Gönderen Konu: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G  (Okunma sayısı 65720 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı İkbal PEKER

  • *
  • İleti: 110
  • Thanked: 22 times
Ynt: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G
« Yanıtla #25 : 25 Ağustos 2010, 12:21:21 »
Tasarım olarak güzel bence ama hala o gaz lastiğinden kurtulamamış olması teknik olarak çokta mesafe katedilememiş hissi uyandırıyor...
 
İkbal PEKER
1978 Osmaniye
 

Çevrimdışı Bekir TAŞ

  • *
  • İleti: 292
Ynt: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G
« Yanıtla #26 : 25 Ağustos 2010, 13:00:06 »
Ben bunu bir gelişme olarak düşünüyorum.Yıllardır aynı ürünleri vitrinlerde görmekten sıkıldık.İçini, çalışmasını bilmem ama göze hoş geliyor
Bekir Törehan TAŞ
1981 Manisa- Alaşehir- Giresun
 

Çevrimdışı Şevket KARAKAŞ

  • *
  • İleti: 1
Ynt: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G
« Yanıtla #27 : 04 Eylül 2010, 01:53:06 »
ARKADAŞLAR BEN ALDIM VE BEĞENDİM ÇALIŞMA SİSTEMİ ÇOK GÜZEL TÜFEĞİN TESİRİDE SÜPER TEVSİYE EDERİM
Şevket KARAKAŞ
1979 DİYARBAKIR
 

Çevrimdışı Merdan KAÇAR

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 173
  • Thanked: 92 times
Ynt: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G
« Yanıtla #28 : 07 Eylül 2010, 01:16:53 »

Eski modelde yayın bulunduğu boşlukta aslında tampon yay kullanılablir. Türkiye'deki tüfeklerin büyük çoğunluğunda mekanizma gövdeye çarpıyor. Özellikle yüksek güçlü fişeklerde bu çarpmanın şiddeti daha da artıyor ve silahın servis ömrünü azaltıyor.

Ön taraftaki boşluğa serbest bir yay konularak -mekanizma kasa gerisine çarpmasına 3-4 cm kala mesela-  bu yayın devreye girmesiyle mekanizmanın hızı kesilerek çarpma şiddeti azaltılabilir. Hafif dolularda sökülüp ağırlarda takılabilir....
« Son Düzenleme: 07 Eylül 2010, 01:18:17 Gönderen: Merdan KAÇAR »
Merdan KAÇAR
1970-Ankara
 

Çevrimdışı Volkan KÖYDEMİR

  • Onursal Üyemiz
  • *****
  • İleti: 6325
  • Thanked: 1130 times
Ynt: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G
« Yanıtla #29 : 08 Eylül 2010, 22:06:02 »
Ön taraftaki boşluğa serbest bir yay konularak -mekanizma kasa gerisine çarpmasına 3-4 cm kala mesela-  bu yayın devreye girmesiyle mekanizmanın hızı kesilerek çarpma şiddeti azaltılabilir.
bu fikir güzel bence de. Yine de geçmişte uygulanmış bir yöntem bundan daha basit. ELimdeki bir tüfekte dediğim biçimde bir darbe emici var. İlginçtir ki pahalı bir tüfek de değil. İlginç deme sebebim epey zaman önce makul fiyata yapılmış bir tüfekte bu ayrıntının üzerinde durulmuş olması.

Geçmişte aynı yöntemi uyglayanlar olmuş. Şu anda her tüfeği bilemiyorum çünkü alıp sökmeden görmek imkansız.

Elimde bir iki fotoğraf var:





Bu parçalar kasanın içinde, en geriye vidalanıyor. Mekanizma en geriye geldiğinde az veya çok bu parçalara çarpıyor. Bendeki de bunlara benziyor ama plastik parçanın önüne metal koymuşlar. Böylece plastiğin zedelenmesine mani olmuş. Bendeki aynen musluk contası gibi iş görüyor.
Diğer bilgiler için şu adrese bakabilirsiniz(İngilizce): http://spas12.com/ReceiverShock.html
« Son Düzenleme: 08 Eylül 2010, 22:08:08 Gönderen: Volkan KÖYDEMİR »
1968
Dünya, kötülük yapanlar yüzünden değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir.  Albert Einstein.
 

Çevrimdışı Merdan KAÇAR

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 173
  • Thanked: 92 times
Ynt: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G
« Yanıtla #30 : 08 Eylül 2010, 22:20:49 »

Ata neo tüfeğimde mekanizmanın kasa gerisine çarpmasını engelleyecek tampon sistemi dipçik içindeki yay salması üzerine monte edilmiş. Mekanizma çarpmaya 3-4 mm kala tamponlanıyor. Stoeger tüfeğimde ise bu sistem yok.

