TURKIYE AVCILARI VE ATICILARI FORUMU

GRUPLARA DAHiL OLMAYAN BÖLÜMLER => TÜRKÇEMİZ VE GÜZEL KULLANIMI => Konuyu başlatan: İbrahim AYSU - 10 Temmuz 2016, 01:46:25

Başlık: En Sık Yapılan Hatalar - 1 - Deyim Hataları
Gönderen: İbrahim AYSU - 10 Temmuz 2016, 01:46:25
(http://imagizer.imageshack.us/v2/1280x1024q90/924/2r076k.jpg) (https://imageshack.com/i/po2r076kj)



(http://imagizer.imageshack.us/v2/1280x1024q90/924/sRIkyS.jpg) (https://imageshack.com/i/posRIkySj)



(http://imagizer.imageshack.us/v2/1280x1024q90/921/7bTJ9M.jpg) (https://imageshack.com/i/pl7bTJ9Mj)



(http://imagizer.imageshack.us/v2/1280x1024q90/923/JrvmA5.jpg) (https://imageshack.com/i/pnJrvmA5j)



(http://imagizer.imageshack.us/v2/1280x1024q90/923/S4SyT6.jpg) (https://imageshack.com/i/pnS4SyT6j)



(http://imagizer.imageshack.us/v2/1280x1024q90/922/wyCexU.jpg) (https://imageshack.com/i/pmwyCexUj)



Ben buradaki "altı kaval" kısmını fişek yatağı (fişek yatağında yiv ve set olmadığı için) "üstü şeşhane" kısmını da, Mauser'lerin 6'lı yiv ve set'ten oluşan namlusunu kastettiğini biliyordum. Bu resimdeki açıklama biraz eksik gibi. Yani, "altı kaval, üstü şeşhane" fişek yatağı ve yivli-setli kısmıyla birlikte , bir Mauser namlusunu ifade eden bir deyim, diye biliyordum.
(http://imagizer.imageshack.us/v2/1280x1024q90/923/cmcAzT.jpg) (https://imageshack.com/i/pncmcAzTj)



(http://imagizer.imageshack.us/v2/1280x1024q90/924/fTBDQ7.jpg) (https://imageshack.com/i/pofTBDQ7j)



(http://imagizer.imageshack.us/v2/1280x1024q90/924/1RVdnY.jpg) (https://imageshack.com/i/po1RVdnYj)



(http://imagizer.imageshack.us/v2/1280x1024q90/921/TNSXzt.jpg) (https://imageshack.com/i/plTNSXztj)



(http://imagizer.imageshack.us/v2/1280x1024q90/921/DFn3ad.jpg) (https://imageshack.com/i/plDFn3adj)




Ayrıca:


"Güzele bakmak sevaptır." değil "Güzel bakmak sevaptır"
"Eşek hoşaftan ne anlar" değil "Eşek hoş laftan ne anlar"

Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Bülent ERDEM - 10 Temmuz 2016, 08:00:22
süperrr

ana(ane) gibi yar..... ve su(sus) küçüğün....

bu iki deyimi yanlış biliyormuşum .yeri geldiği zaman  çok'ta sık kullanırdım bu deyimleri . iki kelime ne kadar'da değiştiriyor deyimlerin içeriğini .

paylaşım için teşekkür ediyorum İbrahim bey . Forum'da  eğleniyor keyifli zamanlar geçiriyoruz , eğlenirken'de bolca öğrenip bilgi sahibi oluyoruz .

forumun evrildiği nokta inanılır gibi değil ! eskiden buralarda ego-menfaat çatışmaları izler,sığ köpek tartışmalarına maruz kalırdık . şimdi ise bilginin harman olduğu - insanı kendine çeken tam'da olması gereken biz av ve doğa severlere yakışır bir ortam oldu . emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler

Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Fatih S.M.YAPAR - 10 Temmuz 2016, 08:19:52
Teşekkürler ibrahim bey, bülent bey sizede katılıyorum. Av bizim kimliğimiz olmuş sonuçta,bir şekilde onu yaşıyoruz ve onun üzerine paylaşım yapıyoruz ama avın dışındada bir yaşam var.

