Gönderen Konu: YİVSİZ TEK KURŞUNLARIN TUTARSIZLIĞI  (Okunma sayısı 1007 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Mehmet Sabri MUTLUER

  • Expert Üye
  • *****
  • İleti: 317
  • Thanked: 875 times
  • AVLAKFORUM.COM AVCI FORUMU
YİVSİZ TEK KURŞUNLARIN TUTARSIZLIĞI
« : 07 Eylül 2020, 19:15:32 »
XII. yüzyılda ünlü İslam düşünürü imam Gazali, “Tehafüt-ül Felasiye” (Filozofların tutarsızlığı) isimli kitabına yine ünlü İslam düşünürü İbn-i Rüşt “Tehafüt-ü Tehafüt” (Tutarsızlığın tutarsızlığı) eseriyle cevap verdi. Çağlar boyu tutarsızlık üzerine bu iki görüş tartışılagelir.

Yivsiz tüfeğin de bana göre bir felsefesi var. Özellikle yivsiz tek kurşunların tutarsızlığı (isabet ve grupman sorunları) yıllardır yazılır, çizilir, görüntülenir. Biraz uzun bir yazı olacak ama kaynak niteliğinde bir yazıyı epeydir yazmayı düşünüyordum.

1850 yılına gelinceye kadar bütün ateşli silahlar, günümüzün av tüfekleri gibi kaval namluydu. O zamanın ağızdan dolma askeri tüfekleri de 16 çap gülle atarlardı. Yivli tüfeklerin askeri alana girmesiyle, yivsiz tüfekler günümüze kadar sivil alanda gelişerek mevcudiyetini sürdürdü. İlk şoklu tüfekler 1870 yılında ortaya çıktı. 1900 lere varıldığında kendinden şoklu namlulu yivsiz tüfekler yapılıyor, uyarı olarak “gülle atılmaması” belirtiliyor veya normal çapından küçük gülleler kullanılıyordu. Bu güllelerin isabetsizliği ve tutarsızlığına karşı 1890 da Almanya’da Willhelm Brenneke kendi adıyla anılan tek kurşunu çıkardı. 1932 yılında da William Foster ABD de kendi adıyla anılan tek kurşunu buldu. Gülleye göre daha isabetli bu kurşunlar ve bunların değişik varyasyonları günümüze kadar geldiler. İtalyan Brenekesi denilen Gualandi, sonraları yivli yivsiz namlu ve yivli şok için üretilen Sabot tarzı tek kurşunlar bunları izledi. Günümüzde yivsiz tek kurşunlar büyük avlar için hala kullanılıyor.

Tutarlılık rastgele zamanlardaki gözlem sonuçlarının hepsinin birbirine yakın olması hali.. olarak tanımlanabilir.  Yivsiz tek kurşun da olsa tutarlılık durumunda ayni fiziksel ve balistik koşullarda atılan her kurşunun aynı noktayı vurması gerekir.

Çeşitli faktörlere bağlı olarak namlu çıkış hızlarında farklılıklar olabilir. Daha önce yazmıştım.  "Kurşun ağırlığındaki 1 grain (0,06 gram) ve barut miktarındaki 0,6 grain (0,03 gram) üzeri değişkenlik atım yatağı basıncı ve bununla bağlantılı namlu çıkış hızını değiştirir.

Namlu çıkış hızını etkileyen faktörler şunlardır:



Fabrika dolumlarında barut volümetrik olarak doldurulur. El dolumun da ise hassas terazi ile ölçme imkanımız var. Kaliteli fabrika dolumlarında bile namlu çıkış hızlarında 20 fps (6 m/s) fark vardır. El dolumlarında 15 fps (4 m/s) farka kadar düşürülebilme imkanı vardır. Namlu çıkış hızlarında ne kadar az fark ve standart sapma varsa fişek o kadar isabetli olacaktır. Namlu çıkış hızlarındaki fark hedefe isabette düşey eksende farklı vurmaya neden olur."