Ata neo ile atış yaparken mekanizmanın geri gelip gidişi sırasında çıkardığı sesi sanki elimle geri çekip bırakıyormuşum gibi gayet yumuşak şekilde duyarken, stoegerde patlamaya karışan çat çat sesi kulaklarımı tırmalıyor. Otomatik tüfeklerde kasa tamponu olmazsa olmaz bir özellik olmalı bence.
Merdan KAÇAR
1970-Ankara
 

Çevrimdışı Mustafa DEMİRTAŞ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 4867
  • Thanked: 156 times
Ynt: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G
« Yanıtla #31 : 08 Eylül 2010, 22:26:52 »
armsanın başarısının asıl nedeni kundaklarının  standard numaralı oluşudur....hiç adısanı duyulmamışken nette fotolarını görmüştüm...direk olarak kundakları dikkatimi çekmişti...agırlıgı makul kalite üst seviye  özellikleriylede melez (kopya degil)tüfek oluşundan kısa sürede tavan yaptı....yeni çıkaracagı modeli merak etmiyor degilim...
huglu otomatigi buzamana kadar üvey evlat görmüştür....çiftelerine sp lerine sahip çıktıkları kadar yarıotolarına sahip çıkmıyorlardır...yoksa yıllarca aynı model üzerinde ısrar etmezlerdi....
1968/amasya-istanbul-sarıyer
Hâlıkın dururken mahlûka tapma,
Şeytana uyup da yolundan sapma.(Lâ Edri)

VEFAT ETMİŞTİR
 

Çevrimdışı Volkan KÖYDEMİR

  • Onursal Üyemiz
  • *****
  • İleti: 6325
  • Thanked: 1130 times
Ynt: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G
« Yanıtla #32 : 08 Eylül 2010, 22:27:33 »
Aklıma gelmişken: Bu darbe emiciler gaz düzenleyicinin yerini tutmaz. Özellikle magnum tüfeklerde veya ağır fişekler kulanılan tüfeklerde gaz düzenleyici şart.

Ve de, kinetik çalışan Benelli sistemlerde de bir tür darbe emici  oluyor.

Not: Bu yazdıklarımı zaten bilen ve dahasını da bilenler olduğuna eminim. Maksadım herkesin bilip, alış verişte bu özellikleri sorgulaması. Bunlar hem tüfeğin hem bizim sağlığımız için güzel şeyler.

1968
Dünya, kötülük yapanlar yüzünden değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir.  Albert Einstein.
 

Çevrimdışı Ramazan AKNARÇAY

  • Gravürcü
  • *
  • İleti: 328
  • Thanked: 7 times
    • www.vurucuav.com
Ynt: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G
« Yanıtla #33 : 10 Eylül 2010, 23:51:04 »
Herşey   güzelde  bu  huğlunun  bu  yeni sistemi  gazlı  mekanizma ( yani  bildik  eski  mekanizma ) üzerinde  arkadan  yay kullanımı  ilk  tr  de belki   çok  bakamadım  ama   dünyada  ilk bundan  haberdar  değilmiyiz   niye  bahsetmeyizç.
İlk  olan  ne , gazlı  sistem  üzerine  mekanizma   arkasına  gerekli  sistemi  uygulayarak ve  icra  yayını  arkaya  yani  bildiğimiz  üzere  semi  otolardaki  piston  önündeki yayın  arkaya  .dipçik içine  alınmasıdır. Gazlı  kinetik (döner kafa) modellerde  bu  uygulanmış ve artısı  eksisi  görülmüştür .Bu  yeni  bir  düzenleme  olup   ileriye  dönük  olabilecek   artı  yada  eksi  yönler   değerlendirilmelidir. Bunun içinde  zamana  ihtiyaç  vardır  . Gerek  arkadaki pls takoz  Volkan  beyin  söylediği   gerekse  Merdan  beyin  bahsettiği   tampon yay yarı  oto  üzerinde  denenmiş  sistemlerdir  .Denenmiş  derken  yanlış  olmasın   tutmamış  yani  yanlış  vs  sistem  demiyorum  ama  sürkilasyona  bağlı  orta  vadede  gerekliliği  net  değildir .Volkan  beyin  bahsettiği  takoz yerli modellerde  birkaçı  hariç  hiç  yoktur ,bunuda  genel  tesadüf  olarak  düşünemeyiz sanırım, yani  ihtiyaca  direk   cevap  verenmidir sorusunun  cevabı  diyebiliriz ..
Buradan  demek  istenen  Merdan beyin  teorisinin  yada  Volkan  beyin  teoririsinin  çok  ileri  olmazsa  olmaz  sistemler  olmadığıdır ,ecnebiler  bunları  yapmaya   yada  bahsetmeye  bile ihtiyaç  duymuyor  artık  daha  ileri teknolojiler  üzerinde     duruyorlar .Bu  sebeble  bırakalım  bu  kasa  arkasına  pls   sistemide   adamların  yaptığı  aktif  valf  yada  su  an  popüler  olan  gaz  odası    temizleme  yani  sarhoş  sekmanla uğraşmaya  bakalım  derim  ben  . Uğraşalım derken  dillendirelim talep oluşturma anlamında  söylüyorum İnşallah  yakında  birilerince  uygulamaya  geçer  ve  su  herkesin  muzdarip  olduğu  gazlı  otolardaki piston  temizleme  alışkanlığını  ortadan  kaldırır . Aktif valfla ilgili çalışmalar var  iyi bildiğim  x marka  beretta vari protatibini  yaptı  çalıştırdı  ne  zaman sürer  piyasaya  bilemiyorum .
« Son Düzenleme: 11 Eylül 2010, 16:21:00 Gönderen: Ramazan AKNARÇAY »
Kaybetmeyi öğren, yoksa kazanmayı çok ciddiye alırsın..
Ramazan AKNARÇAY       0 542 337 14 71
1977- Üzümlü/ KONYA
www.vurucuav.com
 

