Gönderen Konu: Gazlı sistem & Kinetik sistem arasındaki güç/etkili menzil farkı  (Okunma sayısı 19527 defa)

0 Üye ve 4 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Tuncay KAHRAMAN

  • Expert Üye
  • *****
  • İleti: 4624
  • Thanked: 5789 times
Kurşun candır, gerisi hem sıkıntılı hem pahalı.
Tuncay KAHRAMAN
1976 TAVŞANLI
 
The following users thanked this post: Ali TATAR

Çevrimdışı Ali TATAR

  • AvlakForum Üye
  • *
  • İleti: 103
  • Thanked: 83 times
Kurşun candır, gerisi hem sıkıntılı hem pahalı.

Aynen hocam :) maceraya gerek yok.bu balistik jel olayına takıldım.sığır jelatini tozundan yapmak mümkünmüdür acaba?tenekeye penetrasyon testi yapmak boş iş galiba
Ali TATAR
1985 Antalya
 

Çevrimdışı Suat ÇALIŞKAN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 4409
  • Thanked: 5440 times
Suat hocam bununla ilgili güzel bir görsel buldum

Ali Bey kardeşım paylaşım için teşekkürler.Görüldüğü üzere Hevi Shot lar ciddi anlamda daha etkili fişekler.
Saf kurşun saçmanın hem etkili hemde ucuz olması nedeniyle tercih edildiğini biliyordum.
Ancak ben üllemizde kullanılan saçmalarında saf kurşun dan olmadığını tahmin ediyorum.
Muhtemelen alaşımlıdırlar.
Son olarak dikkatimi çeken balistik  jell performansı.
4 no bir kurşun  saçma 54 m mesafede  4.3cm ye yakın bir ilerleme de bulunmuş.
Bu da demektir ki iyi bir kombinasyonla 4 no saçma bu mesafelerde ördek gibi bir avı rahatlıkla düşürebilir.
Uzak  sayılabilecek bir mesafe ancak imkansız değil.
Listede keşke nikel kaplama fişklerinde testi de olsaydı.
Harika bir paylaşım.
Elinizi sağlık teşekkürler.
« Son Düzenleme: 26 Mart 2018, 09:50:29 Gönderen: Suat ÇALIŞKAN »
  • HANİÇ ÇİFTE SXS 67.5 cm Mobil şoklu
  • WİNCHESTER SX3 RED PERFORMANCE
  • AKKAR ALTAY COMMANDO 20ga 66cm
İtibar paradan kıymetlidir, değerini bilene


BİGA/1979
 

Çevrimdışı Mahmut ÖZTÜZÜN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1909
  • Thanked: 343 times
  • AVCILIK = DÜRÜSTLÜK
    • http://img199.imageshack.us/img199/690/6094299.jpg
Gazlı tüfek iyidir, avcıyı dövmez, namlu şahlanması daha azdır, her zaman konforlu atış sunar, comfortech sisteme ihtiyaç duymaz
  • fabarm xlr compozit
Mahmut ÖZTÜZÜN
0 Rh + 1981 KONYA
Avcilik  bir yaşam tarzidir babadan oğula kalan mirastır
 

Çevrimdışı Kaan KIRIM

  • AvlakForum Üye
  • *
  • İleti: 17
  • Thanked: 6 times
  • AVLAKFORUM.COM AVCI FORUMU
Öyle aman aman bir güç farkı yok ama parça farkı var ve kinetiğin temizlenmesi daha kolay. Ne kadar az parça o kadar az arıza.

  • Alpharms 01Sa-B
  • Akus Hunter
  • Atalante A3
1986-Amasya
 
The following users thanked this post: Murat PAKEL, Seçkin ÇETİN

Çevrimdışı İbrahim AYSU

  • yönetici
  • *****
  • İleti: 6453
  • Thanked: 10245 times
Aman aman değil, "hiç" güç farkı yok.


Öyle aman aman bir güç farkı yok ama parça farkı var ve kinetiğin temizlenmesi daha kolay. Ne kadar az parça o kadar az arıza.


  • Merkel Custom Made Sidelock Ejector SxS
  • Blaser F3 Game Competition O/U
  • Pieper Bayard Belgium SxS
  • Browning Maxus Carbon Fiber SemiAuto
1978 - Istanbul
 

Çevrimdışı Emrah AKDENİZ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 5004
  • Thanked: 7587 times
  • Hürgeneral ⭐️⭐️⭐️⭐️
Hevı shot ve tungsten içerikli fişekler çok pahalı. Birçoğu da zaten ülkemizde bulunmuyor.
Bana göre en iyi seçenek antimonu düşük, yumuşak ve özkütlesi ağır kurşun saçma. Eski mke beyaz kutu kiloluk saçmaları bu şekilde.
%100 saf kurşun kullanmak yasakmış, içeriğinde öyle ya da böyle alaşım olmak zorundaymış..

