Gönderen Konu: TÜRKİYE AVCILIK SİSTEMİNE YANLIŞ TEŞHİS ( AYHAK açıklaması )  (Okunma sayısı 2944 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Tuncay KANDEMiR

  • Tuncay Kandemir
  • Hocamız
  • *******
  • İleti: 4269
  • Thanked: 846 times
    • Avcı Sayfası avlak
TÜRKİYE AVCILIK SİSTEMİNE YANLIŞ TEŞHİS

Konfederasyonumuzun önderliğinde, Federasyonlarımızla birlikte ve bazen de ikili ilişkiler çerçevesinde DKMP genel müdürlüğü ve Av Yönetimi Daire Başkanlığı ile "Kotalı Avcılık Sistemi" eksenli avcılık sorunlarını da içine alan bir çok toplantı ve ikili görüşmeler yapmak mümkün oldu. Yapılan bu toplantılar neticesinde bazı yetkilileri "Türkiye Avcılık Sistemi ve Sistemden Kaynaklanan Sorunlara" "YANLIŞ TEŞHİS" koyduğu ve çözümüne yönelikte "YANLIŞ REÇETE" yazmaya çalıştığını somut olarak görmek mümkün oldu.

Peki bu yanlış teşhisler nelerdir?

Sırası ile açıklamayı, bu sayede Avcı Kamuoyunu bilgilendirmeyi ve gerçekleri bir kez daha ifade etmeyi sorumluluğumuzun gereği olarak görüyoruz.

Yanlış teşhis 1; Bu güne kadar gelişi güzel kuralsız bir avlanma yöntemi mevcuttu.

Doğru Cevap; Geçmişten bu güne kadar ve halen devam eden MAK çerçevesindeki “Limitli Avcılık” sistemi son derece kurallı ve kabul görmüş en önemli kota olan “LİMİT KOTASINDA” gerçekleşmektedir.

Limit geçmişte ve günümüzde toplumumuzda da kabul gören en önemli kotadır. Çünkü fazla vurmanın avcı usta tarafından doğru olmadığı çırağa öğretilir. İslam dini fazla vurmanın haram olduğunu ifade eder. Toplumumuz fazla vurmanın etik olmadığını bilir, kaldı ki limit aşımı yasal da değildir.

Bununla birlikte bu gün kurulmaya çalışılan sistemde avlaklarda doğal popülasyonlar limitsizce ve zamansızca vurdurulmaktadır.

Gökçeada kanatlı Keklik Örnek avlağı buna en güzel örnek olarak gösterilebilir.

Ayrıca bu doğal kaynaklarımız avlak sistemi sayesinde başta yabancı avcılar olmak üzere tüketilmekte ve dolayısı ile yabancı avcıya verilen değer yurt avcısına verilmemektedir. Oysa Türk Avcısının sadece harç ve avlanma pulu bedeli olarak ödediği tutarlar av turizmi gelirinin yaklaşık on katıdır.

İlk dönemlerde kanatlı av kuşlarının yabancı avcılara avlatılması yasakken ve avlaklarda bulunan doğal popülasyon ancak MAK çerçevesindeki limitlerde vurulması mümkünken bu gün yasal mevzuat uygun hale getirilerek avlaklardaki doğal popülasyon yabancı avcılara limitsizce vurdurulmaktadır.

Bu noktada, Türk Avcısının hakkını savunmak ve gerçekleri ifade etmek, yanlışların düzeltilmesini sağlamak Konfederasyonumuzun temel görevidir.

Peki yanlış teşhis nedir?

Buradaki temel sorun, 130000 avcının dışında kalan, yasal olarak avlanmayan, eğitilmeyen ve denetlenemeyen milyonlardır.

Yani, yasal avcı kuralsız avlanıyor demek asla doğru değildir.

LİMİT kotasının yanında GÜN kotasını da koyduğumuzda, buna yanlış tarihleri ilave ettiğimizde, av turizminde uygulanan fakat MAK çerçevesinde Türk Avcısına yasaklanan avlanma zamanı, süresi ve usulü kotalarını da koyduğumuzda ne kadar baskıcı ve kuralcı avlandığımız ortaya çıkmaktadır.

Bu gerçekleri görmemek, ya da bilmemek veya görmek istememek nasıl izah edilebilir?

Son derece kurallı avlanan yasal avcıya tüm bunların yanında, Kotalı Avcılık Sistemi ile yeni-yeni yaptırımlar ortaya koymak ve onu avlandırmamaya, doğaya çıkarmamaya dönük bariyerler koymak yanlış bir uygulamadır.

Bununla birlikte yasa dışı avlanan milyonlarca eli tüfekliye hiçbir çözüm üretmemekte, asıl soruna asla neşter vurulmamaktadır.

Bu haliyle ne yazık ki mevcut uygulamalar avcı camiasında ancak “tribüne oynamak” olarak algılanmaktadır.