reeder_P9 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Kemal KAYAN - 10 Temmuz 2016, 09:44:25
İlk olarak aklıma gelenleri ben de yazayım;
"Güzele bakmak sevaptır" değil "Güzel bakmak sevaptır"
"Göz var nizam var" değil "Göz var izan var"
"Eşek hoşaftan ne anlar" değil " Eşek hoş laftan ne anlar"
Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: İbrahim AYSU - 10 Temmuz 2016, 10:20:31
Bu yorumunuz çok mutlu etti beni, çok teşekkürler. Eksik olmayın Bülent Bey :)


süperrr

ana(ane) gibi yar..... ve su(sus) küçüğün....

bu iki deyimi yanlış biliyormuşum .yeri geldiği zaman  çok'ta sık kullanırdım bu deyimleri . iki kelime ne kadar'da değiştiriyor deyimlerin içeriğini .

paylaşım için teşekkür ediyorum İbrahim bey . Forum'da  eğleniyor keyifli zamanlar geçiriyoruz , eğlenirken'de bolca öğrenip bilgi sahibi oluyoruz .

forumun evrildiği nokta inanılır gibi değil ! eskiden buralarda ego-menfaat çatışmaları izler,sığ köpek tartışmalarına maruz kalırdık . şimdi ise bilginin harman olduğu - insanı kendine çeken tam'da olması gereken biz av ve doğa severlere yakışır bir ortam oldu . emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler


Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: İbrahim AYSU - 10 Temmuz 2016, 10:32:29
Kemal Bey, "Göz var, izan var" ı görsel olarak diğer ikisini de metin olarak ekliyorum, görselleri yok :(

Teşekkürler



İlk olarak aklıma gelenleri ben de yazayım;
"Güzele bakmak sevaptır" değil "Güzel bakmak sevaptır"
"Göz var nizam var" değil "Göz var izan var"
"Eşek hoşaftan ne anlar" değil " Eşek hoş laftan ne anlar"
Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Şahin GENÇOĞLU - 10 Temmuz 2016, 11:43:09
Güzel başlık teşekkürler.

"Geçtiğimiz hafta"
"Geçen"
Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Şahin GENÇOĞLU - 10 Temmuz 2016, 11:48:22
Burada kurduğumuz cümle de anlatmak istediğimiz geride bıraktığımız hafta olduğu halde, cümlenin yapısı gereği anlam olarak doğru değil evet.

Fakat buradan çıkardığımız anlam da geçmişte doğru olabilir ama artık değil.
Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Şahin GENÇOĞLU - 10 Temmuz 2016, 11:50:46
Evet mantık olarak zamanı geçemeyiz. Bu doğru.

Peki ya zamani gecebilseydik.

Burada zamanda yolculuktan bahsetmiyorum. Zamanda geçmişe zaten bakabiliyoruz. Konu zamanı geçebilmek. Işık sn. de 300.000km hızla hareket eder ve boyutsuzdur.
Işık nihai hızdır ve ötesine geçilemez. Aslinda bu bile gelecekte cürütülebilir. Işık belirli mesafelere kadar zamanın ötesine geçebilir. Işık kendi hızında iken zaman yavaşlar. Madde de ışık hızına ulaşsa zaman yavaşlar. Yani madde hizlandikça zaman yavaşlar. Madde ışık hızına tam ulaşamasa da %99'u na ulaşıyor. Bu da maddeyi zamanın önüne geçiriyor.

Zaman hıza yada maddeye göre yavaşlayınca hızlı olan her ne ise zamanın önüne geçmiş olur.
Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Şahin GENÇOĞLU - 10 Temmuz 2016, 11:55:58
Bilim adamları CERN de maddeyi hızlandırdı ve ışık hızının %99'u na ulaşarak zamanı geçmeyi başardı. Evet zaman geride kaldı.

Yani "Geçen hafta" mantık olarak yanlıştır diyemeyiz. Değil mantık olarak fiziken bilim adamları bunu denedi, başardı ve ispatladı.

Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Erol ÖZTÜRK - 10 Temmuz 2016, 12:55:13
İbrahim bey teşekkürler,çok önemli bir konuya değinmişsiniz.Maalesef dilimizin büyük kısmını kaybetmiş durumdayız,tamamen yitirmeden gerekli özeni göstermeli ve kaybettiklerimizi geri kazanmalıyız diye düşünüyorum.Türkçemiz çok zengin ve güzel,bu zenginliği heba etmemeliyiz.
Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Hakan UYAR - 10 Temmuz 2016, 13:20:07
  Çok keyifli bir paylaşım olmuş.Teşekkürler İbrahim Bey.Anlatım bozukluğu günlük hayatımızda çok sık yaptığımız ve karşılaştığımız bir olay..
Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Fazlı BOZ - 10 Temmuz 2016, 20:40:38
Tartısmakta hos.paylasmakta.Paylasımlar icin tesekkurler.
Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Ziya ÇOBANOĞULLARI - 10 Temmuz 2016, 21:38:08
@İbrahim AYSU Kardeşim faydalı,güzel ve kaliteli  bir paylaşım olmuş.
Teşekkür ederim  O0 
Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Atagan YILDIZ - 10 Temmuz 2016, 21:44:29
Ellerine sağlık @İbrahim AYSU abim,güzel bir paylaşım olmuş😊
Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Şahin GENÇOĞLU - 11 Temmuz 2016, 21:24:46
Türkçe yi güzel kullanalım diye bende kismeyi  kırmadan imla ile ilgili veya kelimelerle ilgili yardımcı olmaya çalışıyorum bazen cevremdekilere. Benim de bir sürü eksiğim vardır. Öte yandan bildiğimi de paylaşma peşindeyim.

Ama gel gör ki yörelerimiz, yörelerimize ait şiveler, o kendine has dil, belki örf anene bozulacak diye de korkmuyor değilim. Çünkü coğrafyamız bu konuda çok zengin. Buradan bakıldığında rengarengiz. Bu yüzden edebiyatımız da zengin, tiyatromuz da, sinemamız da. Bu büyük bir zenginlik.
Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: İbrahim AYSU - 11 Temmuz 2016, 21:50:35
Evet, farklı şiveler, farklı aksanlar mevcut ama doğrunun yaygınlaşması ve öğrenilmesi için bir sakınca yok bence. Doğru Türkçe, kitabi bir dil olarak Türkçe öğrenilmeli, hatalar mümkün mertebe giderilmeye çalışılmalı.

Yöresel ağızlarımız, aksanlarımız elbette var olacak, yaşayacaklar ve bunlar bizim zenginliklerimiz ancak bu aksanların hiç biri  kitabi değil, bunların hiç birinin belirli bir referansı yok, yazılı kültür değiller.

Tarih boyunca tüm milletlerde, dünyanın her yerinde nesiller boyu miras olarak aktarılabilen kültürler sadece yazılı kültürler olmuştur. Dolayısıyla referans olarak sadece kitabi Türkçe, yani doğru olan Türkçe alınmalı diye düşünüyorum. Bence, biz yazılı kültüre, ne bugün yeterince önem veriyoruz, ne de geçmişimizde yeterince önemi vermişiz... Bundan dolayı da bir çok şey, bir çok birikimimiz kaybolmuş. Yeniden arayıp bulmaya çalışıyoruz, bazısını arayamıyoruz bile, neyin kaybolduğu da meçhul zira. Hasılı, yazılı kültüre daha fazla önem vermeliyiz.



Türkçe yi güzel kullanalım diye bende kismeyi  kırmadan imla ile ilgili veya kelimelerle ilgili yardımcı olmaya çalışıyorum bazen cevremdekilere. Benim de bir sürü eksiğim vardır. Öte yandan bildiğimi de paylaşma peşindeyim.

Ama gel gör ki yörelerimiz, yörelerimize ait şiveler, o kendine has dil, belki örf anene bozulacak diye de korkmuyor değilim. Çünkü coğrafyamız bu konuda çok zengin. Buradan bakıldığında rengarengiz. Bu yüzden edebiyatımız da zengin, tiyatromuz da, sinemamız da. Bu büyük bir zenginlik.
Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Hasan BOZKURT - 11 Temmuz 2016, 22:00:34
Gönlündeki yaraların kanını dindir ,yüzde yüz Türk olduğun gün cihan senindir.
İbrahim abi teşekkürler.
Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Şahin GENÇOĞLU - 11 Temmuz 2016, 22:32:12
Evet, farklı şiveler, farklı aksanlar mevcut ama doğrunun yaygınlaşması ve öğrenilmesi için bir sakınca yok bence. Doğru Türkçe, kitabi bir dil olarak Türkçe öğrenilmeli, hatalar mümkün mertebe giderilmeye çalışılmalı.

