Faruk bey hayırlı olsun köpeğiniz. Umarım fermasında senelerce çok güzel avlar yaparsınız. Ahmet abi vaktindende bana sorduğunda hiç düşünmeden ölen köpeğim Rita ile aynı anne-babadan bir köpek almasını tavsiye etmiştim. Oda tavsiyemi göz önünde bulundurarak bir batın sonraki kardeşini almıştı. Bu tercih ne beni, ne Ahmet abiyi ne de sizi yanılttı gördüğüm kadarıyla.
Biz senelerdir hep söyledik, söylemeye ve göstermeye de devam ediyoruz. Drahthaar anlatılmaz, yaşanır diyoruz. Ayrıca çok sabırlı bir hayvandır söylenenlerin aksine. Diğer av köpekleri buna saldırır sesini bir çıkartmaz, iki çıkartmaz, üç çıkartmaz. Ama bir sonraki hareketine müsade etmeden alıp altına dersini verir. Sahibinin ağzından çıkan her kelime onun için bir emirdir.
Diğer köpekler gibi avı aramaz, avı bulur. Ferma verdiğinde bir avın beklemeden uçtuğunu yada fırladığını göremezsiniz. Çünkü kendini ava göre pozisyonlar ve sahibi gelinceye kadar avın kıpırdamasına izin vermez. Dakikalarca sürse bile bu böyledir. Avına göre merada gezer drahthaar. Gerektiğinde size yakın, gerektiğinde de sizin gezemediğiniz noktalarda açıkta arar.
Sık diken ve çalılıklara gözü kapalı girer. Çıktıktan sonra ağzı burnu kan içinde kalmış olsa bile büyük bir keyifle avını yapmaya devam eder. Ayağına batmış demirci dikeninden aksarken siz yanına gidip çıkartayım diyene kadar, o sizden önce çıkartıp siz gelmeden hazır olmak için kendini paralar.
Kışın çatırım ayazda siz gore-tex kıyafetleriniz içerisinde yanan ateşe rağmen titrerken, o görevini yapmak için buzlu suya gözünü kırpmadan girer. Avı getridiğinde ise hiç bir şey olmamış gibi yanınızda oturup bir sonraki av bir an önce vurulsa da getirsem diye beklemeye başlar.
Kaçar avlarında bir kopayı aratmaz drahthaar. Avı sesli bir şekilde kovalar ve sahibinin önünden en az bir kez mutlaka geçirir. Drahthaar sizin ölü düştü dediğiniz kanat kırmaları onlarca metre ileride bulur ve kafasına çöker. Avın merada kalması kelimesi drahthaar için yoktur. Burnu kopmadığı sürece gider avını bulur. Sadece kuş ve tavşan değil gerektiğinde büyük avı da en iyi şekilde yapar. Domuz avından tutunda, büyük avda vurulan bir hayvanın bulunmasına kadar aklınıza gelebilecek herşeyi yapar.
Ağızı canlı düşen bir bıldırcını öldürmeden getirecek kadar yumuşak ama kendi boyutunda bir tilki yada çakalı aportlayacak kadar da serttir.
Merada çoban köpekleri üzerinize doğru gelirken o diğer köpekler gibi köpeklere doğru gitmez size doğru gelir. Köpeklerden korktuğundan değil, köpeklerin size zarar vermesinden çekindiği için. Sizi korumak için gerektiğinde kendinden çok daha büyük köpeklere gözünü kırpmadan dalar.
Daha anlatırım da işe gitmem gerekiyor. Nu ırkı merak eden varsa iyi bir kanı alıp besleyecek. Biz ne desek boş, o kendini anlatır..