Nikel saçmalı olarak da mesela Mg2 Flash 36 gr fişeğini kullandım. Zaten o barutun üstüne mısır tanesi bile koysan avı düşürür :D
Nikel saçma tanecikleri, kurşuna göre daha hafif.. Ayrıca nikel saçmalar da aynen kurşun gibi eziliyor. Bazıları nikel saçmayı çelikle karıştırabiliyor, ikisi aynı değil.
Uygun barut haddi ile kaliteli kurşun saçma, fiyat / performans açısından en ideal sonuçları verebilir..
  • Akdaş Kuntor 312 SE
  • Huğlu 104A
  • Huğlu Renova
  • Huğlu 202B
  • Özkanlar FX12
Samsun / 1986
 
The following users thanked this post: Hüseyin İŞCEN

Çevrimdışı Hüseyin İŞCEN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1980
  • Thanked: 1904 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Hevı shot ve tungsten içerikli fişekler çok pahalı. Birçoğu da zaten ülkemizde bulunmuyor.
Bana göre en iyi seçenek antimonu düşük, yumuşak ve özkütlesi ağır kurşun saçma. Eski mke beyaz kutu kiloluk saçmaları bu şekilde.
%100 saf kurşun kullanmak yasakmış, içeriğinde öyle ya da böyle alaşım olmak zorundaymış..

Nikel saçmalı olarak da mesela Mg2 Flash 36 gr fişeğini kullandım. Zaten o barutun üstüne mısır tanesi bile koysan avı düşürür :D
Nikel saçma tanecikleri, kurşuna göre daha hafif.. Ayrıca nikel saçmalar da aynen kurşun gibi eziliyor. Bazıları nikel saçmayı çelikle karıştırabiliyor, ikisi aynı değil.
Uygun barut haddi ile kaliteli kurşun saçma, fiyat / performans açısından en ideal sonuçları verebilir..
Emrah usta  saçma dökme işine  girdin mi  hiç ben bir sefer denedim  başarısız  oldum   çalışmalara  yeniden  başlayacağım   hurda akü lerden  güzel kurşun  çıkıyor
  • huğlu kooperatif 12 calibre 76 namlu süperpoze
  • Üzümlü kooperatif 16 calibre 71 namlu çifte
  • Akdaş ah 212 w hybrit 71namlu yarıotomatık
Gerçek avcı doğayı  koruyan nefsini dizginleyebilendir.

1986 sivas
 
The following users thanked this post: Emrah AKDENİZ

Çevrimdışı İbrahim AYSU

  • yönetici
  • *****
  • İleti: 6453
  • Thanked: 10245 times
Neden yumuşak saçmanın en iyi seçenek olduğunu düşünüyorsunuz?

Hevı shot ve tungsten içerikli fişekler çok pahalı. Birçoğu da zaten ülkemizde bulunmuyor.
Bana göre en iyi seçenek antimonu düşük, yumuşak ve özkütlesi ağır kurşun saçma. Eski mke beyaz kutu kiloluk saçmaları bu şekilde.
%100 saf kurşun kullanmak yasakmış, içeriğinde öyle ya da böyle alaşım olmak zorundaymış..

Nikel saçmalı olarak da mesela Mg2 Flash 36 gr fişeğini kullandım. Zaten o barutun üstüne mısır tanesi bile koysan avı düşürür :D
Nikel saçma tanecikleri, kurşuna göre daha hafif.. Ayrıca nikel saçmalar da aynen kurşun gibi eziliyor. Bazıları nikel saçmayı çelikle karıştırabiliyor, ikisi aynı değil.
Uygun barut haddi ile kaliteli kurşun saçma, fiyat / performans açısından en ideal sonuçları verebilir..
  • Merkel Custom Made Sidelock Ejector SxS
  • Blaser F3 Game Competition O/U
  • Pieper Bayard Belgium SxS
  • Browning Maxus Carbon Fiber SemiAuto
1978 - Istanbul
 
The following users thanked this post: Emrah AKDENİZ

Çevrimdışı Emrah AKDENİZ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 5004
  • Thanked: 7587 times
  • Hürgeneral ⭐️⭐️⭐️⭐️
Emrah usta  saçma dökme işine  girdin mi  hiç ben bir sefer denedim  başarısız  oldum   çalışmalara  yeniden  başlayacağım   hurda akü lerden  güzel kurşun  çıkıyor
Ben hazırcıyım :D Saçma kurşun dökme işiyle hiç uğraşmadım. Dolumları bile keyfe keder yapıyorum, hususi bu işlerle uğraşsam illaki bir yolunu bulurdum.
  • Akdaş Kuntor 312 SE
  • Huğlu 104A
  • Huğlu Renova
  • Huğlu 202B
  • Özkanlar FX12
Samsun / 1986
 
The following users thanked this post: Hüseyin İŞCEN

Çevrimdışı Emrah AKDENİZ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 5004
  • Thanked: 7587 times
  • Hürgeneral ⭐️⭐️⭐️⭐️
Neden yumuşak saçmanın en iyi seçenek olduğunu düşünüyorsunuz?
Yumuşak saçma çabuk deforme oluyor bunun farkındayım, ama av üzerindeki etkisi kısa orta mesafelerde daha iyi. Konuyu yakma yıkma kısmına getirmiyorum tabiki :D
Saçma delip geçerse yaralı gider tezini şimdiye kadar savunmadım. Ama gördüğüm kadarıyla sert saçma, ava genelde kırıcı etki yapıyor, ve hayati bir organa değmezse o ava illaki bıçak değiyor..
Yumuşak saçma, avın vücuduna girdiği anda birden bire bütün enerjiyi içerde bırakabiliyor.
Yumuşak saçması olan fişeklerle avladığım hayvanlar hep ölü kalıyor..
Bu yıl kullandığım 34 gr sterling fişeklerde de, antimonu düşürülmüş ve diğerlerine göre daha yumuşak, özkütlesi ağır saçmalar vardı. Malzeme ve balistik bilgilerini üretim müdüründen bizzat rica ettim.
Fişek, uzak mesafe atışlarımda bile, normal yerli fişekten beklenenin daha üstünde bir performans sergiledi..