Yöresel ağızlarımız, aksanlarımız elbette var olacak, yaşayacaklar ve bunlar bizim zenginliklerimiz ancak bu aksanların hiç biri  kitabi değil, bunların hiç birinin belirli bir referansı yok, yazılı kültür değiller.

Tarih boyunca tüm milletlerde, dünyanın her yerinde nesiller boyu miras olarak aktarılabilen kültürler sadece yazılı kültürler olmuştur. Dolayısıyla referans olarak sadece kitabi Türkçe, yani doğru olan Türkçe alınmalı diye düşünüyorum. Bence, biz yazılı kültüre, ne bugün yeterince önem veriyoruz, ne de geçmişimizde yeterince önemi vermişiz... Bundan dolayı da bir çok şey, bir çok birikimimiz kaybolmuş. Yeniden arayıp bulmaya çalışıyoruz, bazısını arayamıyoruz bile, neyin kaybolduğu da meçhul zira. Hasılı, yazılı kültüre daha fazla önem vermeliyiz.

Yazdıklarınıza katılıyorum. Dilimiz güzel Türkçe'nin her zaman düzgün konuşulması ve de güzel yazılması taraftarıyım ki her zaman. Bunu noktalama işaretlerine kadar.

Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Şahin GENÇOĞLU - 11 Temmuz 2016, 23:35:06
Bizim dilimizi yaşatma ve gelecek nesillere aktarma gayretimiz milattan önce başlar.

Bizim için edebiyatın başlangıcı ise Göktürk alfabesiyle yazılmış Orhun Abideleridir. Bu kitabeleri Türk Dili ve Edebiyatın başlangıcı kabul ediyoruz. Biz Anadolu'ya geldikten sonra ise  Edebiyatımız Halk edebiyatı, Divan Edebiyatı....... gibi zengin bir hal alıyor.

Keşke düzgün Türkçe ile yazabilsek ve imlâ'yı da yerinde kullanabilsek. İnşallah zamanla olur.


Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Fatih S.M.YAPAR - 12 Temmuz 2016, 08:28:55
Deyimlerde yapılan yanlışlar düzeltilmeli ama resmi yazışmalar hariç özellikle edebi eserlerde herhangi bir yazım kuralı olmamalı diye düşünüyorum.
Kültürümüzü zenginleştiren şivelerimiz,adetlerimiz ve yöresel terimlerimizdir.
Bunlarda olduğu gibi yazılmalı, mesela çukurovada geçen bir romanı buranın ağzıyla aktarmalısınızki eğreti olmasın.


reeder_P9 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: İbrahim AYSU - 12 Temmuz 2016, 09:58:55
Fatih Bey olur mu?

Tam tersi. Edebiyatta yazım kuralı olmamalı ne demek!!! Edebiyatta tam da olması gereken kitabi , doğru Türkçe kullanılır ve kullanılmalı da.

Yöresel ağızlar, edebi esere "yöresel ağız olduğunu" belirten belirteç ve metodlarla alınır zaten. Bu hep yapılır. Yani örneğin yazar yöresel bir karakteri konuşturuyorken bunun yöresel bir ağız olduğunu okuyucuya aktarır, okuyucu da bunun bilincinde, o deyim ya da sözün ya da kelimenin doğrusunun o yöresel ağızla söylenen olmadığının ve/veya olamayacağının bilinciyle okur ilgili cümleyi ya da satırı.
 
Bunun edebiyatta türlü türlü metodu var . Yöresel bir kişiyi yöresel ağzıyla "bunun yöresel bir ağızla yazıldığı belirteciyle" konuşturmak başka, bütün metni tamamen yanlış yazımlarıyla  , yazım kurallarına uymadan kaleme almak başka. Karıştırılmamalı. Zaten adam gibi kaliteli üst segment edebiyatçılar yazılarında, eserlerinde , yazdıkları roman ve hikayelerde bu metodları kullanırlar ve kullanmışlardır hep.

Deyimlerde yapılan yanlışlar düzeltilmeli ama resmi yazışmalar hariç özellikle edebi eserlerde herhangi bir yazım kuralı olmamalı diye düşünüyorum.
Kültürümüzü zenginleştiren şivelerimiz,adetlerimiz ve yöresel terimlerimizdir.
Bunlarda olduğu gibi yazılmalı, mesela çukurovada geçen bir romanı buranın ağzıyla aktarmalısınızki eğreti olmasın.


reeder_P9 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi


Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Şahin GENÇOĞLU - 12 Temmuz 2016, 10:26:49
Türkçe.

