Gönderen Konu: HER DOSTTAN AVCI HER AVCIDAN DOST OLMAZ  (Okunma sayısı 4062 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Atila USTA

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 241
  • Thanked: 22 times
HER DOSTTAN AVCI HER AVCIDAN DOST OLMAZ
« : 15 Eylül 2010, 13:31:56 »



                                           HER DOSTTAN AVCI HER AVCIDAN DOST OLMAZ

   Uzun süredir böyle kar yağmamıştı. Pencereden hayretler içerisinde gayretli, gayretli yağışını izliyordu. Sanki bir yerlere yetişecekmiş gibi acelesi vardı. Daha başlayalı 10 dakika olmamıştı ki her yer beyaz örtülere bürünmüştü. Dışarıda ki dondurucu soğuğun bunda etkisi olduğunu düşündü. İyi hatırlıyordu 1979 senesinde de buna benzer bir kış olmuştu. Aradan 3 yıl geçmişti ve aynı soğuklar sanki geri gelmişti. Günlerden cumaydı saat 16.30 sularıydı. Telefonun başına geçti, sonra ne düşündüyse vazgeçti. Mesainin bitmesine az bir zaman kalmıştı. Bayrak töreninden sonra içeriye bile girmedi. Arabasına atladı ve soluğu demirci Hakkı ustanın yanında aldı. Hakkı usta iyi bir dosttu. Avcılığı da fena değildi. Her şeyden önemlisi çocuklukları nerede ise beraber geçmişti.  Daha doğrusu hocaya karşı asla yanlışı olmamıştı. Hocayı kapıda karşıladı, “hoş geldin hocam arastamızın yeni bekçisi nasıl” diye sordu. Kocaman bir kardan adam yapmışlardı. Çırağına seslendi “oğlum Umut bi koşu git iki çay kap gel” dedi.
   Çaylar geldi muhabbet çoktan koyulaşmıştı. Sabah erkenden çulluk avına gideceklerdi. Hoca iri saçmada alalım ördekte olabilir diye hatırlattı. Yürüyerek gideceklerdi. Şehiraltı denilen bağların arasında çulluk bol olurdu. Ayrıca şehrin iki yanından gelen dereler orada kesişiyordu. Arazide karın çok olacağını düşünerek böyle bir karar almışlardı. Daha doğrusu Hakkı usta öyle istiyordu. Hoca hemen itiraz etti. Yolun bittiği yere kadar arabayla gidelim. Dönüşte zorlanmayalım dedi. Sabah 05.30 te yola çıkmaya karar verdiler. Kimin ne alacağını belirlemişlerdi. Hoca sabah 05.30 te hakkı Usta’ nın kapısının önündeydi. Kar neredeyse diz boyuydu. Şehirden uzaklaştıkça kar kalınlığı artıyordu. Gidecekleri yer arabayla 15 dakika falandı. Zorlanmadan Bağlara kadar geldiler. Arabanın yönünü dönüş istikametine çevirdiler. Derelerin birleştiği yere kadar gideceklerdi. Köpekleri saldılar, köpeklerin ağzından burnundan çıkan nefes adeta tren bacasını andırıyordu. Sıcaklık kesin sıfırın altındaydı. Az ilerlediler köpek dikenliğe fermayı verdi. Hakkı usta sabahın sessizliğini dubleyle bozdu. Çulluk düştü ama az ilerideki kavaklıktan ördekler vaklayarak kalktılar. Anlaşılan çok dikkat etmek gerekiyordu. Bu avın bereketli olacağının işaretiydi. Yaklaşık 2 saat sonra derelerin birleştiği yerlere gelmişlerdi. İkisi de hallerinden son derece memnundular. Vurdukları çullukları ördekleri zor taşıyorlardı. Köpekler çulluklara harika fermalar veriyorlardı. Vurulan çullukları anında alıp getiriyorlardı. Bu arada üstlerinden geçen ördeklerde işin tuzu biberiydi. Vurulan ördekleri de alıp gelen köpeklere hocanın içi acıyordu. Çünkü buz gibi suya giriyorlardı. Araba çok uzak sayılmazdı. Avlanarak geldiklerinden zaman çabuk geçmişti. İşin güzel yanı kendilerinden başka hiç avcı olmamasıydı. Dilediklerince geziyorlardı. Hoca “Hakkı Usta arabaya dönelim vurduklarımızı bırakalım, ateş yakalım, çay demleyelim, tekrar ava çıkarız “ dedi. Hakkı usta istemeye, istemeye razı oldu. Hoca bu duruma bozuldu, ama belli etmedi. Mükemmel avlanmışlardı, bu doyumsuzluk niyeydi. Doğrusu Hakkı ustadan böyle bir davranış beklemiyordu. Geri dönüşte birer ördek daha vurdular, ördekler hava şartlarına hazırlıksız yakalanmışlardı, araziyi de tam bilmediklerinden sürekli dolaşıyorlardı. Arabanın yanına geldiler, hoca eşyaları alıp İhsan’ın bağına gidelim bende