bilgi amaçlı internetten aldığım bilgileri tekrar paylaşmak isterim,
Tanımı
Tarlada dolaşırken bu kuşların sesini duyarsınız ama görmeniz için neredeyse üzerine basmanız
gerekir.
Kahverengi üzerine sarı çizgileri olan bir kuştur. Gagası gri bacakları pembedir. Erkeğin başında
ve boynunda siyah çizgiler bulunur ve gerdanında koyu bir leke vardır. Dişi ve gencinin göğsünde
siyah benekler bulunur. Uçuşta yerdeki görünümüne nazaran daha ince görünür.
Habitatı
Tarım alanları, çayırlar, bozkır ve yarı çöllerde bulunur.Yetişme ortamı
Bayağı bıldırcın, karasal ılıman ve tropik kuşlar bulunmaktadır. Otlaklar ortak bıldırcın genel yaşam vardır. Orman kenarları ve Hedgerows kaçınılması iken Yoğun, uzun boylu bitki örtüsü, tercih edilir. Kış buğdayı, yonca ve küçük taneli ekinlerden tarım alanları da iç içe geçme kapağın (Johnsgard, 1988) olarak kullanılır. ( 1988 Johnsgard, )
Yayılışı
Ülkemizde Marmara, Ege, Orta ve Doğu Anadolu’da ürerler. Eylül ve Ekim aylarında Trakya, Marmara ve
Karadeniz bölgelerinde görülen bıldırcınlar kuzeyden gelen geçit kuşlarıdır. Coğrafi Aralığı
Bu göç bıldırcın (Hoffmann, 1988; 1992 Alderton,) Avrupa, Türkiye ve Çin Orta Asya'da bir üreme aralığı vardır. Hindistan, Çin, Güneydoğu Asya, Afrika aşırı kuzeybatı kıyısında, ve Orta Afrika, Kenya Mısır'dan Nil Nehri vadisinde ve Angola'da bir sahra güneyi bant olmak üzere Afrika'nın diğer bölgelerinde, onlar kış. Kenya, Tanzanya, Malavi Afrika yarışları Namibya, Güney Afrika, Mozambik ve yanı sıra Madagaskar (Alderton, 1992) bölgelerinde güney vardır. ( Alderton, 1992 ; Hoffmann, 1988 )
Biyocoğrafi Bölgeler Palearktik yerli oryantal yerli Etiyopyalı yerli ..Habitat Bölgeler ılıman tropikal karasal Karasal Biyom savan veya otlak Diğer Habitat Özellikleri tarım.
Beslenme
Buğday, arpa, yulaf, ayçiçeği ana besinleridir. Çeşitli ot tohumları ve bitkilerin taze
sürgünlerinlen de beslenirler. Gıda Alışkanlıkları
Genel olarak, ortak bıldırcın bitkisel madde tüketmek; Bununla birlikte, protein alımı Çin boyalı bıldırcın, daha büyük olan Coturnix chinensis . Dişiler ıslahı için bir yüksek protein diyeti (Johnsgard, 1988) gerektirir. Böcekler, gerçek böcek, karınca, earwigs ve orthopterans dahil yabani ot tohumları, tahıl derleme ve küçük böcekler ve larvaları, (Johnsgard, 1988; Alderton, 1992) tüketilir. ( Alderton, 1992 ; Johnsgard, 1988 )
İlköğretim Diyet Hepçil
Hayvansal Gıdalar haşarat
Bitki Gıdalar tohumlar, tahıllar, fındık ve Ekosistem Rolleri
Bayağı bıldırcın yedikleri bitki ve böcekler üzerinde bir etkisi var.
Biyolojisi
Dişi kuş ekin tarlalarında kamufle bir yeri eşeleyerek otlarla beslediği yuvasında kuluçkaya da
kendisi yatar. Yumurtalar esmer ve sık siyah beneklidir. Yavrular 1 ay süresince çeşitli böceklerle
beslenirler, tüylenme süresi 19 gün civarındadır. Yuvadan çıkan yavrular kendilerini besleyebilirler
ama dişi yine de onları yanlız bırakmaz ve 50 gün kadar beraber kalırlar.Üreme
Bayağı bıldırcın çifti-tahvil (Johnsgard, 1988) çok güçlü olabilir. Erkekler kadınlara önce üreme alanlarında gelmesi. Bunlar toprak çağrı öncesinde yüksek sesle, Gutteral "homurtu çağrıları" mutlak. Kadın geldiğinde, onlar bir yuva sitesi, daha sonra "yüklenebileceğini! Yüklenebileceğini-ic" ya da bir "cazibe çağrısı" ile erkeğin çağrısına yanıt bulun "katiyen-whit'tit." O bölgede yerel bir erkek, sonra boğazı ve meme kimilerini rahatsız tarafından kadın için bir "daire-ekran" yürütmektedir, kadın yakın onun kanat yere sarkar ve yumuşak notları söylediği ederken dişinin etrafında bir daire yaklaşık dansları . Erkekler de tidbitting meşgul edecek. kadın, bir "davet çağrısı" hemen önce birleşme için (Johnsgard, 1988) ile yanıt verir. ( 1988 Johnsgard, )
Çiftleşme Sistemi tekeşli
Bayağı bıldırcın çim yuvalarını inşa. Avrupa'da üreme sezonu geç Ağustos orta-Mayıs olduğu; Kenya onlar Ocak-Şubat, ıslak sezonunda doğurmak rağmen Afrika'da, üreme, Eylül-Mart arası oluşur. Bayağı bıldırcın sezon başına kadar üç manşonlar (Johnsgard, 1988) sahip olabilir.
