TURKIYE AVCILARI VE ATICILARI FORUMU
HUKUK KÖŞESİ => İSLAM HUKUKU VE AVCILIK => Konuyu başlatan: vezy35 - 15 Kasım 2006, 17:26:16
-
Kuran-ı Kerim'de Av
Kur'anı Kerim'de yeryüzünde ne varsa hepsinin insan için yaratıldığının bildirilmesi (Bakara, 2/29), göklerde ve yerde bulunan varlıkların ve imkanların bir lütuf olarak insanın emrine verildiğinin ifade edilmesi (el-Casiye 45/13), ayrıca avlanmanın ilke olarak helal olduğunun bildirilmesine (el-Maide, 94-96) işaret eden ayetlerin ışığı altında İslam alimleri avlanmanın mübah olduğunu ifade etmişlerdir.
Dinimizde insanların av hayvanlarını ya etinden istifade etmek, ya da post, kürk veya bazı organlarından faydalanmak, yahut zararından korunmak için avlamaları kural olarak caiz görülmüştür.
Bu nedenle, Etlerinden, derilerinden veya diğer organlarından yararlanma kastı olmaksızın sırf zevk ve keyif için hayvan öldürmek, av avlamak veya bunu meslek haline getirmek, uygun bir davranış olmayıp mekruhtur. Zira sadece eğlence ve zevk için avlanmak ve bunu meslek haline getirmek, insanın mahlukata karşı merhamet ve şefkat duygularını azaltır, kişiye gaflet verir.
Kur'an-ı Kerim ve sünnet, insanın başıboş bırakılmadığını vurgulamış, amaçsız ve anlamsız davranışlarını da yermiştir.Ayrıca Hz. Peygamber (s.a.v.) hadislerinde, merhamet duygularını yitirenler için ağır ifadeler kullanmıştır. Zira İslam rahmet ve merhamet üzerine kurulmuştur. Diğer yandan yüce dinimiz Allah'ın yarattığı fıtratın ve güzelliklerin korunmasını emreder.
Avlanmanın hayvan nesline ve üremesine zarar vermeyecek ölçüde olması ve başkalarına zarar vermeyecek bir şekilde yapılması gerekir. Tüm bu hususlar Ramazan ayı için de geçerlidir.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI
Bakara, 2/29
Bismillahirahmanirahim
Yeryüzünü, gökyüzünü, yeryüzünde ve gökyüzünde
olanların hepsini insan için yaratmış.
el-Casiye: 45/13
Bismillahirahmanirahim
Göklerde olanları, yerde olanları, hepsini sizin buyruğunuz altına
vermiştir.
el-Maide 94-96
Bismillahirahmanirahim
İhramlı olduğunuz sürece kara avı ise size haram kılınmıştır. O'na (götürülüp)
toplanacağınız Allah'tan korkup-sakının.
-
Volkan kardeşim çok teşekkürler güzel bi konuya değinmişsin
-
volkan bey elinize sağlık güzel bir konuya değinmişsiniz
-
ewt elinize saglık ggüsel olmuş yazık günah die üstüme geliolardı ;) :)
-
Günah diyenler bu yazıyı okumalı.
-
teşekkürler
-
Volkan kardeşim çok teşekkürler
-
herkes için faydalı bilgi , teşekkürler
-
paylaşım için teşekküler
-
Teşekkürler
-
teşekkürler....
-
tesekkurler
-
PAYLASIM İCİN TESEKKURLER
-
teşekkürler volkan hocam
-
GÜZEL BİR KONU,COKDA YARARLI;YALNIZ AVCI ADAM VURDUĞU AVI MUTLAKA YEMELİDİR (DOMUZ HARİÇ :) )) DİĞER ZARARLI HAYVANLARDA AVLANABİLİR.ZEVK İÇİN AVLANMAKSA HİÇ HOŞ DEĞİLDİR..
-
Eline, emeğine sağlık arkadaşım;
DİNİMİZDE AVCILIK
Eti yenilsin, yenilmesin yaratılışı icabı vahşi olup insandan kaçan hayvana av böyle bir hayvanı kaçmaz hale getirip yakalamaya da avlama;denir.
İslam da gerek kara,gerekse deniz hayvanlarını avlama mübahtır.Kuran-ı Kerimde şöyle buyrulur:
Size temiz olanlar helal kılındı.Allahın size öğrettiği üzere alıştırıp yetiştirerek öğrettiğiniz avcı hayvanların sizin için tuttuklarını yiyin ve üzerine Allahın adını anın. Deniz avı size helal kılındı. (Maide,(5/96 ayrıca 5/1,2,94,96) Ancak sadece eğlence amaçlı avlanmak mekruhtur.Hac ve İhramdayken avlanmak haramdır.
Av hayvanlarının bir kısmının eti yenir,bir kısmının ise yenmez.Bunlar ya derisi, yünü ve dişleri gibi kısımlarından faydalanmak için,ya da şerlerinden korunmak için avlanırlar.
Avlana hayvanın etinin helal olması için birtakım şartlar vardır.Bu şartların bir kısmı avcı,bir kısmı av aleti ve bir kısmı da av içindir.
1-AVCIDA BULUNMASI GEREKEN ŞARTLAR
a-Avcı; Müslüman, akil ve mümeyyiz(iyiyi kötüyü anlayan) olmalıdır.Bunun dışında kalanların kestiği hayvan yenmeyeceği gibi,avladıkları da yenmez.Haramdır.
b-Avcı avına silah atarken ya da yakalayacağı hayvanı ava salarken besmele çekmelidir. Bu esnada hatıra gelmeyebilir.Ava çıkarken besmeleyle çıkmak uygundur. Kasten besmele terk edilirse avın eti yenmez.
c-Avcı silahı ile vurduğu avı yada eğitilmiş hayvana yakalattığı hayvanı elde etmek için başka bir şeyle meşgul olmaksızın harekete geçmelidir. Bazen atılan fişek ava isabet etse bile avı öldürmeyebilir. Bu yüzden avcının avı araması ve yakaladığında kesmesi gerekir.Aramayıp başka bir işle meşgul olup,sonra ölü olarak bulursa eti yenilmez. Beklemeden gider ve avı ölü olarak bulursa avın eti yenir.(Meydani,Lübab,III,220).Avı ölü olarak bulması halinde kesmesi uygun olur.
d-Ava silah atma ve avı yakalayacak eğitilmiş hayvanı gönderme işini ehil olan bir avcının yapması gerekir.Resulullah(S.A.S) taşla,sopayla,sapanla avlanmayı yasak etmiştir.
Müslim de rivayet edilen bir hadis-i şerif
Taş ne avlar ne de düşmanı yaralar.Ancak o diş kırar,göz patlatır Buyurmuşlardır.
Avcı avını vurur fakat onu kaybederek bir müddet sonra bulur. Bununla ilgili Hadis-i Şerifde;
Oku attığın zaman,suya düşmemiş olmak kaydıyla avı ölü bulursan ye. Aksi halde,suyun veya okun onu öldürdüğünü kestiremezsin.
Eğer onda yırtıcı bir hayvan izi bulamazsan ve senin okunun onu öldürdüğüne hükmedersen ye.
Oku attıktan üç gün sonra avı kokmadan bulursan ye.
Avcılıkta dikkat edilmesi gerekli hususların başında elbette merhamet ve ihtiyaç gelmektedir.İhtiyaç için avlanan bir Müslüman merhameti elden bırakmamalı,hayvanların üreme ve yavrulama zamanlarında avlanmamalıdır. Av hayvanlarının neslini kurutacak,tabiatın dengesini bozacak bir avcılık, mümini vebale sokar.