Çevrimdışı Av.EminYALÇINTAŞ

  • *
  • İleti: 10
  • Avcı avında gerek...
Ynt: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G
« Yanıtla #34 : 11 Eylül 2010, 00:32:57 »
Yaklaşık bir hafta önce bir öğretmen arkadaşımın tüfek seçiminde bU tüfekde karar kıldık. Ben de bir Ata kullanıcısı olarak  her ne kadar Ata'da ısrar etsem de, arkadaşımı da 601 g den vazgeçirip ortak noktada karar alıp internetten bu tüfeği elimize bile almadan satın aldık. Sonuç, gerçekten güzel, dizayn, sistem, grupman, kalite bize Huglunun reform yolunda olduğunu kanıtlarcasına...

Av.EminYALÇINTAŞ
1981 EDREMİT (Kasım 2010 sonuna kadar Kastamonu'da görevli)
 

Çevrimdışı Ramazan AKNARÇAY

  • Gravürcü
  • *
  • İleti: 328
  • Thanked: 7 times
    • www.vurucuav.com
Ynt: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G
« Yanıtla #35 : 11 Eylül 2010, 01:14:56 »
Sayın  Eminyaltıntaş bize  aktardıklarınız  öneml,iö  gerçekten   av  cılar  adına  .Ama  merak  ediyorum  dünya  standardı  olan  33  metre  hedefte  kaç  gr  ve  kaç  no  saçma  ile  ne   grup  ve  penenetrrasyon  aldınız . Varsa  yada  çekebilirseniz foto anlamında  böyle  bir  merakı  inanın  bizde  merak  ederiz  .
Kaybetmeyi öğren, yoksa kazanmayı çok ciddiye alırsın..
Ramazan AKNARÇAY       0 542 337 14 71
1977- Üzümlü/ KONYA
www.vurucuav.com
 

Çevrimdışı Av.EminYALÇINTAŞ

  • *
  • İleti: 10
  • Avcı avında gerek...
Ynt: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G
« Yanıtla #36 : 11 Eylül 2010, 02:44:49 »
Ramazan Bey, kırk adımdan, ki bu yaklaşık 35mt'dir, 28gr 7.5no fişek ve 24gr 9.5no fişeklerle A4 kağıdına yaptığımız atışlarda, atış kağıdığının oldukça orantılı isabet aldığını saçmaların, 24gr'da kağıda neredeyse 2 ila 3 cm aralıklarla saçma isabet ettiğini, 28gr'da ise aralıkların 4-5cm'ye çıktığını gözlemledik. Ne yazık ki atış kağıtlarını muhafaza etmedik. Penetrasyon diye tabir ettiğiniz delme, vurma gücünü ise 1kg konserve kutusuna aynı mesafeden deneme şansımız oldu. Tabi penetrasyon standardı olan 25 santigrat derecede. 7.5 no saçmalar kutunun çift tarafını, 9.5 no saçmalar kutun sadece ön yüzün delebilmiş ikinci yüzünde çukurlar meydana getirmiştir.
Gözlemlerimiz bundan ibarettir.
« Son Düzenleme: 13 Eylül 2010, 09:54:01 Gönderen: Av.EminYALÇINTAŞ »

Av.EminYALÇINTAŞ
1981 EDREMİT (Kasım 2010 sonuna kadar Kastamonu'da görevli)
 

Çevrimdışı Volkan KÖYDEMİR

  • Onursal Üyemiz
  • *****
  • İleti: 6325
  • Thanked: 1130 times
Ynt: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G
« Yanıtla #37 : 11 Eylül 2010, 18:26:51 »
Fotoğraflarını paylaştığım parçaların aktif valf denen şeyin yerini tutmadığını yazmıştım. İkinci sırada değeri olabilir.

Fotoğraftaki plastikler daha çok 70 mm yataklı tüfeklerin yaygın olduğu yani magnum veya valf denen şeylerden önce kullanıldığını biliyorum. Bu demek ki, magnum veya valf ortada yokken resimdeki plastikler idare ediyormuş.

