Gönderen Konu: Dişi Köpeklerde Bulaşıcı Veneral Tümörler  (Okunma sayısı 3221 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Erdal ERGUN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 447
Dişi Köpeklerde Bulaşıcı Veneral Tümörler
« : 07 Temmuz 2010, 11:21:20 »








ben bukonuyu bildiğim için açmadım fakat aynı aynı sorunlarla karşılaştım arkadaşların bazılarıda aynı şeylerden şikayetçi 









Dişi Köpeklerde Bulaşıcı Veneral Tümörlerin (Tansmissible Veneral Tümör, Tvt ) Üçlü Kombinasyon Kemoterapi ile Tedavisi-Treatment of Transmissible Venereal Tumors in the Bitch Using the Combination of Triple Chemotherapeutic Agents
Bu çalışmada TVT oluşmuş dişi köpeklerde üçlü kemoterapotik ajan kombinasyonunun kullanılması ile TVT vakalarının tedavisi amaçlandı.
Çalışmada TVT şekillenmiş değişik yaşlardan 23 adet dişi köpek materyal olarak kullanıldı.
TVT şekillenen köpeklerde tedavi amacıyla vincristine, cyclophosphamide, methotrexate' dan oluşan üçlü kemoterapi kombinasyonu IV ve oral yolla dönüşümlü olarak verildi.
Bu tedavi sonucunda olguların tümünde TVT odaklarının tamamen yok oldukları tespit edildi. Vakaların büyük kısmında (%82.6) tümör lezyonlarının tamamen yok olma süresi ortalama 5 hafta (4-6 hafta) olarak saptandı.
Tüm olgular içinde bir vakada metastazik TVT odakları tespit edildi. Bu vakadaki ekstragenital tümör odakları ile vaginal bölgede yer alan tümör odaklarındaki iyileşme süreçlerinin birbirine paralel olarak seyrettiği görüldü.
Dişi köpeklerde TVT vakalarının tedavisinde kombinasyon kemoterapötik sağaltımın etkili ve başarılı bir tedavi yöntemi olduğu sonucuna varıldı
« Son Düzenleme: 07 Temmuz 2010, 11:35:00 Gönderen: Erdal ERGUN »
Erdal ERGÜN
0 541 499 79 79       BURDUR 1971


 

Çevrimdışı Erdal ERGUN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 447
Ynt: Dişi Köpeklerde Bulaşıcı Veneral Tümörler
« Yanıtla #1 : 07 Temmuz 2010, 11:24:03 »
      
 
 Dişi Köpeklerde Bulaşıcı Veneral Tümörlerin Üçlü Kombinasyon Kemoterapi ile Tedavisi