Yumurta, beyaz, saf ve yaklaşık 2.5 cm ya da (Hoffmann, 1988) uzunluğu biraz daha büyüktür. Bunlar yaklaşık olarak 8.5 g (Johnsgard, 1988) tartın. Birçok bıldırcın gibi, Coturnix üretken katmanları (Hoffmann, 1988) vardır. Avrupa'da ortak bıldırcın kavrama başına 8 ile 13 arasında yumurta yatıyordu. Afrika'da, bir kavrama 6 ila 12 yumurta oluşur; Ancak, büyük bir sayı iki kadın (Johnsgard, 1988) tarafından döşeme yansıtıyor olabilir. Kuluçka süresi 17-20 gün (Alderton, 1992 Johnsgard, 1988) 'dir.
Genç bıldırcın eski onbir gün (Johnsgard, 1988; Alderton, 1992) zaman uçmak mümkün. ( Alderton, 1992 ; Hoffmann, 1988 ; Johnsgard, 1988 )
Temel Üreme Özellikleri iteroparous Mevsimlik üreme gonochoric / gonochoristic / ikievcikli (cinsiyette ayrı) cinsel gübreleme iç yumurtlayarak çoğalan
Yetiştirme aralığı
Bayağı bıldırcın yılda bir defa doğurmak ve sezon başına kadar üç kavramaları olabilir.
Yetiştirme sezonu
Avrupa, Mayıs-Ağustos ayında. Afrika, Eylül-Mart ayında (Ocak-Şubat bazı yerlerinde).
Sezon başına Aralığı yumurta
6-13
Aralık süresi kuluçka için
17-20 gün
Bayağı bıldırcın civciv precocial vardır. ( Johnsgard, 1988 )Ebeveyn Yatırım Hiçbir ebeveyn katılımı precocial Ön-fertilizasyon
Ömrü / Ömür
Biz şu anda bu türler için ömrü / uzun ömürlü hakkında bilgi yoktur.
Ortalama ömrü
Durum: esaret
11 yıl
AnAge
Göçü
Sıcak seven bu kuşlar kışı Sahra’nın güneyinde Orta Afrika’da geçirirler. Nisan sonu ve Mayıs
aylarında üreme yerlerine geri dönerler. Karadeniz sahilinden ülkemize girenlerin çoğu kurulan
ağlara takılarak can verir. Gece vakti göçen bu kuşlar sahile vardıklarında o kadar yorgun olurlar
ki elle bile toplandığı olmuştur. Bazı gruplar geç kaldıklarında sabaha karşı görülebilirler. Uzun
göç yolu ve yoğun avlanması büyük miktarlarda ölümlerine yol açsa da yoğun üremeleri sayesinde
sayılarında büyük bir düşüş görülmemiştir.Koruma Durumu
Bayağı bıldırcın IUCN veya CITES biri tarafından listelenen değildir. Ancak, yerel nüfus düşüşler yaşam değişiklikleri ve avcılık (1988 Johnsgard) bir sonucu olarak rapor edilmiştir. ( 1988 Johnsgard )
IUCN Kırmızı Listesi
Az Endişe
Daha fazla bilgi
CITES
Hiçbir özel statü
Diğer Yorumlar
Coturnix dolaylarında M.Ö. 5000 (Hoffmann, 1988) kadar uzanan Mısır hiyeroglif tasvir edilmiştir. Bu bıldırcın 1920 (Hopkinson, 1926) beri çok sayıda tutsak yetiştirilen edilmiştir.
Renklendirme Japon bıldırcın, çok benzer Coturnix japonica . Bu iki bıldırcın örtüşme aralıkları, ve onlar melezlemek; Bu nedenle, C taksonomik durumu coturnix ve C japonica (; Alderton, 1992 Johnsgard, 1988) yerleşmiş değil.
DNA hibridizasyonu verileri göstermektedir Coturnix yakından ilgilidir Francolinus ve Alectoris (Johnsgard, 1988) (. Alderton, 1992 ; Hoffmann, 1988 ; HOPKINSON, 1926 ; Johnsgard, 1988 )
Sanatçılar
Alaine Camfield (editör), Hayvan Çeşitliliği Web.