Yine resimleri verirken orada bir site adresi de vermiştim. Orada bu parçaların işlevi hakkında teknik detay da bulunuyor. Adamlar epey deneyim yaşamış. Kullanılacak plastik malzeme çeşidi ve hatta şekli şemali konusunda da evrim geçirmişler. Kısacası her plastikle ve gelişigüzel biçimde plastikle işlevsel olmadığı anlaşılıyor. Yani kırılabilir, ezilebilir vesaire. Yine de şimdiki çoğu tüfeğimizde olduğu gibi valf falan olmadığı durumda doğru düzgün bir plastik olsa, hiç yoktan iyi olabilirdi. Hani koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler ya, öyle bir şey.

Gerçekten de aktif valf günümüzde daha önemli. Gerçekten de aktif valf denen şey günümüzde daha geçerli ve çokları tarafından biliniyor. Ben de şahsen bunu daha önemli görüyorum. Yurtdışına giden tüfeklerde bunların olmaması bir yere kadar olumsuz etki bırakıyor olduğunu görüyorum. Bunu ecnebi forumlarda okuduklarıma göre yazdım.

Ülkemizde şimdilik iki piston ve iki taraflı piston kullananlar var. Bunlar dışında bir tane yaylı piston kullanan var ama tamamen valf vazifesi görmüyor. Supreme'deki sistemi de iyi bilmiyorum ama anladığım kadarıyla hala spiral yaylı pistonlar gibi çalıştığını düşünüyorum. Yani kısmen valf, kısmen kasa içi plastik gibi bir şey bence. Ama tam olarak ikisi de değil gibi. Farklı bir şey.

İki piston ve iki taraflı tek piston bana kalırsa aktif valf(subap) yerini tutmaz. Çünkü aktif olanlar yayın sıkışması ile, düdüklü tencereler gibi, ayarlandığı kadar kullanır. Ne eksik ne de fazla. İki piston veya iki taraflı-tek olanın değerlendirmesini ve kıyasını da size bırakıyorum.

Sadede dönersek; düz gazlılarda, özellikle de, "tüfeğe göre sert" fişekler kullanıldığı durumlarda valf denen zımbırtı tüfeğin ömrünü uzatır. Bozulma ve laçkalaşmayı yavaşlatır. Yine de işçilik ve malzeme olmazsa olmazdır.
1968
Dünya, kötülük yapanlar yüzünden değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir.  Albert Einstein.
 

Çevrimdışı Volkan KÖYDEMİR

  • Onursal Üyemiz
  • *****
  • İleti: 6325
  • Thanked: 1130 times
Ynt: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G
« Yanıtla #38 : 11 Eylül 2010, 18:51:47 »
Saçma dağılımını yapan şey namlu ucundaki boğumdur(şoktur), eğer yanlışım yoksa. Boğum değişince dağılım da değişir. Demek ki, doğru yapılmış boğum doğru dağılımdır. Özellikle ABD de bu ayrı bir sektör. Adam Beretta bile alsa orjinal boğumlarını beğenmiyor, yan sanayi boğumlar satın alıp kullanıyor.

Elbette fişek de dağılımı değiştirir. Fakat bunu tüfeği üretirken ayarlamak yani her fişeğe göre ayarlamak imkanı yok. Her tüfek kimi  fişekle daha iyi, kimiyle daha kötü dağılım verir. Elbette boğum da doğru seçilmeli.

Tüfeği aldık türlü fişek denedik bazıları iyi sonuç vermediyse, hatadan kaynaklanmıyorsa, başka şok bulabiliyorsak onu kullanırız. Olmadı, kendimiz doldururuz.

Bence ülkemizdeki tüfek üreticileri en yaygın kullandığımız fişekler nelerse onlara uygun namlu ve şokları üretmeli. Fakat çok önemli; aynı marka, aynı model, her şeyi aynı tüfekler birbirinin aynı namluya, şoka sahip olması lazım.
1968
Dünya, kötülük yapanlar yüzünden değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir.  Albert Einstein.
 

Çevrimdışı Tuncay ÇAVUŞ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 164
  • Thanked: 3 times
Ynt: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G
« Yanıtla #39 : 11 Eylül 2010, 19:36:39 »
Şu tüfeğe bakıyorum da...

Huğlu daha bir 40 fırın ekmek yemeli.
Tuncay ÇAVUŞ
1985 İSTANBUL


Avlarım İçin Buraya Tıkla
 

Çevrimdışı Emre AK

  • *
  • İleti: 102
  • Thanked: 9 times
Ynt: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G
« Yanıtla #40 : 11 Eylül 2010, 23:07:47 »
Şu tüfeğe bakıyorum da...

Huğlu daha bir 40 fırın ekmek yemeli.
tuncay  nasıl baktın öyle:)
herkese tavsiye edebileceğim bir tüfek gerçi tüfeğin de, merminin de avcının da iyisi  havalar soğuyunca belli olur bu yüzden çok abartmak istemiyorum ama dünyada rağbet gören çoğu markayı kullanmış biri olarak şunu söyleyebilirim ki bu tüfekle aldığım tadı hiçbiriyle almamıştım...
  • Setter (body,sunny,oskar)
  • franchi vs 610
  • huğlu 901 g
  • genç huğlu çifte

Emre AK
1983-Muş

DOĞA İLE İLGİLİ HERŞEY...
 