Benim yakma yıkma muhabbetiyle hiç işim olmadı. Hatta kendi aramızda hep espiri konusu olmuştur bu..
Kaliteli malzeme ile avı uygun mesafede istenilen grupmana sokmanın iyi sonuç vereceğini bilen ve buna inanan biriyim. Yumuşak saçmanın sonuçlarını gözlemleyince, oyüzden böyle yazdım..
  • Akdaş Kuntor 312 SE
  • Huğlu 104A
  • Huğlu Renova
  • Huğlu 202B
  • Özkanlar FX12
Samsun / 1986
 

Çevrimdışı Alp BALABAN

  • AvlakForum Üye
  • *
  • İleti: 290
  • Thanked: 233 times
Herkese iyi paylaşımlar dilerim. Benim düşüncem gazlı ile kinetik arasında bariz bir güç farkı olsaydı şuan ikisinden biri zaten üretilmiyor olurdu. Fark olmadığından dolayı gerisi kullanıcının zevkine kalmış ikisininde artıları eksileri vardır tüfeğine göre. Beretta a400 lere bakıldığında hem gazlı hem döner kafalı. Tüfekleri gazlı kinetik değilde bireysel değerlendirmek daha çok fayda sağlar diye düşünüyorum.
Alp BALABAN
1984-Manisa
 
The following users thanked this post: Tevfik GÜN

Çevrimdışı İbrahim AYSU

  • yönetici
  • *****
  • İleti: 6453
  • Thanked: 10245 times
Anladım.

Yani genel bir ifadeyle "Yumuşak saçma en iyi seçenek" demiyorsunuz. Sadece kısa mesafelerde daha etkili demek istemişsiniz.

Zira, yumuşak saçmayla, uzak mesafe atışlarının tamamında dezavantajlısınız. Hedefe giden saçmaların çoğu deforme olduğu için zayıflamış ve enerjisini çoktan yitirmiş olduğundan ava isabet etmesinin hiç bir önemi kalmamış oluyor. Zaten saçma katarı  (shot string) içerisinde çoktan en arkalarda kalmış oluyorlar. Buna rağmen saçmaların içinde nispeten daha az deforme olmuş ya da deforme olmamış olanların hedefe isabet etmesi halinde ise çok şanslısınız demektir. Ancak bariz bir şekilde şansınızı azaltmış oluyorsunuz uzak mesafeye yumuşak saçma kullanarak.

"Tüm" fişek üreticileri yıllardır saçmaları (özkütlesini düşürmeden ya da nispeten daha az düşürerek) sertleştirmenin yolunu arıyorlar. Dünyadaki tüm fişek üreticilerinin derdi bu, "saçmaları sertleştirmenin yolunu bulabilmek..."

Yukarıdaki listesi verilen pahalı alternatiflerin üretilmesindeki "tek" sebep bu. Saçmanın sertleştirilmesi... Tungsten saçmanın da, HeviShot saçmanın da çok çok daha pahalı olan maliyetlerine rağmen tasarlanmalarındaki ve üretilmelerindeki tek amaç "daha sert saçma elde edebilmek".

Özkütleyi düşürmeden ya da olabildiğince az düşürerek saçmayı sertleştirmenin yollarını aramak kadar büyük başka dertleri yok yani fişek üreticilerinin. Gece gündüz sabah akşam arge'lerinin en büyük derdi bu.

Kurşuna antimony, yasal bir zorunluluktan değil, kurşunu sertleştirebilmek için katılır. Hatta kurşun ve antimony atomik bağlantısını güçlendirebilmek için kalay da katılır alaşıma.

Yivli tüfeklerinde kullanılan av fişeklerinin balistiğiyle, yivsiz saçma tüfeklerinde kullanılan av fişeklerinin balistiği çok farklıdır. Tasarım ve üretimlerinden beklenti de, zayıf ve elimine edilmesi istenen yönleri de farklıdır. Ancak yivli tüfeklerde kullanılan av fişeklerindeki bazı beklentileri olduğu gibi yivsiz tüfek fişeklerinden de beklemek gibi bir hataya düşülmesi de söz konusu maalesef.

Bu arada yivsiz av tüfeği ve mühimmatında avı delip geçme derdi, sadece ülkemizde bu kadar yoğun yaşanıyor. Yurt dışında bu konuda şikayet yok :) Yani atışımızda hiç sorun yok, biz kesin vuruyoruz ve en güçlü saçmayla grupmanın tam ortasına denk getiriyoruz hayvanı da, o hep delinip geçildiği için kaçıyor gidiyor :)


Yumuşak saçma çabuk deforme oluyor bunun farkındayım, ama av üzerindeki etkisi kısa orta mesafelerde daha iyi. Konuyu yakma yıkma kısmına getirmiyorum tabiki :D
Saçma delip geçerse yaralı gider tezini şimdiye kadar savunmadım. Ama gördüğüm kadarıyla sert saçma, ava genelde kırıcı etki yapıyor, ve hayati bir organa değmezse o ava illaki bıçak değiyor..
Yumuşak saçma, avın vücuduna girdiği anda birden bire bütün enerjiyi içerde bırakabiliyor.
Yumuşak saçması olan fişeklerle avladığım hayvanlar hep ölü kalıyor..
Bu yıl kullandığım 34 gr sterling fişeklerde de, antimonu düşürülmüş ve diğerlerine göre daha yumuşak, özkütlesi ağır saçmalar vardı. Malzeme ve balistik bilgilerini üretim müdüründen bizzat rica ettim.
Fişek, uzak mesafe atışlarımda bile, normal yerli fişekten beklenenin daha üstünde bir performans sergiledi..

