istedikleri kadar etsinler bir cacık çıkmaz.. ruhsatlı belgeli avcısınız resim kanıt ispat etmeleri gerekiyor
Samet Bey, biraz daha açıklama yapayım da karışıklık olmasın!
Beni kaçak, usulsüz ya da kanuna uymayan şekilde av yaptığım için şikayet etmediler... Beni varlığımdan rahatsız oldukları için şikayet ettiler! Çünkü varlığım, onları yok hükmünde (yukardaki linkleri iyice incelerseniz) gösteriyordu...
Önce bahsettiğim şahıslara benim hakkımda Orman Su Müdürlüğüne bir şikayet dilekçesi yazdırdılar. Bu dilekçeye istinaden Orman Su Bölge Müdürü çalıştığım kuruma resmi yazı gönderdi. ''Kurumunuzda çalışan Hüseyin Başarır hakkında bize böyle bir dilekçe geldi. Ayrıca bu şahıs bizim ekiplerimize asılsız ihbarlar vermekte...'' şeklinde. Sonra aynı şahıslar ayrı ayrı BİMER'e başvuru yapıyor. Şimdi ifade verirken bana okunanları tam hatırlamıyorum. Zaten zamanı gelince burada tam metnini yayınlarım. ''Devletin imkanlarını kullanarak bu işleri yaptığı, işini bırakıp il dışına gittiği, sahtekarlık yaptığı...'' doldurmuşlar sayfaları...
Ormancıların maksatları bana baskı kurdurarak; korkutup, ürkütüp susturmak! Bunun için başka yollar da deniyorlar. Gelelim iki vatandaşa: Birini hiç tanımıyordum. Ne gördüm, ne konuştum. Sonradan ismini duydum. İkinci şahsı ise gıyaben tanıyordum. Yani yüz yüze görüşmedik, konuşmadık ama şahsı biliyordum. Bu satırları okuyan bütün Forum üyeleri de kendisini tanır galiba. Bunların maksadını tam anlayamadım. Neden benim hakkımda durduk yere böyle bir şeye giriştiler? Acaba istediğimiz gibi av yapamayız diye mi endişe ettiler? Yoksa ormancılar kendilerine yanlış bilgiler vererek bu yola mı sevketti? Her ne olduysa bu durum oldu.
Ben DKMP görevlilerine yazdığım dilekçelerde maksadımı çok kez açıkladım! Ben bu meseleyi bir iman meselesi olarak biliyorum. ''Vatan sevgisi imandandır'' Onun için bu vatanın maddi-manevi değerlerini, güzelliklerini korumaya çalışıyorum. Bimer'e, Cimer'e, Bakan'a genel müdüre kaç mail kaç dilekçe gönderdim sayısını bilmiyorum... Hala anlamadılar!
''10.03.2018 sabahı İron Sazlıkları'nın her tarafından yoğun tüfek sesi geliyordu. Ben, avcıların bana en yakın olduğu yeri harita üzerinden işaretleyerek ve konuyu anlatarak saat 06.50 civarında 14. Bölge müdürü Mustafa Şentürk, müdür yardımcısı Hüseyin Avcıl ve diğer şube müdürlerine whatsapp üzerinden gönderdim. Hepsini de aradım. Sadece Hüseyin bey dönüş yaptı ve bu konuyu Muş ekiplerine bildirmemi söyledi. Başka kimse aramadı. Hiç bir ekip kontrole gelmedi. Ancak Bitlis ekibi saat 12.30'dan sonra Güroymak'a geldi. Ben akşam Mustafa beye ertesi gün sabah tekrar bu bölgeye gidip sazlık civarında kaçak avcılık olursa kendilerini ve şube ekiplerini arayacağımı bildirdim.
Ertesi sabah tekrar gittim. Yine yoğun şekilde tüfek atılıyordu. Avcıların aracı Bitlis-Muş yolunun 300 mt yakınında sazlıkların kenarında duruyordu. Saat 06.30 sırasında aracın fotoģrafını ve tam olarak bulunduğu konumu whatsapp üzerinden başta bölge müdürü, şube müdürleri, Bitlis ve Muş il personellerinin bende telefonu olanlara gönderdim. Hepsini tek tek aradım. Kimine ulaşılamadı, kimi telefonu açmadı. 07.30 avcılar araçlarıyla alandan ayrıldı. Ben de gelen giden olmayınca oradan ayrıldım.''
Şimdi yukarıdaki konu; iki günde bir tek ekibini göreve gönderemeyen bölge müdürü beni '' asılsız ihbar vermekle'' şikayet ediyor. Sanki ekipleri gelmiş gibi...
Diger iki şahıs ise; hakaret, iftira, tehdit.. Ne varsa doldurmuşlar. Yazdıklarının içinde bir tek doğru yok! Somut bir tek şey yok! Onlar da kesinlikle biliyor yazdıklarının tamamen asılsız olduğunu, ormancılar da biliyor. İnşallah siz de bileceksiniz, herkes te bilecek bunların iftiracı olduklarını!
Bu şahıslara ormancılar ne vaat etti bilemiyorum ama acele etmişler.. Ben zaten vazgeçecektim.. Herkesin içtiği sudan ben de içecektim...
http://avlakforum.com/frm/index.php?topic=198684.0http://avlakforum.com/frm/index.php?topic=198952.0 Siz söyleyin, başka ne yapabilirdim? Şube müdüründen bölge müdürüne, genel müdürden bakana, bimer'den cimer'e her yere yazmışım. Kimleri aramışım... Sonuç? Çabalarımın neticesi bana bu şekilde dönünce ne yapabilirim? Ne haliniz varsa görün derdim...
Laakiiin şimdi işin rengi değişti!