Janice Pappas (yazar), Michigan Ann Arbor Üniversitesi.
Sözlük
Etiyopyalı
Sahra-altı Afrika'da (güney 30 derece kuzey) ve Madagaskar yaşayan.
Dünya Haritası
Palearktik
Eski Dünya'nın kuzey kesiminde yaşayan. Başka türlü ifade, Avrupa ve Asya ve Kuzey Afrika'da.
Dünya Haritası
akustik
iletişim ses kullanır
tarım
İnsan tarım hakim manzara yaşayan.
ikili simetri
Hayvan iki ayna görüntüsü yarım içine bir düzlemde ayrılabilir vücut simetrisi gibi sahip. Bilateral simetri ile hayvanlar dorsal ve ventral tarafı, yanı sıra ön ve arka uçları var. Bilateria ve Synapomorphy.
kimyasal
kokuyor veya iletişim kurmak için diğer kimyasalları kullanır
endotermik
metabolik üretilen ısıyı kullanmak hayvanlar bağımsız ortam sıcaklığı vücut ısısını düzenlemek için. Bir (şimdi soyu tükenmiş) synapsid atası olarak ortaya çıkmış olsa da Endothermy, memeliler bir synapomorphy olduğu; Fosil kayıtları, bu olasılıkları ayırt etmez. Kuşlarda ISA'yla.
gübreleme
yumurta ve spermatozoan birliği
gıda
Bir canlının besin ve enerji hem de sağlayan bir madde.
İç döllenme
döllenme dişinin vücudu içinde gerçekleşir
iteroparous
yavru birden fazla grup (ibrelerin, debriyaj, vb) ve çoklu mevsim (ya da üreme misafirperver diğer dönemlere) arasında üretilmektedir. Iteroparous hayvanlar, tanımı gereği, birden fazla mevsim (ya da periyodik durum değişiklikleri) üzerinde hayatta gerekir.
göçmen
üreme ve kışlama alanları arasında mevsimsel hareketleri yapar
tekeşli
Her seferinde bir eş olmak.
kendiliğinden hareket eden
başka bir yere taşımak için kapasitesine sahip.
yerli aralık
Hayvan doğal olarak bulunan hangi alan, bölge içinde de endemiktir.
Hepçil
ağırlıklı olarak bitki ve hayvanlar dahil, her türlü şeyi yiyor bir hayvan
oryantal
dünyanın oryantal bölgesinde bulunamadı. Diğer bir deyişle, Hindistan ve güneydoğu Asya'da.
Dünya Haritası
yumurtlayarak çoğalan
yumurta dişi tarafından yayımlanan edildiği üreme; yavru gelişimi annenin vücudunun dışında oluşur.
pet ticaret
insanlar için hayvan alış ve satış iş evcil hayvan olarak evlerinde tutmak için.
Mevsimlik üreme
üreme belirli bir sezon ile sınırlı
cinsel
İki kişinin genetik katkı, bir erkek ve bir kadın birleştirerek içeren üreme
dokunsal
iletişim dokunuş kullanır
ılıman
23.5 derece arasında Dünya'nın bu bölge (Oğlak Dönencesi ve Antarktika daire arasında) 23.5 derece arasında Güney ve 60 derece Güney (Yengeç Dönencesi'nin ve Arctic Circle arasında), Kuzey ve 60 derece Kuzey.
karasal
Yerde yaşamak.
bölgesel
açık savunma, ekran ya da reklam yoluyla bir tek hayvan ya da aynı türden hayvanlar grubu tarafından işgal ve tutulan ev aralığında bir alanı, savunur
tropikal
güney 23.5 derece kuzey 23.5 dereceden, ekvatoru çevreleyen toprak bölgesi.
tropikal savan ve otlak
Bir karasal biyom. Savannas kapalı gölgelik oluşturmayan dağınık bireysel ağaçları ile otlaklar vardır. Geniş ovalar subtropikal ve tropikal Afrika ve Güney Amerika, bölgelerinde ve Avustralya'da bulunurlar.
savan
Dağınık ağaç veya ağaçlar dağınık kümeleri ile otlak, mera ve orman arasındaki ara toplumun bir tür. Ayrıca Tropikal savan ve otlak biyomunun bakın.
ılıman otlak
Ilıman enlemlerde bulunan bir karasal biyom (> 23.5 ° N veya S enlem). Bitki çoğunlukla otların, yüksekliği ve tür çeşitliliği mevcut nem miktarına büyük ölçüde bağlıdır oluşur. Yangın ve otlatma otlaklar uzun vadeli bakım önemlidir.
görsel
iletişim görme kullanır
Genç precocial
doğan zaman genç, nispeten iyi gelişmiştir
Popülasyonu
Bu tür dünyada 16.2 milyon km kare gibi geniş bir alanda görülebilir ve büyük bir popülasyona sahiptir.