--------------------------------------------------------------------------------

Köpeklerde bulaşıcı veneral tümörler (Transmissible Venereal Tümör, TVT) Güney Amerika, Güneydoğu Avrupa, Orta Amerika, Japonya, Uzakdoğu ülkeleri dahil dünyanın pekçok ülkesinde özellikle hayvanların başıboş dolaşabildiği ve sıcak iklime sahip ortamlarda olduğu gibi ülkemizde de çok yaygındır. (1,5,9,10,15,16,19,20).
Klinik olarak TVT'ler dış genital organlarda 0,5 mm - 10 cm çaplı karnıbahar görünümünde, kızarık, taze görünümlü, dokunulduğunda kolayca kanayan yapılarıyla izlenirler. Kanama östrus, urethritis veya cystitis ve erkekte prostatitis ile karıştırılabilir. Dişi köpeklerde çoğu kez vulvadan dışarıya çıkıntı yapmış tarzda gözlenirler. Genital organların muayenesinde tümörün makroskopik olarak görülmesiyle tanı konabilir. Kesin tanı için sitolojik ya da histopatolojik yoklamalar gereklidir. Histolojik olarak TVT'ler, köpek lymphoması, histiocytoma ve mast cell tümör'den ayırt edilmelidir (4,6,7,9,12,19,20).
Bazı hayvanlarda tümör 2-6 ay içinde kendiliğinden regrese olabilmektedir. Fakat yeterli bağışıklık yanıtı olmayan hayvanlarda tümör yayılmayı sürdürmekte ve metastazlar yapabilmektedir. Yalama ve koklama yoluyla oral ve nazal boşluklara ve vücudun diğer bölgelerine ototransplante olabilen tümör hücreleri, lenf yumruları, deri, göz, karaciğer başta olmak üzere hemen hemen bütün yumuşak dokulara metastaz yapabilmektedir. (2,8,11,17,21,22,23).
Radyoterapi ve kemoterapi ile sağaltımdan olumlu sonuçlar alınmaktadır. Kemoterapi amacıyla vincristine, cyclophosphamide, adriamycin, methotrexate, prednisolon gibi kemoterapotik ajanlar tek olarak veya kombinasyon tarzında kullanılmaktadır. Cerrahi yolla tümörlü dokunun extirpasyonu'da bir tedavi metodudur. Ancak cerrahi müdahale yapılan hayvanlarda urethral stricture, adhesionlar ve 4-5 ay sonra nüksler şekillenebilmektedir (1,8,9,11,12,15,16,18).
Hastalığı atlatmış hayvanlardan alınan kan ya da serumun TVT taşıyan bir diğer köpeğe verilmesiyle pasif immunite yoluyla tümör regresyonunun sağlanabildiği de bildirilmektedir (21).
Bu çalışmada 1996-1999 yılları arasında kliniğimizde teşhis edilen TVT olguları içinde 23 dişi köpekte uygulanmış olan üçlü kombinasyon kemoterapi ile tedavisi ve elde edilen sonuçlar tartışılmıştır.
Materyal ve Metot
1996-1999 tarihleri arasında İ.Ü. Veteriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı Kliniğin'de teşhis edilen transmissible venereal tümör olguları içerisinde kemoterapotik tedavi uygulanan değişik yaşlardan 23 dişi köpek çalışma materyali olarak değerlendirildi.
Tümörlerin tanısı anamnez ve klinik bulguların değerlendirilmesi ve alınan biyopsi materyalinin mikroskopik incelemeleri sonucunda konuldu.
Biyopsi amacıyla alınan doku örnekleri %10 'luk Nötral Formalin solüsyonunda tespit edildikten sonra parafinle bloklanıp, kesitler alındı ve Hematoksilen-Eosin ile boyanarak ışık mikroskobunda incelendi (13).
Sağaltım amacıyla vincristine, cyclophosphamide, methotrexate'dan oluşan üçlü kemoterapi kombinasyonu kullanıldı. Tedaviye vincristin ile başlandı ve haftada bir uygulandı. İki enjeksiyon arasında kalan günlerde cyclophosphamide ve methotrexate, dönüşümlü olarak günlük verildi. Tedaviye tümörlü dokular tamamen kayboluncaya kadar devam edildi. İlaç dozları ve vücuda verilme yolları Tablo 1'de verilmiştir.
Tablo 1. Kullanılan ilaçlar, uygulama yolları ve dozları Table 1. Drugs used, routes, doses
İlaç-----------------Verilme yolu-------------Dozaj
1. Vincristine-----------İ.V.----------------0.02 mg/kg
2. Methotrexate--------oral----------------0,15 mg/kg
3. Cyclophosphamide----oral-------------------1 mg/kg
 
« Son Düzenleme: 07 Temmuz 2010, 11:35:55 Gönderen: Erdal ERGUN »
Erdal ERGÜN
0 541 499 79 79       BURDUR 1971


 

