Arazide temel iletişim aracımız olan telsiz ve telsiz kullanımı hakkında , halkımızın bilgi seviyesi oldukça yetersiz arkadaşlar . Bazı modellerin kullanımı serbestken , bazılarının ise kullanımı lisans belgesine tabii , bazılarının ise bulundurulması ve kullanılması tamamen yasaktır . Alan , satan , tavsiye eden ne dediğini bilmeksizin yazdığı için , bu konudaki her bilgiyi detaylı bir şekilde açıklamak istedim.
Dolayısıyla oldukça Uzunnnnn bir yazı olacak. Uzun yazıları sevmeyenler için kötü haber.Ama telsiz kullanmıyorsanız ,okunmasada olur yani.
Arkadaşlar telsizler zannedildiği gib kısa mesafe iletişim cihazları değildir. Radyo dalgasının Atmosferin , iyonosfer tabakasından geriye sekmesi gibi bir özelliğinden de faydalanarak , uygun röle dizilimiyle bir telsiz sinyaline dünya üzerinde 2.5 tur attırmak mümkündür.Ama bu tür telsizleri sivillere satmıyorlar.
Bu durumda önümüze iki kavram çıkıyor. Resmi kurumlarara tahsis edilen frekanslar , telsizler ve konumuz olan sivillere tahsis edilen frekanslar ve satışına izin verilen telsizler.
Öncedlikle kullanımı için belge gerektirmeyen modellerden bahsedeyim.
Cb ( Citizens Band ) Telsizler : 27.105 - 27.405 Mhz frekans aralığın ortalama 40 kanal üzerinden haberleşebilebilinir. Kullanıcı kendi belirlediği bir çağrı adıyla istediği gibi anons yapabilir. 3 çeşidi vardır. Ortalama 4 wattlık çıkış gücü olan el tipi , ortalama 20 - 40 wattlık çıkış gücü olan mobil ve ortalama 75 watt çıkış gücü olan sabit modellerde olabilir.
Bu telsizlerle ilgili ülkemizde 2 temel kısıtlama vardır. Fabrikasyon çıkış güçleri , amplifikatör gibi aletlerin ( halk tabiriyle takoz ) yardımıyla arttırılamaz , reklam ve müzik yayını yapılamaz.
Pmr ( Private Mobil Radyo ) Telsizler : 446.06625 Mhz - 446.09375 Mhz frekans aralığında 8 ana kanal üzerinden haberleşilebilinir. Genelde kahveci telsizi olarak bilinirler. Kullanıcı kendi belirlediği bir çağrı adıyla istediği gibi anons yapabilir.
Bu telsizler ile alakalı ülkemizde 2 temel kısıtlama vardır. Çıkış güçleri 0.5 wattan yüksek olamaz.Ancak piyasada uzak doğu ürünü 1 wattlık pmr telsizlerde bulunmaktadır. İşi bilen bir kolluk kuvvetine denk gelinirse Telsiz kanununa muhalefetten 2 yıl hapis istemiyle yargılamak içten bile değildir. Bu iş bu kadar ciddidir arkadaşlar. Lütfen öenmseyin. Diğer kısıtlama ise reklam ve müzik yayını yapılamaz.
Bu iki tür telsizin alımı ,satımı ve kullanımı serbesttir arkadaşlar. Ancak Pmr telsizlere çok benzeyen Amerika ve kanada da çok yaygın olarak kullanılan ve pmr 'a çok benzeyen Gmrs telsizlerde hukuki bir sıkıntı var arkadaşlar.
Gmrs ( General mobile radio service ) Telsizler : 462.000 Mhz -467.000 Mhz frekans aralığını kullanan ve ortalam çıkış gücü 3 watt olan bu modellerin Türkiyede kullanımı , Milli güvenlik kurulu tavsiyesi ile alınması , satılması , bulundurulması ve kullanımı , Kesinlikle yasaktır arkadaşlar. Hatta daha büyük Yazayım.
YASAKTIR . Daha mı büyük yazsam
YASAK Piyasada Midland ve motorolanın bu frekansları kullanan modelleri , Pmr modeller ile karışıtırılarak alınıp , satılmaktadır. Telsiz kanununu bilen bir kolluk kuvveti kullanım esnasında yakalarsa 2 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmakla karşı karşıya kalınabilinir.