Değil edebi terimler küçük mesajlar bile şive ile yazılmamalı. Bir roman, hikaye yada bir anektod paylaşılırken şive elbette yazılabilir. Ama bu yazılan roman ise tamamı imla ya göre yazılmalı ve sadece şive "...." ile belirtilerek yazılmalı.

Tüm yörelerimizin şiveleri eşsiz.  Çok lezzetli tabi anlayana. Kesinlikle korunmalı.  Bu anlattığıma ve İbrahim beyinde anlatmak istedigine bir örnek vermek istiyorum müsadenizle. Kendi yöremden ve yöremin şivesinden bir örnek.

Öğretmen sınıfta sanki başka bir öğrenci yokmuş sürekli Temel'e sorar. Ve yine bir deste;

Öğretmen
- Temel içinde  "bukalemun" kelimesi geçen bir cümle kur bakalım.

Temel
- Ha bu kalemun haburda ne işi vardur

Bu şekilde edebi eserler imla ya ve Türkçe ye uygun yazılır ama şiveler de çok rahat belirtilerek yazılır.

Keşke aramızda edebiyat öğretmeni arkadaşımız olsa.

Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: İbrahim AYSU - 12 Temmuz 2016, 11:25:02
Arkadaşlar, farkettiğim konuyu da yazayım.

Bu konuda bahsi geçen mevzu direkt olarak doğru bilinen ama aslında hangi şiveyle, aksanla söylenirse söylensin , istenirse İstanbul Türkçesiyle söylensin , yanlış olan deyimler.

İki konu birbirine karışıyor olabilir. Ayırmak lazım.

Örneğin, "İnce eğirip, sık dokumak" ifadesindeki "eğirmek" kelimesini, "elemek" olarak yazmanın ya da söylemenin muadili, ikamesi ya da karşılığı değil ki yöresel şiveler! İster Ege şivesiyle, ister Kayseri şivesiyle söylensin, kullanılması gereken kelime "eğirmek" olmalı. Bunu, "elemek" olarak kullanıp da, "çünkü yöresel ağız vs" denilemez, yöresel şivenin bu konuyla alakası olmaıdğından, yöresel ağız ya da şive, bu yanlışın mazereti olamaz.

Yöresel şivelerin kullanıldığı en ücra köylerimizde dahi, tamamı yöresel şiveyle söylenmek üzere, "eğirmek" olarak doğrusunu söyleyerek, doğrusunu bilen insanlarımız olduğu gibi, "elemek" olarak yanlış kullanan insanlarımız da var... Aynı köyde olmalarına rağman, aynı şiveyle konuşuyor olmalarına rağmen... Köylerimizde de, yöresel ağızla, bölgesine özgü şivesiyle konuşan ne kültürlü insanlarımız var, orada da kültürlüsü doğrusunu bileni ve bunun karşısında da daha az bileni var, İstanbul'da, İzmir'de, Adana'da vs büyükşehirlerimizde olduğu gibi.

Dolayısıyla, öğrenilmesi gereken doğrulara, muadil ya da ikame değildir yöresel şiveler.

Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Şahin GENÇOĞLU - 12 Temmuz 2016, 11:47:45
Burada düzeltmek istediğim sadece "geçtiğimiz hafta - geçen" ile ilgili olan paylaşım. Düşünce mi de yazdım.

Öte yandan zaten Türkçe yazılan bir söyleme veya deyime şive ile Muadil bir kelime bulmak zaten yersiz. Çünkü şive ile okumadik yada duymadik. Söylemi yada deyimi olduğu gibi duyduk. Ama bir yerde de yanlışlar olmuş ki bazı kelimeler değişmiş.  Öte yandan dogru bildiğimiz ama yanlış olan kelimeleri düzeltmek elbette güzel.

Başkent iletişim Akademisine teşekkür etmek lazım.
Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Emre HİKMETOĞLU - 12 Temmuz 2016, 13:29:16
Şive nedir?


