Türkçe başka karşılığını duymadığım ama bizim yöremizde yapılan bir av geleneğidir.
Bu avın yapılma zamanı kışın en sert geçen günleridir.Kekliğin kış mevsiminde barınabildiği dere yataklarına yapılan tuzaklarla gerçekleştirilir.Karların kapattığı dağ yamaçlarında barınamayan keklik dere yatakları boyunca ilerlemeye yürümeye meyillidir.Dere yatağına açılan 1 metreye 1 metre, kare şeklindeki çukur,iki yana yani çukurun içine doğru açılıp dışa doğru açılmayan bir kapakla kapatılır.Etrafı toprakla karartılıp yemlendikten sonra tuzak hazırlanır eve dönülür.Üç yada dört günlük bekleme süresinden tuzağa bakmaya gidilir, yemlenmek üzere karartı arayıp kapaklara basan keklikler içerde birikmiştir.İyi bir usta tarafından yapılması şartı ile hazırlanan kapaklar keklikler için bir yıkımdır. Aslında kapaklar bu tuzağın geliştirilmiş halidir. Orjinali ise biraz daha basit yani kısaca özetlemek gerekirse: büyükçe bir yassı taş bulunur. Bu taşın kapatabileceği kadar kadar çukur kazılır. Kazılan çukurun içi yemlenir ve iki uzantılı bir dal parçası yatay konularak, birde dikey bir kazık hazırlanır. dikey kazık çukurun üzerine paralel uzatılan iki uzantılı dal ve yassı taşı sabitleyecek konumda ayarlanır. Yemlenmek üzere gelen keklik iki uzantılı dala basınca dikey kazık yerinden oynar ve yassı taş çukurun üzerini kapatacak şekilde düşer ve böylece keklik yakalanmıştır. İsmide burdan gelir sanırım tıp diye düşen taş tıp ık adını almıştır zannımca .)Bu yıkımı ve bu avın ince ve hassas detaylarını yazmamak etik kuralları için daha geçerlidir ...
Sağlıcakla kalınız.