Pmr'a çok benzerdiği için karışıyor demiştim. Anlamanın yolu, telsizin haberleşme menzilinin mesafe olarak ifadesi. Km deniliyor ise pmr dır. MİL ise veya 40-50 km gibi pmr 0.5 wattlık bir modelin asla çıkamayacağı yüksek bir mesafe ise Gmrs'dir. Bu modeli alıp almamak size kalmış ama hukuki bir yaptırım ile karşılasıldığında bilmemek suçu hafifletmiyor. Bilginiz olsun.
Aklıma gelmişken bu mesafe konusunuda açıklayalım. Telsizlerin üzerinde yazan mesafe ile bilgiler. Deniz kıyısında ve düz alanda , iyi bir havada , tam dolu pil ile alınan maksimum ölçümlerle verilen ifadelerdir. Arada engellerin olduğu bir arazide , yağışlı ve yıldırımlı havada, Yüksek voltaj gerilim hattına yakın yerlerde bu mesafeler düşer. Şehir içinde binaların çok olduğu yerlerde bir kaç metreye kadar düşebilir.
Amatör telsiz lisansı ile satın alınabilen kullanılabilen telsizler.
VHF Telsizler : 144.000 Mhz - 146.000 Mhz aralığını kullanır. El tipi 5 watt , mobil 5-40 watt ve sabit 50-125 watt olmak üzere 3 tipi vardır. Kullanıcı kendisine tahsis edilen kullanıcı koduyla ve uluslar arası çağrı usulleriyle , çağrı yapmak zorundadır. Bu çağrı kodu tüm dünyada geçerlidir. Bunu yapmazsa çağrısına cevap verilmez.
Bu cihazı satın alırken amatör telsiz lisans belgesini satıcıya ibraz etmesi ve lisans belge fotokopisinin cihazın faturasının , satıcıda kalan suretine eklenmesi zorunluğu vardır. Yani parasıyla değil mi ? parası neyse veririz diye bir şey yok. Parasıyla değil işte.
Bu model telsizler ile alakalı 3 kısıtlama vardır. Bu modeller dijital tabanlı olduğu için , fabrikasyon yazılıma müdahale edilebilinir. Ve uygun bir şekilde programlanarak bu frekansların altına veya üstüne çıkabilir. Bu uyglamanın yapılması ülkemizde yasaklanmıştır. Ve ayrıca her frekansta olduğu gibi reklam ve müzik yayını yapmakta yasaktır. Ve son olarakta iki farklı lisans türü vardır. A ve B.
A lisans tüm frekansı kullanırken B lisans kendisine tanımlanan frekans aralığını kullanabilir.
B lisans yanında bir A lisanslı kişi varsa , A lisansa tanımlanmış frekanslara girebilir.Yanında A lisanslı birisi yokken A nın frekanslarına girerse hiç telsiz lisansı yokmuşcasına cezai müeyide ile karşı karşıya kalabilir. Yani B lisansının olması kurtarmıyor.
UHF Telsizler : 430.000 Mhz- 440.000 Mhz aralığını kullanır. Diğer tüm özellikler ve yaptırımlar Vhf telsizlerle aynıdır.
Dual Band telsizler : Aynı anda , hem Vhf hemde Uhf kanallarını dinleyebilir ve gönderim yapabilir.VHF ve UHF telsizler ile alakalı tüm kurallar bu modeller içinde geçerlidir.
İnternette ve forumumuzda Baofeng marka telsiz satış ilanlarına denk geliyorum. Arkadaşlar bu modeller Dual band ve 5 watt çıkış gücünde oldukları için kullanıcısının Amatör telsiz lisans sahibi olmak zorundadır. Yakalanılması haline telsiz kanuna muhafetten 2 yıla kadar hapis istemiyle yargılanma ihtmali vardır. Bir şey olmaz diye alınabilinir belki olursada, bilinizki bu tür cihazlar amatör kanalları kullandıı için , kullanımı lisansa tabidir.
Peki nedir bu Amatör telsiz lisansı denilen belge ? Almak çok mu zor ?
Değil arkadaşlar. Hatta şöyle söyleyeyim ALAMAMAK daha zordur.Tamam alamayanı dövmüyorlar belki ama ama hakikaten çok kolay. Çünkü sadece Türkiyeye özel sebepleri var.
Marmara depremi sonrası , deprem bölgesinde tüm koordinasyon ve iletişim telsizler ile yürütüldüğünden , telsizin önemi daha bir anlaşılır oldu. Oldu da o zamanlar , sınavı oldukça kazıktı.