Çevrimdışı Merdan KAÇAR

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 173
  • Thanked: 92 times
Ynt: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G
« Yanıtla #41 : 12 Eylül 2010, 19:45:51 »
Klasik gazlı sistemde dipçik içi geri tepme yayı formu zaten beretta ve remington da vardı Ramazan Bey. Türkiye'de ne de Dünya'da bir lik değil yani. Ata da mesela dipçik içi yaylı. Ata piston kolunu mekanizmayı sadece itmek amacıyla kullansa ve mekanizmadan bağımzız hale getirse browning örneğinde olduğu gibi daha bir güzel iş yapmış olacak.

Bu valf sistemlerinin öncelikle uygulanması gerektiğini daha önce defalarca yazdık çizdik. Tampon yay ya da plastik darbe emici eldekilere çare arayışı.

Vursan 92 A modelinin 96 yılına kadar olan modelleri 70 mm fişek yataklı ve darme emici mekanizmadan yoksun silahlardı. Ben de bu tüfekten kullandım. Yaklaşık 300 atış sonra mekanizmanın kasa içerisinde çarptığı yerlerde vuruntu yaptığını o bölgedeki metali ezip boyayı da çıkardığını gördüm. Üstelik genelde 32 gramın üzerine çıkmama rağmen bu sonucu gördüm.

Aynı firma 76 magnum yataklı namluları çıkardığında orjinal benellideki  tepme yayı salmasının ucuna yerleştirilen tampon mekanizmsınıda kullanmıştı. O tüfeğe sahip olmadım. Ancak kullanan arkadaşın silahının tetik tertibatında meydana gelen kırık nedeniyle silahı söktügümde aynı bölgede vuruntu uizine rastlamadım. Demek ki o tampon gerçekten işe yarıyordu.

Düz gazlı sistemlerde mekanizma benelli sisteme göre daha hafif ve mekanizmaların arkası da düz olduğu için bu vuruntu kendiin hemen belli etmiyor. Ancak sıradan bir 32 gram fişeğin bile kovanının sağ tarafta alıp başını gittiğini gözönünde bulundurursak valf sistemlerinin kullanılmadığı yerli otomatiklerde bunun önemini daha açık görebiliriz.

Bir zaman huğsan fiması berette benzeri valf sestemli tüfeklerini piyasaya sürmüştü. Aslında başlangıç olarak iyi bir denemeydi ama maalesef diğer firmalar tarafından itibar görmedi.

Gazlı bir tüfek normalda hm 24 hem de 76 magnum 50-52 gram fişeği sağlıklı atamaz. Atmaya atarmı atar. Ama o tüfekten belli bir süre sonra hayır gelmez. Sağlıklı atar demek bu konuda araştırma yapan yabancı firmaların alışmalarına haksızlık bilime de hakaret olur.

Bir ara bir tandığımda gördüğüm browning B-80 beretta ana tasarımı bir silahtı. Ve sahibinin söylediğine göre 28 gramı bile zor atıyor fişek seçiyordu. Ancak o silahın fişek yatağının 76 magnum olduğunu belirtmeliyim. Bu tüfekte 76 magnum fişek atılabileceği belirtilirken aynı tüfeğin 28 gramda bile çalışamıyor olması aynı yapıya sahip yerlilerde her türlü fişeğin atılabileceği belirtilirken düşündürücü bir konu bence.

Yerli ata. huğlu yabancı baikal otomatik sahibiyim şu anda. Ata ve huğlu da 32 grama çıktığınızda namlu geresindeki çıkartıcı ejektörün darbe izi belirgin bir şekilde fişek kovanının arkasında görülebiliyor. Ata da ağır dolular için kullanılan pistonu taktığınızda ise 32 gramda bu izi göremiyorsunuz.

Oysa yine 24 gram fişeğide kullandığım ve fabrika ayarıyla hiç oynamadığım baikalda 32 gramda bu iz belli belirsiz. 34 gramda biraz daha belirginleşiyor ancak yine de yrlilerdeki çukurun yanından geçmeyecek durumda. Gaz ayarıyla oynayıp valfi biraz serbest bıraksam bu iz de kalmayacak. B-80 de ise 32 gramda hatta 34 gramda bu iz hiç yoktu. Bunu standart bir mühimmatta bile mekanizmaların geri gelme hızları hakkında fikir verebilmek için yazdım. Namlusu üzerinde ne yazarsa yazsın yerli tüfeklerde 36 gramın üzerinde fişekler kullanmak silah için zararlı bence.