Benim yakma yıkma muhabbetiyle hiç işim olmadı. Hatta kendi aramızda hep espiri konusu olmuştur bu..
Kaliteli malzeme ile avı uygun mesafede istenilen grupmana sokmanın iyi sonuç vereceğini bilen ve buna inanan biriyim. Yumuşak saçmanın sonuçlarını gözlemleyince, oyüzden böyle yazdım..
  • Merkel Custom Made Sidelock Ejector SxS
  • Blaser F3 Game Competition O/U
  • Pieper Bayard Belgium SxS
  • Browning Maxus Carbon Fiber SemiAuto
1978 - Istanbul
 
The following users thanked this post: Uygar TANDOĞAN, Erol ÖZTÜRK, Muhammed DALGALI, Emrah AKDENİZ

Çevrimdışı Uygar TANDOĞAN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 516
  • Thanked: 178 times
gaz kaçağı sadece niye gaz operasyonlu tüfeklerde varmış gibi düşünülüyor ki?kinetik tüfek de mekanizmadan,namlu içinden gaz kaçırır.hatta yavaş çekim atışlarda fişek çıkmadan önce barut gazı gelmeye başlıyor.mekanizma kurulmadan önce kenarından da gaz çıkmaya başlıyor.bu ölçüt olamaz.zaten gaz deliğinin hizasına gelene kadar çoktan max hıza erişmiş olur diye düşünüyorum.
  • HUĞLU RENOVA SENTETİK 66CM
  • VURSAN 92A EUROPE 66cm
  • HUĞLU GX 812 TACTICAL
Uygar TANDOĞAN
1977 MUĞLA
 

Çevrimdışı Tevfik GÜN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1021
  • Thanked: 2192 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Hoş geldiniz İbrahim Bey,yazılarınızı özlemiştik.
Hemen aklıma gelen ilk soruyu soruyorum yumuşak saçmaların deforme olmasını engellemiş olsak tercihiniz ne olurdu ? Yumuşak saçma mı yoksa sert saçma mı?
1978 Eğirdir-Isparta
 

Çevrimdışı İbrahim AYSU

  • yönetici
  • *****
  • İleti: 6453
  • Thanked: 10245 times
Hoş bulduk, sağ olun.

Özkütlesi en ağır olanı tercih ederdim. :)

Hoş geldiniz İbrahim Bey,yazılarınızı özlemiştik.
Hemen aklıma gelen ilk soruyu soruyorum yumuşak saçmaların deforme olmasını engellemiş olsak tercihiniz ne olurdu ? Yumuşak saçma mı yoksa sert saçma mı?

  • Merkel Custom Made Sidelock Ejector SxS
  • Blaser F3 Game Competition O/U
  • Pieper Bayard Belgium SxS
  • Browning Maxus Carbon Fiber SemiAuto
1978 - Istanbul
 
The following users thanked this post: Tevfik GÜN

Çevrimdışı Emrah AKDENİZ

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 5004
  • Thanked: 7587 times
  • Hürgeneral ⭐️⭐️⭐️⭐️
Özkütlesi en ağır olanı tercih ederdim. :)
Barutları cins ve miktar olarak aynı ve yine aynı tapa ile dolum yapılmış iki farklı 34 gr 5 numara kıyasladım.
Saçmaların hepsi 3,00 mm çapında ve gayet düzgün. Toplam ağırlıkta ise 34 gr içinde birinde saçmalar 230 adet, diğerinde 190 adet geliyor. 190 adet gelen saçmaların av uzerindeki etkisi ve hedef üzerindeki penetrasyonu bile gözle görülür şekilde fark etti..
  • Akdaş Kuntor 312 SE
  • Huğlu 104A
  • Huğlu Renova
  • Huğlu 202B
  • Özkanlar FX12
Samsun / 1986
 
The following users thanked this post: İbrahim AYSU

Çevrimdışı Tevfik GÜN

  • Müdavim Üyemiz
  • ***
  • İleti: 1021
  • Thanked: 2192 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Hoş bulduk, sağ olun.

Özkütlesi en ağır olanı tercih ederdim. :)

Teşekkür ederim İbrahim Bey,beklemediğim yerden geldi cevap, aşağıdaki diyalog aklıma geldi :)

Öğrenci:Hocam bir insan susuzluğa ne kadar dayanabilir?
Hoca:Ölünceye kadar
1978 Eğirdir-Isparta
 
The following users thanked this post: İbrahim AYSU, Muhammed DALGALI

Çevrimdışı Mehmet Sabri MUTLUER

  • Expert Üye
  • *****
  • İleti: 317
  • Thanked: 875 times
  • AVLAKFORUM.COM AVCI FORUMU
Ynt: Gazlı sistem & Kinetik sistem arasındaki güç/etkili menzil farkı
« Yanıtla #43 : 03 Ağustos 2018, 14:29:16 »
Aynen hocam :) maceraya gerek yok.bu balistik jel olayına takıldım.sığır jelatini tozundan yapmak mümkünmüdür acaba?tenekeye penetrasyon testi yapmak boş iş galiba