Bir dilin izlenebilen tarihi dönemlerinde ayrılmış koludur. Ayrılıklar, lehçede olduğu kadar değildir. İstanbul'da gelirim derken, Türkistan şivesinde kelür men denir. Ayrılık yazı diline girmiştir. Sınıflamalar da yazı dillerine göre olur.
Aşağıdaki tabloda Türk dillerinde cümle yapısını görebilirsiniz:
Diller   Cümle yapısı
Türkiye Türkçesi   Çocuklar okulda dilimizi latin alfabesi ile yazıyor.
Gagavuzca   Uşaklar şkolada / okulda dilimizi latin alfavitindä yazêr.
Azerice   Uşaqlar mektebde dilimizi latin elifbası ile yazır.
Türkmence   Çagalar mekdepde dilimizi latyn elipbiyi bile(n) yazyar.
Özbekçe   Bolalar maktabda tilimizni latin alifbosi bilan / ila yozadi.
Uygurca   Balilar mektepte tilimizni latin elipbesi bilen yazidu.
Kazakça   Balalar mektepte tilimizdi latin alfavitimen jazadı.
Kırgızca   Baldar mektepte tilibizdi latın alfaviti menen jazat.
Tatarca   Balalar mäktäpdä telebezne latin älifbası bilän / ilä yaza.
Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Emre HİKMETOĞLU - 12 Temmuz 2016, 13:33:27

Ağız nedir?


Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dili. Karadeniz ağzı, Konya ağzı gibi .
Anadolu ağızlarınden örnekler:
Batı Anadolu Ağızlarından Örnekler Batı Anadolu Ağızlarından Örnekler:
Alnacında: Tam karşısında.
Anşırtmak: İma etmek.
Burma: Musluk.
Çilpi: Küçük, ateş tutuşturmakta kullanılan odun parçası.
Bağa: Guatr
Çiritmek: Üşümek, titremek.
Değin: Sincap
Genk: İşlenmemiş sert toprak.
Imgıraz: Hastalıklı, çökmüş (kişi)
Keşir: Havuç
Göcen: Tavşan yavrusu.
Göde: Zayıf, çelimsiz.
Doğu ve Günedoğu Anadolu Ağızlarından Örnekler
Böğürcük: Böbrek.
Cembek: Kalabalık aile.
Yanır: Yara.
Pisik: Kedi.
Mişmiş: Kayısı, zerdali.
Küncü: Susam.
Ariş: Asma.
Tağa: Pencere.
Tike: Parça (kuşbaşı et).
Kara yatılık: Tifo.
Öden: Mide.
Ölülük: Mezarlık.
Orta Anadolu Ağızlarından Örnekler
Bük: Ağaçlık yer.
Cilis: İyice, hepten.
Çıdırgı: Ateş tutuşturmakta kullanılan kuru dal parçaları.
Efenekli: Aşırı titiz.
Çörtleğen: Binanın damından yağmur vb. suyunun akmasını sağlayan madeni oluk.
Enek: Meyve çekirdeği.
Gidişmek: Kaşınmak.
Ellik: Sahur.
Filke: Musluk.
Homukmak: Memnuniyetsizliğini yüz ifadeleriyle belli etmek.
Pürçüklü: Havuç.
Balak: Tavşan yavrusu.
Kuzey Anadolu Ağızlarından Örnekler
Güpül: Şişman.
Hasarı: Büyük su kamalı.
Kemçük: Eğri.
Orakayı: Temmuz.
Yal: Hayvan yiyeceği.
Teğin: Sincap.
Çağ: El yıkama yeri (lavabo), banyo yapma yeri (banyo).
Çerik: Tuzlanmış ve kurutulmuş et.
Eze: Teyze.
Çiğit: Meyve çekirdeği.
Kırtlamak: Isırmak.
Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: İbrahim AYSU - 12 Temmuz 2016, 13:36:37
Bu arada, yukarıda yazdığım bir başka konu geldi aklıma, yazayım dedim, elime yapışmaz.

Özel isimlerde, kelime kökü, bir başka yapım ekiyle türetilmişse (yani anlam değişmişse), kesme işaretiyle ( ' ) ayrılmaz.

Örnek, Türk kelime köküdür ve bir ırkı belirtir. Türkçe -çe yapım ekiyle türetilerek anlam değişikliğine uğramış olduğundan (artık bir ırkı değil, lisanı belirttiğinden) bundan sonra kesme işaretiyle ayrılmaz. Örnek: Türkçesiyle , Türk'ü, Türk'leri , Türk'lere, Türkçemizi , İngiliz'i , İngilizceyi ... vs

Elime yapışmadı :)
Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Emre HİKMETOĞLU - 12 Temmuz 2016, 13:41:56
Dilin Önemi

Dil, sadece iletişim kurmakla kalmaz, aynı zamanda bu iletişim sonucu doğan kültür unsurlarının da nesilden nesle aktarılmasını sağlar.