anahtar var dedi. Eşyaları aldılar İhsan’ın bağ evine geldiler şömineyi andıran ocağı yaktılar içerisi ısındığında onlarında içi ısındı. Çaylarını yudumladılar, avın çok güzel olduğunu konuştular. Hoca “dönelim yeterince avlandık” dedi. Hakkı usta “yok be hocam çaylarımızı içelim çıkalım bu fırsatı bir daha bulamayız” dedi. Hoca bütün bu olup bitenlere bir anlam veremiyordu. Hakkı ustayı hiç böyle görmemişti. Araba kendisinin olduğu için istemeye, istemeye kabul etti. “Ama saat 3 te çıkalım” dedi. Kabul ettirdi. Köpekleri doyurdular yemek yapıp yediler. Saat 14.30 gibi kalktılar.
   Doğruca hiçbir yerde durmadan derelerin birleştiği yere gideceklerdi. Köpekleri bağ evinin odunluğunda bıraktılar. Ördek bekleyeceklerdi. Hakkı usta “ben karşıya geçeceğim göletlerin ayağında ki kanallara ördek çok gelir” dedi. Hoca artık ona itiraz etmeme kararı almıştı. “ tamam, ama fazla uzaklaşma irtibatı kesme rüzgârdan ve derenin gürültüsünden ses duyulmaz birbirimizi görebileceğimiz şekilde duralım” dedi. Oda ilerde bağ sahiplerinin dereyi ıslah için yaptığı söğütlüğün içerisine girdi. Bu arada deredeki su gittikçe çoğalıyordu.”içinden bu adam bu dereden nasıl bu tarafa geçecek” diye düşünmeden edemiyordu. Saatler geçti ördekler artık çalışmıyordu. Hakkı ustadan da ses soluk yoktu. Hava öyle bir soğumuştu ki sanki insanın ciğerleri düşecek gibi oluyordu. Hoca birkaç kez bağırdı, cevap alamadı. İki el ateş etti bağırdı yine ses seda yok. Cebinden çıra çıkardı, ateş yaktı nafile. Ne gelen vardı ne giden. Saat 18.00’i geçiyordu. Kış günü hava zaten erken kararıyor. Hoca kızmaya başlamıştı sürekli bağırıyor fakat cevap alamıyordu. Aklına kötü, kötü şeyler gelmeye başlamıştı. Sakın bu adam uyuyup kalmasın, donmuş olmasın. Çaresiz dereden geçecek onu arayacaktı. Derede su o kadar çoğalmıştı ki soyunmadan karşıya geçemeyeceğini anladı. Pantolonu çizmeyi çıkardı. Güçlükle karşıya geçti. Dere buz akıyordu sanki bacaklarına jilet atılmış gibi yanıyordu. Bütün kanal boyunu aradı, vurduğu ördekler gittikçe ağırlaşmaya başladı. Hakkı ustaya sürekli lanet okuyordu. Adam yer yarılmış sanki içine girmişti. Arabaya dönmesi en az 5 saatini alırdı. Saat gecenin 10 nu olmuştu. Yola çıktı, bir traktöre rastladı. Kabin doluydu adam “ hemşerim sende hiç akıl yok mu” diyor du. Çaresiz yutkundu sineye çekti. İlçeye geldiğinde hemen eve gitti, içeriye girmeden karşı binada oturan eniştesine gitti. Arabayı alıp Hakkı ustanın evine gidecek sonrada kendi arabasını almaya gidecekti. Ama yorgunluktan bitmiş vaziyetteydi. Hakkı ustanın evine gitti, kapıyı çaldı, ne söyleyeceğini nasıl anlatacağını bilmiyordu. Hanımına çocuklara nasıl derdi babanızı kaybettim diye.  Bir taraftan da jandarmaya gitmeyi düşünüyordu. Kapıyı kızı Özlem açtı,  öğretmenim gel buyur babam çay içiyor dedi. O esnada sanki birisi onu beyninden vurdu. İçeri girdi hakkı usta pişkin, pişkin gülüyordu. “Ya hoca onca yolu geri dönecek kadar aptal mıyım” dedi. “Nasıl olsa sen anlar gelirsin diye düşündüm” dedi. Hoca şöyle bir baktı, içeridekilere” siz dışarı çıkın” dedi. Hakkı ustaya döndü, “saat kaç” dedi. “Sen beni hiç merak etmedin mi” diye sordu. “Ben kaç saattir seni arıyorum, aklıma kötü, kötü düşünceler geldi.” İnsan eve çocuk gönderir gelip gelmediğimi sorar. “Ananın hatırını sarsam temiz kadın, baban iyi adam be şerefsiz sen kime çektin” dedi. Hakkı usta ağzını açamadı, hoca sinirini alamamıştı. Dışarı çıkıyordu döndü ve Hakkı ustanın yüzüne okkalı bir şekilde tükürdü.
   Hakkı usta yaptığının çok yanlış olduğunu sonradan anladı ama iş işten geçmişti. Bir daha birlikte ava gitmediler, Hatta doğru dürüst selamlaşmadılar bile. Ne demişler “ CAHİLLE ETME MUHABBET, YA FAKINI ALIR KAÇAR, YA FAKLINA SIÇAR.”
Atila USTA
Emekli Eğitimci
1956 SAMSUN
 

