağını duydum. Köylüler de bu işlerden, meralarını ava açtıkları için pay alacaklar. Böyle bir toplantı şubat ayı içerisinde İstanbulda yapıldı.Bu görüşmede yer alan arkadaşları yazdıkları yazının tamamına
www.avlakforum.com adresinde ulaşabilirsiniz. Aşağıda ki alıntı o sayfadandır.
Gelelim kararlara:
1. "Avlanma" Sistemi, değişiyor!
Özellikle "Avlanma" diyorum, çünkü burada aslında topyekün bir "avcılık sistemi" değişiminden çok, işin "avlanma" kısmında bir değişiklik öngörülmüş.
Nedir bu yeni sistem?
Şöyle: Devlet Avlakları ve Genel Avlakların işletmesinin (!), Köy Tüzel Kişilikleri (KTK) ile Avcı Derneklerine devredilmesi düşünülüyor.
Örneğin, şu an genel avlak veya devlet avlağı olarak bildiğimiz alanlarda,
1. 30.000 Hektardan az olmamak üzere bir "Avlak" tesis edilecek.
2. Sınırları belirlenecek.
3. Bu avlakların sorumluluğu, ilgili bölgenin kapsadığı Köy Tüzel Kişiliklerine ve Avcı Derneklerine verilecek.
4. Bu avlaklara girişler ve çıkışlar, KTK ve Avcı Dernekleri tarafından denetlenecek.
5. Avcılar, KTK ve Avcı Derneklerince görevlendirilmiş kişiler tarafından, belge, ruhsat, avlanma pulu vb kontrollerden geçirilecek.
6. Bazı "özel" türlerin avlanması, KOTA (sayı) ile olacak. Bu türlerin en başında, Yaban Domuzu geliyor.
7. KOTALAR, envanter sonuçlarına göre DKMP tarafından belirlenecek.
8. Kotaların önemli bir bölümü, o ilin avcılarına ayrılacak. Dışarıdan gelecek avcılar için de bir miktar kota olacak.
9. KOTA ile avlandırılan avlar için "ücret" söz konusu olacak.
10. Bu ücret, KTK ile Avcılık Derneğince tahsil edilecek, bir kısmı işletmeciye (KTK ve Avcı Derneği) bırakılacak.
11. KTK ve Avcı Derneklerine, suistimallerin önlenebilmesi için ağır yaptırımlar getirilecek.
12. KTK ve Avcı Dernekleri ile DKMP arasında SÖZLEŞME yapılacak.
13. DKMP, KTK ve Avcı Derneklerini denetleyecek.
14. Uygulamaya, belki 2011-2012, belki de daha ileri bir tarihte geçilecek. Bunu, avcıların "tepkisi" belirleyecek...
Görüldüğü üzere, yeni bir avlanma sistemi söz konusu.
Bu sistemle ilgili aktardığımız düşüncelerimizi ve burada yazacağımız eleştirilerimizi, birazdan yazıyor olacağım...
Bu sistemin en tehlikeli yanı, gizli bir "tuzağı", içinde barındırıyor olmasıdır. Bu tuzak, bugün "belirli türler" olarak ifade edilen "ücretli avcılığın", yarın tüm türler için geçerli hale gelmesini engelleyecek herhangi bir mekanizmaya sahip olmamasıdır.
Zaten, laf arasında Şube Müdürü, "...parası olmayan da avlanmasın..." deyiverdi.
Bu yeni düzenlemeye göre, bir gün MAK tarafından "tüm türler ücretle avlandırılır, ücret tarifesi da aşağıdadır." diye bir karar çıkarırsa, sistem hiç aksamadan çalışır. Ülkemiz de, şak diye "paralı avcılık sistemine" geçmiş olur...
Baktığımızda, 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu açısından, Genel ve Devlet Avlaklarının, üçüncü kişilere "işlettirilmesini" engelleyecek herhangi bir şey yok.
Yani, iş "kanuna uygun".
Dolayısıyla bugün, ülkemizin yeni avlanma (ve haliyle avcılık) sisteminin paralı olacağı, resmen ilan edildi.
******************************
Yani, "vehbinin kerrakesi" anlaşıldı.
Bu sistemde ilk göze çarpan şey, "para" olsa da, diğer yan unsurları da değerlendirelim.
Örneğin, DKMP denetim konusunda her zaman aynı şeyi söylüyor: "benim denetim elemanım, yok denecek kadar az. Kaynağım yok..."