Namlu çıkış hızındaki değişiklikler vertikal (düşey) eksende farklılık yaratırlar:


Yukarıdaki resimde aralarında 40 ar fps farklı çıkış hızlarındaki tek kurşunların balistik eğrileri çizildiğinde 36,5 metrede  hedef üzerindeki vuruş noktalarını işaretledim. En yüksek ile en düşük namlu çıkış hızları arasında 120 fps farka rağmen vuruş noktalarının 3-4  cm’lik bir alanda üst üste dizildikleri görülüyor.  Gerçek atışlarda bu farkın daha fazla olduğunu görüyoruz. Tek sorun namlu çıkış hızı farkı olmamalı. Acaba bu farklılıklar nereden kaynaklanıyor? Onu gözden geçirelim.

Namlu çıkış hızındaki fark keza geri tepmeyi farklılaştırır, bu farklı namlu şahlanması demektir. Bu vertikal dağılımın nedenlerindendir. Böylece namlu çıkış hızındaki farklılıklar vertikal dağılımı hem mermi düşmesi hem de namlu şahlanması ile etkiler

Forumumuzda değerli kardeşim Tevfik Gün çok değerli çalışmalar yapıyor. Kendisi ile sık sık yazışıyoruz. Beraber planladığımız çalışmalar var. Bunlardan biri de hassas ölçümlerle, her şeyi aynı fişeklerle bir tutarlılık çalışması da yapıyoruz. Atışlarından birini istatistik tutarlılık açısından değerlendirelim:

https://youtu.be/7431K5IgMp0

tutarl-l-k" border="0

Resimde vuruş noktalarının namlu çıkış hızı, yatay ve düşey eksendeki koordinatları ile ilişkisini korelasyon analizi yaparak değerlendirdiğimizde (r = korelasyon katsayısı) :
Yukarıda yazdığım gibi düşey eksende (yukarı-aşağı) namlu çıkış hızı ile vuruş noktası arasında orta derecede bir ilişki olduğu gösterilirken, yatay eksende (sağ-sol) ilişki olmadığı ortaya çıkıyor.

Namlu çıkış hızındaki ilişkiden sonra, fişek çekirdek ağırlıkları farklı olursa ne olur ile ilgili bir çalışmayı da ben yaptım (rüzgar etkisi nedeniyle yanal dağılım fazla olduysa da fikir veriyor) (video )

Aşağıdaki resimde ağırlıkları eşit olanlar (rüzgara rağmen) toplu bir dağılım vermesine rağmen, sırasıyla 100 er mg farklı ağırlıktaki kurşunların dağınık grup yaptıklarını gözledik

Kurşun ağırlıkları eşit grupta (sol dıştaki ilk atış sağnak rüzgar nedeniyle dışta) altta toplu grubun dışında bir vuruş var. Klasik 4 e 1 diye tanımlanan, sıkı grup içinde 4. veya 5. Atışta, atıcı konsantrasyonunu kaybettiğinde ortaya çıkan bir durumdur. Bu noktada, genellikle son atışı mevcut deliklere denk getirmek isterken berbat olur. Genellikle dipçiği omuzuna fazla bastırmaktan dolayı atış aşağı gider



Piyasadan aldığım bir fişeği rastgele örnekler alıp kesip  barut ve çekirdek ağırlıklarını tarttım:



Barut miktarları arasında 60 miligram, kurşun ağırlıkları arasında ise 550 (beşyüzelli) miligram fark var. Daha fazla fişek kessem bu farkların artacağını düşünüyorum. Bu ciddi farklar hedefte dağınık bir grupmana sebep olacaktır. Bu sadece namlu çıkış hızındaki farklılıktan olmayacaktır.