Sadece Avrupa’da 5.5-9.4 milyon civarında kuş görüldüğü tahmin edilmektedir.
Dünya genelinde bu tür popülasyonunun tehlikede olmamasına rağmen ( kriter son 10 senede veya 3
jenerasyon arka arkaya nüfusun %30 dan fazla azalmaması) İngiltere’de azalan miktarları yüzünden
kırmızı listeye alınmıştır.
Gerekçe
Bu tür (aralık boyutu kriterinin altında Oluşum Düzeyi <20.000 km2 düşüş ya da dalgalı aralık boyutu, yaşam ölçüde / kalite, ya da nüfus büyüklüğü ve az sayıda kombine Savunmasız için eşikleri yaklaşım değildir dolayısıyla son derece geniş bir ürün yelpazesi vardır, ve yerlerde veya şiddetli parçalanma). Nüfus trendi azalan gibi görünen olmasına rağmen, düşüş trendi nüfus kriterine (> on yıl ya da üç nesil boyunca% 30 düşüş) kapsamında Savunmasız için eşik yaklaşım yeterince hızlı olduğuna inanılan değildir. Nüfus büyüklüğü (veya belirli bir nüfus yapısına sahip on yıl ya da üç kuşak 10% ) nüfus büyüklüğü kriteri altında Savunmasız için eşikleri yaklaşım değildir dolayısıyla son derece büyük ve . Bu nedenlerden dolayı türler Az endişe olarak değerlendirilir.Nüfus gerekçe
Avrupa'da, üreme nüfusu 8,400,000-14,100,000 bireyler (BirdLife International 2004) denk, 2,800,000-4,700,000 üreyen numara tahmin edilmektedir. Avrupa küresel aralığı 5-24% oluşturmaktadır, bu nedenle bu tahmini daha doğrulama gerekli olmasına rağmen, küresel nüfus büyüklüğü çok ön tahmin, 35,000,000-300,000,000 bireylerdir.
Trend gerekçe
Bu tür göçmen kuş örgü sayesinde azalmaktadır. Yerel düşüşler, tarımsal uygulamaları değiştirerek pestisitlerin özellikle artan kullanımı neden olabilir (del Hoyo ark. 1994).
Dünyanın en kuşlar vaka çalışmaları İlgili devlet
Powerlines tarafından kuşların Çarpışma ve elektrik çarpması Suudi Arabistan'da bir koruma endişe
Davranışları
Gündüzleri saklanmayı tercih ederler. Rahatsız edilmeleri halinde bunun derecesine bağlı olarak
yürüyerek yer değiştirir veya kısa bir mesafeyi alçaktan uçar ve yine saklanır. Normal olarak tek
veya en fazla 2-3 adeti bir arada bulunurlar. Çiftler uçmak zorunda kaldıklarında ayrı yönlere
doğru havalanırlar.
Buna rağmen nadiren de olsa gündüz havalanan bir bıldırcının arkasından tarladaki bütün
bıldırcınların havalanarak uzun bir mesafe gittikleri gözlemlenmiştir. Davranış
Bayağı bıldırcın ve Japon bıldırcını uzun mesafe göçleri yapmaya. Bıldırcın fazla iki aylık Avrupa ve Kuzey Afrika'da (Johnsgard, 1988) bölgelerden bildirilmiştir. Geceleri Bayağı bıldırcın sinek (Alderton, 1992).
Erkekler de dişiler (1988 Johnsgard) çekmek için çağrı ve ekran yetiştirme bölgeleri tutun (. Alderton, 1992 ; Johnsgard, 1988 )
Anahtar Davranışlar sinekler kendiliğinden hareket eden göçmen bölgesel
Ev Aralığı
Biz şu anda bu türün ev aralığı hakkında bilgi yoktur.
Yerel Adlar
Bazı bölgelerde ötüşünden esinlenmiş pitpıdık adı ile de anılırlar.
Bıldırcın-bildircin,pırtlak,küçükkanatlı,dombik,ovakekliği / Denizli ( wolfkenan )
bıtbıdık, bödene, çil keklik, çırkıt, çirkit, çoluk, donbaylı, heletüne, mildircin, mildirçin, pıtbıdak, selvi www.kazimcapaci.com/kusadlari.htm
Ses-Ötüşü
Havalandıklarında frrrr diye bir ses çıkarırlar. Ötüşleri diyaframdan olduğu için yön ve mesafe
belirlemek çok zordur.
