Gönderen Konu: Dünya Sulak Alanlar Günü Türkiye'de yalnızca görüntüden ibaret  (Okunma sayısı 1765 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Hüseyin BAŞARIR

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 652
  • Thanked: 470 times
Dünya Sulak Alanlar Günü Türkiye'de yalnızca görüntüden ibaret

Çevre ve HES'lerle ilgili açtığı davalarla tanınan avukat Yakup Okumuşoğlu, her yıl 2 Şubat'ta kutlanan Dünya Sulak Alanlar Günü nedeniyle yaptığı değerlendirmede, her yıl kuru basın açıklamalarıyla hatırlanan bu günün sadece görüntüden ibaret olduğunu söyledi.


 

 
 

Çevre ve HES'lerle ilgili açtığı davalarla tanınan avukat Yakup Okumuşoğlu, her yıl 2 Şubat'ta kutlanan Dünya Sulak Alanlar Günü nedeniyle yaptığı değerlendirmede, her yıl kuru basın açıklamalarıyla hatırlanan bu günün sadece görüntüden ibaret olduğunu söyledi. Çevre ve Orman Bakanlığı'nın görevlerinden biri olan sulak alanların korunması bir yana bu alanların küçültüldüğünü ifade eden Okumuşoğlu, Bakanlığın sulak alanları ortadan kaldıran uygulamalara izin verdiğini öne sürdü.

İşte Okumuşoğlu'nun sulak alanlarla ilgili değerlendirmeleri...

YÖNETMELİK DEĞİŞİKLİĞİ 'BÜTÜN SULAR' KAVRAMINI ORTADAN KALDIRDI
"Türkiye'de sulak alanların korunması başta Ramsar Sözleşmesi olmak üzere Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği ile sağlanmaya çalışılmaktadır. Ramsar, Sulak alanları genel olarak "bütün sular" olarak tanımlamışken ve bütün sular kavramı içine tüm daimi yada geçici tüm akarsular girerken, Yönetmelikte yapılan değişiklikle Akarsular açısından sulak alanlar sadece kıyı kenar çizgisi belli edilmesi gereken 16 adet nehrin, nehir olarak kabul edilen kesimlerine indirgenmiştir.

Sulak alanlar sadece belli edilmiş, koruma altına alınmış sazlık, bataklık ve belli göllerden ibaret değildir.

Koruma altına alınmış sulak alanlarda dahi yapılan değişiklikle Ramsar Sözleşmesine göre sulak alan tanımına giren bölümler "akılcı kullanım",(sürdürülebilirlik gibi bir şey!) adı altında insan faaliyetlerine açılmıştır. Değiştirilen Yönetmelik açıkça, Türkiye tarafından kabul edilmiş ve kanun hükmünde sayılan Uluslararası Ramsar Sözleşmesine aykırıdır.

SULAK ALANLAR 'AKILCI KULLANIM' ADIYLA YOKEDİLİYOR
Türkiye'nin hemen her akarsuyu üzerinde kaynağından denize kadar inşa edilmek istenen hesler ve barajlar, sulak alan olan akarsu yataklarını tahrip etmiş, yada edecektir. Söz konusu heslerin bir çoğunda hafriyat depolama alanları akarsu yatağında yada kenarında planlamıştır. Akarsu yatakları çöp, moloz ve hafriyatlarla doldurulmuştur. Diğer yandan hesler ve barajlar nedeni ile inşa edilen regülatörler, sedimantasyon geçişini, besin geçişini engellmekte, regülatör sonrası dere yatakları doğal yapısını, su kalitesini kaybetmekte; en son olarak da akarsuların denizle birleştiği yerlerde çok değerli ekosistemler ve sulak alanlar ortadan kalkmaktadır. Sulak Alanların kaybı, dünya üzerindeki en değerli ekosistemlerin, biyolojik çeşitliliğin en yoğun olduğu alanların geri dönüşü olamayacak şekilde ortadan kalması anlamına gelmektedir. Gezegenin milyonlarca yılda var ettiği en zengin tür çeşitliliğine sahip bu alanların "akılcı kullanım" adı altında yok edilmesini, buna seyirci kalınmasını kamuoyunun taktirine bırakıyorum.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI ZARAR VEREN FAALİYETLERE İZİN VERİYOR
Her yıl kuru basın açıklamaları ile hatırlanan Dünya Sulak Alanlar Günü kutlamaları sadece görüntüdür. Çevre ve Orman Bakanlığı, görevlerinden biri olan sulak alanları korumak bir yana bu alanları küçültecek, bu alanları kullanıma açacak yönetmelik değişiklileri yapmakta, hemen her gün Uluslararası Ramsar Sözleşmesine göre sulak alan sayılan alanlarda sulak alanları ortadan kaldıran, zarar veren faaliyetlere izin vermeye devam etmektedir. Bu minvalde Dünya Sulak Alanlar Günü hepimize kutlu olsun!"


 
1980-Antalya