Merdan KAÇAR
1970-Ankara
 

Çevrimdışı İdris GÜN

  • *
  • İleti: 61
Ynt: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G
« Yanıtla #42 : 12 Eylül 2010, 19:50:16 »
arkadaşlar     yakup oglundan  bı  bot   aldım  gercekden  de   cok  guzel   ve   saglam  yanlız   yagıma    gıydıgımde    bı  sıkıntı  yoktu  .  bugun  gıydım   yanlış  anlasılma   olmasın da (bot    arkadan  vurdu  ayagımın)nasıl bı  cozum  uretırsınız  yardımlarınızı  breklıyorum.
İdris GÜN
1978-Ankara
 

Çevrimdışı Volkan KÖYDEMİR

  • Onursal Üyemiz
  • *****
  • İleti: 6325
  • Thanked: 1130 times
Ynt: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G
« Yanıtla #43 : 12 Eylül 2010, 20:09:22 »
arkadaşlar     yakup oglundan  bı  bot   aldım  gercekden  de   cok  guzel   ve   saglam  yanlız   yagıma    gıydıgımde    bı  sıkıntı  yoktu  .  bugun  gıydım   yanlış  anlasılma   olmasın da (bot    arkadan  vurdu  ayagımın)nasıl bı  cozum  uretırsınız  yardımlarınızı  breklıyorum.
:) İdris Bey, bu konu içinde elimizde tüfek var. Botu geçin, silahla vurulacaksınız.
1968
Dünya, kötülük yapanlar yüzünden değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir.  Albert Einstein.
 

Çevrimdışı Emre AK

  • *
  • İleti: 102
  • Thanked: 9 times
Ynt: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G
« Yanıtla #44 : 12 Eylül 2010, 20:25:08 »
İDRİS BEY KONUYA UYMASADA BEN YARDIMCI OLMAYA ÇALIŞAYIM,
YAKUPOĞLUNUN BOTLARI DERKEN SANIRIM ASKERİ OLANLARI KASTEDİYORSUNUZ, BU BOTLARIN DERİLERİ SERTTİR DAR OLDUĞUNDADA GENİŞ OLDUĞUNDADA VURMA YAPAR AV İÇİN KULLANIMI PEK UYGUN DEĞİLDİRDİR.
DARLIKTAN VURUYORSA KALIBA ATTIRMAYI DENEYİN.GENİŞLİKTEN SÜRTÜNME YAPIYORSA İÇİNE TABAN ASTARI KOYUN.
 
  • Setter (body,sunny,oskar)
  • franchi vs 610
  • huğlu 901 g
  • genç huğlu çifte

Emre AK
1983-Muş

DOĞA İLE İLGİLİ HERŞEY...
 

Çevrimdışı Hakan BİLGİ

  • *
  • İleti: 163
  • Thanked: 12 times
Ynt: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G
« Yanıtla #45 : 12 Eylül 2010, 22:19:42 »
 Şimdi herkes tüfek için bir şey diyor , fakat huğlu otomatik üretiminde geliştirme yani Ar-Ge olayı biraz zayıf gibi görünüyor.
 Yalnız bir konu varki , çevremde sadece oring yırtılması hariç , yaz -kış demeden gayet de muntazam atışları olan huğlu otomatik tüfekler gördüm.Yani ben huğlu otomatik işe yaramaz diyen bir kişi görmedim duymadım.Kaba sabada olsa işçiliği  ve namlusu bence tatmin edici.

 Yeni yapılan excellence serisi ata-brillant-303- yada kral queen tiplemesi bile olsa bence değişim olarak atılan bir adım olarak sayarsak çok güzel bir gelişme.

 Huğlu denince Süperpoze ve Çifte diyenlerdenim.Ama ah birazda Remington yada Browning hadi onu geçtim :D Franchi tarzı bir şey yapsalarda millet bir de otomatiği varmış huğlunun deseler,,, diyenlerdenim..

 Selamlar.....
Hakan BİLGİ
1977-Adana
İki kişinin bildiği sır ,,,,,,,, sır değildir ..
 

Çevrimdışı Ramazan AKNARÇAY

  • Gravürcü
  • *
  • İleti: 328
  • Thanked: 7 times
    • www.vurucuav.com
Ynt: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G
« Yanıtla #46 : 12 Eylül 2010, 23:31:18 »
Klasik gazlı sistemde dipçik içi geri tepme yayı formu zaten beretta ve remington da vardı Ramazan Bey. Türkiye'de ne de Dünya'da bir lik değil yani. Ata da mesela dipçik içi yaylı. Ata piston kolunu mekanizmayı sadece itmek amacıyla kullansa ve mekanizmadan bağımzız hale getirse browning örneğinde olduğu gibi daha bir güzel iş yapmış olacak.

