Gönderen Konu: av fisek tapalari hakkinda  (Okunma sayısı 882 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

abdurrahman tanyeri

  • Ziyaretçi
av fisek tapalari hakkinda
« : 18 Aralık 2015, 21:41:06 »
tum avci dostlara selam olsun
fisek tapalari hakkinda fazla bir yoruma rastlamadim,bu sebepten kafama takilan bir konu haline geldi
bir kac tane tapa cesitlerini okudum fakat hangi avlarda hangi tapali fisekler uygun olur bilmiyorum
bilgi ve tecrubelerinizden faydalanmak isterim
ornegin benim bolgemde tavsan ve keklik avlari bol olur
buna istinaden tecrube ve onerilerinizi benimle paylasirsaniz cok memnun olurum
SAYGILARIMLA..
 

Çevrimdışı Volkan KÖYDEMİR

  • Onursal Üyemiz
  • *****
  • İleti: 6325
  • Thanked: 1130 times
Ynt: av fisek tapalari hakkinda
« Yanıtla #1 : 19 Aralık 2015, 23:20:01 »
Bu soruya forumda defalarca yazıldığı için şimdi herkes eriniyor :) Daha yakın zamanlarda da tartışılmıştı ama aramanız gerek.

Bugün yaygın şekilde pover veya külah denilen plasitk tapalar her fişekte var ve her mesafede kullanılıyorlar.  Sık ağaçlı yerlerde çulluk için kullanılan dağıtıcı (Dispersante) plastik tapalar da var. Eski usul keçe tapa, külahsız (bior) tapalar yakın ve orta mesafede kullanılabiliyor. Uzak mesafeli atışlarda ise külahlı tapalar avantajlı. Uzak mesafe fişeklerinin belki hepsi külahlıdır.

Yine de tüfeğinize, şoklarınıza, fişeğinize göre kimi fişek diğerinden daha güzel dağılım ve tesire sahip olabilir. Kağıtlara deneyerek dağılımlarını görmelisiniz. Fakat dar şokların sıkı dağılımları göz okşasa bile atış alışkanlıklarınıza bağlı olarak beğendiğiniz fişekten verim alamayabilirsiniz. E o zaman ne olacak? Biraz deneme biraz avda tecrübeyle birlikte size uygun fişeği, şoku öğreneceksiniz. Birinin beğenmediği fişeğe siz belki hayran olacaksınız. Bu arada başkalarının denemelerinden aldığı sonuçları forumdan, başka yerden öğreneceksiniz ve siz de denemek isteyeceksiniz. Zaman alacaktır.

1968
Dünya, kötülük yapanlar yüzünden değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir.  Albert Einstein.
 
The following users thanked this post: Erol ÖZTÜRK