Çevrimdışı Eşref YILDIZ

  • *
  • İleti: 5687
  • Thanked: 4 times
  • POİNTER HERZAMAN :)
Ynt: HER DOSTTAN AVCI HER AVCIDAN DOST OLMAZ
« Yanıtla #1 : 15 Eylül 2010, 13:34:33 »
av anılarını okumakk oo anıı yasamakk gbısı yok gbı gelıyorr banaa bu ıss hastalıktandaa oteee tesekkur ederım atılla amcaa selamlarr sevgılerle
ESREF YILDIZ SAMSUN CARSAMBA 1987


resim yülke
 

Çevrimdışı Serkan ÖZDEMİR

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 592
  • Thanked: 5 times
  • köpek DRAHTHAAR mera BOZKIR
Ynt: HER DOSTTAN AVCI HER AVCIDAN DOST OLMAZ
« Yanıtla #2 : 15 Eylül 2010, 13:50:47 »
ders çıkartılması gereken bir anı, ördek niyetine vuracan o hakkı ustayı..
selamlar atiila hocam
Serkan ÖZDEMİR
1985 KIRŞEHİR -Manheim(Almanya)
 

Çevrimdışı Güven SARI

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 882
  • Thanked: 18 times
Ynt: HER DOSTTAN AVCI HER AVCIDAN DOST OLMAZ
« Yanıtla #3 : 15 Eylül 2010, 19:20:58 »
Hocam teşekkürler ellerine,dillerine sağlık.
Güven SARI
1967 Ordu Fatsa 0 532 455 28 03
 