Bu sisteme bakıldığında, DKMP KTK ve Avcı Derneklerini, "denetim elemanı" olarak kullanacak. Yani, denetim işini "teorik olarak" çözmüş kendine göre.
Peki, "hafta, gün, yasak tür, zaman, mevsim dinlemeden, çatır - çutur av yapan, meraların göbeğinde oturan köylüler, nasıl denetlenecek? Onlar denetlenmeden bu işin bir anlamı var mı?" sorusuna, tatminkar bir yanıt alamadık.
"Far ile tavşan avı, tepe lambası ile çulluk avı..." gibi sorunların bu sistem ile çözümü olacak mı diye sorduk, buna tatminkar bir yanıt alamadık...
Anladığımız şudur ki, DKMP de "Adam Smith"e güveniyor...
Kimdir Adam Smith?
Klasik İktisat Kuramının ve haliyle Kapitalist Felsefenin babasıdır.
Meşhur sözünde, "piyasaların, görünmeyen bir el (arz-talep dengesi)" tarafından yönetildiği ve düzenlendiğini söyler.
Yani, o görünmez el, paradır.
DKMP de diyor ki, "parayı gören köylü, kaçak avı keser"...
Şimdi, bu tabii ("ŞİMDİLİK") çok yanlış bir varsayımdır, çünkü bunun olabilmesi için, Çulluk, Bıldırcın, Üveyk, Tahtalı, Ördek, Kaz gibi "özel tür" olarak tarif edilmeyen türlerin de, köylü için "para" anlamına gelmesi gerekir.
Yoksa, zaten "paralı sistem içinde" yer almayan bu türlerin avını niye kessin köylü?
Haa, eğer tüm türler paralı hale gelirse, bu varsayım "belki" doğru olabilir...
Gelelim günün sonunda elimizde ne kalacağına.
1. Domuz avına gidecekseniz, gideceğiniz yerdeki KTK ve Avcı Derneğinden, "kota" satın almanız gerekecek...
2. Kota kalmış mı, kalmamış mı, o ayrı mesele. Demektir ki, bir senelik avınızı (özel türler için) ta sene başından planlamanız ve ona göre "kota" hesabınızı yapmanız, balyayı hazırlamanız, balyayı indirmeniz ve o tarihlerde ava gitmeniz gerekecek.
3. Ha, kota ücretini ödediniz ama avı vuramadınız? Zannediyorum "100% Customer Satisfaction and Money Back Guarantee", yani para iadesi yok. Satılan kota geri alınmaz, bulsaydınız kardeşim, vursaydınız kardeşim...
4. Özel olmayan türler için, önceden ava gideceğiniz bölgedeki KTK ve Avcılık Derneğine başvurmanız gerekmez. Giriş - Çıkışta kontrole uğrayabilirsiniz.
5. Özel türler için kotanız varsa, yanınıza bir de "rehber veya çantacı" almanız gerekecek diye düşünüyoruz. Bu çantacı da, sıradan köylü değil, örneğin domuz avı için domuz avını bilen, yani yapan, yani domuz avcısı köylü olacak. Yaaani, domuz avcısı köylü, çantacı olacak...
Son olarak, bu işin bir takım "paralı" şahsiyetler tarafından kendilerinin çıkarları doğrultusunda kullanılmasını engelleyecek şeyin ne olabileceğine bakalım.
Diyelim ki ben, çoook parası olan ve yaban domuzu avına bayılan bir balyatörüm.
Gittim bir KTKya ve Avcı Derneğine, "ver bana oradan 150 domuzluk bir kota, al balyayı, üstü kalsın"...
Nedir bunun çözümü?
Kotaların belirli bir kişi tarafından %2den fazlasının alınmasını yasaklarız.
Başkası adına alırsa?
Her hafta başkalarıyla ava gelirse? Hepsinin de parasını o veriyorsa?
Nedir bunun çözümü?
Bunun çözümü, herhalde yok...
Not: Bu yazı Türkiye Avcıları sitesinden yönetici Sn. Emin Gürbüz den izin alınarak yayınlanmıştır.
Kendi kulübümden de yönetici bazında katılım olmuştur.
« Son Düzenleme: 02 Mart 2010, 12:22:35 Gönderen: Osman DÖŞLER »
Moderatöre Bildir Logged
--------------------------------------------------------------------------------
Osman DÖŞLER
1968 İSTANBUL
--------------------------------------------------------------------------------
Oğuz USTA
1961 Ankara
Konu: Av her gün serbestmi?? (Okunma sayısı 2019 defa)