Geçmişte bir av günü bıldırcın avına gitmiştim. Av dönüşü evde yalnız olduğum için kuşları kayınvalideme verdim.Oda ısrarla akşam yemeğe gelmemi söyledi.Gidip gitmemekte kararsızdım. Akşam olunca kayınpederim beni evden telefonla arada seni bekliyoruz neredesin gelsene dedi. İstemeye, istemeye gittim. Evin önünde kalabalık ayakkabılar vardı. İçeri girdim herkez sofraya oturmuştu, misafirleri vardı.Misafirler kayınbiraderimin kayınpederi ve kayınvalidesiydi. Adam parayı sonradan bulmuş zengin görgüsüz herifin teki. Beni ne zaman görse politika konuşmak ister, bende onunla bu tür konuları konuşmayı hiç sevmem. Birilerinden yarım yamalak birşeyler duyar onu satmaya çalışır. Çorbalar içildi kayınvalidem senin vurduğun kuşlarla yaptım dedi , herkez beğenisini dile getirdi. Neyse uzatmayayım, kadıncağız evde kuşları okadar güzel yapmış ki,herkez parmaklarını yiyor nerdeyse. Bizim ki bir şeyler söyleyecek ya, "ya hocam bu zımzık (yumruk) kadar hayvanlara yazık değil mi biraz daha büyüselerdi ya" dedi. Bende hacı onlar bıldırcın daha fazla büyümez zımzık kadar diyorsun ama ağzını şapıdatarak yiyorsun dedim. zavallı kayınpederim huyumu bildiği için ezim ezim eziliyor şimdi bir şey söyleyecek adamın kalbine kıracak diye hayflanıyor, bir taraftanda bana bakıyor, ne olur bir tatsızlık olmasın der gibi. Hacı Kerim durur mu yazık çok yazık diyor bir taraftanda tıkınıyor. Hacı emmi merak etme ben öyle her kuşu vurmam, bunlar Rusyadan geliyor, komünist onun için vurdum dedim. beni can kulağıyla dinleyen hacı, birden doğruldu, bana döndü "ellerine sağlık vur o zaman " dedi. Ben afiyet olsun dedim sofradan kalktım. masada bir müddet suskunluk oldu. Hacı patladı "aşkolsun hocam benimle dalga geçtin"dedi. Millet bastı kahkahayı, hacıya iyi bir ders vermiştim. Odur budur hacı benimle konuşurken bin düşünür bir laf eder.