Sayın Ali Tatar,

Balistik jel olayına ben de takmıştım. Sonuçta yaptım, tek kurşunlar için denedim, benim yaptığım videoyu aşağıdaki bağlantıdan izleyebilirsinz:z



Sonuçta başarılı oldu:

Aşağıdaki resimler .410 kalibre atışımız


Aşağıdaki resim ise 28 gram 12 ga Remington atışımızın görseli



Ancak doğru sonuçlar alınabilmesi için jelin kalibre edilmesi, +4 C de atış alanına sevkedilmesi, jel iç sıcaklığı +4 C iken atış yapılması gerekiyor. Jelin yapıldıktan 36-72 saat içinde kulanılması gerekiyor. Ayni jeli eritip, süzüp tekrar kullanmak mümkün. Ancak buz dolabında çok yer kaplıyor, içine mantar bakteri üremesin diye koyduğumuz tarçın yaprağı yağının kokusu tüm buzdolabına siniyor. Meşakkatli ve masraflı bir iş. İsteyene daha detaylı payşlaşım yapabilirim

Saygılarımla







  • Benelli Supernova
  • Beretta 1301
  • Ata CY Slug
  • Retay Masai Mara
MSM 1948-İzmir
 
The following users thanked this post: Tevfik GÜN, Doğan ATEŞ, Yasin ALAN

Çevrimdışı Ali DOK

  • AvlakForum Üye
  • *
  • İleti: 56
  • Thanked: 26 times
  • AVCILIK AVCI SAYFASI
Ynt: Gazlı sistem & Kinetik sistem arasındaki güç/etkili menzil farkı
« Yanıtla #44 : 03 Ağustos 2018, 20:44:56 »
Peki gazlı sistemdeki deliklerin grupmanla olan bağlantısı nedir bazı geniş tapaların üzerinde namlu deliklerin neden olduğu çizikleri gördüm kanatlıntapada o kadar olmasada keçe tapada grupman homojenliğini bozacağını düşünüyorum ve kinetik sisteme +1 basıyorum :)
1997 AYDIN/çine
 

Çevrimdışı Mehmet EYNİCE

  • AvlakForum Üye
  • *
  • İleti: 0
  • Thanked: 8 times
  • AVLAKFORUM.COM AVCI FORUMU
Ynt: Gazlı sistem & Kinetik sistem arasındaki güç/etkili menzil farkı
« Yanıtla #45 : 05 Ağustos 2018, 00:23:05 »
kinetix güç ve etki yönünden biradım önde sağlamlık da ise gazlı bence.....
  • baikal 27em1c
1966  adana merkez
 

Çevrimdışı Mehmet Sabri MUTLUER

  • Expert Üye
  • *****
  • İleti: 317
  • Thanked: 875 times
  • AVLAKFORUM.COM AVCI FORUMU
Ynt: Gazlı sistem & Kinetik sistem arasındaki güç/etkili menzil farkı
« Yanıtla #46 : 05 Ağustos 2018, 09:28:27 »
kinetix güç ve etki yönünden biradım önde sağlamlık da ise gazlı bence.....

Mehmet bey,

Yaptığım ölçümlerde kinetik sistem ile gazlı sistem, ayni namlu boyundaki tüfeklerde ortalama 25 fps (7,6 m/s) namlu çıkış hızı farkı buldum. Bu 25 fps gazlı sistemde mekanizmayı kurmak için kullanılan gazın yaptığı düşme. Sonuç sübjektif değil objektif.

Yukarıdaki yorumlarda, üstadların yaptığı açıklamalarda da var kinetik ve gazlı sitemlerde güç ve etki yönünden fiziksel bir fark yoktur. Sağlamlık değil ama atış konforu, daha az tutukluk, fişek seçmeme gibi nedenlerle gazlı sistemler benim tercihim.

  • Benelli Supernova
  • Beretta 1301
  • Ata CY Slug
  • Retay Masai Mara
MSM 1948-İzmir
 
The following users thanked this post: Yaşar KÖKÇEN, Doğan ATEŞ

Çevrimdışı İnal EFE

  • AvlakForum Üye
  • *
  • İleti: 2
  • AVLAKFORUM.COM AVCI FORUMU
Gazlı sistemde mekanizmma açılmadan saçma namluyu terketmiş oluyor . gecikmeli geri tepme için kilit var . güç kaybı olmuyor . birde şimdiki barutlar karışık hızlı ve yavaş yanan barutlar var belli oranlarda . namlu ucuna kadar barut yanmaya devam ediyor ve itme sağlanıyor .mesela tek kurşun atışında barut yavaş yandığı için en uygun slug namlu boyu 61 cm . daha kısa namlu boylarında etki az oluyor.. gazlı sistemin avantajı da düşük gram fişeklerde iyi çalışıyor çoğu kinetik tüfek 30 gr altı çalışmıyor gazlıda 24 gr bile çok rahat çalışıyor. birde düşük gr fişekler daha etkili ben her zaman 30 gr fişek kullanıyorum bazen 25 gr falan yaz kış farketmiyor . ben vurduktan sonra düşüyor .
  • diana yarıotomatik
  • yok
1980 Denizli
 

Çevrimdışı S.Alper ERDEM

  • Expert Üye
  • *****
  • İleti: 172
  • Thanked: 644 times
  • AVLAKFORUM.COM AVCI FORUMU
Selamlar muhterem arkadaşlar,


Gazlı tüfeklerde güç kaybı vehimi, ülkemizde, üreticiler indinde bile, nedense, gündemden hiç düşmeyen bir konudur.

