Kendimiz ne kadar usta olsak da gittiğimiz avcılar da çok önemli.
Bu bence herşeyden önemli. Arkadaşını tanımazsan hangi durumda nasıl hareket edeceğini bilemezsin.
* Domuz arkadaşının üstüne doğru saldırırsa, arkadaşın nasıl hareket eder.
* Domuz sana doğru kaçarsa acaba arkadaşın atar mı (Riske girer mi).
* Senin önündeki (açındaki) bir hayvana sırf vurma hırsıyla ateş eder mi yoksa sabredip sana mı bırakır.
* Hayvanı görmeden, karaltıya ya da sese atar mı.
* Birbirinizi göremediğiniz belli noktalarda beklerken, bir süre sonra o noktayı bırakıp yer değiştirir mi (Değiştirirse haber verir mi).
* Sana doğru gelmesi (Birbirinizi görmeden) icap etti, nasıl gelir. Ses çıkarır mı, ya da ne yapar.
* Atış yaptıktan hemen sonra daima (alışkanlık) tüfeği emniyete alır mı yoksa açık mı gezer.
Birisiyle bunları bilmeden ava gidersen büyük risk almış olursun.
Çok iyi hatırlıyorum; arkadaşlar ileriki tepede (2 kişi) bekliyor. Ben de onların yaklaşık 50 mt altında ve 200 metre ilerisindeyim. Yani çapraz konuşlandık. Domuzların önünü kesmek üzere aşağı doğru devam ediyorum. Hayvanlar arkadaşların tarafından bana doğru, yaprakların arasından çatır çutur geliyorlar. Arada bir durup dinliyorlar. Onlar durunca ben de durup bekliyorum, onların hareketiyle yine devam ediyorum yürümeye. En sonunda sık ormanda yaprakların arasından azılıyı gördüm. Hemen altımdan geçecekler. Simsiyah kocaman birşey. Ama net olarak hayvanın sınırlarını göremedim, sadece göbeğini ve sırtının hizasını seçebildim. Orman çok sık. Aklıma bir anda bir düşünce geliverdi. Acaba diyorum, Hasan bana doğru yürümüş olsa, ben de domuz diye atsam ve vursam ne yapardım. Bi anda tedirgin oldum. Arkadaşların yer değiştirmeyeceklerinden adım gibi eminim. Ya da değiştirseler bile mutlaka haber verirler. Ama bi kere aklıma o düşünce geldi ya, kendi kendime triplere girdim. Yüzlüyorum silahı, sonra indiriyorum. Resmen göz göre göre sürüyü uğurladım. Paranoyak oluyor insan bazen
Şimdi düşünün ki, tanımadığınız birisiyle bu durumda kaldınız, ne yaparsınız? Yürümeye devam mı edersiniz yoksa atıp atmayacağını bilmediğiniz için olduğunuz yerde durur musunuz? Ya da bağırıp (Aynı zamanda hayvanları kaçırıp ve avı mahvedip) haber mi verirsiniz? İşte bu yüzden adamı avcunun içi gibi bileceksin ki güvenli ve rahat av yapasın..
Son söz; Domuz avcılığının bir kutsal kitabı olsaydı, ilk ayet "Görmeden atma" olurdu heralde.. Başınızı ağrıttım, vesselam..