İnternette biraz araştırdım. Dilimizdeki bilgiler ekseri çöplük bence. Yanlış eksik, gereksiz, bilgi vermeyen bilgiler. vikipedi de bilgi çok kısır kalmış. hayvanlaransiklopedisi isimli bir sitede bilgiler yanlış yunluş. Neyseki rahmetli Nihat Turan'ın "Memeliler" isimli 1. kitabını bulup inceledim. Kısım kısım bilgi vereceğim.
Ülkemizde yaşayanın türü Latince Oryctolagus Cuniculus.
Ölçüleri: U 34-45 cm, K 5-8 cm, A 1,5-2,5 kg.
Yaşam alanı: Kumlu, bazen hafif killi, genellikle kurak ve tepecikli arazilerde yaşar. Ağır topraklı, rutubetli alçak yerlerden hoşlanmaz.
Yaşama tarzı: Koloniler halinde yaşarlar. Her ailenin yaşam alanı vardır. İnlerini kumlu hafif topraklarda açarlar. İnleri derindir. Birçok dehlizi ve giriş çıkış deliği bulunur. Dişiler ilkbahardan sonbahara kadar 5 haftada bir çiftleşir. Gebelikleri 30 gündür. Bir seferde 5-10 tane tüysüz yavru doğurur. Yavrular 6 ayda erginleşir. 3-10 yıl yaşarlar. Taze ot, meyve, köklerle beslenirler.
Yayılış alanı: Marmara, Avşa, Ekinlik, Paşalimanı, Sedefadası adalarında bulunur. Trakya ve Anadolu'da bulunmaz.
Bir çok kısmını yazdım. Yaban tavşanı 10-11 ay ürerken bunlar sıcak havalarda ürüyorlar. Fakat her seferinde tavşanın 2 katı kadar yavru çıkarıyorlar. Yani yıl bpyunca ada ve dağ tavşanı aynı miktarda yavru çıkarıyor sayılır. Yedikleri şeyler hemen hemen aynı. Ada tavşanının diğerine göre hayatta kalma açısından bir üstünlüğü var gibi görünüyor. Yuvaları toprak altında olduğundan her avcıya basılmazlar. Bunun dezavantajı da var; birçoğu br yerde toplu yaşıyor. İnsanların elinden kurtulmaları zor. Gelincik gibi yırtıcılar da yuvanın çevresinden (hatta içinden) ayrılmazlar.
Yuvalarını toprağın altına yapmaları için yumuşak olması gerektiğine göre yurdumuzun her yerinde yaşayamazlar. Rutubeti de sevmedikleri için Akdeniz bölgesinde çoğalmaları zor görünüyor. Ama mesela Konya Ovası, Ege'nin alüvyonlu toprakları üremeleri için uygun olabilir. Doğu bölgelerde, dağlık, taşlık yerlerde ve yüksek ormanlarda da yaşayamazlar sanıyorum. Elbette bu yurdmuzdaki tür için geçerli. Daha çok türleri var.
Şu yurdumuzdaki adalara da sonradan yerleştirildiği sanılıyormuş.