Gaz basıncını namludan küçük çıkışlarla kilit açma mekanizmalarına yönlendirme düşüncesi, yivli tüfeklerde, geçen
asrın ilk yıllarından da önce başlamış bir uygulamadır. O zamanın kara barutlu fişekleri. tahliye kanallarını çok kısa
sürede tıkadığı, korozyona yol açtığı için fazla tutulmamış, bu şekilde otomatik dolumlu piyade tüfeklerinin gelişmesi bayağı
ertelenmiş, hatta Almanya gibi bazı ülkelerde, bu nedenle, askeri tüfek talepleri arasına "Namluda delik olmama" zarureti
getirilmiştir.

Zaman içinde barut teknolojisinin gelişimiyle gazlı sistemler kullanılmaya başlanmış, Newton fiziği üyarınca yapılan
basit hesaplarla mekanizma devrelerine aktarılan barut gazının, tabir caizse "Atık gaz" niteliğinde olduğu ordonat
yetkililerine anlatılarak tasvipleri paralelinde bugün çok kullanılan gazlı piyade tüfeklerinin çağı başlamıştır.

Yivsiz tüfeklerde, gaz tahliye çıkışlarının, barut artığı, küçük saçmalar, keçe ve sair ıvır zıvırla tıkanmasını önleyen
plastik tapaların gelişimiyle aynı sistem, geçen asrın ortalarından itibaren kullanım görmeye başlamıştır. O zamana
kadar pazar hakimi olan Browning A5 ve klonlarının "Uzun geri tepmeli" çalıştırma sistemi, daha ucuz ve etkin bu
yaklaşımla giderek pazardan çekilmiş, kaybolmuştur.

Yivsizlerde gazlı düzenin ilk yapımcılarından "Remington" un başlangıç modeli patentinde, "Yapılan araştımalar neticesinde,
kullanılan barut türlerinin büyük çoğunluğuyla namlu ilk yirmi ile yirmibeş santım ilerisinde, gaz basıncının itiş etkisinin
takribi yüzde sekseninin elde edildiği, bu nedenle her tür dolu için bu mesafeden mekanizma kilit devrelerine alınacak
gaz niteliklerinin görevini kusursuz yapacağı" ifadesi yer almaktadır. Sözkonusu söylem, uzun araştırma ve deneylerin
sonucudur.

Bugün de bu görüş büyük oranda geçerlidir. Namlu içi ilk  yirmibeş santim önünde, barut gazı itiş gücünün yaklaşık
yüzde seksenini kazanmaktadır. Kalan mikdar takribi yüzde yirmi, normalde altmışbeş santımlık bir namludan artakalan
öne uzunlukta, 12 Ga. namlu çapıyla 230 santimetre karede, 2.5 milim çaplı iki tahliye kanalı alanı 0.03 santimetre kare;
0,000125 (1/8000 civarı) oranlı kapalı ve açık alan kıyaslı ortamda işlevini sürdürmektedir.

Çok müşkülpesent düşünürler için bu oranın 1/3000 olduğu varsayılırsa, tahliye kanallarına kadar gelen dolunun, orada
"Zınk!" diye çakılıp gazın  aşağı gidişine seyirci olduğu düşünülse dahi , mesela 450 m/saniye kazanılmış ilk ..
hızın bu oranda kaybı; Ancak 1.35 m/saniye civarı  olacaktır.

Ki gerçek böyle de degildir. Gazın çok küçük bir kısmı tahliye kanallarına sevkedilirken, büyük kısmı mesela 36 gram gelen
dolunun ileri sürüm işlevinde mesaiine devam halindedir.

Mekanizma grubunun ortalama ağırlığı 600 gram civarıdır.

Aynı birimin geri giderek kilitten kurtulma mesafesi de yaklaşık bir santimdir.

Newton üçüncü formülünden neşet eden; "Mekanizma ağılığı x mekanizmanın dolu namludan çıkıp gittiği zaman içindeki
aldığı yol= Dolu ağırlığı x dolunun namlu sonuna kadar gideceği yol x fişek taban alanı/namlu iç çap vüsati " eşitliğiyle, bir
santim geri kilit açılma aralığı sonuna kadar seyahatin bitişinde, dolunun, namlu içi tahliye kanalları ilerisinde yaklaşık 22
santime ulaşacağı hesaplanabilmektedir. Yani, 25+22= 47 santim namlu içinde barut gazı tamamen kapalı bir ortam
içinde devinim vermektedir. Bu vukuat sırasında mekanizma geri getirme yayı, eylemsizliği ile kendi içinde çok az sıkışıp
gerekli parçalara destek özelliğini kaybettiğinden, geri tepen parçalara durdurucu etki verebilme kabiliyetinde değildir.

65 santimlik namlunun kalan , en fazla 25 santiminde sözkonusu kapalı açık alan oranı, gerçekte 1/15000, karamsar
yorumcu için, haydi onunda üçte biri; 1/5000, bu değerin 450 m/saniye ilk hıza kıyası, takribi, 0.9 m/saniye civarı olsa
gerektir.

Ki gerçekte oluşum böyle de değildir.