Çevrimdışı Erdal ERGUN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 447
Ynt: Dişi Köpeklerde Bulaşıcı Veneral Tümörler
« Yanıtla #2 : 07 Temmuz 2010, 11:25:10 »
Bulgular
Genellikle kanlı vaginal akıntı şikayetiyle kliniğimize gelen hayvanların büyük kısmında aynı zamanda vulva dudakları arasında ya da vulvadan çıkıntı yapmış tarzda tümör odakları gözlemlendi (Şekil 1). Hastalar muayene masasına alınarak daha ayrıntılı muayeneye tabi tutulduklarında tümörlü dokunun soluk kırmızı renkte, kanamaya eğilimli, karnıbahar manzarasında olduğu ve kolayca kopabildikleri gözlendi.
Anamnez ve klinik bulguların değerlendirilmesinin ardından kesin tanı mikroskopik incelemeler ile konuldu. Bu incelemeler sonucunda; tümöral dokuların çok sayıda iri yuvarlak veya polygonal şekilli hafif eozinofilik stoplazmalı hücrelerden oluştuğu ve yoğun olarak bulunan bu hücre kümeleri arasında ince ve damardan zengin bir stromal dokunun geliştiği gözlendi. Tümör parankimini oluşturan bu hücrelerin büyükçe olan yuvarlak, oval ve hiperkromatik çekirdeklere sahip olduğu belirlendi ve bu çekirdeklerin içerisinde de oldukça belirgin olan çekirdekçikleri vardı. Tümörün parankim hücrelerinde mitotik figürlerin çok sayıda olduğu da belirlendi (Şekil 7).
Ele alınan olgular içinde yalnızca 3.5 yaşlı melez bir dişi köpekte vücudun dorsal deri bölgesinde iki yerde ve inguinal bölgede metastazik TVT odakları tespit edildi (Şekil 5,6).
Vakaların hepsinde kemoterapötik sağaltım amacıyla vincristine, cyclophosphamide, methotrexate kombinasyon şeklinde, dönüşümlü olarak kullanıldı.
Kemoterapotik sağaltım sırasında tümör lezyonlarında iki hafta sonra kanamanın durduğu ve daha koyu kırmızı renkteki tümör odaklarının daha açık renkli bir hal almasıyla beraber boyut ve biçim olarak da gerilediği görüldü. 3 hafta sonra ise tümör odaklarında yaklaşık % 50 oranında küçülme kaydedildi. Ortalama 5 haftalık (4-6 hafta) uygulama sonucunda vakaların büyük kısmında (%82.6) tümör lezyonlarının tamamen ortadan kalktığı gözlemlendi (Şekil
2,3,4,6).
Geriye kalan dört olguda sağaltım süresi ortalama 8 hafta (7-10 hafta) sürdü. Bu dört hastadan ikisinin vaginal dokuda yaygın tümör invazyonu bulunan ve vucut kondüsyonu zayıf olan, diğer ikisinin ise kemoterapiye bağlı yan etkilerin ortaya çıktığı ve tedaviye bir süre ara verilen hastalardan oluştuğu görüldü.
Bir vakada metastazik TVT odakları tespit edildi. Bu vakada inguinal bölge ile sırt derisinin iki bölgesinde yer alan ekstragenital tümör odakları ve vaginal bölgede yer alan tümör odaklarındaki iyileşme süreçlerinin birbirine paralel olarak seyrettiği görüldü (Şekil 6).
Olgular içinde 5 hastada kemoterapotik tedavi esnasında durgunluk, iştahsızlık, kusma, diare gibi komplikasyonlar ortaya çıktı ve bu hastalarda belirtiler normale dönünceye kadar kemoterapiye ara verildi. Bunlar içinde iki vakada semptomatik ve destekleyici sağaltıma gerek duyuldu ve bu iki vakada tedaviye ikişer hafta ara verildi.
Erdal ERGÜN
0 541 499 79 79       BURDUR 1971


 

Çevrimdışı Erdal ERGUN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 447
Ynt: Dişi Köpeklerde Bulaşıcı Veneral Tümörler
« Yanıtla #3 : 07 Temmuz 2010, 11:30:53 »
--------------------------------------------------------------------------------