İletişim ve Algısı;
Islah topraklarında erkek ortak bıldırcın toprak çağrı öncesinde yüksek sesle, Gutteral "homurtu çağrıları" mutlak zaman. Dişiler bir "yüklenebileceğini! Yüklenebileceğini-ic" ya da bir "cazibe çağrısı" ile erkeğin çağrısına cevap "katiyen-whit'tit." O bölgede yerel bir erkek, sonra boğazı ve meme kimilerini rahatsız tarafından dişi "daire-ekran" yürütmektedir, kadın yakın onun kanat yere sarkar ve yumuşak notları söylediği ederken dişinin etrafında bir daire yaklaşık dansları . Dişiler bir "davet çağrısı" hemen önce birleşme için (Johnsgard, 1988) vermek. ( Johnsgard, 1988 )
İletişim Kanalları görsel akustik
Algı Kanalları görsel dokunsal akustik kimyasal
Ayırıcı Tanı
Fiziksel Açıklama
Ortak bıldırcın uzunluğu yaklaşık (Alderton, 1992) 'de 17.5 cm ve 70 g ila 155 tartın. Erkeklerin kanat uzunluğu 110-115 mm ve kadınlarda 107-116 mm. kuyruk erkeklerde 31-38 mm ve kadın (1988 Johnsgard) için 36-44 mm ölçer (. Alderton, 1992 ; Johnsgard, 1988 )
Diğer Fiziksel Özellikleri endotermik ikili simetri
Aralık kütlesi
155 g 70
2,47-5,46 oz
Ortalama uzunluğu
17,5 cm
6.89 yılında
Ortalama bazal metabolizma hızı
0,891 W
AnAge
Kuş göçleri, her dönemde insanların ilgisini çekmiştir. Yaban hayatı araştırmacıları kuş göçlerinin gizemini çözmek için göçmen kuşları markalamaktadırlar.
Bazılarına göre bıldırcınlar göç edecekleri zaman yüksek yerlerde toplandıklarını ve arkalarından esecek bir rüzgar beklediklerini yani rüzgarı arkalarına alarak göç ettiklerini düşünürler. Bu bilgi veya inanış doğru değildir. Kuşlar, ya kanat çırparak, ya da süzülerek (planör uçuşu) göç etmektedir.Yapılan araştırmalar, kuşların, gidiş istikametine göre karşıdan veya yanlardan en fazla 30 derecelik açılarlarla esen rüzgara karşı göç edebildiklerini ortaya koymuştur. Bıldırcınlar da buna dahildir. Kuşların, arkadan gelen rüzgarda, “kuyruk dönmesi” nedeniyle göç edemedikleri belirlenmiştir. Ayrıca, karşıdan gelen rüzgarla rahatlıkla yükseklik kazanabilmektedirler.
Şimdi bazı avcılar, Trakya’ya veya Anadolu kıyılarına bıldırcınların kuzey rüzgarları ile geldiklerini ileri süreceklerdir. Gerçekten de sert poyraz havalarda bıldırcınlar kıyılara “düşer” veya gelir. Aslında gelir demek pek doğru değil, Arkadan gelen rüzgarda göçü sürdüremedikleri için, gecenin bir saatinde fark edebildikleri ilk kara parçasına inmeye mecbur olurlar. Eğer uygun hava koşulları varsa sabahın ilk saatlerine kadar göçe devam ederler.
Bıldırcınlar da çulluklar gibi gece göç ederler. Göç hızları, saatte ortalama 35 Km.dir. Bıldırcınların, kısa kuyrukları nedeniyle, diğer kuşlara nazaran arkadan esen rüzgarlara daha dayanıklı olduklarını tahmin ediyorum. Herhalde evrim sürecinde, iki büyük denizi (Karadeniz-Akdeniz) aşan bu kuşların kuyruk uzunlukları azalmış olmalı. (Evrim sürecinde doğal koşullara uyum sağlayamayan bireyler yok olur, diğerleri genetik özelliklerini yavrularına aktarırlar. Örneğin, uzun kuyruklu olan bıldırcınlar zaman içinde yok olup, kısa kuyruklu olanlar bu özelliklerini yavrularına aktarmış olabilirler )
İstanbul’lu eskiden avcılar arasında eski bir deyiş vardı.Bıldırcınlar için, “Poyrazda gelir, lodos’ta gider” derlerdi. Bunun açıklaması şudur: Poyrazda inmeye mecbur olurlar, lodosda da göçe devam ederler. Karşıdan gelen rüzgara karşı göç ettiklerinin kanıtı da bu deyimde saklıdır.
Kuşların bu özellikleri havacılığın temel kurallarından birisine yol açmıştır. Uçaklar daima önden ve belli açılarla yandan gelen rüzgara karşı kalkar ve inerler. Bir pilotun çaresiz kalmadıkça yapmayacağı tek şey, arkadan gelen rüzgarla kalkmak veya inmektir.