Yanlış Teşhis 2; Mevcut yasa ve MAK çerçevesinde yapılan "Limitli Avcılık" eksenli avlanma sistemi Türkiye'deki av hayvanlarının azalışını ve yok oluşunu sağlamaktadır.

Doğru Cevap: Bu yaklaşım da asla doğru değildir. Yani bir diğer yanlış teşhistir.

“Avcılık ancak doğaya bir katkıdır.”

Bu gerçek Konya Bozdağ’da çarpıcı bir şekilde bir kez daha anlaşılmıştır. Üretildiği ve korunduğu sanılan binlerce Anadolu Yaban Koyununu aynı habitatı paylaşması ve kendi içinde karılması sonucu genetik olarak zayıflamış ve toplu ölümler gerçekleşmiştir.

Bu gün vurulmayan kekliğin “Yoza Kaçması” (ürememesi, çiftleşmemesi) da buna bir örnektir.

Özellikle Çil ve Kınalı keklik neslinin azalması eksenli bu yanlış teşhiste de gerçek sebep şudur;

- Bu gün tarımsal alanların yanında ve içinde neredeyse hiç keklik kalmamıştır. Trakya başta olmak üzere tüm Marmara bölgesinde çil keklik nesli tamamen, kınalı keklik nesli ise kısmen tükenmiştir.

Bu somut yok oluşun iki temel sebebi vardır;

• Orman bakanlığının ağaçlandırma sahalarında bıraktığı zehirli buğdaylar,
• Tarım Bakanlığının süne zehirlemeleri, tarım ilaçları ve grenürlü gübreler.

Yani bu yok oluşta avcılığın hiç bir etkisi asla yoktur.

Çıplak başlı akbabaları avcılar mı vurmuştur?

Orman Bakanlığı en son İzmir Bergama’da 2014 yılında zehirli buğdayla keklik ölümlerine sebep vermiştir. Bu tespit duyarlı avcılarımız tarafından yapılmış ve Konfederasyonumuz kanalı ile DKMP’a anında iletilmiştir.

Makilerin yok edilerek çam ormanı oluşturulması yanlışı devam etmekte, orman kereste, su enerji olarak görmektedir,

Tarım bakanlığı sadece tarımsal üretimdeki verime bakmakta ve asla faunaya dikkat edilmemektedir.

Habitatların yok olması ve kirletilmesi ise bir diğer gerçektir.

Tüm bu gerçekler doğrultusunda, yasal avcıyı ve sistemi suçlu göstermek ancak hedef yanıltmaktan, saptırmaktan ve şirin gözükmeye çalışmaktan ibarettir.

Yanlış Teşhis 3; Avcılığın haftada 3 güne indirilmesi doğal hayata katkı sağlamıştır.

Doğru Cevap: Avcılığın 3 günle sınırlı olması, avcıyı aynı zamanda ve aynı mekanda buluşturarak daha fazla av hayvanının vurulmasına neden olmaktadır.

Üç gün ile sınırlandırılan avcılık, avcı psikolojisi üzerinde olumsuz yansıyarak şartlı tepkiye neden olmuştur. Avcılığın sınırlandırıldığını düşünen avcı, ava gitme isteğini bir zorunluluğa dönüştürmüştür. Sınırlı zamanda avda bulunma psikolojisi avdan daha fazla yararlanma şartını tetikleyerek çok vurmayı teşvik etmiştir.

Avcılığı 3 gün ile sınırlandırarak aynı günde aynı meralarda avcı yoğunluğuna sebep olan zihniyet şimdi de kendi yarattıkları canavarla adeta mücadele etmeye çalışmaktalar ve Kotalı Avcılık Sistemi ile avcıyı doğaya çıkartmamaya çalışarak çözüm ürettiklerini sanmakta ve ikinci yanlışı yapmaktadırlar.

Bu gerçeklerin görülememesi, dikkate alınmaması ne kadar üzücüdür?

Oysa 7 gün açık avcılık ile rahatlayacak olan avlaklar ve psikoloji doğaya ve avcıya olumlu olarak yansıyacaktır.

Yanlış Teşhis 4; Kotalı Avcılık Sistemi avcılığı kurallı hale getirerek Sürdürülebilir avcılığı temin edecektir.

Doğru Cevap: Kotalı Avcılık Sistemi temelde yanlıştır. “Envanter Verilerine Dayalı Planlı Avcılık”, belirlenen envanterin hayalden ibaret ve yanlış olan “BONİTET FORMULÜNE” dayandırılması ile tam anlamıyla komiktir.

Tüm dünyada yerinde ve zamanında görsel olarak yapılan sayımlar nedense Türkiye’de formüle bağlanmıştır.

Kotalı Avcılık, Avlakların gelişigüzel belirlenmesi, ilk aşamada sadece yasaklamak amaçlı kurulması, sınırlarının ilçe sınırları ile tespit edilmesi, tüm Türkiye’yi kapsaması, başarısız olan örnek avlak işletmeciliğinin temelini teşkil etmesi, avcılığı paralı hale getirme amacı, Avcılığın temel sorunlarını asla ele almaması, Yasa dışı avcılığı körüklemesi, Avın, avcının, avcılığın ve av kültürünün gerçeklerini dikkate almaması gibi bir çok olumsuzluğu ile çözümden çok soruna neden olacaktır.