Ağırlık değişince Atım yatağı basıncı değişir. Yük arttıkça basınç da artar. Yukarıda söz ettiğim gibi farklı basınç ve namlu çıkış hızı farklı namlu şahlanması yaratır. Bunun yanı sıra farklı basınçlar namludaki titreşimi farklı frekansta yaratacağından, namlu salınımının farklı anlarında çıkan mermiler vuruş noktalarının farklılaşmasına neden olur.
( http://avlakforum.com/frm/index.php?topic=200566.msg1435649#msg1435649 )
Şu yavaş çekim videoyu dikkatlice izlerseniz namlu salınımı (Barrel harmonics) seçilebiliyor:



Namlu salınımı sadece düşey eksende değil, yatay eksende de farklı noktaları vurmamıza yol açar. Namlu salınımı iç balistik olayların, namluya aktarılması ile ilgili bir olaydır. Namlu çeper kalınlığı arttıkça ve namlu boyu kısaldıkça azalır. O nedenle tek kurşun atmak için tasarlanan Slug namlusu biraz farklıdır. (Demek ki isabetlilik ve tutarlılık sadece fişek ve atıcıyı değil, aynı zamanda tüfeği de ilgilendiren bir konudur)

Farklı atım yatağı basıncı ve farklı namlu çıkış hızı namlu salınımını değiştirir, buna bağlı hedefte vuruş noktaları farklılaşır:





Av fişeği bir SİSTEMDİR.

Av fişeği içinde her bir parça (kartuş, kapsül, barut, TAPA, kurşun) her biri  sistemi farklılaştırır. Yukarıda namlu çıkış hızının vuruş noktasını değiştireceğini görmüştük. Sistemin her bir parçası hem atım yatağı basıncı, hem de namlu çıkış hızı üzerinde etkilidir.

Bunların içinde yivlilerde bulunmayan önemli bir parça TAPA’dır.

Tapanın gaz pistonunun sızdırmazlık etkisi, tapadan tapaya değişir, ancak ne kadar olduğunu söylemek zordur.

Tapanın diğer önemli bir etkisi, tapanın amortisör (cushion= yastık, tampon) etkisidir.  Az tampon etkisi, daha yüksek basınç demektir. Tapanın bacaklarının uzunluğu, daha fazla alan açacağı için basıncı karşılamak ve azaltmak açısından önemlidir.

Diğer bir konu tapanın yapıldığı plastik malzeme ile ilgilidir. Yapıldığı malzemenin sürtünme katsayısı, namluya oturuşu basıncı da farklılaştırır. Ancak burada atıldığı tüfeğin namlu çapı ile de bir ilişki vardır. İyi tapa elastisitesi ile namlu çapına da uyum göstermelidir. Tapanın çapını genş olması da basıncı arttırır.

Tapanın atım yatağı basıncını etkileyen faktörler şöyle sıralanabilir:

Çapı (sıkılığı)
Ağırlığı
Tasarımı ( tampon etkisi ve bunun süresi)
Yapıldığı malzeme (sürtünme katsayısı)
Tapa duvar kalınlığı (tapa içinde ne kadar sürtüneceğini belirler)
Tapa yüzeyi (namlu ile temas eden alan)

 Bunların hepsi ATIM YATAĞI BASINCI üzerine etkilidir.

Yivsiz tek kurşunlarda hem gaz pistonu hem basınç karşılayıcı tampon hem de kurşunla bütünleşik seyrediyorsa denge sağlayıcı olarak görev yapar.  Tapanın gaz sızdırması, ayaklarının ezilmesinde eşitsizlik, eğrilme tek kurşunun arkasında bir dümen gibi yön değiştirmesinde rol oynar. Basınç farklılığı namlu çıkış hızını farklılaştırarak düşey eksendeki isabeti etkilerken, bir şekilde ezilmesi, asimetrik eşitsiz bükülmesi yanal eksende isabeti etkiler.