Bıldırcın bolluğu , sert poyraz havalarda olur. Hele bir de yağmur varsa, kanatları da ıslandığı için göçe devam etmeleri olanaksız hale gelir.
Bildiğim kadarıyla ülkemizde, bıldırcın göçleri üzerine herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Sadece, Karadeniz Teknik Üniversitesinde bir araştırmacının, Doğu Karadeniz bölgesindeki bıldırcın göçleri üzerine gözleme dayalı bir tez çalışmasını bir tarihte okumuştum.
Bıldırcınların dünyada 8 alt türü bulunmaktadır. Ülkemizde kuluçka yapan ve kuzeyde, genelde Ukrayna’da kuluçkaya yatıp, ülkemiz üzerinden göç eden bıldırcınlar, Avrupa’da bulunanlarla aynı alt türdür. Bu tür, İskandinav ülkeleri ile Kuzey İngiltere hariç Avrupa’nın her tarafında ve batı Asya’da (Rusya, Ukrayna) kuluçkaya yatmaktadır. (Avrupa’nın bir çok ülkesinde bıldırcın ya tükendi ya da tükenmek üzeredir. Bu nedenle de bir çok Avrupa ülkesinde bıldırcın koruma altındadır ve avı yasaktır)
Bıldırcınların Batı Avrupa populasyonu, İber yarımadası üzerinden; orta Avrupa populasyonu, Sicilya ve Malta adası üzerinden; Doğu Avrupa populasyonu ise Yunanistan ve Girit adası üzerinden, Eylül ve Ekim aylarında Afrika’ya göç eder.
Türkiye üzerinden göçlerinde: Trakya’ya gelen bıldırcınlar, Batı Anadolu’yu takip ederek Girit üzerinden; Batı ve Orta Karadeniz’i geçip gelen bıldırcınlar, Kıbrıs adası üzerinden göç ederken, Doğu Karadeniz’den Anadolu’ya giren bıldırcınların bir kısmı ve doğu Anadolu’da kuluçkaya yatan bıldırcınlar ise Suriye ve İsrail üzerinden (Rif vadisini takip ederek) Afrika’ya ulaşırlar.
Bu bıldırcınlar kışı, Kuzey Afrika’nın kıyılardan uzak iç kısımlarında geçirmektedirler. Literatürde, Adana-Çukurova’da, Antalya’da ve Çoruh nehrinin deltasında da (Gürcistan) bazı küçük populasyonların kışladıkları yer almaktadır. Bu kuşların, göç edemeyecek kadar zayıf bıldırcınların olması da muhtemeldir. Zira yapılan araştırmalar, bıldırcınların göç edebilmesi için belli bir ağırlığın üzerinde olması gerektiğini ortaya koymuştur. Ayrıca, literatürde yer almamasına rağmen Harran ovasında da küçük bir populasyonun kışladığı bilinmektedir.
Neyse biz yine konumuza dönelim. Göç sırasında Trakya’ya inen bıldırcınlar, yeniden göç için uygun hava koşullarını beklerler. Bu, güneyden esen rüzgardır. Bu rüzgarı, Trakya’nın, Marmara kıyılarında beklerler. Tabii, bu bekleme, martıların ve karabatakların Haydarpaşa mendireğindeki gibi tek sıra dizilip beklemeleri şeklinde olmaz. Beslenme ve gizlenme olanağı olan, kıyıya yakın meralarda beklerler. Ve o dönemlerde böyle yerlerde bıldırcın yığılmaları olur. Eski Ambarlı’nın, Angurya çiftliğinin çok bıldırcın tutmasının nedeni budur.
Demek ki, lodos esen günlerde bıldırcın bulmak zordur gitmenin anlamı yok.
Burada eski bir rekorlara değinmeden geçemeyeceğim. Angurya çiftliğinde Abbas Celaloğlu’nun bir günde 440 bıldırcın vurması, dünya rekorudur.(!!!) Daha önce aynı yerde Veliyettin bey 396 bıldırcın, Keçeci Fuat Paşa 386 bıldırcın, Prens Abbas Halim Paşa 294 bıldırcın vurmuş. Daha sonrakiler ise Sami İsmail Beyin 454 bıldırcın, Fuat Bezmen’in ise 473 bıldırcın vurduğu ileri sürülmektedir. Angurya çiftliğindeki bu bıldırcın avlarında, fişeklerin at arabalarıyla taşındığı da anlatılan öykülerden bilinmektedir. Adamların av hırsı bir yana, hepsinde iyi omuz varmış! Tabii bu avlarda tüfekleri dolduran yardımcılar da bulunuyormuş. O günlerin av-avcı orantısı ve diğer koşulları düşünüldüğünde bile bu sayıların katliam olduğu, öğünülecek değil utanılacak davranışlar olarak anılması gerektiği muhakkaktır.