Merdan  bey  sanırım  ben  anlatamadım  gazlı sistem mekanizma  derken yukardada  yazmışım  bidaha  baktım  eski  bildik  mekanizmadan  yani  şu  hepimizin uzaktanda  görse tanıyabileceği  klasik ülkemizdeki belkide 15  yılını  doldurmuş  mekanizmadan  bahsetmiştim .Kilit  görünmeyecek sekilde artı  yanak ilave edilmiş  değişen  bişey  yok bu  mekanizmada .Sizin  bahsettiğiniz beretta mekanizma çift  parçalı  ve  tek  kollu  malum ,remington un  yeri  zaten  ayrı  .
Genel  olarak  bahsettiklerinize  katılırım özelliklede  24-52  gr arası dolularda  en azından  bir  piston  değişikliği  yapmadan  uzunvadede  sıkıntıların  olabileceğine  ama  bu  pls  takozun yada  bahsettiğiniz yay  formunun  buna  etkisini  yani  artı  etkisinin  bu gramlar  aralığında çokda  göze gözükür  olmayacağını  düşünüyorum .Gazlı yarı  otoların ülkemizdeki  mazisi yaklaşık  15 yılı  geçti büyük oranda bahsettikleriniz kullanılmadı  ,ortalama  10  yıllık kabul edilebilir bir sayıda  atış yapılmış  bir yarı  otoya  baktığımızda kasa  arkasının çok fazla deforme olmadığını  açıkça görebiliriz .Elbette temastan çarpmadan  kaynaklanan beyazlama ve birkısım deformasyon olacaktır  ama  bu  kasanın  kırılmasına  çatlamasına  vs  vs  sebeb olacak  yada farklı  hasarlar  verecek  durumda  değildir.En fazla  görülen  hasar  kol - kol borusu bağlantılarındadır .Bunu ise  en  çok  görebileceğimiz yarı  oto  sizin beretta benzeri aktif valf uygulamaya çalışmış dediğiniz huğsanlardadır .Bence itibar  görmemesinin  sebebi bu  ve islevselliğinin gaz odasındaki  delikle kaybolması ve  aktif valf özelliğinini yitirmesindendir.
 Değerli  bilgilerinize  saygı  duyarım, epeycedir bu işlerle uğraşırız  ,ben mekanizmanın arkaya yaptığı darbe neticesinde 2 adet  kırılmış kasaya sahidim .Birisi merdiven altı üretim  gazlı diğeri huğlu 401 b ,huğlu inanın çok bile  dayanmış ,mekanizmanın kasaya çartığı nokta ister inanın ister inanmayın 6-7 mm  kadar  bişey ,üst kısımsa yani mekanizmanın arka sırtına karşılık gelen bölge 2-2.5 mm .Kasa  ne yapsın  şimdi .Remingtonlarda bile yani metal kasada  bu  mesafe  16-17  mm  ,dir . Belkide  bu  kasa  hatalıymış olabilir 1 adet  üzerinden değerlendirmek yanlış  olur ama  kırılmış sonuçta.
Genel olarak elbette kısmi faydaları olabilir adı  geçen uygulamaların  ama  sizde  bahsetmişiniz ,sizlerin yani avcı camiasının özelliklede  buradaki kısmen daha  şanşlı arkadaşlarımızın  daha  çok  talep oluşturarak aktif valf yada  öncede yazdığım kendini temizleyen piston sistemlerinin yerlilerde  acilen uygulamaya  zorlamak  olmalıdır diye düşünüyorum .Firmanın  birisi  yapmış  yetmemeli rekabet olabilmesi için 3-5-7  si  yapmalılar  bunu .
Selamlar
Kaybetmeyi öğren, yoksa kazanmayı çok ciddiye alırsın..
Ramazan AKNARÇAY       0 542 337 14 71
1977- Üzümlü/ KONYA
www.vurucuav.com
 

Çevrimdışı Ramazan AKNARÇAY

  • Gravürcü
  • *
  • İleti: 328
  • Thanked: 7 times
    • www.vurucuav.com
Ynt: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G
« Yanıtla #47 : 12 Eylül 2010, 23:38:26 »
Unutmadan ata yapar yapmaz bilemiyorum elbette yapsa  iyi olur ama  browning modeli yani makanizma 2-3 cm  den  sonra bağımsız  çalısan  piyasada  var .Gaz pistonuda browning  benzeri .Vakit olursa resim atarım inş.
« Son Düzenleme: 12 Eylül 2010, 23:56:18 Gönderen: Ramazan AKNARÇAY »
Kaybetmeyi öğren, yoksa kazanmayı çok ciddiye alırsın..
Ramazan AKNARÇAY       0 542 337 14 71
1977- Üzümlü/ KONYA
www.vurucuav.com
 

Çevrimdışı Merdan KAÇAR

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 173
  • Thanked: 92 times
Ynt: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G
« Yanıtla #48 : 13 Eylül 2010, 01:53:40 »


Ramazan Bey huğlu 401 de kasa kırılmasına alında çok şaşırdığımı söyleyemeyeceğim. Aynı tüfekten kardeşimde var. Silah namlunun kısa geri tepmesiyle döner başlıklı mekanizmaya kilit açma hareketi veren bir sisteme sahip. Bir nevi A 500R versiyonunun beretta 1200F modeliyle harmanlanmış şekli.

Harmanlanmış ancak bir şeyi ihmal etmişler. Klasik benelli sistemde döner kafalı mekanizmanın arka tarafındaki bloğun ağır olması ve mekanizmanın üst kenarının da ağırlık merkezini geriye doğru taşıması gerekli olabilir. Ama kısa geri tepmeli namluya sahip bir silahta bu arka taraftaki bloğun en azından geri yüzünün klasik gazlılarda olduğu gibi düz bir forma sahip olması kasaya vereceği zararı minimize etmesi bakımından çok iyi olurdu.