SONUÇ:

Görüldüğü gibi teorik olarak herşeyi eşit tek kurşunların belirli mesafe içinde aynı noktayı vurmasını beklerken, bir çok faktör yivsiz tek kurşunların farklı noktayı vurarak tutarsızlığına neden olmaktadır. Fabrika dolumlarında bu farklılıklar daha fazla olabilmekte, hassas el dolumlarında, hassas ölçümler, malzemeyi ve birleşenleri doğru seçerek daha isabetli kurşun etmeyi daha mümkün kılmaktadır.
 
« Son Düzenleme: 07 Eylül 2020, 19:27:52 Gönderen: Mehmet Sabri MUTLUER »
  • Benelli Supernova
  • Beretta 1301
  • Ata CY Slug
  • Retay Masai Mara
MSM 1948-İzmir
 

Çevrimdışı A.Recai DEMİRCİ

  • AvlakForum Üye
  • *
  • İleti: 139
  • Thanked: 54 times
Ynt: YİVSİZ TEK KURŞUNLARIN TUTARSIZLIĞI
« Yanıtla #1 : 08 Eylül 2020, 12:41:29 »
   Yerli tek kurşun firmalarımız bu faktörlerin ne kadarını göz önüne alıyor merak ediyorum. İnanıyorum ki bu verdiğiniz bilgiler ışığında tek kurşunlar yapılsa standartları tutturabiliriz diye düşünüyorum. Elinize ,emeğinize sağlık Mehmet Sabri bey.Teşekkürler.
A.Recai DEMİRCİ
Emekli Memur-1957
Atabey-Isparta
 
The following users thanked this post: Ahmet HOŞGÜN, Mehmet Sabri MUTLUER

Çevrimdışı Mustafa DOĞANAY

  • AvlakForum Üye
  • *
  • İleti: 25
  • Thanked: 2 times
  • AVLAKFORUM.COM AVCI FORUMU
Ynt: YİVSİZ TEK KURŞUNLARIN TUTARSIZLIĞI
« Yanıtla #2 : 18 Ekim 2020, 20:32:26 »
Abi çok güzel bilgiler edindik. Sağolasın. Ama bunları bir şekilde eyleme dökmek gerekiyor. Kullanılmayan bilginin değeri yoktur çünkü
  • Br 99s
2000-Ankara
 

Çevrimdışı Aydın MERİÇ

  • AvlakForum Üye
  • *
  • İleti: 63
  • Thanked: 51 times
  • AVLAKFORUM.COM AVCI FORUMU
Ynt: YİVSİZ TEK KURŞUNLARIN TUTARSIZLIĞI
« Yanıtla #3 : 19 Ekim 2020, 15:17:33 »
Sabri bey, forumlardaki bu değerli bilginin bence kesinlikle toplanıp bir kitap haline getirilmesi gerekli. Eğer kitabınız var ise kesinlikle edinmek isterim.

saygılarımla,


XII. yüzyılda ünlü İslam düşünürü imam Gazali, “Tehafüt-ül Felasiye” (Filozofların tutarsızlığı) isimli kitabına yine ünlü İslam düşünürü İbn-i Rüşt “Tehafüt-ü Tehafüt” (Tutarsızlığın tutarsızlığı) eseriyle cevap verdi. Çağlar boyu tutarsızlık üzerine bu iki görüş tartışılagelir.

Yivsiz tüfeğin de bana göre bir felsefesi var. Özellikle yivsiz tek kurşunların tutarsızlığı (isabet ve grupman sorunları) yıllardır yazılır, çizilir, görüntülenir. Biraz uzun bir yazı olacak ama kaynak niteliğinde bir yazıyı epeydir yazmayı düşünüyordum.