2-AV HAYVANLARINDA ARANAN ŞARTLAR
a-Avlanan hayvan eti yenilen cinsten olmalı.
b-Yaratılışı icabı vahşi olup evcil olmamalıdır.
c-Haşerat cinsinden olmamalıdır.
d-Deniz hayvanlarından ise balık cinsi olmalıdır.
e-Hayvan av tesiri ile ölmüş olmalıdır.Avcı avına ölmeden yetişirse kesmesi lazımdır,aksi halde eti yenmez.
3-AVLANMADA KULLANILAN HAYVANLARDA ARANA ŞARTLAR
a- Ava salıverildiği zaman gitmelidir.
b-Av için yetiştirilmiş olmalıdır.
c-Yakaladığı hayvanın etinden yememelidir.
d-Avı boğarak öldürmemelidir.Av vurulduktan sonra başka bir tesirle ölürse eti yenmez.
Leşin Postu Temiz mi?
Hanefî mezhebinde, domuzdan başka her hayvan ölünce kılı, kemiği, siniri ve dişi temiz olur. Leşin derisi, necis olmayan madde ile dabağlanınca temiz olur. Necis madde ile dabağalanınca, üç kerre yıkayıp sıktıktan sonra temiz olur. Domuz ve yılan derisi hiçbir zaman temiz olmaz. Bunlarla yapılan cüzdan, kemer, çanta, elbise ile namaz kılmamalıdır! Domuz ve yılan hariç, eti yenmiyen hayvan, dine uygun kesilince veya avlanınca yalnız derisi temiz olur. Böyle öldürülmüş bir hayvanın postu üzerinde namaz kılmak câiz olur.
Şâfiî mezhebinde, karada yaşıyan hayvanların leşleri, necis olduğu gibi, bunların bütün parçaları, tüyleri, kılları, kemikleri, derileri ve bunlardan çıkan her şey necistir. Sadece ölmüş tavuktan çıkan yumurta temizdir. Domuz ve köpek hariç, eti yenmiyen hayvanların derileri dabağlanınca temiz olur. Şu halde, dabağlanmış aslan postu üzerinde namaz kılmak Hanefî mezhebinde câiz, Şafiî'de ise, câiz değildir. (Hidâye, Hindiyye, s
-
Av hayvanları, eti yenenler ve yenmeyenler olmak üzere ikiye ayrılır:
Eti yenen hayvanlar etleri için, eti yenmeyen hayvanlar da; post, kürk veya bazı organlarından faydalanmak, yahut zararlarından korunmak için avlanır.
Zevk ve eğlence için avlanmak mekruhtur.
-
Avcı 064 kardeşe paylaşımımından dolayı çok teşekkür ediyorum. Yalnız burada benim merak ettiğim bi konu var.Avcılıkta dikkat edilmesi gereken hususların başında merhemet ve ihtiyaç geliyor.Şimdi biz avcılar olarak avladığımız avın, etine pek ihtiyacımız yok.Biz bu işi biraz zevk, biraz spor amaçlı yapıyoruz.Ayrıca avlanmak için yaptığımız masraflara bakılacak olursa!!! bu işin içinden çıkmak zorlaşıyor.Yani yapılan masrafla neler alınabilir.... Bilmiyorum, yanlışmı düşünüyorum.Ama her ava gittiğimde, kendimi sorguluyorum ve işin içinden çıkamıyorum.Söylediklerim yanlış anlaşılmaz inşallah.bu konuda bilgisi olan,arkadaşlar varsa, bizi bilgilendirirlerse ve bizi rahatlatırlarsa seviniriz.Çanakkale den selamlar saygılar kaleli.....(http://img412.imageshack.us/img412/2152/kgedii1hz5.jpg)
-
Ben bu konuda fetva verebilecek eğitimde değilim. Ama ihtiyaç demek illaki para veremeyecek durumda olmamak anlamına gelmez bence. İnsan vücudunun ihtiyacıdır et. Bunu ister para ile ister av ile ele geçirisiniz. Ben böyle düşünüyorum. Neticede kesilen tavuklar ve hayvanlar da benim ihtiyacım için kesiliyor ve onlarda can taşıyor. Hamsideki canla, tavşandaki can aynı can. Allah dünyadaki tüm varlıkları insan oğlu için yaratmıştır. Tabi sınırıda koymuştur. İnsanın vijdanı bu sınırın ne olduğunu anlayabilecek durumdadır.
-
PAYLAŞIM İÇİN TEŞEKKÜRLER...
-
PAYLAŞIM İÇİN ÇOK TEŞEKKÜRLER
-
Sayın Volkan YOLCU,
Paylaşıma sunduğunuz bu bilgiyi www.horizonav.com.tr sanal mağazamızın " kahve molası " bölümünde ki, yaklaşık aynı içerikli konu başlığı altında göstermemize izin verirmisiniz ?
Saygı ve dostlukla
Horizon
-
paylasim icin tesekkurler
-
çok teşekkürler
-
teşekkürler kardeş
-
paylaşım için teşekkürler
-
bilgiler için teşekkürler,bu konu hep kafama takılan bir konu acaba yaptığım günahmı diye ama şimdi rahatladım biraz tabi yanlışlarımda oldu atmaca ve tarla kuşu vurmak gibi ama bundan sonra tövbe artık akıllandım Allah beni affetsin hatam olduysa :)
-
Paylaşım için teşekkürler,emeğine sağlık gerçekten faydalı bilgiler...
-
Aydınlatıcı bilgi için çok teşekkürler. Evet dünya başıboş değildir. Her şeyde olduğu gibi avda da ölçülü olmak gerek. Bana göre gerçek avcı her attığını vuran değil gerektiğinde atmamasını da bilendir.
-
Volkan kardeşim çok teşekkürler güzel bi konuya değinmişsin
-
volkan bey elinize sağlık güzel bir konuya değinmişsiniz
-
Bilgilendirmenize çok teşekürler. İşte bu gibi sitelerin toplumsal acıdan birleşerek bilgilerimizi paylaşmak acısından çok faydalı olmakta. Emeğinize sağlık Volkan kardeş. Faydalanmıyaçağımız bir canlıya atış yaparak ona acılar çektirmek İnsanlık etiğine uygun olmasa gerek. Selamlar.
-
abi birde şu konuya açıklık getirmeli gerçi dinle az alakalı ama buyuklerimzi burda dedelerimiz her zaman derler bayramda arefe günleri kadir gecesi hacı arefesi kandiller ve cuma günleri ava gitmezdik çok günah ve çok ayıptı kimse gitmezdi diye bana dedem çok çok kızardı ama şimdi hiçte öylee deyil.aslında yapılmalı dinlenmeli gerçekten.
-
paylaşım için TŞK:::
-
Bence önemli ve hassas konu elimizden geldiğince dikkat etmeliyiz, gündeme getiren arkadaşlara teşekkür ederim.
-
volkan bey elinize sağlık güzel bir konuya değinmişsiniz
-
Güzel bir paylaşım olmuş.Sonuç olarak av sadece spor olsun diye yapılan bir faaliyet değil.Elbetteki yasalar çerçevesinde avladığımız hayvanları eti için avlıyoruz.Zevk olsun diye avlamıyoruz.
-
teşekkür ederiz.elbette bu dini bu dünyada yaşayacagız.yaşarkende kurallarını bilip uygulayacagız.elinize sağlık..
-
Rabbim hepimize bildiğiyle,öğrendiğiyle amel etmeyi nasip etsin..Tesekkürler paylaşım için...
-
abi birde şu konuya açıklık getirmeli gerçi dinle az alakalı ama buyuklerimzi burda dedelerimiz her zaman derler bayramda arefe günleri kadir gecesi hacı arefesi kandiller ve cuma günleri ava gitmezdik çok günah ve çok ayıptı kimse gitmezdi diye bana dedem çok çok kızardı ama şimdi hiçte öylee deyil.aslında yapılmalı dinlenmeli gerçekten.
-
paylaşımın için teşekkürler
-
emeginize saglık güzel paylaşım olmuş
-
.