Tartışma ve Sonuç
Köpeklerde TVT olguları, köpek tümör olgularının önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Konuk ve ark. (10) ve Özer (15), tarafından yapılan çalışmalarda TVT görülme sıklığı açısından köpeklerdeki tümör olguları içinde ilk sırayı almıştır. Sıcak iklim koşulları ve s....üel olgunluğa erişmiş köpeklerin kontrolsüz olarak çiftleştiği pek çok ülkede olduğu gibi, hastalık ülkemizde de yaygın olarak seyretmektedir.
TVT vakalarında operatif sağaltım, genel anesteziye ihtiyaç duyulması ve operasyon sonrası nüks ve adhesionların şekillenebildiği göz önüne alındığında daha çok yaygın olmayan, küçük tümör kitlesinin bulunduğu olgularda tercih edilmektedir. Yaygın ve metastazik tümör olgularında ise radyoterapi veya kemoterapi daha endike sağaltım yöntemleri olarak kabul edilmektedir (8,9,10,19,22).
TVT'lerin kemoterapötik tedavisi amacıyla vincristine, cyclophosphmide, methotrexate, adriamycin gibi ajanlar tek başlarına ya da kombinasyon tarzında kullanılmaktadır. Bu ilaçların özellikle tekli kullanımları sırasında değişik komplikasyonlar ortaya çıkabilmektedir. Köpeklerde cyclophosphamide kullanımına ilişkin olarak steril hemorrhagic cystitis, vincristine uygulamasına bağlı olarak ajitasyon, adriamycin uygulamasına bağlı lokal nekroz, methotrexate uygulamasına bağlı olarak kusma gibi yan etkilerinin ortaya çıktığı bildirilmektedir (4,14,15,22).
Kombinasyon kemoterapi protokolleri içindeki ilaçlar hücre siklusunun farklı fazlarında etkili olacak şekilde düzenlenmektedir. Vincristine, cyclophosphamid, methotrexate hücre bölünme siklusunun değişik fazlarında etkilerini gösterdikleri için bu 3 ilacın kombinasyonu multiple kemoterapi protokollerinde yaygın olarak kullanılmasına sebep olmaktadır. Sağaltım süresinin tekli ilaç kullanımına oranla daha kısa olması da kombinasyon kemoterapinin bir avantajı olarak bildirilmektedir (3,4,14).
Kombinasyon kemoterapi protokolü uygulanan bu çalışmada olgularda ölüm olmamıştır. Yalnızca beş vakada kemoterapiye bağlı yan etkiler ortaya çıkmış ve görülen komplikasyonlar ilaç uygulamasının kesilmesi ve semptomatik sağaltım uygulanması sonucunda normale dönmüştür.
Yapılan çalışmalarda (1,6,16,23) TVT vakalarında metastazik tümör gelişiminin saptandığı bildirilmektedir. Bu çalışmada tedavi edilen olgular içinde yalnızca 3.5 yaşlı, melez bir dişi köpekte vücudun dorsal deri bölgesinde iki yerde ve inguinal bölgede metastazik TVT odakları tespit edildi. Tedavi sonucunda genital bölgeki ve diğer metaztazik tümör odakları tamamen regrese olmuştur.
Kemoterapide çoklu ilaç kullanımı (kombinasyon kemoterapi) tek ilaca bağlı olarak ortaya çıkabilecek komplikasyon olasılığını oldukça azaltmaktadır. Bununla birlikte kemoterapi uygulayacak hekimin ilaç dozajı yanı sıra toksisiteleri ve uygulama şekillerini, diğer bir deyişle klinik veteriner onkolojiyi iyi bilmesi gereklidir. Daha önce yapılan çalışmalarda da belirtildiği gibi, bilinçsiz olarak uygulanacak bir kemoterapi sonucunda hayvanın yaşamını tehlikeye sokabilecek komplikasyonların ortaya çıkabileceği göz önünde tutulmalıdır (15,22,23).
Sonuç olarak ülkemizde sık olarak rastlanılmakta olan T.V.T. vakalarında ve özellikle yaygın ve metastazik olgularda, kombinasyon kemoterapötik sağaltımın etkili ve başarılı bir tedavi yöntemi olduğu anlaşılmaktadır.
Kaynak
Cengiz Sergen KONUK* Kutlay GÜRBULAK** Mehmet Ragıp KILIÇARSLAN* Aydın GÜREL*** Adem ŞENÜNVER*
* İ.Ü. Veteriner Fakültesi, Doğum ve Jinekoloji A.B.D., 34851, Avcılar, İstanbul. ** Kafkas Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı, Kars *** İ.Ü. Veteriner Fakültesi, Patoloji A.B.D., 34851, Avcılar, İstanbul.
Erdal ERGÜN
0 541 499 79 79       BURDUR 1971