Kamil Bey tebrikler ve teşekkürler. Birebir aynı silah. Halil Bey haklısınız arkadaş kötü bakmış bu yüzden benden fırça da yedi. Ancak, Kamil Bey'indirdiği 401 sonradan elden geçmiş ve dikkat edilirse çok kötü bir kromaj yapılmış. Orjinali beyaz olmayan bölgeler de boyanmış.
Arkadaşlar, bilgi vermek için namlu altında doğrudan "1950" olarak yazan üretim tarihi ile iç çap18,4 sağ namlu: 17,6 şok, sol namlu : 17,4 yazılı. alanında fotosunu çekmiştim ancak ışık patlamasından fotoda okunmadığından eklemedim.
Ayrıca bu dar şokların paternini merak ettiğimden kabaca bir test yapmak için tüfeği araziye götürüp, 40 adıma 35-40 cm çapına yuvarlakça bir taş diktik. Sağ namluyla 28gr. RC 9 no saçma ile bir atış yaptık. Ve fişeğin gücüne göre oldukça ağır olan taşı (toprağa iyi oturtmuş olmamıza) rağmen devirince İşte "tavşanını arkasını öne fırlatan tüfek" bu diye arkadaşa gayri ihtiyari seslendim.
Gidip hedefe baktığımızda ise yine eski avcıların efsane tüfekleri anlatırken kullandıkları tabirle söyleyeyim "Taş simsiyah olmuştu" yani saçma çok yoğundu ve sanki tamamı taşın üzerindeydi. Tam bu sırada sağ elmacık kemiğimin acıyla ve ağır ağır şişmekte olduğunu farkettiğimden (aşırı şoktan-aşırı sıcaktan veya ingiliz kundakla ilk defa atış yapmamdan kaynaklanıyor olabilir. Bu konuda da yorumlarınızı bekliyorum..) İkinci atışa cesaret edemedim. Ve tüfeği kılıfına koyarak eve döndük.... (Bazılarına hikaye gibi gelebilir. Ancak inanmayan arkadaşı -Diyarbakır sıcakları sona ermeden- Bu testi kendilerinin yapması için davet edebilirim.) SELAMLAR..