-
Güzel bir bilgi paylaşımı lakin emin olun günümüz avcılığıyla alakalı değil. (Bakara, 2/29), göklerde ve yerde bulunan varlıkların ve imkanların bir lütuf olarak insanın emrine verildiğinin ifade edilmesi... Ne kadar ihtiyacımız var avını yaptığımız hayvanların bize verebileceklerine, yanıt hiç yok! Avlanmak uğruna harcadığımız paralarla pekala karnımız fazlasıyla ecdaden doyar, peki neden öldürüyoruz o halde fütursuzca Allah'ın emrimize verdiği canlıları. Çok mu ihtiyacımız var, çok mu çaresiziz beslenebilmek açısından... Bir müslüman olarak kendimizi asla manen rahatlatamayacağımız bir sorudur bu, işte bu soruya yanıtsızlık yüzündendir birgün avlanmayı bırakmak zorunda kalacak olmam. "Bu hayvanları neden öldürüyoruz?"
-
Güzel bir bilgi paylaşımı lakin emin olun günümüz avcılığıyla alakalı değil. (Bakara, 2/29), göklerde ve yerde bulunan varlıkların ve imkanların bir lütuf olarak insanın emrine verildiğinin ifade edilmesi... Ne kadar ihtiyacımız var avını yaptığımız hayvanların bize verebileceklerine, yanıt hiç yok! Avlanmak uğruna harcadığımız paralarla pekala karnımız fazlasıyla ecdaden doyar, peki neden öldürüyoruz o halde fütursuzca Allah'ın emrimize verdiği canlıları. Çok mu ihtiyacımız var, çok mu çaresiziz beslenebilmek açısından... Bir müslüman olarak kendimizi asla manen rahatlatamayacağımız bir sorudur bu, işte bu soruya yanıtsızlık yüzündendir birgün avlanmayı bırakmak zorunda kalacak olmam. "Bu hayvanları neden öldürüyoruz? neden mi ? bakınız , allahu teaala ayettede denildiiği gibi her şeyi insanoğlu için yaratmış .... avlanmak söylenildiği gibi mübahtır ... neden mi öldürüyoruz ? .... insanoğlunda nefis vardır ... nefsimiz herşeyi ister ... şeytanla nefis arasındaki fark şudur ... şeytan insana vesvese verir , örnek ; namaz vakti geldi ,, ezan okunuyor .. gitmeyenlere , başka zaman kılarsın , kaza edersin , gidenlere , , cemaatle kılmasanda olur , veya sünneti kılmasanda olur , zaten sünnet , farza yetişirsin , sonra kılarsın , zaman daha çok var gibi .. bir kereden bir şey olmaz , hava çok sıcak , veya çok soğuk , hastasın , yorgunsun .,,,, gibi ... çift dalmaz hemen ... AMA NEFİS ÖYLE DEĞİLDİR , CANI ÇEKER İSTER , İLLA OLACAK DER , DİRETİR , GİDECEKSİN , ALACAKSIN ,, VAZGEÇMEZ , ŞEYTAN GİBİ TAKTİK DEĞİŞTİRMEZ .... DİREKT ÇİFT DALAR ... VE AYETTE GEÇER , NEFSİNİZE ZULMETMEYİN , FAZLA ŞIMARTIP ,ESİRİ OLMAYIN DİYE ... AVLANMAK NEFİSTENDİR ... NEFSİMİİZİ KÖRLEMEK İÇİN AVLANIRIZ .. zulm etmeyeceğiz .. ama nefsimizinde esiri olmayacağız .. islam dini ölçü dinidir , ve avlanmanında bir ölçüsü vardır .. sadece 1 günlük yiyebileceğiniz kadar avlanacaksınız .. av etine kimsenin ihtiyacı yok zaten , ava gidince , 2 ördek ortalama 1 aileye yeter , veya 1 tavşan ... ölçü budur . sen ava gidip , benim hakkım 6 ördek dersen ve vurursan , vebaldesin günahtasın ... ölçü bu .. bir günlük doyabileceğin kadar ... av etine kimsenin ihtiyacı yok zaten , bir tavuk 10 tl , al ye , doyur karnını .. ava gitmek için , bunun çok daha fazlasını veriyoruz ... birde avı vurdun , ikinciye atamazsın , hemen koşup avı bulcaksın , canlı ise zulm etmeden keseceksin .. ikinciyi vuriim , üçüncüyü vuriim ,, toptan toplarım ,, yok öyle ... eğer öyle yaparsan toptan toplarsan , o hayvan mundar olur , mundar , domuz eti olur anlamında .... avı vurdun , ama akşam oldu , bulamadın ,, ve vurduğun yeri biliyorsun ... öbür gün akşama kadar vaktin vaaaarrrr .. öbür gün gidip bulursan yenir , helaldir ... ama iki gün geçti , yenmezzzz , necis olmuştur o ... ava besmele ile atacaksın ,, aklına gelmezse ava çıkarken söyle , olmadı sonra söyle .... saygılarrrrrr .. O0
-
avcilik bir kac amasli yapilir,
birinci amac, beslenme amaslidir.
ikinci amak, av hayvanlarindan gelen zararlari azatmak icin yapilir,
úcúncú amac, insan oglunun bu yasamis oldugi gelip gecici mekanda dúnyada insanlari bir ugras bir yasam ve mutluluk ve huzur ve yasadigi dúnyayi bir anlam bir yasam mutlugu ve huzur saglamasi icin yapilan avcilik,
AVCILIK NASIL YAPILIR,
avcilik av hayvanlari yavrulamadigi bir zamanda yapilir,
av hayvanlarinin olmasi gerektigi kadar bóyúdúkten sonra avlanilir, ufak yavru av furulmaz,
av gereyi kadar avlanilir furulur avcilikta músrúflúk yapilmaz,
av hayvanlarin son noktasina ve son hayvan kalmiyacak sekilde av furulmaz avcilik yapilmaz,
SABAH AVA GÍDEN BÍR AVCI ÓNÚME DÍSÍ AV GETÍRME DÍSÍ AV NASÍP ETME GÍBÍ DUA EDER, DÍSÍ AV FURMAMAYI MEYÍLLÍ OLMAZ AVCI,
furamacagi AVI ates etmez yarali avi birakmaz bulur avci,
uygunsuz túfek avina uygunsuz fisek kullanmaz avci,
FURDUGU AVLADIGI AVI ELÍNE ALDIGINDA HEM SEVÍNÍR AVCI HEM ÚZÚLÚR AVCI,
YARALI HAYVANI EZET ETMEZ AVCI, VE UZUN SÚRE YARALI ACI CEKEN HAYVANI BEKLETMEZ AVCI,
AVCI AKLI, RUHU VE BEDENÍ ÍLE VE AHLAKI ÍLE AVI DOGAYI SAYGI ÍLE AVLANIR AVCI,
KATLÍYAM GÍBÍ AVCILIK YAPILMAZ, OLMASI GEREKTÍGÍ GÍBÍ AVCILIK YAPILIR,
ÍSLAM KURALLARINA GÓRE FURULAN AV KESÍLÍR, KANI AKITILIR,
UNUTMAYIN BÍR CAN ALDIGINIZA, HER ZAMAN KENDÍNÍZE SORGULAYARAK VE DÚSÚNEREK HÍSSEDEREK RUHUNUZLA BEDENÍNÍZLE
AKLINIZLA AVLANIN HER ZAMAN,
ÚC CESÍT HAYVAN GURUBU VARDIR,
TIRNAKLI AV HAYVANLARI, BAZILARI YENÍR AVLANILIR, BAZILARI YENMEZ HARAMDIR,
PARMAKLI VE PARMAKLARI ÚSTÚNDE YÓRÚYEN UCAN UCMUYAN YERDE YÓRÚYEN SADECE VE AGACLARI KONABÍLEN,AV HAYVANLARI, YENEN YENMÍYENLER, OLARAK,
SERT BÍR BEZESÍ ÚSTÚNDE YÓRÚYEN AV HAYVANLARI, KURT,TÍLKÍ,ASLAN, KÓPEK,GÍBÍ TÚRLER, YENMÍYEN AV HAYVANLARIDIR, TAVSAN HARÍC,
LES YEMEYEN TEMÍZ SEYLER YÍYEN AVLARIN ETÍ YENÍR, LES YÍYEN HAYVAN TÚRLERI YENMEZ,
BÍTKÍ, MEYVE,TOHUM,OT, YIYEN HAYVANLAR AVLANILIR YENÍR,, BÓYÚK HAYVANLARDAN ALT DÍSÍ OLAN ÚST DÍSÍ OLMUYAN VE GEVÍS GETÍREN,HAYVANLAR YENÍR, CÍVT TIRNAKLI OLANLAR VE TIRNAK ÚSTÚNDE YÓRÚYEN HAYVANLAR YENÍR, DOMUZ HARÍCTÍR YENMEZ,
PARMAKLARI ÚSTÚNDE YERDE VE AGACTA YASAYANLARDAN ÍSE, YEM, MEYVE,OTLA, BAZI BÓCEKLE BESLENENLER YENÍR, LES YÍYEN KUSLAR YENMEZ, KARTAL,KARGA,gibi kuslar yenmez,
-
bismillihahi rahmini rahim bu surede avlanmanın günah olmadığını fakat sınırlı olduğunu yani hayvanlara eziyet edecek şekilde ve zevk para için avlanmanın günah olduğunu belirtmiş gerçektende beslenmek ve ihtiyaç için avlanmak gerek
-
Bu konuyu farklı sitelerden ve büyüklerimden dinlediğim nasihatlerden dolayı ben şöyle anladım;
Ava başlarken aklı başında olacağım (alkollü ve benzeri şuur kayıplığı durumlarında, ağır hasta veya baş dönmesi, göz bulanıklığı durumu olan rahatsızlıklar olmayacak), babam ve diğer büyüklerimin tavsiyesi abdestli olmam ve Âyet’el-Kürsî okumamdır (çoğu zaman sabah namazınına üşenirim babam namazımı kılmamı hatırlatır).