Kilit açıldıktan sonra mekanizma grubu, tamamen basit geri tepmeli düzende devinim vermektedir. Yani, fişeğin arkaya
itişine karşı koyan, aksam ağırlığı olarak yalnızca takribi 600 gramlık kütlenin eylemsizliğidir. Bu birimin dolunun namludan
çıkıp gitmesi için gerekli, kalan yirmibeş santim öne mesefede, fişek arka kısmının çıplak olarak dışarı taşırabileceği
uzunluk 2 santim civarı olması gerekir ki, bu dahi güvenli sayılabilecek bir değerdir.

Ancak gerçekte durum farklıdır. Geri tepme şoku etkisiyle kendi içinde şıkışarak destek özelliğini kaybeden irca yayı, ilk
bir santimlik mekanizma arkaya deviniminin bu aralığı kapatması neticesinde etkinliğini kazanıp, en az üç dört kilo yükle
geri tepen aksam üzerinde durdurucu etkisini başlatacak, namlu içindeki dolunun tamamen çıkıp gitmesinden sonra
kazanılmış moment ve kalan gaz basıncına yenilerek mekanizma arkaya hareketine izin verecektir.

Görülmektedir ki...

Tahliye kanallarından alınan gaz basıncının güç kaybı gibi bir etkisi hiç yoktur.

Olsa bile... Hesapla bulunan 1/5000, haydi olmadı 1/3000 açık alan kıyasıyla, dolu ileri devinimi namlu içinde yavaşlamış
dahi bulunsa...

Herkesin malumu olduğu üzere, barut hakkının tamamı  standart en uzun namlu içinde dahi yanmamakta, bir kısmı
dışarı atılmaktadır. Ağız alevi ve sesin büyük ölçüde sebebi bu oluşumdur.

Namlu içinde yavaşlayan dolu, bu zaman içinde daha çok miktar barudun yanmasına, bunun neticesinde daha yüksek
ilk hız kazanımına neden olacaktır.

Yani, gazlı tüfeklerde beklenen, daha az değil daha çok ilk hız ve vuruş enerjisi olmalıdır...

Neye niyet... Neye kısmet...

Netice-i kelam...

Gazlı tüfeklerde güç kaybı yoktur... Aksine inananlar bir an önce bu vehimden kurtulmalıdırlar.



Saygılar.










« Son Düzenleme: 21 Eylül 2018, 19:19:46 Gönderen: S.Alper ERDEM »
1944-Istanbul
 

Çevrimdışı Doğan ATEŞ

  • AvlakForum Üye
  • *
  • İleti: 577
  • Thanked: 736 times
  • AVLAKFORUM.COM AVCI FORUMU
Selamlar
Böylesi ayrıntılı ve teknik açıklamaları ile birlikte bu gazlı mı? Yoksa kinetik mi? Konusunun  bu kadar güzel açıklanabildiğini ilk defa görüyorum.Ellerinize sağlık.Hep hayıflanırdım bazı konularda teknik bilgi ve sağlam görüşleri almak için sürekli yurtdışı sitelerini okurdum.Ama böylesi bir açıklama onlardan daha güzel.
Teşekkürler
Saygılarımla

 
Selamlar muhterem arkadaşlar,


Gazlı tüfeklerde güç kaybı vehimi, ülkemizde, üreticiler indinde bile, nedense, gündemden hiç düşmeyen bir konudur.

Gaz basıncını namludan küçük çıkışlarla kilit açma mekanizmalarına yönlendirme düşüncesi, yivli tüfeklerde, geçen
asrın ilk yıllarından da önce başlamış bir uygulamadır. O zamanın kara barutlu fişekleri. tahliye kanallarını çok kısa
sürede tıkadığı, korozyona yol açtığı için fazla tutulmamış, bu şekilde otomatik dolumlu piyade tüfeklerinin gelişmesi bayağı
ertelenmiş, hatta Almanya gibi bazı ülkelerde, bu nedenle, askeri tüfek talepleri arasına "Namluda delik olmama" zarureti
getirilmiştir.

Zaman içinde barut teknolojisinin gelişimiyle gazlı sistemler kullanılmaya başlanmış, Newton fiziği üyarınca yapılan
basit hesaplarla mekanizma devrelerine aktarılan barut gazının, tabir caizse "Atık gaz" niteliğinde olduğu ordonat
yetkililerine anlatılarak tasvipleri paralelinde bugün çok kullanılan gazlı piyade tüfeklerinin çağı başlamıştır.

Yivsiz tüfeklerde, gaz tahliye çıkışlarının, barut artığı, küçük saçmalar, keçe ve sair ıvır zıvırla tıkanmasını önleyen
plastik tapaların gelişimiyle aynı sistem, geçen asrın ortalarından itibaren kullanım görmeye başlamıştır. O zamana
kadar pazar hakimi olan Browning A5 ve klonlarının "Uzun geri tepmeli" çalıştırma sistemi, daha ucuz ve etkin bu
yaklaşımla giderek pazardan çekilmiş, kaybolmuştur.

Yivsizlerde gazlı düzenin ilk yapımcılarından "Remington" un başlangıç modeli patentinde, "Yapılan araştımalar neticesinde,
kullanılan barut türlerinin büyük çoğunluğuyla namlu ilk yirmi ile yirmibeş santım ilerisinde, gaz basıncının itiş etkisinin
takribi yüzde sekseninin elde edildiği, bu nedenle her tür dolu için bu mesafeden mekanizma kilit devrelerine alınacak
gaz niteliklerinin görevini kusursuz yapacağı" ifadesi yer almaktadır. Sözkonusu söylem, uzun araştırma ve deneylerin
sonucudur.