1850 yılına gelinceye kadar bütün ateşli silahlar, günümüzün av tüfekleri gibi kaval namluydu. O zamanın ağızdan dolma askeri tüfekleri de 16 çap gülle atarlardı. Yivli tüfeklerin askeri alana girmesiyle, yivsiz tüfekler günümüze kadar sivil alanda gelişerek mevcudiyetini sürdürdü. İlk şoklu tüfekler 1870 yılında ortaya çıktı. 1900 lere varıldığında kendinden şoklu namlulu yivsiz tüfekler yapılıyor, uyarı olarak “gülle atılmaması” belirtiliyor veya normal çapından küçük gülleler kullanılıyordu. Bu güllelerin isabetsizliği ve tutarsızlığına karşı 1890 da Almanya’da Willhelm Brenneke kendi adıyla anılan tek kurşunu çıkardı. 1932 yılında da William Foster ABD de kendi adıyla anılan tek kurşunu buldu. Gülleye göre daha isabetli bu kurşunlar ve bunların değişik varyasyonları günümüze kadar geldiler. İtalyan Brenekesi denilen Gualandi, sonraları yivli yivsiz namlu ve yivli şok için üretilen Sabot tarzı tek kurşunlar bunları izledi. Günümüzde yivsiz tek kurşunlar büyük avlar için hala kullanılıyor.

Tutarlılık rastgele zamanlardaki gözlem sonuçlarının hepsinin birbirine yakın olması hali.. olarak tanımlanabilir.  Yivsiz tek kurşun da olsa tutarlılık durumunda ayni fiziksel ve balistik koşullarda atılan her kurşunun aynı noktayı vurması gerekir.

Çeşitli faktörlere bağlı olarak namlu çıkış hızlarında farklılıklar olabilir. Daha önce yazmıştım.  "Kurşun ağırlığındaki 1 grain (0,06 gram) ve barut miktarındaki 0,6 grain (0,03 gram) üzeri değişkenlik atım yatağı basıncı ve bununla bağlantılı namlu çıkış hızını değiştirir.

Namlu çıkış hızını etkileyen faktörler şunlardır:



Fabrika dolumlarında barut volümetrik olarak doldurulur. El dolumun da ise hassas terazi ile ölçme imkanımız var. Kaliteli fabrika dolumlarında bile namlu çıkış hızlarında 20 fps (6 m/s) fark vardır. El dolumlarında 15 fps (4 m/s) farka kadar düşürülebilme imkanı vardır. Namlu çıkış hızlarında ne kadar az fark ve standart sapma varsa fişek o kadar isabetli olacaktır. Namlu çıkış hızlarındaki fark hedefe isabette düşey eksende farklı vurmaya neden olur."

Namlu çıkış hızındaki değişiklikler vertikal (düşey) eksende farklılık yaratırlar:


Yukarıdaki resimde aralarında 40 ar fps farklı çıkış hızlarındaki tek kurşunların balistik eğrileri çizildiğinde 36,5 metrede  hedef üzerindeki vuruş noktalarını işaretledim. En yüksek ile en düşük namlu çıkış hızları arasında 120 fps farka rağmen vuruş noktalarının 3-4  cm’lik bir alanda üst üste dizildikleri görülüyor.  Gerçek atışlarda bu farkın daha fazla olduğunu görüyoruz. Tek sorun namlu çıkış hızı farkı olmamalı. Acaba bu farklılıklar nereden kaynaklanıyor? Onu gözden geçirelim.

Namlu çıkış hızındaki fark keza geri tepmeyi farklılaştırır, bu farklı namlu şahlanması demektir. Bu vertikal dağılımın nedenlerindendir. Böylece namlu çıkış hızındaki farklılıklar vertikal dağılımı hem mermi düşmesi hem de namlu şahlanması ile etkiler

Forumumuzda değerli kardeşim Tevfik Gün çok değerli çalışmalar yapıyor. Kendisi ile sık sık yazışıyoruz. Beraber planladığımız çalışmalar var. Bunlardan biri de hassas ölçümlerle, her şeyi aynı fişeklerle bir tutarlılık çalışması da yapıyoruz. Atışlarından birini istatistik tutarlılık açısından değerlendirelim:

https://youtu.be/7431K5IgMp0

tutarl-l-k" border="0

Resimde vuruş noktalarının namlu çıkış hızı, yatay ve düşey eksendeki koordinatları ile ilişkisini korelasyon analizi yaparak değerlendirdiğimizde (r = korelasyon katsayısı) :
Yukarıda yazdığım gibi düşey eksende (yukarı-aşağı) namlu çıkış hızı ile vuruş noktası arasında orta derecede bir ilişki olduğu gösterilirken, yatay eksende (sağ-sol) ilişki olmadığı ortaya çıkıyor.