Avladığım hayvana eziyet etmemem gerektiğidir, eğer vurduğumda ölmemişse derhal tekbir ile boğazını kesmem gerekir. Ölsün diye taş yada sopa ile vurmak etini haram kılar. Bu sebeple bıçak taşımakta sünnet derler. Büyük Kanatlı hayvanlarda özellikle can çıkmaya biliyor tavuk keserken ki yaptığımız uygulamaları yapmak uygundur. Bunun için avlanmadan önce kesim yapmayı öğrenmek en doğrusudur.
Evde beslenilen evcilleşmiş hayvanın avcılık yöntemleriyle öldürülmesi caiz değildir (eti yenilen yada yenilmeyen).
-
av etinin insan ogluna sifasi vardir, beslenme sagladigi kadar, dúsúnún dúnyada insan oglundan baska birseyin yasamadigina dúnya nasil bir yer olurdu insan yasamak bile istemez, o zaman SIKICI bir yer olurdu dúnya, herseyi insan oglunun hizmetine verdim diyor c.c ama israf etme diyor,
ne demek gerektigi gibi avlanmak gereyi kadar av furmak dogru avlanmak,
BÍZÍM ESKÍ AVCILARIN ÚSTÚNE BASA BASA SAVUNDUGUMUZ OLAY, TÚFEYÍN AVLADIGI AV YARALI KALMIYACAK, KÓTÚ TÚFEKLE AVCILIK YAPILMAZ, TÚFEYÍ UYGUN OLMUYAN FÍSEKLE AVCILIK YAPARSAN AV YARALI KALIR,
BUDA BÍZÍM ESKÍ AVCILARIN ARASINDA GÚNAH MANASINA GELÍR, HAYVANIN YARALI KALMASI VE ACI CEKMESÍ,
onun icin iyi túfek dogru túfek túfeyi uygun fisek kullanip avina cansiz kansiz elde etmek furdugun avi aci cekmeden avlamaktir,
onun icin iyi túfek, túfeyi iyi ayarlanmis iyi fisek, iyi fisek iyi túfek her zaman, avin aci cekmeden furulmasi canli kalip aci cekmemesi icin avin,
-
kekligin hikayesi ve rivayetlerde sógle gecer,
peygamberlerden biri birgún namaz kilmayi giderken veya aptesli gezen peygamber. peygamberin ayagina giderken bórútlen agacin dikeni takilir batar ayagina, ve kan cikar ayagindan peygamberin,
aptesi bozulan peygamber, su bulup tekrar aptes tazelemek ister, buldugu suyun basina geldiginde peygamber, bóyúk bir yilanla karsilasir peygamber,
yilan peygamberi górúnce yilan peygamberi óldúrmek ister yilan peygamberin pesine takilir,yilan, peygamber kacar, kaca kaca peygamber bir kavak agacin yanina gelir,
peygamber heybetli kavak agacina sógleder, yaril der kavak agacina peygamber, kavak agaci yarilir, peygamber yarilan kavak agacin icine girer ve kavak tekrar kapanir peygamber kavak agacin icine gizlenmis olur,peygamber,
yilan gelir kavak agacin icine gizlenmis peygamberi aramayi baslar,yilan,
kavak agacin icine peygamber saklanirken peygamberi góren iki hayvan vardir,peygamberí góren hayvanlar,, BUNLARDAN BÍRÍ KEKLÍKTÍR DÍYER HAYVAN KAPLUMBOGADIR,,,,
keklik sógle óter yilani yardim etmek ve yilanin kavak agacina saklanmis peygamberi bulmasi icin keklik sógle óter, kakkavak kakkavak kakkavak diye óter keklik, keklik kavagi saklanmis peygamberin yerine sógler kavakda kavakda kavakda diye óter keklik,kavagi saklinmis peygamberi keklik yilani uyarir,
baplum gobada sógle seslenir yilani BISSSSSSSSS BISSSSSSSSSSS BISSSSSSSSS diye yilani seslenir, kaplum boganin demek istedigi kavagi biccc biccc biccc demektedir yilani,
keklikten ve kaplum bogadan aldigi bu bilgi dogrultusunda yilan kavak agacina bicer keser dolanarak yilan, ve kavagi saklanmis peygamberi bulur yilan ve óldúrúr peygamberi yilan,
peygamber ólmeden ónce sógle bir insar ve ilenir ve dua eder, yilani yardim eden keklik ve kaplum boga icin,
KEKLÍYE SÓGLE"DER PEYGAMBER, ETÍNE YÍYEN DOYMASIN, ARDINDA KOSAN ONMASIN, DER PEYGAMBER KEKLÍYE,
KAPLUM BOGAYIDA EVÍN YURDUN OLMASIN YERDEN BAGRIN KALPMASIN SÚRÚN DER,PEYGAMBER,
onun icin kekliyin eti peygamberden dualidir cok nezzetlidir kekligin eti, ve kekliyin eti cok nezzetli oldugundan keklik avcilari cok keklik avina gider isten gúcten kalir zengin olmaz,
kaplum bogada peygamberden aldigi insardan dolayi ne evi vardir nede bir yuvasi, nereyi buldu orayi girer ordan orayi gezer durur, ve yerde súrúne súrúne yuvarlana yuvarlana gezer,
BU YILANIN ÓLDÚRDÚGÚ PEYGAMBERÍN YANINA GELÍR KEKLÍK PEYGAMBERÍN KANINDA KEKLÍK ESELENÍR, KEKLÍK PEYGAMBERiN KANINDA ESELENDÍGÍNDEN, eselenírken keklík
KEKLÍYÍN AYAKLARINA GAKASINA VE KARIN ALTINA KAN BULASIR PEYGAMBERÍN KANI BULASIR, onun ícín kekliyin gakasi ve ayaklari karin alti kanat uclari kan kirmizidir yani peygamberden bulasmis kandir,
rivayetlerde bógle gecer, HALA KEKLÍK KAVAKDA KAVAKDA DER GÍBÍ ÓTER,,, KAPLUM BOGADA BIC BIC DER GÍBÍ BISSSSSSS BISSSSSSSSS DÍYE SES CIKARIR, KALUMBOGAYI DOKUNDUGUNDA,
ONUN ÍCÍN BU RÍVAYET ASLINDA TAM YERiNDEDÍR, ÓRNEK ALINACAK VE AKIL ALINICAK BÍR RIVAYETDÍR, insan oglu icin,
-
Nurettin Abi Bu yazmış olduğun yazıda hayvan güvercin olmasın
Selamlar
-
gúvercin ayri bir olay, geyik gene ayri bir olay, kumru gene ayri bir olay,
geyigin hikayesi iki tanedir bir hikayesi geyigin sógledir, savasin birinde yarali dúsen peygamberi disi geyik gelip yarali peygamberi emdirdigi ve peygamberin bu sekilde kurtuldugu sóglenir rivayetlerde geyigin kutsal oldugu vurgulanir fazla geyik avlamak iyi gelmedigi bilinir ve inanilir avcilar arasinda,
diyer hikayesi geyigin kumru kusu ile gecer, kumru kusu ile geyigin iki cocuk oldugu gecer rivayetlerde,
iki cocuk evde yalniz.... anneleri yokken cocuklar acidip yemek yapmak isterler iki cocuk evde ,ASLINDA ÍBRET ALINACAK BÍR OLAY, EVDE BIRAKILAN COCUKLAR ÍCÍN, yemek yapacagiz derlerken iki cocuk yag kúpe bal kúpúne kirarlar cocuklar,
simdi anemiz gelecek bize kizacak diye úzúlúrken korkarken cocuklar, o sirada dua ediyorlar cocuklar c.c bize kurtar annemizin gazabindan kurtar diye, c.c bu iki cocugu birine geyige birine kumru kusuna cevirmis.