Bıldırcınların gece göç ettiklerini söylemiştim. Uygun hava koşullarında bu göç sabaha kadar sürer ve sabahın ilk ışıklarında, dinlenmek ve olabildiğince beslenmek için uygun gördükleri yerlere inerler. Marmara üzerinden geçen bıldırcınlar, Marmara denizinin kuzeyinde bulunan Karacabey, Mustafa Kemal Paşa, Uluabat gölü çevrelerindeki uygun arazilerde dinlenir ve beslenirler. Daha sonra Anadolu’nun güney kıyılarına kadar inip, karşıdan esecek uygun rüzgarları beklerler.
Karadeniz kıyılarında ise Anadolu’yu geçiş için akarsu vadilerini kullanırlar. Belli başlı vadiler kuzeyde Kızılırmak ve Yeşilırmak vadileri ile güneyde Göksu vadisi ve Çakıt vadisidir. Sonbahardaki bu göçlerde, Kızılırmak vadisinde yer alan Kızılırmak ilçesinde ve Tokat–Erbağa vb. yerlerde bıldırcın görülmesinin nedeni budur. Yazımın başında söylediğim gibi bu konuda yapılmış bir araştırma, benim bildiğim kadarıyla yoktur. Bu vadileri kullanan kuşların, kıyıya inen kuşlar mı, yoksa doğrudan Karadeniz’i geçtikten sonra kıyıyı atlayıp gelen kuşlar mı olduğu bilinmemektedir. Bazı bıldırcın sürülerinin de dağların ve yaylaların üzerinden de göç etmeleri muhtemeldir. Çünkü, sisli havalarda Ilgaz dağı oteller bölgesine bıldırcın düşmektedir. Oteller bölgesinin yüksekliği 2000 metredir.
Sonbahar göçünde orta Anadolu’da genelde bıldırcın görülmemesine bakarak, Anadolu’yu bir gecede geçtiklerini tahmin ediyorum. Ege de Işıklı Gölü çevresi göçün en alt uçlarıdır...
Orta Anadolu’yu geçen bu bıldırcınların “genel” toplanma yeri Göksu deltasıdır. Buradan Kıbrıs adası üzerinden göçlerini sürdürürler. Kıbrıs önemli bir konaklama bölgesidir.
Not;Yeri gelmişken Av ve Yaban Hayatı Vakfının bir hizmetini daha burada belirteyim.
Kıbrıs’da bıldırcının da içinde bulunduğu küçük kuşların avı, “ince av” olarak bilinmektedir. Sonbaharda yapılan “1 inci ince av”, ilkbaharda, Nisan-Mayıs aylarında yapılan ise, “2 nci ince av olarak adlandırılır. Yani bizde eskiden köpek alıştırma bahanesiyle yasalara aykırı olmasına karşın, Orta Anadolu’da, Doğu Karadeniz’de, Trakya’da, -halen kısmen- Hatay’da yapılan “Mayıs bıldırcını” avı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde yasal olarak yapılıyordu.
Kışı geçirebilen, sayıları en aza inmiş, yeni nesilleri yetiştirecek bu kuşların avı, avcılık etiğine de aykırıdır. Esasen avcılığın felsefesi “Doğal olaylar nedeniyle kışın azalacak veya telef olacak populasyonun, kış gelmeden önce avcılar tarafından avlanmasıdır.” Bir avlakta, üreme nedeniyle taşıma kapasitesinin üzerine çıkan sayı, kış gelmeden önce avlandırılarak normal populasyona indirilir. İlkbaharda, kuzeye doğru göçe başlayan bıldırcınlar ise, üremeyi ve yaşamayı sonuna kadar hak etmişlerdir. Geçtikleri her ülkede namlunun ucundan kurtulan; yırtıcıları atlatan; fırtınalar, rüzgarlar, yağmurlarla boğuşan; gidişte iki büyük denizi, dönüşte de yine Akdenizi aşabilen kuşlar, türünün genetik açıdan en sağlıklı ve kuvvetli bireyleridir. Sayıları da ancak üremeye yetecek sayıdadır. Yani ilkbaharda bunlarda populasyon fazlası kesinlikle yoktur.
Yeniden Kıbrıs’a dönersek, Vakfın 1990 lı yılların sonlarına doğru, (tam tarihi şu an hatırlayamadım) dönemin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Rauf Denktaş nezdinde yaptığı girişimler sonucu, KKTC de 2. ince av yasaklanmıştır. Bu girişim ile ilgili yazışmalar Vakıf arşivinde bulunmaktadır. Bu konuyu hiç kimse bilmez. İlk defa burada açıklıyorum. Alt tarafı bir yumurta yapıp ortalığı vaveylaya veren tavuk gibi olmadığımız için bugüne kadar anlatma gereğini duymadık ve reklam peşinde de olmadık. Bu yasaklamanın bıldırcınlara olduğu kadar KKTC ve Türk avcısına da yarar sağladığı tartışılmaz. Bilmeyenler için, Sayın Rauf Denktaş’ın da avcı olduğunu belirteyim.