Ciddi ciddi elektronik müdendisi gibi elektronik konulu soru çözmeniz beklenirken, mülakat sınavı olarak bir heyet karşısında telsiz maniplesiyle size verilen mesajı göndermeniz ve gelen mors kodunu da çözmeni gerekiyordu. Hal böyle olunca tüm Türkiyede yılda lisans alabilen kişi sayısı 50'yi geçmez oldu.
Tüm ülkede geçerli lisans sahibi kişi sayısın nufusa oranı avrupa ile kıyaslandığında yerlerde sürünürken , Verilen lisans ve çağrı adı üniversal olduğundan ve tüm dünyada geçerli olduğundan, sokaktan her önüne gelenede "Al sana lisans" diyede dağıtamadılar. Bunun yerine şöyle bir şey yaptılar.
3 temel konuda Bir soru bankası hazılayıp 150'şer soru hazırlandı. Cevap anahtarlarıda verildi.Her sınavda bu sourların bir kısmı BİREBİR AYNEN SORULDU. Yani telsiz sınavının soruları ve cevap anahtarları zaten internet üzerinden yıllardır yayınlanıyor.Sorunun tamamını bile okumanıza gerek yok. Hatta elektrik ve elektronik mühendisleri , cevap anahtarlarında doğru olarak verilen şıkkın hatalı olduğunu soruyu uzun uzun çözerek ispatladırlar ancak cevap anahtarları yinede değişmedi.
Şimdi kim uğraşacak bununla. Aynen devam edildi ?
Neticede bilgiyi ölçmeyen , hiç bir şey bilmeyen bile belge verilmek üzere yapılan bir sınav. Sınavı kıyı emniyeti müdürlüğü yılda 4 kez yapıyor. Sınava girip ezberlediğiniz soruları kutucuk doldurma suretiyle işaretleiyorsunuz ve 75 Üzeri puan alırsanız A lisansı altı alırsanız B lisansınız oluyor.
Lisanslı kullanıcılara tahsis edilen çağrı adları özel bir yöntemle belirlenir. Kullanıcı ölene kadar değiştirilmez. Kullanıcısı ölse bile aynı çağrı adı bir başkasına verilmez. Özel yöntemi kendi çağrı kodumla açıklayayım.
TA1ICO İlk harf ülke için Turkey , İkinci Harf Lisans türü yani A lisans , 3. handeki rakam ülkedeki çoğrafi konum. 1. bölge ( Marmara bölgesi avrupa ve trakya bölümü ) 4 Harf, ikamet edilen İl , İstanbul 5. Harf ismin ilk harfi Cömert , 6 harf soy ismin ilk harfi Özen
TA1ICO diye yazılır , frekansta anons yapılırken , universal kodlama sistemiyle Tango , Alfa , One, İndia , Charlie , Oscar diye diye anons edilir.
Eğer adınızla uyumlu çağrı adı sizden daha önce bir başkasına tahsis edilmiş ise size yukarıdaki mantığa uymayan ve boşta olan başka bir kod verilir.
Bu kod neden bu kadar önemlidir ? Yazının başında dünya çevresi 2.5 tur gibi bir iafede kullanmıştım.Ama bunlarda kurumsal aletlerle ve frekanslarla yapılıyor. Peki amatör kullanıcı ne kadar bir menzile ulaşabilir ? Eğer internet tabanlı sabit bir aletiniz varsa ve konuşmak istediği yöne doğru uygun bir röle dizlimi varsa ülkeler arası konuşmak gayet mümkündür ki avrupada telsiz dernekler olası bir afet durumunda iletişim menzillerini denemek için sık sıkı araziye çıkıp uygun noktalar ararlar.
http://www.echolink.org/ gibi organizasyonlara çağrı adınızla kayıt olursanız, bu röle erişimini yapabiliyorsunuz arkadaşlar.Çağrı adı bundan dolayı önemli.
Peki güzel yurdumda ne işler dönüyor ? Elbette her zaman olduğu gibi bir Türkiye klasiği oluyor.
Konumaların arasına dalıp dalga geçenler , frekanslarda karşıklı küfürleşenler , Birbirleriyle atarlanan amatör dernekler , Yeniden dernek başkanı seçilmediği için kızıp derneğin rölesini söküp , hurdacıya satanlar , karşıki dağlar ne ki ? Himalayaları ben yarattım edasıyla dolanan operatörler. Ne ararsanız var. Burası Türkiye.