geyikle kumru kusun iki cocuk olduguna inanilir, kutsal kabul edilir neden kutsal kabul edilir, bu hikayeden insan oglu ibret alsin diye,
onun icin kumru kusu furmak gúnahtir,KUMRU KUSUNA DÍNLE AYNEN SÓGLE ÓTER,YAG DÓKDÚM BAL DÓKDÚM KÍM DÓKDÚ BEN DÓKDÚM DÍYE ÓTER, gereyinden fazla geyik furmak gúnahtir,
GÚVERCÍN,, olayina gelince malum hz, muhammet alehselami kureyisliler óldúrmeyi geldiginde peygamberin sakladigi SERV maranin girisine gúvercinin yuva yapmasi ve órúmcekle birlikte, peygamberi kurtaran bir kutsal hayvan sayilmasidir, gúvercin,,
COK GÚVERCÍN FURUN BÍR AVCININ BASINA MUTLAKA BÍR FELAKET UYRAR, BEN SAHÍT OLDUM BU KONUDA,
-
O ağacın içinde öldürülen peygamber Hz Zekeriya nurettin abi, işin aslı başka türlü de halk arasında zamanla senin anlattığın şekilde veya başka şekillerde hikayeye dönmüştür.
-
hz, zekeriya peygamber ústúne yazilmis anlatilmis bu híkeye halk arasinda farkli olabilir, hic ónemli deyildir ónemli olan hikayelerin rivayetlerin bizleri dúsúnmeyi akilla fikri bir arada tutmayi dúsúnmeyi ve insan olusumuzun farkliligi bu dúnyada hic birseyin bos olmadigi gibi gibi bizleri karanlik yollarda bize isik olur yol gósterici olur,
hikaye ister gercek olsun ister olmasin, kekliyin etinin bútún av hayvanlarindan daha nezzetli olusu, kanat uclari kirmizi renkli karisimli olusu, gakasi kirmizi olusu, ayaklari kirmizi olusu, karin alti kirmizi olusu, kekligin kanda eselenme sonucu olustugu bu renklerin kekligin hikayenin gercekligine yakin anlam cikardigi ve biz insan ogluna dúsúnmeyi sefk etdigine acik secik beyani górúlúyor, hikayenin anlami,
-
Ya abi zaten kekliğin peşine düşen iflah olmuyor bizim arkadaşı 1 defa keklik avına götürdüm 1 tane tattırdım her gün soruyor ne zaman gitcez diye :)
-
olay budur, iste,
asure mesala bizlerde, hz. nuhun zamaninda gemide her tahildan azar azar kalmasi sonucu azar azar kalan tahilli yemek yapmalari sonucu ciktigi bilinir,inanilir,asurenin,
bazi inanclarda insanlarda farklidir asurenin cikisi,
bize asil asúrenin anlatmak istedigi olay,ÓNEMLÍ,,, cesitliligin tatli ve gúzel olduguna furguladigidir, dúnyada cesit cesit milletler tip tip renk renk insanlar farkli farkli inanclar, dúnyayi cok farkli bir hale getiriyor, bu cesit cesit insanlarin cekismesi bir birleri ile, halbuki hepsi insan ayni soydan gelirler,AMA
yinede bu insanlar bir birleri ile cekisirler cesit cesit kúltúr olustururlar deyilmi, dúnyayi farkli bir tat katar,
bu hikayelerin asil manasi bunlar bizleri akilla fikri dúnsúnceyi sefk etmesi, ÓNEMLÍ OLAN BUDUR, SAYGILAR,
-
A,HAKAN kardes kurdu sógle denir esi icin tek ólen kara hayvanidir, en akilli zekali hayvandir denilir,
kurdun bilinmeyen yani okadar cokturki, bir kac órnek yazarsaz, kurt hic bir zaman iyi bir cobanin súrúsúne saldirmaz, nerde bógle iyi niyetli olmuyan dogru dúrús coban olmuyan sorumsuz cobanlarin hayvanlarina gelir yer, bizim bóyúkler bu cobani túmsúz coban der, hayvanlarina iyi bakmaz hayvanlari iyi sayip cikmaz onun bunun tarlasina zarar etdiren, hayvanlari horluyan kótú mamúle yapan cobanlari denir túmsúz coban, bu cobanlarin hayvanlarina yer kurt,
hic bir zaman dereden gecmez kurt daglarin sirtindan gider kurt,, bir dagdan bir dagi yine daglarin sirtindan gecer,
heryeri górebileceyi biraz gizlilik biraz acik alanlari yatarlar, uzak yerleri izlemek kendine gelen tehlikeyi górebilmek icin,son derece emliyetli emniyet alan bir hayvandir kurt,
bir hayvani tasima gótúrmede cok usta bir hayvandir, diyer yirticilar ónce yakaladigi hayvani parcalar ondan sonra gótúrúr,
ama kurt bir hayvanin ensesinden tutar bir insan gibi ardindan kossan bile yetisemessin kurdun,kurt okadar hizli sekilde ensesinden tutdugu hayvani óldúrmeden alir gótúrúr,
nereyi gótúrúyor canli canli hayvani yavrularinin oldugu yeri, neden yapiyor bunu kurt, óldúrdúgú hayvani hizli gótúremez,,, veya hayvani gótúremez yavrularina,
avladigi hayvani derisine bir kac saniyede alir,, nasil alir, óldúrdúgú hayvanin sirtindan derisine yirtar, daha sonra ayaklari ile hayvani itdirir agzi ile tutdugu deriye ceker, sirtindan cekistirdigi deriye bir kac saniyede almis olur deriye... burdanda kurt adina koco kasat adina almisdir...
dahdigi saldirdigi súrúye ónúne kadar kurt súrúye dagitmadan tutdugu hayvani carpar bir cartmada óldúrúr koyunu keciye, súrúnún tamamina yok etmecesine yapar bu islemi kurt,
súrúye yok etmecesine kurt neden yapar,,,hala anlasilmis deyildir, BENÍM TEK FÍKRÍM, ALAHIN BÍR LUTFUDUR BU OLAY, KURDUN ÓLDÚRDÚGÚ HAYVANLARI akbaba kartalari yiyecektir, tilkiler yiyecektir, les yiyen nekadar hayvan varsa yiyecektir, kurdun bu bóyúk avindan yararlanacaktir,
bunun baska aciklamasi yok,
yoksa kurda bir hayvan yeterde artar,
akbaba kartallari nerde bir kurt geziyorsa orda dóner bulunurlar, bir birine bagli zencirleme yasam bicimi olarak hersey...