Bugün de bu görüş büyük oranda geçerlidir. Namlu içi ilk  yirmibeş santim önünde, barut gazı itiş gücünün yaklaşık
yüzde seksenini kazanmaktadır. Kalan mikdar takribi yüzde yirmi, normalde altmışbeş santımlık bir namludan artakalan
öne uzunlukta, 12 Ga. namlu çapıyla 230 santimetre karede, 2.5 milim çaplı iki tahliye kanalı alanı 0.03 santimetre kare;
0,000125 (1/8000 civarı) oranlı kapalı ve açık alan kıyaslı ortamda işlevini sürdürmektedir.

Çok müşkülpesent düşünürler için bu oranın 1/3000 olduğu varsayılırsa, tahliye kanallarına kadar gelen dolunun, orada
"Zınk!" diye çakılıp gazın tamamının aşağı gidişine seyirci olduğu düşünülse dahi , mesela 450 m/saniye kazanılmış ilk
hızın bu oranda kaybı; Ancak 1.35 m/saniye civarı  olacaktır.

Ki gerçek böyle de degildir. Gazın çok küçük bir kısmı tahliye kanallarına sevkedilirken, büyük kısmı mesela 36 gram gelen
dolunun ileri sürüm işlevinde mesaiine devam halindedir.

Mekanizma grubunun ortalama ağırlığı 600 gram civarıdır.

Aynı birimin geri giderek kilitten kurtulma mesafesi de yaklaşık bir santimdir.

Newton üçüncü formülünden neşet eden; "Mekanizma ağılığı x mekanizmanın dolu namludan çıkıp gittiği zaman içindeki
aldığı yol= Dolu ağırlığı x dolunun namlu sonuna kadar gideceği yol x fişek taban alanı/namlu iç çap vüsati " eşitliğiyle, bir
santim geri kilit açılma aralığı sonuna kadar seyahatin bitişinde, dolunun, namlu içi tahliye kanalları ilerisinde yaklaşık 22
santime ulaşacağı hesaplanabilmektedir. Yani, 25+22= 47 santim namlu içinde barut gazı tamamen kapalı bir ortam
içinde devinim vermektedir. Bu vukuat sırasında mekanizma geri getirme yayı, eylemsizliği ile kendi içinde çok az sıkışıp
gerekli parçalara destek özelliğini kaybettiğinden, geri tepen parçalara durdurucu etki verebilme kabiliyetinde değildir.

65 santimlik namlunun kalan , en fazla 25 santiminde sözkonusu kapalı açık alan oranı, gerçekte 1/15000, karamsar
yorumcu için, haydi onunda üçte biri; 1/5000, bu değerin 450 m/saniye ilk hıza kıyası, takribi, 0.9 m/saniye civarı olsa
gerektir.

Ki gerçekte oluşum böyle de değildir.

Kilit açıldıktan sonra mekanizma grubu, tamamen basit geri tepmeli düzende devinim vermektedir. Yani, fişeğin arkaya
itişine karşı koyan, aksam ağırlığı olarak yalnızca takribi 600 gramlık kütlenin eylemsizliğidir. Bu birimin dolunun namludan
çıkıp gitmesi için gerekli, kalan yirmibeş santim öne mesefede, fişek arka kısmının çıplak olarak dışarı taşırabileceği
uzunluk 2 santim civarı olması gerekir ki, bu dahi güvenli sayılabilecek bir değerdir.

Ancak gerçekte durum farklıdır. Geri tepme şoku etkisiyle kendi içinde şıkışarak destek özelliğini kaybeden irca yayı, ilk
bir santimlik mekanizma arkaya deviniminin bu aralığı kapatması neticesinde etkinliğini kazanıp, en az üç dört kilo yükle
geri tepen aksam üzerinde durdurucu etkisini başlatacak, namlu içindeki dolunun tamamen çıkıp gitmesinden sonra
kazanılmış moment ve kalan gaz basıncına yenilerek mekanizma arkaya hareketine izin verecektir.

Görülmektedir ki...

Tahliye kanallarından alınan gaz basıncının güç kaybı gibi bir etkisi hiç yoktur.

Olsa bile... Hesapla bulunan 1/5000, haydi olmadı 1/3000 açık alan kıyasıyla, dolu ileri devinimi namlu içinde yavaşlamış
dahi bulunsa...

Herkesin malumu olduğu üzere, barut hakkının tamamı  standart en uzun namlu içinde dahi yanmamakta, bir kısmı
dışarı atılmaktadır. Ağız alevi ve sesin büyük ölçüde sebebi bu oluşumdur.

Namlu içinde yavaşlayan dolu, bu zaman içinde daha çok miktar barudun yanmasına, bunun neticesinde daha yüksek
ilk hız kazanımına neden olacaktır.

Yani, gazlı tüfeklerde beklenen, daha az değil daha çok ilk hız ve vuruş enerjisi olmalıdır...

Neye niyet... Neye kısmet...

Netice-i kelam...

Gazlı tüfeklerde güç kaybı yoktur... Aksine inananlar bir an önce bu vehimden kurtulmalıdırlar.



Saygılar.











  • Beretta 686 Silver Pigeon 1
  • Beratta A400 Lite Sentetik
  • İmpala Plus 66
1977 İzmir