Namlu çıkış hızındaki ilişkiden sonra, fişek çekirdek ağırlıkları farklı olursa ne olur ile ilgili bir çalışmayı da ben yaptım (rüzgar etkisi nedeniyle yanal dağılım fazla olduysa da fikir veriyor) (video )

Aşağıdaki resimde ağırlıkları eşit olanlar (rüzgara rağmen) toplu bir dağılım vermesine rağmen, sırasıyla 100 er mg farklı ağırlıktaki kurşunların dağınık grup yaptıklarını gözledik

Kurşun ağırlıkları eşit grupta (sol dıştaki ilk atış sağnak rüzgar nedeniyle dışta) altta toplu grubun dışında bir vuruş var. Klasik 4 e 1 diye tanımlanan, sıkı grup içinde 4. veya 5. Atışta, atıcı konsantrasyonunu kaybettiğinde ortaya çıkan bir durumdur. Bu noktada, genellikle son atışı mevcut deliklere denk getirmek isterken berbat olur. Genellikle dipçiği omuzuna fazla bastırmaktan dolayı atış aşağı gider



Piyasadan aldığım bir fişeği rastgele örnekler alıp kesip  barut ve çekirdek ağırlıklarını tarttım:



Barut miktarları arasında 60 miligram, kurşun ağırlıkları arasında ise 550 (beşyüzelli) miligram fark var. Daha fazla fişek kessem bu farkların artacağını düşünüyorum. Bu ciddi farklar hedefte dağınık bir grupmana sebep olacaktır. Bu sadece namlu çıkış hızındaki farklılıktan olmayacaktır.

Ağırlık değişince Atım yatağı basıncı değişir. Yük arttıkça basınç da artar. Yukarıda söz ettiğim gibi farklı basınç ve namlu çıkış hızı farklı namlu şahlanması yaratır. Bunun yanı sıra farklı basınçlar namludaki titreşimi farklı frekansta yaratacağından, namlu salınımının farklı anlarında çıkan mermiler vuruş noktalarının farklılaşmasına neden olur.
( http://avlakforum.com/frm/index.php?topic=200566.msg1435649#msg1435649 )
Şu yavaş çekim videoyu dikkatlice izlerseniz namlu salınımı (Barrel harmonics) seçilebiliyor:



Namlu salınımı sadece düşey eksende değil, yatay eksende de farklı noktaları vurmamıza yol açar. Namlu salınımı iç balistik olayların, namluya aktarılması ile ilgili bir olaydır. Namlu çeper kalınlığı arttıkça ve namlu boyu kısaldıkça azalır. O nedenle tek kurşun atmak için tasarlanan Slug namlusu biraz farklıdır. (Demek ki isabetlilik ve tutarlılık sadece fişek ve atıcıyı değil, aynı zamanda tüfeği de ilgilendiren bir konudur)

Farklı atım yatağı basıncı ve farklı namlu çıkış hızı namlu salınımını değiştirir, buna bağlı hedefte vuruş noktaları farklılaşır:





Av fişeği bir SİSTEMDİR.

Av fişeği içinde her bir parça (kartuş, kapsül, barut, TAPA, kurşun) her biri  sistemi farklılaştırır. Yukarıda namlu çıkış hızının vuruş noktasını değiştireceğini görmüştük. Sistemin her bir parçası hem atım yatağı basıncı, hem de namlu çıkış hızı üzerinde etkilidir.