-
cobanlarin piri olan hayvanlarla konusabilen bir vare 300,yil bir vare 500,yil yasadigi bilinen sultan súlaymanin koyunlarina kurt bakarmis,
nasil bakarmis, dagda koyunlarina birakir cuma namazina gidermis sultan súleyman, cuma namazi dónúsú kasaptan et alir ve kurdun oldugu yeri birakirmis,sultan súleyman,
daha sonra bógle bógle yaparken sultan súleyman,,,, birgún cobanin biri bir bakar cuma gúnú sultan súlaymanin koyunlarin basinda bir kurt górúr, kurdu góren coban sasirir bu kurt ne isi var sultan súlaymanin súrúsúnún basinda diye,
daha sonra cuma namazina giden sultan súlayman gelir, ve kasaptan aldigi eti kurdu verir sultan súleyman ve kurt eti alir gider,
diyer coban anlamistir cuma gúnleri cuma namazina giden sultan súleymanin koyunlarina súrúye kurtdun baktigina koruduguna,,,,
onun icin iyi cobanlar mutlaka cuma namazina gider pirleri olan sultan súlaymanin adina, ve cuma gúnleri kurdun súrúye saldirmadigina inanirlar cobanlar,
yani koyunlarina kecilerine ve kópeklerine iyi bakan bir cobanin iyi cabanin súrúsúne kurt gelmedigi isbatlanmistir,cobanlar tarafindan,
-
bu bassetdigim kurt genleri ile oynanilmamis ve bir kópekle bir baska hayvanla karisim ve melezlesmemis ve denisime ugramamis veya herhangi bir denisim olusmamis saf kan kurtlar icin gecerlidir,
otuz yil gibi avcilik yapmis avcilar kurdu górmemis, ras gelmemistir,,, kurt avina yapabilin insan sayisi on parmagin onuna deyil bir elin parmaginin besine bile gecmez, kurt avi yapabilen avci sayisi......... bukadar gizimli kendine gizleyebilen usta bir hayvandir kurt..............
gercek safkan bir kurtdun gezme sekli sógledir, kópek gibi kuyruguna uzada uzada gezmez kurt,
gercek kurdun yoslasmamis bir kurdun gezme sekli, kurt kosarken gezerken kuyruguna arka bacaklarin arasina KISTIRIP sokarak, agizina biraz acarak gerzer,
hic bir zaman gercek safkan bir kurdu,,górúlen kurdun ve kurt,,, kurt kuyruguna tilki gibi bir kópek gibi kuyruguna uzadarak gezdigine ve agzinin kapali gezdigine górmemislerdir,
safkan kurdu górenler kuyrugu arkabacaklarin arasinda KISTIRILMIS veziyetde , ve agzi biraz acik vaziyetde górmúslerdir kurdu,
-
güzel ve ögrtetıcı bı yazı olmuş tesekkurler..
-
MECUSİNİN KÖPEĞİ
6905 - Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor: "Biz onların, yani mecusilerin köpek ve kuşlarının avladıklarını yemekten nehyolunduk.
OK-YAYLA AVLANAN HAYVANIN HÜKMÜ
6906 - Adiyy İbnu Hâtim radıyallahu anh anlatıyor: "Ey Allah'ın Resülü dedim, biz ok atan bir kavimiz; (bize ne tavsiye buyurursunuz?)" Şu cevabı verdi: "(Ava) ok atıp (onu) deldiğin zaman deldiğin (av)ı ye."
6907 - Temîmu'd-Dârî radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Ahir zamanda develerin hörgüçlerini, koyunların kuyruklarını (hayvan canlı iken) kesen bir kavim olacak. Bilesiniz! Canlıdan her ne kesilirse, o (meyte hükmündedir) murdardır (haramdır)."
BALIK VE ÇEKİRGE AVI
6908 - Abdullah İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Bize iki hayvanın ölüsünün yenmesi helâl kılındı: "Balık ve çekirge."
6909 - Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm'ın zevceleri, çekirgeleri tabaklar üstünde birbirlerine hediye ederlerdi."
ÖLDÜRÜLMESİ YASAK HAYVANLAR
6910 - Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalâtu vesselam göçeğen kuşu (surad), kurbağa, karınca ve hüdhüd kuşunu öldürmeyi yasakladı."
KELERİ ÖLDÜRMENİN HÜKMÜ
6911 - Fâkih İbnu'l Muğîre'nin azadlı cariyesi Saibe radıyallahu anha anlatıyor: "Hz. Aişe radıyallahu anhâ'nın yanına girmiştim. Odasında, yere konulmuş bir mızrak gördüm. "Ey mü'minlerin annesi! Bununla ne yapıyorsun?" diye sordum. Şu cevabı verdi:
"Biz bununla, su kelerleri öldürüyoruz. Çünkü Resulullah aleyhissalâtu vesselâm bize bildirdi ki, Hz. İbrahim aleyhisselâm ateşe atıldığı zaman yerdeki bütün hayvanlar ateşin sönmesine katıldı, sadece keler katılmadı. Dahası o, ateşi (yanması için) üflüyordu. Bu sebeple Aleyhissalatu vesselâm bunun öldürülmesini emir buyurdu."
KURT VE TİLKİ
6912 - Huzeyme İbnu Cez' radıyallahu anh anlatıyor: "Ey Allah'ın Resulu dedim, ben, kara hayvanlarının hükmünü sormak üzere size geldim. Tilki hakkında ne buyurursunuz?" Aleyhissalâtu vesselâm: "Tilkiyi kim yiyor?" buyurdu. Ben bu sefer: "Kurt hakkında ne buyurursunuz?" dedim. "Kendisinde hayır bulunan bir kimse kurdu yer mi?" buyurdular."
KERTENKELE
6913 - Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm kertenkeleyi haram kılmadı. Lakin ondan tiksindi. O, bütün çobanların yiyeceğidir. Allah Teâla hazretleri ondan birçok kimseleri faydalandırır, yanımda olsaydı ben de yerdim."
SU YÜZÜNDE DURAN ÖLÜ BALIĞIN HÜKMÜ
6914 - Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalatu vesselâm buyurdular ki: "Denizin sahile attığı ve geri çekilmekle sahilde bıraktığı avı yiyiniz. Denizde ölüp de su yüzüne çıkan avı yemeyiniz."
KARGANIN HÜKMÜ
6915 - İbnu Ömer radıyallahu anhüma der ki: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'ın "fâsık" dediği kargayı kim yer? Vallahi o temiz hayvanlardan değildir."
6916 - Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Yılan fasıktır, akreb fasıktır, fare fasıktır, karga fasıktır."
Kâsım İbnu Muhammed İbni Ebi Bekr radıyallahu anh'a: "Karga yenilir mi ?" diye sorulmuştu. Şu cevabı verdi: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'ın ona "fasık" demesinden sonra onu kim yer?"