Dikkat edilirse namlu geri hareketi yönünden örnek alındığını düşündüğüm browning A500 modelinde de mekanizmanın bu bölümü düzdür.

Gazlı otomatiklerde otomatik valf sistemlerinin kurgulanması vs AR-GE isteyen işler olabilir. Ancak en azından Rus'un baikalı kadar olsun manuelde olsa bir valf sistemi oturtulabilir. Adamların çok sayıda MP-153'ünü inceledim. Fabrika çıkışı valf ayarını gösteren işaretleri bile hiç bir tüfekte birbiriyle aynı değil. Belli bir gramaja göre kalibre eilip öyle piyasaya veriyorlar. Ve üretimi de öyle berettanın ya da browningin sistemi gibi grifit de değil.

Bahsettiğiniz browning maxus benzeri mekanizmadan ayrı piston kolunu yanılmıyorsam dağdelen de kullanmışlardı. Ata da keşke bu yönde bir gelişmeye adım atsa. Ya da aynı sistemde çalışan Torun...Neticede o kolun kilidi açmak dışında bir işlevi yoksa mekanizmayla birlikte geriye seyahat etmesi de anlamsız.

Ayrıca bu geri gidişi piston yuvasından çıkmayacak şekilde tasarlansa, fazla gazı el kundağı içine değil de Beretta'da olduğu gibi gaz odası altından yada her hangi bir yerinden tahliye edecek bir forma sahip olsa temizlik konusunda da kullanıcıya büyük kolaylık sağlayacaktır.

Tabi bunları burda yazmamız firmaları ne kadar enterese eder o ayrı bir olay. Kendimizce eksiklikleri yazmaya çalışıyoruz.

Merdan KAÇAR
1970-Ankara
 

Çevrimdışı Merdan KAÇAR

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 173
  • Thanked: 92 times
Ynt: HUĞLU YENİ OTO.TÜFEĞİ EXCELLENCE 901-G
« Yanıtla #49 : 13 Eylül 2010, 02:08:04 »

Ramazan bey, sizden bir ricam olacak. 8 mm eninde 71 cm uzunluğunda bir poze bantı kaç gram çekiyor. Ya da 10 mm eninde. Yalnız tabanlı olacak bant. Yani namluya köprülerinden değil üst taraftaki gibi yek pare tabanından kaynatılacak.

Bunu niye soruyorum. Bakın huğlu eagle adı altında hafif gramajlı pozesini çıkardı. Bantına özellikle dikkat edin. Tıpkı otomatikleri gibi köprülerden namluya kaynaklı. Oysa klasik pozelerinde yukarıda bahsettiğim tam boy tabanlı bant var.

Hep huğluya yüklenilir bu konuda ama aynı özellikteki bütün tüfeklerin özelliği ağır olmaları değil midir? Eğer öyleyse bu altlı üstlü bantın ağırlığa etkisi nedir. çift tabanlı bant yerine klasik huğlu posede köprüden kaynaklı bant kullanılsa tüfek ne kadar hafifler? Skeet tüfeği, traf tüfeği amenna ama av tüfeği modelinde böyle ağır bantlara ne gerek var?

Rus baikalın pozesi de otomatiğide bu şekilde tabanlı bantla üretilmiş. Toıpu topu 5 mm olmasına rağmen tüfeğin özellikle de çelik ve oldukça ağır pistonu, çelik fişek deposu gaz sistemi valfi vs ile ön tarafı ağır olan silahın el kundağı tarafını kurşun gibi ağır hale getirmişler. Bu silahların da ağır olmalarıyla ünlü kazanmalarında bantlarının bir payı olmasın?
 
Son bir konu daha. Sarsılmazı huğlusu arada hep iğne kırmasından bahsedilir. Her iki modelin de horozları inikken iğnelerin uç kısımları kasadaki yuvalarından yarım mm ye yakın taşma yapar.

Bakın bir çok yabancı pozede bu olayı göremezsiniz. Horozları inikken iğeleri yuvaları içinde ve kasa ön yüzünden geridedir. Peki ateşleme anında hangisi patlamayla şişen kapsül ile horozun darbesi arasında kalır. Horozun darbesiyle ileri fırlayıp fişeği ataşleyen ve yuvasına tamamen geri çekilen iğne mi yoksa patlama anında  arkasındaki horozun sert darbesini kapsüle ilettiği anda hem kapsülün geri şişme direnci hem de horozun devam eden darbesi arasında kalan iğne mi?

Neticede konunun ustası sizsiniz. Bu tespitlerimde haksızmıyım sizce?

Selam ve saygılarımla...
« Son Düzenleme: 13 Eylül 2010, 02:12:32 Gönderen: Merdan KAÇAR »
Merdan KAÇAR
1970-Ankara