Neticede amatör lisans almak gayet kolay.Bu lisans sayesinde yüksek güçlü aletler alabilme imkanıda var. Gerçi şu an pekte işe yaramıyor ama afet , iç karışıklık ve ve sebeplerle iletişim altyapısı çökerse ve elde mevcut güçlü bir telsiz olması , hiç olmamasından iyidir.
Son olarakta kendi Pmr ve Dual band telsizlerimi hangi özelliklerinden dolayı aldım bunu açıklayayım. ( Yazı uzun oldu hakikaten ben bile sıkıldım. Bitsede gitsem
)
Pmr telsiz olarak Heider pro 5 kullanıyorum.Sebebi ise hiç bir programlama kablosuna gerek duymadan aynı zamanda 2.2 wattlık dual band telsize dönüşebilmesi. Lisans belgemde olduğu için kullanımda sıkıntı yok. İster dual band ister pmr , Hangisi lazımsa o oluyor. Cihaz kapalıyken F/A tuşuna basılı bir şekilde açılırsa dual bant olarak açılıyor ve böyle kalıyor . Kapatıp F/A tuşuna basılıyken açlırsa pmr a dönüyor.
Ayrıca Hedier pro 5 pil tasarrufu için pmr kanallarında Fabrikasyon olarak Low modunda açılır. Makine açık iken her kanal için ayrı ayrı , F/A ve L/R tuşuna basılırsa ekrandaki low yazısı kaybolup Pmr modda en yüksek çıkış gücüne yani 0.5 watt'ın tamamı kullanılır oluyor.Heider pro 5 sahibi olupta iletişim sıkıntısı yaşaynalara önemle duyulur.
Vhf yi ayrı Uhf yi ayrı almaktanda Dual band telsiz almak mantıklı geldiğinden Bu türde tercihimi Kenwood TH- F7 den yana kullandım. Porfesyonel telsiz ama oldukça pahalı. Aksesuarlar pahalı. Yedek pil bile bugün için 450 TL ki bununla bile , 2 Dual bant telsiz alınabilinir. El telsizi olarak oldukça pahalı ama 0 - 1300 Mhz aralığında insan evladının yaptığı tüm konuşmaları yakalayabilir.
Ülkemizde amatör kanallar haricinden konuşma yapmak yasaktır. Bu model ülkemize sokulurken bunu yapması için basit bir diyot ile blokajlanır. Bu diyod sökülürse , cihaz kullnalan tüm frekanslarda dinleme ve konuşma yapabilir , hale gelir ama bu durum garantiyi bozar. .
Madem ki telsizler hakkında herşey diye iddialı bir başlık açtım , herşeyi yazmam lazım. Son olarak RF radyasyonundan bahsedeyim ki çok çok önemli , hatta hayati bir konudur.
cep telefonunda sar değerlerinin ne olduğu az çok biliniyor.Bunların nsan sağlığı için bir limit tamını vardır. Telsizlerde uzun mesafelerde mikro dalga kullandıkları için Rf radyasyonu ( Radyo frekans ) yayarlar. Kafanızın yakınında radyasyon yayan bir alet düşüncesi bile sıkıcı, ama korkmayın burada asıl olay antende.
Yani anten iyi ise ve sıkıca kapatılmışsa fazlada korkulacak bir durum yok.El telsizi için 5 watt kısıtlaması bu yüzden var. Sakın olaki anteni kaybedip , alelade bir tek takmayın.
Araç telsizlerinde mesafe 50 watta kadar tehlikesiz sayılabilecek iken sabit telsizlerde anten çatıya kurulduğu için yine fazla sıkıntı yok. Yoksa 100 wattlık bir sabit telsizin tam konuşma esnasında antenine dokunursanız ELİNİZİ KIZARTIRSINIZ. Rf radyasyonu böyle birşey. Bildiğiniz mikro dalga fırını gibi.
Bu yüzden el telsinizin antenini çıkartıp konuşmayın. Aaaa ne kadar şirin veya çok uzun elbiseye takılıyor diye , kısa ama markanız için bizzat üretilmeyen , hiç bir değerlendirme veya testten geçmeyen Çin malı uyduruk antenler almayın. ALMAYIN.
ALMAYIN. ALMAYIN. Marka ve model için üreticinin testlerinden geçmiş aksesuar haricinde hiç bir şey almayın. Canınız çok daha değerlidir.
Telsiz konusu ciddi konudur arkadaşlar . Şakaya gelmez.
Konu: Telsizler hakkında herşey (Okunma sayısı 8608 defa)