-
Adiy b. Hatim (r.a.) şöyle rivayet etmiştir:
Ey Allah'ın Resulü! Ben eğitilmiş köpekleri av peşine salıveririm ve onlar bana avı tutarlar, onları salıverirken besmele de çekiyorum, dedim. Hz. Peygamber (a.s.): "Öğretilmiş köpeğini besmele çekerek salıverdiğin zaman o avın etini ye!" buyurdu. Ben: Köpekler avı öldürürse? diye tekrar sordum. "Başka bir köpekle beraber tutmamışlarsa, sırf senin köpeğin avı öldürse de yine etini ye!" buyurdu. Bu sefer ben: Bir de ben ok atıyor ve avı vuruyorum, dedim. Hz. Peygamber: "Oku attığın zaman avı delerse o avı da ye! Fakat ava okun enli tarafı çarparak (onu öldürürse) böylesini yemezsin" buyurdu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3560
Ebu Sa'lebe Huşenî (r.a.) şöyle rivayet etmiştir:
Ben Hz. Peygamber'e (a.s.) gelerek: Ey Allah'ın Resulü! Biz kitap ehli bir kavmin arasında yaşıyor, onların kaplarındn yemek yiyoruz. Bir de av yerinde bazen yayımla, bazen de eğitilmiş ve eğitilmemiş köpeğimle avlanıyorum. Bunlardan hangisi helal olur, haber ver dedim. Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Kitap ehli bir kavmin diyarında bulunduğunuzu, onların kaplarından yemek yediğinizi söyledin. Eğer başka bir kap bulursanız, onların kaplarından yemeyin. Eğer onların kabından başka bulamazsanız, onların kabını yıkadıktan sonra kullanın. Av yerinde bulunman meselesine gelince, sen yayınla ele geçirdiğin avın üzerine besmele çekerek ye! Eğitilmiş köpeğinle de her ne avlarsan onu da Allah'ın ismini an, sonra ye! Eğitilmemiş olan köpeğinle avladığın avı ise henüz ölmemişken yetişip boğazlayabilirsen onu da ye."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3567
Ebu Sa'lebe'nin (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Oku attıktan sonra avı kaybedersen, ardından da onu bulursan kokmamış ise onu ye."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3568
Ebu Sa'lebe'nin (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.) yırtıcı hayvanların azı dişi olanlarının etini yemeyi yasaklamıştır.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3570
Cabir (r.a.) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (a.s.) bizleri, üzerimize Ebu Ubeyde'yi kumandan tayin ederek Kureyş'in kervanını karşılamak üzere bir sefere yollamış ve bizlere azık olarak bir dağarcık hurma vermiş başka bir şey bulamamıştı. (Sefer esnasında açlık tehlikesi belirdiğinden) Ebu Ubeyde onları bize teker teker veriyordı. Ravi Ebu Zubeyr dedi ki: Ben Cabir'e: O hurmalarla nasıl yapıyordunuz? diye sordum. Cabir: Biz o hurmayı, çocuk gibi emiyor, sonra da üzerine su içiyorduk. Bununla geceye kadarki günlük gıdamızı karşılıyorduk. Bir de sopalarımızla selem ağacının yapraklarını silkiyor, sonra da onu su ile ıslatarak yiyorduk. Sonra Cabir şöyle devam etti: Biz sahil boyunca gittik. Sonunda bize yüksek bir kum tepesi gibi bir şey göründü. Onun yanına geldik. Bir de baktık ki o balina denilen hayvan! Ebu Ubeyde "Bu murdardır" dedi, sonra da: "Hayır, bizler Allah resulunün elçileriyiz ve Allah yolundayız. Şimdi de açlıktan ölme tehlikesindesiniz. Bu yüzden bunu yiyiniz" dedi. Artık biz onun yanında bir ay kaldık. Üç yüz kişi olduğumuz halde semizledik. Yeminle söylerim ki onun göz çukurundan testilerle yağ doldurduğumuzu ve ondan öküz büyüklüğünde parçalar kestiğimizi pek iyi bilmekteyim. Yine yeminle söylerim ki Ebu Ubeyde yanına on üç kişi alarak bu hayvanın göz çukuruna oturttu. Ve onun kaburga kemiklerinden birini alıp dikti. Sonra yanımızdaki en büyük deveyi semerledi ve deve bu şekilde onun altından geçti. Onun etinden haşlama yaptık. Nihayet Medine'ye döndüğümüzde Hz. Peygamber'in yanına varıp bu olayı anlattık. Bunun üzerine Hz. Peygamber: "O, Allah'ın sizler için çıkardığı bir rızıktır. Yanınızda onun etinden bir parça varsa bize de tattırsanız?" buyurdu. Biz de ondan Hz. Peygamber'e gönderdik ve O da yedi.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3576
Ebu Sa'lebe'nin (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.) eşek etini haram kılmıştır.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3582
İbn Ömer'in (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.) eşek etini yemeyi yasaklamıştır.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3583
Süleyman Şeybani (r.a.) şöyle anlatır:
Abdullah b. Ebu Evfa'ya, evcil eşeklerin eti hakkında sorduğumda şöyle cevap verdi: "Biz Hayber günü Hz. Peygamber (a.s.) ile beraber bulunurken şiddetli bir açlığa düştük. Bu sırada şehirden dışarı çıkmakta bulunan düşmana ait eşekler ele geçirdik ve onları kestik. Artık tencerelerimiz de kaynıyordu. Birden Hz. Peygamber'in tellalı: "Tencereleri dökünüz, eşek etlerinden yemeyiniz!" diye duyurdu. Ben: Hz. Peygamber bunları ne sebeple haram kıldı ki? dedim. Aramızda böyle konuştuk. Neticede kimimiz; Hz. Peygamber onları kati ve ebedi olarak haram kıldı, kimimiz de; Onların henüz beşte biri alınmadığı için yasakladı dedik."