Avrupa’da halen bildiğim kadarıyla ilkbaharda av yapılan bir tek Malta kaldı. Bu konuda Malta’nın üzerine de baskı yapıldığını biliyorum. Henüz yasaklanmadıysa, yakın bir gelecekte orada da bu av yasaklanacaktır.
Bu yazımda bıldırcın göçleri ile ilgili bilgilerin yanı sıra, ülkemizde değişik zamanlarda bıldırcın rastlanan yerlerle ilgili olarak, kendi gözlemlerime dayalı bilgileri aktarmaya çalıştım.
Bazen sorarlar; insan olmasaydın hangi canlı olmak isterdin? Ben, kendi hesabıma herhalde bıldırcın olmak istemezdim. Herkes peşinde. Bıldırcınlar dünyaya sanki yaşamaya değil de çile çekmeye, öldürülmeye gelmişler gibi. “Bülbülün çektiği dili belasıymış”, bıldırcınların da çektiği herhalde etinin lezzetli olmasından...
Serhan GÖKSUAnkara-Ağustos 2008Kaynakça:1- Büyük Larousse2- Av Hayvanları Bilgisi. Prof. Dr. Savni Huş3- Av Kuşları. Nihat Turan4- Av ve Yaban Hayatı Vakfı Arşivi5- Yazarın özel notları.
Kaynaklar
Türkiye ve Avrupa'nın kuşları
www.garden-birds.co.uk/birds
en.wikipedia.org
www.iucnredlist.org
son olarak arkadaşlar sağolsun 
)
Kaynaklar
Alderton, D. 1992. Quails Atlası. Neptune City, NJ: TFH Yayınları.
Hoffmann, E. 1988. Coturnix Bıldırcın. Canning, Nova Scotia: Hoffmann.
Esaret'inde Bred Birds Hopkinson, E. 1926 kayıtları. Londra: HF & G. Witherby.
Johnsgard, S. 1988. Dünya Bıldırcın, keklik, ve Fra
arkadaşlarımında söylediği gibi maalesefki bu avı zevkli avcıya antreman yaptırıp ustalaştıran bol mankeli eti lezetli bu güzel kuş türünün popilasyonu maalesef pek çok düşmanı tarafından baltalanmakta.
bizim buralar konya karaman ovasından göçe giren hava akımları ve doğa şartları zorlanınca harekete geçen göçler sayesinde bıldırcın rif vadisi dönüşünde afrika yoluna toros dağlarını aşarak konya ovasından çukurova ovasına geçmekte bir kolda gediz deltası takibiyle dağılan sürüler tek tük sahil şeridine küçük popilasyonlarla göçe devam etmekte buradan kıbrıs ve arap ülkelerine batıdan doğuya göç yolu gitmektedir.
şimdi kırımdan ukraynadan yani sovyet kanadından afrikaya gideçek göç yolunda kaset faktörü sarp dağları gece geçen bıldırcın popilasyonunun doğal göç yolunu baltalayan en büyük faktör olduğunu ben acemi bir avcı olarak biliyorken tarımda kullanılan zirai faktörel etkenler ve nebatat sistemindeki ekenek çeşitliliğinin buğdaydan pancardan patates yerine geçiş olarak slajik mısır dönüşler ve bilinçsiz avlanma yırtıcı popilasyonunu göz ardı ediyorum ,
bu yukarıda yazdığım faktör etkilerini ben bile biliyorken akademik lisanslı yetkiler neden bilmiyor neden eğitilmiyoruz neden bu güzel hayvanın popilasyonunu korumak amaçlı desteklemiyoruz bu akademisyen ve yetkiler neden yetkilendirildi neden işlerini yapmıyor veya yaptırılmıyorlar aslında hepimiz biliyoruz dağ köylerinde kasetle av yapmayan köy yok hep duyduğumuz söz bu konu işin aslını esasen tuncay hocam belirtmiş
Tükenişe doğru hızla gidiyoruz.Para (Sermaye) sorunu çözer diyen birileri özel avlak rüyalarıyla süslüyor umutlarını.Biz de seyrediyoruz herzaman yaptığımız gibi..
diline sağlık tuncay bey,..
ama ben eski av yaptığım yıllarımı geri istiyorum hep legaldim ''çocukluğum hariç'' hep korudum kolladım sezon boyu 10/15 bıldırcınla geçirdim yıllardır toplam sezon limitlerimi bu ne allahaşkına,..
asabım bozuldu,..
konu rayından çıkmadan her etik avlanan avcıya selam eder rast gelsin diyorum.
saygılarımla.
Konu: bıldırcın popülasyonu (Okunma sayısı 5507 defa)