Yasal Avcı doğada olduğu sürece çözüm kaçınılmazdır.

Yasal avcının da yasa dışılığa itilmesinin vebali, avcılığın yer altına indirilme gayreti ancak doğaya zarar verecektir.

Bu gerçeklerin görülmesi artık bir zorunluluktur.

Saygılarımızla.

Avcılık ve Av,Yaban Hayatı Koruma Konfederasyonu - AYHAK
Tuncay KANDEMİR 1971
Samsun Ankara
 

Çevrimdışı Ersun ERDOĞAN

  • AvlakForum Üye
  • *
  • İleti: 127
  • Thanked: 34 times
bilgi için teşeekkürler tuncay bey.bu 3 gün mevzusunu çözemedilir bir türlü ne kadar saçma bir uygulama.
Ersun ERDOĞAN
1979 malatya
 

Çevrimdışı Osman DÖŞLER

  • Expert Üye
  • *****
  • İleti: 1520
  • Thanked: 854 times
  • osman döşler. 1968-istanbul
Arkadaşlar  öyle böyle serbestçe 3 günde olsa avlanıyorduk.

Ne harç,ne pul, ne 3 gün ne de limit mevzuumuz değil.

Önemli olan kotalı hale gelmesi ve serbestçe avlandığımız alanların olmaması.

Ötekiler bence devam etsin ama serbest avlaklar kalsın.
Osman DÖŞLER
1968 İSTANBUL
 
The following users thanked this post: Erol ÖZTÜRK

Çevrimdışı Tuncay KANDEMiR

  • Tuncay Kandemir
  • Hocamız
  • *******
  • İleti: 4269
  • Thanked: 846 times
    • Avcı Sayfası avlak
:) Beterin Beteri var diyorsunuz yani Osman bey :)  Haksız da değilsiniz daha beterlerini görmeyelim de :(
Tuncay KANDEMİR 1971
Samsun Ankara
 
The following users thanked this post: Erol ÖZTÜRK

Çevrimdışı Erol ÖZTÜRK

  • Avlak Yönetici
  • *****
  • İleti: 4365
  • Thanked: 3476 times
İlhan hocanın Facebook`taki paylaşımınada yazdım aynı şeyi,tespitler doğru fakat sonuç ne ?bunları bakanlığa ve genel müdürlüğe nasıl kabul ettiririz ?Asıl konu o,onun üzerinde yoğunlaşmak gerek.
  • AKKAR ALTAY SİLVER YARIOTOMATİK
  • HUĞLU 104A
Erol ÖZTÜRK
1969 İSTANBUL / KÜÇÜKÇEKMECE  AB(RH-) Meslek:ESNAF /KIRTASİYE
 

Çevrimdışı Ali GİRGİN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 418
  • Thanked: 53 times
Yüksek mevkiler torpille bi yerlere geldikleri için bilinçli değiller yurt dışındaki gibi biyologlar tarafından önlemler alınsa bu iş çözülür bu işi masa başında yasaklar koyarak değil arazide incelemeler yaparak çözülebilir en kötüsüde 2. teşhis trakyada ne çil ne de keklik kaldı kalan yerlerde bulgaristan sınırları onlarda bulgaristan türkiye arası takılıyolar zirai ilaçlar çok tehlikeli çilleri keklikleri katlettiği gibi şimdide karacaları katlediyor zehirlenerek ölen karacalar hayli fazla ama yetkililerde iş yok malasef inşallah gözleri açılır
  • Baikal ij 58 MA
  • simson sulh
  • sarsılmaz camo 61 namlu

Ali GİRGİN / EDİRNE 1986
 

Çevrimdışı Alper ALTUNCUOĞLU

  • AvlakForum Üye
  • *
  • İleti: 139
  • Thanked: 71 times
Bence mevzuatı bilen,bizlerden bir adım daha öneçıkmış kişilerin avcıları bir araya toplaması,birlik ve beraberlik olgusunu yaratması avcının geleceği açısından güzel gelişmeler getirir.

Durum ortada her geçen yıl avcıların aleyhine kararlar alınıp avlanmak zora sokuluyo yada paralı hale getirilmeye alıştırılıyoruz.Bence önümüze konulanı yersek ozaman bu günleri ararız ama daha iyileri için  sürdürüle bilir avcılık için mücadele edile bilir.

DKMP nın tek amacı var bence bilinçsizce av sahalarını ava kapatmak,mevcut avlaklara hiçbir sayım olmadan kota koymak,üç gün avcılık izni ile avcıları üst üste yığmak ve bunun sonucunda o bölgedeki popülasyonu bitirip bak işte avcılığın zararları demek toplumun gözünde bizleri ötekileştirmek.
« Son Düzenleme: 12 Nisan 2015, 15:49:11 Gönderen: Alper ALTUNCUOĞLU »