Çevrimdışı İlyas ISI

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 805
  • Thanked: 5 times
Ynt: HER DOSTTAN AVCI HER AVCIDAN DOST OLMAZ
« Yanıtla #4 : 15 Eylül 2010, 19:43:55 »
Emeğine sağlık..lakin bu konu sanki yaşanmış ve birine biri tarafından mesajmış gibi geldi...
ER MEYDANINDA,KILIÇ ARKADAN SALLANILMAZ
İlyas ISI Kırıkkale -keskin
Kan ve kemik tüm insanlarda bulunur ; Farklı olan yürek ve niyettir...
0545 768 64 63
 

Çevrimdışı Atila USTA

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 241
  • Thanked: 22 times
Ynt: HER DOSTTAN AVCI HER AVCIDAN DOST OLMAZ
« Yanıtla #5 : 16 Eylül 2010, 09:57:53 »
yorumlarınız için teşekkürler. Tabi yaşanılmış bir olay.Birilerine mesaj vermeye gelince, olay sonucu zaten gerekli işlem Hakkı ustaya yapılmış. Tabi her olayda olduğu gibi bundan da ders çıkarması gerekenler mutlaka olacaktır. Ava gidilen arkaşın seçimi gibi, avdaki etik davranışlara uyma gibi. Selamlar sevgiler.
Atila USTA
Emekli Eğitimci
1956 SAMSUN
 

Çevrimdışı A.Cihan İNAN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 521
  • Thanked: 3 times
Ynt: HER DOSTTAN AVCI HER AVCIDAN DOST OLMAZ
« Yanıtla #6 : 16 Eylül 2010, 10:06:24 »
Sayın Atila USTA hocam, ellerine ve yüreğine sağlık. Sevgi ve Saygılarımla,
Arif Cihan İNAN
1961 SAMSUN       0 532 411 64 29
FCI/KIF Üretici İsmi Kayıt No:Uİ:0007/FCI 35/11
http://www.deutsch-kurzhaar.de/zuchtrueden/dk-zr.htm
 

Çevrimdışı Tanju ÜNEN

  • Üyelik Sonlandırıldı
  • *
  • İleti: 514
  • Thanked: 2 times
Ynt: HER DOSTTAN AVCI HER AVCIDAN DOST OLMAZ
« Yanıtla #7 : 16 Eylül 2010, 10:37:34 »
Ders niteliğinde bir paylaşım olmuş . Emeğinize sağlık .

Selamlar .
Bursa 1973 BİRİLERİ ARKANIZDAN KONUŞUYORSA ONLARDAN ÖNDESİNİZ .
 

Çevrimdışı Osman DÖŞLER

  • Expert Üye
  • *****
  • İleti: 1520
  • Thanked: 854 times
  • osman döşler. 1968-istanbul
Ynt: HER DOSTTAN AVCI HER AVCIDAN DOST OLMAZ
« Yanıtla #8 : 16 Eylül 2010, 10:55:03 »
Sene 1979 dan bir anı.
Bizim eşek arkadaş ile aynı anımız 1993 yılına denk.O bari gece 10 a kadar aramış ben aptal sabaha kadar aramıştım. Öldü mü kaldımı diye:D :D
Osman DÖŞLER
1968 İSTANBUL
 

Çevrimdışı Atila USTA

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 241
  • Thanked: 22 times
Ynt: HER DOSTTAN AVCI HER AVCIDAN DOST OLMAZ
« Yanıtla #9 : 14 Ekim 2010, 13:18:41 »
Değerli Osman kardeşim, avlağın özelliğine göre dueum değişir sanıyorum. Avlandığımız yer bağların arası ve göletle bir derenin arsındaki kanal olunca değişiyor.Bafrada göllerde olsaydık düşünmek bile istemiyorum. Selamlar.
Atila USTA
Emekli Eğitimci
1956 SAMSUN