Bunların içinde yivlilerde bulunmayan önemli bir parça TAPA’dır.

Tapanın gaz pistonunun sızdırmazlık etkisi, tapadan tapaya değişir, ancak ne kadar olduğunu söylemek zordur.

Tapanın diğer önemli bir etkisi, tapanın amortisör (cushion= yastık, tampon) etkisidir.  Az tampon etkisi, daha yüksek basınç demektir. Tapanın bacaklarının uzunluğu, daha fazla alan açacağı için basıncı karşılamak ve azaltmak açısından önemlidir.

Diğer bir konu tapanın yapıldığı plastik malzeme ile ilgilidir. Yapıldığı malzemenin sürtünme katsayısı, namluya oturuşu basıncı da farklılaştırır. Ancak burada atıldığı tüfeğin namlu çapı ile de bir ilişki vardır. İyi tapa elastisitesi ile namlu çapına da uyum göstermelidir. Tapanın çapını genş olması da basıncı arttırır.

Tapanın atım yatağı basıncını etkileyen faktörler şöyle sıralanabilir:

Çapı (sıkılığı)
Ağırlığı
Tasarımı ( tampon etkisi ve bunun süresi)
Yapıldığı malzeme (sürtünme katsayısı)
Tapa duvar kalınlığı (tapa içinde ne kadar sürtüneceğini belirler)
Tapa yüzeyi (namlu ile temas eden alan)

 Bunların hepsi ATIM YATAĞI BASINCI üzerine etkilidir.

Yivsiz tek kurşunlarda hem gaz pistonu hem basınç karşılayıcı tampon hem de kurşunla bütünleşik seyrediyorsa denge sağlayıcı olarak görev yapar.  Tapanın gaz sızdırması, ayaklarının ezilmesinde eşitsizlik, eğrilme tek kurşunun arkasında bir dümen gibi yön değiştirmesinde rol oynar. Basınç farklılığı namlu çıkış hızını farklılaştırarak düşey eksendeki isabeti etkilerken, bir şekilde ezilmesi, asimetrik eşitsiz bükülmesi yanal eksende isabeti etkiler.

SONUÇ:

Görüldüğü gibi teorik olarak herşeyi eşit tek kurşunların belirli mesafe içinde aynı noktayı vurmasını beklerken, bir çok faktör yivsiz tek kurşunların farklı noktayı vurarak tutarsızlığına neden olmaktadır. Fabrika dolumlarında bu farklılıklar daha fazla olabilmekte, hassas el dolumlarında, hassas ölçümler, malzemeyi ve birleşenleri doğru seçerek daha isabetli kurşun etmeyi daha mümkün kılmaktadır.
  • Stoeger P3500 - Pompalı (Combo Namlu)
  • Derya MK-12 - Yarıotamatik
  • Yıldız SPZ 36 ME - Süperpoze
  • İmpala Plus - 56 Slug namlu
  • Chiappa Double Badger - Kırma Poze
  • Huğlu - Çifte (Babandan kalma)
1985-İstanbul
 

Çevrimdışı Kemal GÜNEL

  • AvlakForum Üye
  • *
  • İleti: 33
  • Thanked: 25 times
  • AVLAKFORUM.COM AVCI FORUMU
Ynt: YİVSİZ TEK KURŞUNLARIN TUTARSIZLIĞI
« Yanıtla #4 : 19 Ekim 2020, 20:53:27 »
Sizin ve Tevfik beyin sayesinde tek kurşun konusunda çok yol katedildi. Ellerinize sağlık
  • Akus Hunter Deluxe 12 ga 66 cm
  • Huğlu 103F 12 ga 66/71 cm
  • Huğlu 103C 20 ga 71 cm
  • Armsan Phenoma Carbo Combo 12 ga 66/61 cm
1986 - Osmaniye
 
The following users thanked this post: Doğan ATEŞ