Dilin Özellikleri

1. Dil canlı bir varlıktır: Bunu, dilimizdeki bazı kelimelerin zamanla yok olmasıyla (budun), bazı kelimelerin anlam değişikliğine uğramasıyla (yavuz: kötügyiğit), başka dillerden kelimeler alınmasıyla (misafir), sonradan türetme yoluyla yeni kelimeler oluşturulmasıyla (bilgisayar) açıklayabiliriz. Öyle ki, artık Türkçenin lehçeleri arasındaki ortaklıklar fark edilemeyecek kadar azalmış, Türkçenin kolları anlaşılmaz derecede büyük değişikliklere uğramıştır.

2. Dil sosyal bir kurumdur: Sosyaldir, çünkü milletin veya halkın ortak varlığıdır. O halk, dilindeki kelimeler ve anlamları üzerinde anlaşmıştır. Dil, sosyal yapıdaki değişmeleri yansıtır. Kurumdur, çünkü temel kuralları vardır.

3. Dil, düşüncenin göstergesidir: Bir insanın düşünce dünyasını konuşmasından anlayabiliriz; biz de konuşmalarımızı düşünce dünyamızın el verdiği ölçüde ayarlayabiliriz.

Dilin Millet Hayatındaki Yeri ve Önemi

Dil, ulusal birliği kuran en önemli ögedir. Dil, milletin kültürünü ve tarihini gelecek nesillere aktararak tarih bilinci oluşturur. Dil sayesinde toplumu derinden etkileyen acı olaylar kalıcılaştırılır. Milletin özellikleri dil kullanılarak yeni nesillere öğretilir. Sanat (özellikle edebiyat) eserleri dille oluşturulur ve milletin estetik anlayışını ortaya kor. Dil kendi canlılığı ve sosyal oluşu ile milleti de canlı ve bir arada tutar.
Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Fatih S.M.YAPAR - 12 Temmuz 2016, 16:20:05
Benim için önemli olan konu halkın kullandığı şivenin ve şeklin olduğu gibi aktarılmasıydı. Tabiki bu yazıyı edebi bir eser haline getiren yazar belli kalıplar kullanabilir.
Şu yanlış; çevremizdeki yanlış yazım ve söylemleri değiştirmeye çalışmak... Bunu yapmaya çalışmak sadece kişisel tatminden öteye geçmez. Sele karşı yürüyemezsin "dünyada değişmeyen tek şey değişimin kendisidir" diye bir laf var. Heleki iletişimin bu kadar hızlı olduğu bu devirde...biz istemesekte bizim dilimizde başka dillerde dönüşecek malesef. Benim için önemli olan, bize özgü olması, o konudada sıkıntı var... Dil konusunda tarihtede birçok dönüşümler hatta devrimler olmuş,hatta belki şimdiki yaşadığımızdan daha sert,mesela orhan veli ve arkadaşlar ının şiirde yaptığı,yepyeni bir yazım kuralı ortaya koymuş,onlara sert tepkilerde olmuş.
Sözün özü bugünkü dille ilgili yaşadığımıza ister tahrip diyelim ister dönüşüm,bu kaçınılmaz.

reeder_P9 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Fatih S.M.YAPAR - 13 Temmuz 2016, 07:09:09
Atar yapmak
Gideri var
Trollemek
Yükselmek
Ciks
Mesajlaşmayla oluşan yeni bir dil sesli harfleri yutmak ; ydm (yedim) gldm (geldim) gibi kısaltmalar,say say bitmez...




reeder_P9 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Fatih S.M.YAPAR - 13 Temmuz 2016, 07:26:43
Yepyeni bir nesil geliyor, fakat bu nesilin bana göre iyi hiçbir şeyi yok...
Var olan herşeyi tahrip ediyor ve yerine daha güzelini koymuyor,dilde buna dahil...
Kolaycı,üretmeden tüketen,son derece tembel, bireysel, öğrenmeye yatkın olmayan,toplum düzeninide oluşturan ahlak kurallarını benimsemeyen...
Belkide dünyanın sonunu getirecek neslin ilk bireyleri...


reeder_P9 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Şahin GENÇOĞLU - 13 Temmuz 2016, 07:35:06
Aslında Çakmak gibi bir nesil. Burada en büyük görev bize düşüyor. Maalesef eğitim sistemimizin eksiği çok. Anne baba çocuğuyla her daim ilgili olmalı.

