Akseki'de HES İşkencesi

[Hüseyin BAŞARIR]

Akseki'de HES İşkencesi

Antalya'nın Akseki ilçesine bağlı Gümüşdamla köyünde HES inşaatı yüzünden patlayan içme suyu boruları köyü yaz ortasında susuz bıraktı. Köylülerin karşı çıkmasına rağmen inşasına başlanan HES projesi daha şimdiden köylülerin kabusu oldu.


 

 
 
Bir haftadır susuz kalan Gümüşdamla köylüleri, DSİ ve Orman Bölge Müdürlüğü'ne konuyla ilgili verdikleri dilekçelerine de olumlu yanıt alamadılar. Yetkililerin sorunlarını çözmek için yeterince çaba harcamadığından yakınan köylüler, Antalya Isparta Burdur Dereleri Gönlünce Aksın Çevre Platformu'nun da desteğiyle Akseki Kaymakamlığı, Savcılık ve Jandarma'ya dilekçe vererek köylüyü mağdur edenlerden şikayetçi oldular.

İNSANLIK SUÇU İŞLENİYOR!

Antalya Isparta Burdur Dereleri Gönlünce Aksın Çevre Platformu sözcüsü Hediye Gündüz yaptığı yazılı açıklamada, Gümüşdamla köylülerinin karşı çıkmalarına rağmen bölgede HES inşaatının devam ettiğini belirterek, inşaat çalışmalarında köyün su borularının patlatıldığını ve Gümüşdamla köyünün beş gündür susuz kaldığını kaydetti. Köylülerin konuyla ilgili Devlet Su İşleri ve Orman Bölge Müdürlüğü'ne dilekçe verdiklerini ancak seslerini duyuramadıklarını ifade eden Gündüz, köyde yapılan HES inşaatının çok sayıda çevre ve insanlık suçunu bir arada barındırdığını ileri sürdü.

KÖYLÜYE, 'SİZİ DÖVDÜRÜRÜZ' TEHDİDİ
İnşaat çalışmaları için çok sayıda ağacın kesildiğini belirten Gündüz, yolların bozulduğunu, köylülerin bahçelerine giderken, tehdit edildiklerini iddia etti. Köyün yukarısında bahçesi olan olan köylülerin gece bahçelerini domuzlardan korumak amacıyla gittiklerinde HES şirketi çalışanları tarafından yollarının kesilerek 'siz buraya gelemezsiniz. sizi dövdürürüz' diyerek tehdit edildiğini öne süren Gündüz, bölgedeki orman alanında 1981 yılında heyelan olduğunu anımsatarak orman haritalarında heyelan bölgesi olarak belirlenen bölgeye HES için izin verilmesini eleştirdi. Gündüz, "şu an köylüler bahçelerine gidemiyor. Inşaat köylülerinin bahcçelerinin yolu üzerinde. Köyün ulaşım yolunun üzerine moloz döktüler. Köylü itiraz edince de tehdit ediliyor" dedi.
Haber: Yusuf Yavuz / 27.08.2010

 

[A.Recai DEMİRCİ]

  Çok üzücü bir durum.Halkın dertlerini dinleyen kim.Doğayı mahvetlerinde üstlerine yok.Şu an ilçemizde de dağların çoğuna mermer ocakları açılmakta.Hem de su havzalarına.Bu ÇED raporlarını kim nasıl verir anlamıyorum.Bu devirde her şey kazanılan parayla ölçülür oldu.Doğaymış,etik değerlermiş hiç önemi yok.

[Volkan KÖYDEMİR]

Su boruları zannetmem ki fazla geciktirilsin. Memleket sahipsiz mi ki? Tehdit edenler de belalarını arıyorlar. Kazma kürek kovalatacaklar kendilerini haberleri yok. Yine de böyle olmasını arzu etmem. Bu su boruları ve tehdit konusunda en doğru yolun ne olacağını hukukçular bilir. Gerekirse bu işler için savcılığa suç duyurusunda bile bulunulsa olur. Yoksa tatsızlık çıkacak. Akseki köylerini az çok bilirim.

Öte yandan memketimizde enerji sıkıntısı malum. En temiz enerji kaynaklarından biri de hidroelektrik santraller. Fakat bildiğim kadarıyla bu santrallerin de yer seçiminde dikkatli olunması lazım. Bu santrallerin tabanı zamanla mille,  toprakla doluyor. Fazla dolduğunda da artık kullanılmaz hale geliyorlar. Aklıma yatmayan şey ise bununla ilgili. Böyle heyelen bölgelerinde santral yapılsa bile kaç sene iş görebilir? Eğer giderlerini karşılayamayacaksa sadece o işi üstlenen kimse nemalanır o kadar. Devlete de faydası olmaz. Hatta santralden sonra değişen su yataklarına bağlı olarak muhtelif zarararını düşünmek de lazım. Bu santral kaç sene iş görecek? Ne kadar, ne çeşit faydaları olacak? Bun iş için doğada meydana gelen değişikliklerin etkisi, zararı falan ne olacak? Bu ülke hepimizin. Elektrik gerekirse dışarıdan da alınır ama toprağı, suyu, üzerindeki hayatı kaybetmememiz lazım.

Her aklıma geleni de yazamıyorum. Çünkü bilmediğim bir sürü şey var. Fakat bu gibi işlerin üniversitelerdeki akademisyenlerin tetkikinden sonra gerekirse başlaması lazım. Yoksa kusuruma bakmayın ama DSİ gibi kurumlara çoktan güvenimi yitirdim. Arpalık olmuş çıkmış. İşten anlamayanların elinde memleket oyuncak olmuş. O yüzden üniversite diyorum. Bilim diyorum.

[Tuncay KANDEMiR]

Bu HES ler ile ilgili ileride kim bilir neler yazılacak
DSİ kurutma ve yok etme konusunda tecrübeli, ne kadar bilimsel çalışıyorlar merak ediyorum !!!