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3585
İbn Abbas (r.a.) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (a.s.) eşek etini, onlar insanların eşyalarını taşıyan hayvanlar olduğu ve bu yüzden nakil vasıtalarından bir kısmının yok olup gitmesini istemediği için mi, yoksa Hayber günü mü (beşte biri ayrılmadan kesilmiş olduğundan mı) yasakladı, bu hususu iyi bilmiyorum.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3591
Seleme b. Ekva (r.a.) şöyle rivayet etmiştir:
Bizler Hz. Peygamber (a.s.) ile beraber Hayber seferine çıktık. Bu seferde Allah, müslümanlara Hayber'in fethini müyesser kıldı. Fethin olduğu gün akşam olunca mücahitler yer yer bir çok ateş yaktılar. Hz. Peygamber: "Bu ateşler nedir, niçin yakıyorsunuz?" diye sordu. Sahabeler: "Et Pişirmek için" dediler. Hz. Peygamber: "Ne eti?" dedi. Sahabeler: "Evcil eşeklerin eti" diye cevap verdiler. Bu cevap üzerine Resulüllah: "Onları dökünüz, kaplarını da kırınız!" emrini verdi. Sahabelerden biri (Ömer b. Hattab): "Ey Allah'ın Resulü! Etleri döküp de kabları yıkasak (olmaz mı)?" dedi. Hz. Peygamber: "O da olur" buyurdu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3592
Enes b. Malik (r.a.) şöyle anlatır:
Hz. Peygamber Hayberi fethettiğinde şehrin dışında bir takım eşekler ele geçirdik ve onlardan yemek yaptık. Bunun üzerine Hz. Peygamber'in tellalı: "Dikkat! Allah ve Resulü bunu yasaklıyor. Çünkü bu şeytan işi bir pisliktir" diye duyurdu. Hemen etlerin kaynadığı kaplar boşaltıldı.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3593
Cabir b. Abdullah (r.a.) şöyle nakletmiştir:
Hz. Peygamber (a.s.) Hayber gününde evcil eşek etini yasakladı ve at eti yemeye ise izin verdi.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3595
Esma (r.ah.) şöyle anlatır:
Hz. Peygamber (a.s.) zamanında bir at kestik ve onu yedik.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3597
Abdullah b. Ömer (r.a.) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber'e (a.s.) keleri yemenin hükmü sorulunca cevaben: "Ben onu ne yerim ne de haram kılarım" buyurdu.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3598
Halid b. Velid'in (r.a.) anlattığına göre:
Hz. Peygamber (a.s.) ile beraber, Peygamber'in zevcesi Meymune'nin yanına girmiştir. Meymune onun ve İbn Abbas'ın teyzesidir. Onun yanında kızartılmış bir keler gördü. Bu keleri Meymune'nin kız kardeşi Hufeyde bt. Haris, Necid'ten getirmişti. Meymune bu keleri Hz. Peygamber'e takdim etti. Hz. Peygamber'e bir yiyecek takdim edilirse mutlaka o yemekten kendisine anlatılır ve ismi söylenirdi. Hz. Peygamber elini kelere uzattı. Bu anda orada hazır bulunan kadınlardan biri Hz. Peygamber'e takdim ettiğiniz yemeğin ne olduğunu kendisine haber verin! dedi. Kadınlar: O kelerdir Ey Allah'ın Resulü! dediler. Peygamberimiz elini kaldırdı. Bunun üzerine Halid b. Velid: "Keler haram mıdır?" Ey Allah'ın Resulü! diye sordu. Hz. Peygamber: "Hayır, fakat o benim halkımın arazisinde bulunmaz. Ben de kendimi ondan tiksiniyor hissederim" dedi. Halid Ben keleri kendime çekip yedim, Hz. Peygamber gördüğü halde bunu yasaklamadı.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3603
İbn Abbas (r.a.) şöyle rivayet etmiştir:
Teyzem Ümmü Hufeyd bir kere Hz. Peygamber'e (çöl armağanı olarak) bir miktar tereyağı, keş ve bir kaç keler hediye etmişti. Hz. Peygamber (a.s.) tereyağından ve keşten birer miktar yedi de tiksindiği için kelerleri bıraktı. Hz. Peygamber'in sofrasında keler yenilmiştir. Eğer keler haram olsaydı Hz. Peygamber'in yemek sofrası üzerinde yenilmezdi.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3604
Abdullah b. Ebu Evfa (r.a.) şöyle anlatır:
Hz. Peygamber (a.s.) ile beraber yedi gazada bulunduk, (hepsinde) çekirge yiyorduk dedi.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3610
Enes b. Malik (r.a.) şöyle rivayet etmiştir:
Bir seferde yürüyorduk, Merru Zehran'a geldiğimizde bir tavşanı ürkütüp kaçırdık. Seferde bulunanlar arkasından koştularsa da yorulup onu yakalayamadılar. Ben koştum ve tavşanı yakaladım. Müteâkiben onu Ebu Talha'ya getirdim. Ebu Talha hayvanı kesti ve uyluğunu ve budunu Hz. Peygamber'e (a.s.) gönderdi. Bunu Hz. Peygamber'e ben getirdim, o da kabul etti.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3611
Abdullah b. Muğaffel'in (r.a.) rivayetinde İbn Büreyde'nin anlattığına göre:
Abdullah b. Muğaffel arkadaşlarından bir kimsenin sapan ile taş attığını görünce ona: "Böyle taş atma, iyi bil ki Hz. Peygamber (a.s.) sapanla taş atmayı hoş karşılamazdı (yahut) yasakladı. Zira sapan ile atılan taşla ne av avlanır, ne de düşman öldürülür. Ancak bu taş diş kırar ve göz çıkarır" demiştir. Abdullah b. Muğaffel, aradan bir zaman geçtikten sonra aynı şahsı yine sapanla taş atarken görünce ona: "Ben sana Hz. Peygamber'in sapanla taş atmayı hoş görmediğini yahut yasakladığını haber veriyorum ve seni hâlâ sapanla taş atmaya devam ediyor görüyorum! Bir daha sana böyle bir söz söylemem" dedi.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3612
Enes b. Malik (r.a.) şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (a.s.) hayvanların hapsedilip bağlanarak hedef yapılmalarını ve bu şekilde öldürülmelerini yasak etmiştir.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3616
İbn Ömer'in (r.a.) rivayet ettiğine göre:
İbn Ömer (r.a.) bir tavuğu dikerek ona ok atan bir grubun yanından geçmişti. Bu gençler, İbn Ömer'in gelmekte olduğunu görünce dağıldılar. Bunun üzerine İbn Ömer "Bu tavuğu kim nişangâh dikti? İyi biliniz ki Hz. Peygamber (a.s.) canlı bir hayvanı atış hedefi edinenlere lânet etti" dedi.
Sahih-i Müslim'deki hadis numarası: 3618
-
faydalı paylaşım için teşekkürler
-
İslam ve avcılıkla ilgili konu açılmışken kafamı kurcalayan bir soru var, kargalar ve saksağanlar öldürülebilir deniyor. Ne zaman ne kadar öldürülebilir. Ben yemeyeceğim kuşu öldürmek istemiyorum, vurmak istiyorum ama durduk yerde vurmak vicdanen beni rahatsız ediyor. bilgisi olan arkadaşlar varsa bizi bilgilendirirse memnun olurum.
-
MERHABALAR,
bilgim çerçevesinde ve kur'an ışığında bir kaç kelam bende edeyim; kur'an açık ve seçik olarak bizlere yenilebilen ve yenilemeyen şeyleri açıklamış burda tartışma olmaz domuz,kan,leş,ve allah adı dışında başka ada kesilen canlılar haram. bunun dışında herşey bize helal kılınmıştır, iştahın kaldırıyorsa yersin bunda sorun yok av konusu rabbim bizlere avın her türlüsünü helal kılmış ister etinden faydalanırım ister derisinden isterse dişinden buradaki ince çizgi haddi aşanlardan olmayın diyor rabbim çağımızda hormonun ve bilimin değmediği hayvan nerdeyse kalmadı aklı olan marketten gidip tavuk almaz senede 3 -5 av hayvanı yesem benim vücuduma yeter
-
MERHABALAR,
bilgim çerçevesinde ve kur'an ışığında bir kaç kelam bende edeyim; kur'an açık ve seçik olarak bizlere yenilebilen ve yenilemeyen şeyleri açıklamış burda tartışma olmaz domuz,kan,leş,ve allah adı dışında başka ada kesilen canlılar haram. bunun dışında herşey bize helal kılınmıştır, iştahın kaldırıyorsa yersin bunda sorun yok av konusu rabbim bizlere avın her türlüsünü helal kılmış ister etinden faydalanırım ister derisinden isterse dişinden buradaki ince çizgi haddi aşanlardan olmayın diyor rabbim çağımızda hormonun ve bilimin değmediği hayvan nerdeyse kalmadı aklı olan marketten gidip tavuk almaz senede 3 -5 av hayvanı yesem benim vücuduma yeter
Celal bey beni yanlış anladınız galiba, ben kargayı yemekten bahsetmedim sadece vurma konusuna değinmiştim.
-
Celal bey beni yanlış anladınız galiba, ben kargayı yemekten bahsetmedim sadece vurma konusuna değinmiştim.
yok yanlış anlamadım kargada yenilebilir haram değildir iştah meselesi demek istedim allah katında sıkıntı yok yani
-
eski avcılar kargaya şu gözle bakarlar bunlar vurulmadıkça çoğalıyor ve uzun yaşıyorlar yaşadıkçada kuşların ve diğer avların yavrularını yumurtalarını bitiriyorlar o sebepten denge sağlanmış olur neticede bu dünya bizim ve doğayı en iyi insan korur bilinçli insanda ne yaptığını niye yaptığı bilir
-
çok güzel bir çalışma olmuş. teşekkürler.
-
Hocamız çok güzel ifade etmiş, teşekkürler
https://youtu.be/rWq6W_0g1hQ
-
Faydalı bilgiler teşekkürler.