Çok güzel bir konu açılmış, yazanların eline diline sağlık.
Çok doğru maalesef keklik tükeniyor, Ankara avcısı olarak bunu net bir şekilde hissediyoruz. Bir önceki yıla göre yarısından daha az keklik görüyoruz.
Avcılar olarak yapılan uygulamalar ve yıldan yıla meradaki avın değişimini takip ve analiz ederek yönlendirmeye çalışmalıyız.
Ankara Meralarında 4 yıldır keklik avlarım,
4 yıl önce: meraların yarısı kapalı yarısı açık, : nereye gidersen git her gittiğimizde keyifli av yapar bol keklik görürdük.
3 yılönce: yine meraların yarısı kapalı yarısı açık, : nereye gidersen git her gittiğimizde keyifli av yapar bol keklik görürdük.
Geçen yıl : hemen her yer açıldı, yıllardır yasak olan yerler açıldı diye tüm Türkiye avcıları hücum etti. meralar savaş alanına döndü hayvanın kaçacağı yer kalmadı, birisinden kaçsa diğerinin ayağının altına kondu. Ve ciddi bir azalmaya şahit olduk.
Bu Yıl: Merakla bekledik tüm meraları açmak iyimi oldu kötü mü oldu. Maalesef hiç iyi sonuçlar yok, keklik nerdeyse bitmiş. biraz bolluk olan yerde de o kadar bol avcı var ve hayvanın canına okuyor. 2 yıl önce 5-6 alay keklik olan meralarda 1 yada 2 tek keklik görmek çok acı bir durum. Aynı yorumu çevremizdeki tüm avcı arkadaşlardan duyuyoruz. Ankara’da keklik kırılmış durumda. Bu yıl yine açılışta yaşanan avcı baskısı manzarasından sonra durumun iyiye gitme ihtimali yok.
Bu kırımı yapan kim peki; hepimiz, belgeli avcılar, belgesiz avcılar, çoban çiftçi herkes. Belgeli avcılar olarak; suçu belgesiz avlanıyorlar , kaçak avlanıyorlar vs vs bahanelere atmamalıyız. Belgesiz kaçak zamansız avlananlar her daim var dı (azınlıkta olduğunu düşünüyorum) ama keklikte bir şekilde üremeye devam ediyordu. Meralarda görülmeye çoğalmaya devam ediyordu. Fakat şu an avcıların meraları doldurması ve aşırı baskısından dolayı keklik yeterince çoğalamıyor. Yoğun avcı nüfusuna karşı üreme hızı yetersiz kalıyor. Bunu kabullenme vakti çoktan geldi.
Belgeli, belgesiz, vijdanlı ,vijdansız, eğitimli, eğitimsiz, köydeki çobanı, çifçisi vakitli vakitsiz avlananı, hepsi bizim toplumumuz. Bunu değiştirmek engellemek bilinç seviyesini yükseltmek zaman alacak kavramlar belki 20 belki 50 yıl. . kaçak avlanan belgesiz avlanan hep vardı olmaya da devam edecek. Denetimler artarsa biraz daha engel olabilir.
Peki ne yapılabilir;
DKMP uygulamalarının farklı varyasyonları denenmelidir.
1. Tüm avlakların açık olması düşüncesi kulağa hoş geliyordu, avcı baskısının tüm alana yayılarak, avın daha rahat kalacağını ve üreme imkanı bulacağını düşünüyorduk. Fakat görülen o ki tablo hiçte öyle değil. Tüm meralarda keklik popülasyonu hızla azaldı. Demek ki avcı nüfusu artık çok fazla. Hele ki Ankara gibi bir yer de Bursa +İ stanbul + izmir +izmit + manisa + Eskişehir + Zonguldak + Trabzon + samsun + Karabük + Kastamonu + düzce + Balıkesir …. Liste daha uzar tüm bu illerden yoğun avcı baskısına maruz kalmaktadır.
2. Demek ki tüm meraları serbest yapmak iyi değilmiş (gerçekten umutlu olduğum bir yaklaşımdı fakat olmadı.) meraları bölerek 1 yada 2 şer yıl dinledirmek nadasa bırakmak faydalı olabilir. Yine birileri girip kaçak avlanır ama inanın o açılıştaki 10 ilin avcı baskısı olmaz ve hayvan üreme imkanı bulur.
3. Bir avlaktaki avcı baskısını azaltmak için, Avlaklara girebilecek avcı sayısını azaltmak denenebilir. Birçok avcı buna karşı çıkabilir, forumun diğer konularında okuyorum, kocaman avlağa çok az avcı sayısı var diye ama maalesef öyle değil. Bu avcı sayıları meralara fazla ve hayvanın kaçma şansı kalmıyor. Artık alay keklik göremiyoruz, her daim keklik dağılmış toplanmaya bile fırsat verilmemiş.
- Bu maddeler 2 yıl önce kişisel olarak karşı çıktığım durumlardı fakat görülen o ki kekliği korumak için bu tür önlemler almak gerekiyor.
Bunun dışında, beni rahatsız eden bir konuya değinmek istiyorum. Bu konu belgeli avcıların da hep yapmış olduğu ve vazgeçilmesi gereken bir durumdur. 15- 16 kişi minübüsle giderek, 15-20 mt ara ile kol dizilişi yapıp merayı kuruturcasına ava hiç şans vermeden dağlarda gezme alışkanlığını bırakmamız gerekmektedir. Bu düzen merayı katletmek, ava şans vermeden orada ne varsa alıp götürmek, düşman toprağı gibi davranmaktır. Kaçan bir tavşana 10-15 tüfek patlaması, 1 alay kekliğe 20 tüfek patlaması hayvana şans bırakmıyor. Bunu onurlu bir avcılık olarak görmüyorum. Bunun yerine 3-4 kişilik gruplarla araziye daha geniş dağılmak ava da, kendimize de, şans vermek iyidir.
Doğru yanlış haklı haksız belli değil, şu an için durum iyiye gitmiyor farklı varyasyonlar denenmeli. Denetimler arttırılmalı.
Sürçü lisan ettiysek af fola, avınız daim olsun, herkese rastgele.