Yeni nesilde en çok uzuldugum ahlaki değerlerimiz ve maalesef gençlerimizin  rahat tavırları. Öte yandan, araştıran, öğrenen, meraklı bir yeni neslinmiz de var. Tam benlik.
Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Fatih S.M.YAPAR - 13 Temmuz 2016, 07:43:00
Bilmiyorum şahin kardeşim umarım senin dediğin gibidir ama benim penceremden görünen şeyler pek iç açıcı değil.
Eğitim sistemiyle ilgili olduğunu sanmıyorum. Bizim dönemimizdeki eğitimden şuanki eğitim katbekat iyi...
Bu yeni nesil dinlemiyor,anlamıyor demiyorum dinlemiyor...


reeder_P9 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Şahin GENÇOĞLU - 13 Temmuz 2016, 08:58:17
Ben ahlaki değerler konusunda kesinlikle sizinle hemfikirim.

Eğitim konusunda ise anlatmak istediğim ahlaki değerler bi yana okuttuğumuz evladımızı aynı zamanda eğitilebilmesi. Bir örnek ingilizce eğitimi. Kesinlikle ilk okul ve ilk sınıflara indirgenmeli. Din Kültürü dimi. Oku sureleri geç sınıfı. Oysa bu derste çok şey verilebilir cocuklara. Yada belki anlatiliyordur ama öğrencinin kavrayıp kavramadığına bakılıyor mu? Ezber yapıp dersi geçmesine bakılıyor öğrencinin. Peki unuttuğu zaman. Ezber yapıp geçtiği konuyu benimsemiş mi. Yada evet mantık olarak bu doğru demiş mi. Yada olmaz bu yanlış demiş mi? Ama yeni öğretmenlerimiz zehir gibi.
Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Deyim Hataları
Gönderen: Fatih S.M.YAPAR - 13 Temmuz 2016, 11:00:51
Şahin kardeşim, inan bizim zamanımızdaki ders müfredatı ile şimdiki müfredat arasında dağlar var. Ben çocuklara ders yaptırdığımda anlıyorum bunu...aynı konuyu şimdiki müfredata göre çok çabuk ve eskiye oranla çok daha kolay anlıyabilecek şekilde geliştirilmiş,yani çok daha öğretici.
Burdaki sıkıntı yeni neslin kolaycı emek vermeden herşeyi elde etmesi ve dinleme sıkıntısı,buna neden olan en büyük etken internet,bir çok iyi yönü olduğu gibi böyle kötü yönleride var,insanların düşünme yeteneğini istisnalar hariç yok ediyor bas tuşa herşey tamam.
Beni esas kaygılandıran şey,bu bahsettiğim kötü alışkanlıklar,dinlememe tembellik vs. gitgide patolojik bir hal alması.

reeder_P9 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Hatalar - 1 - Deyim Hataları
Gönderen: Osman BUDAK - 09 Kasım 2016, 19:14:00
birde ben bir düzeltme yapmak istiyorum su küçüğün değil sus küçüğün değil (sus küçüğüm söz büyüğün.)dür sözün doğrusu
Başlık: Ynt: En Sık Yapılan Hatalar - 1 - Deyim Hataları
Gönderen: İbrahim AYSU - 09 Kasım 2016, 19:55:05
Osman Bey çok teşekkürler.

Bu bir atasözü olduğundan, diğer deyim ve ifadeler kadar net bir bilgi olmaması doğal bence. Ayrıca ve belki de doğrusu konusunda en çok tartışılan atasözü budur. Aslında benim bildiklerim içinde tek tartışmalı olan bu. Diğerlerinin doğrusu belli.

Şu şekilde bilgiler var:

1800'lü yıllarda yazılmış olan Şinasi’nin Durûb-ı Emsâl-i Osmâniye eserinde bu atasözü “Su küçüğün, söz büyüğün” şeklinde geçmiş. 

Aynı yüzyılda yaşayan Ahmed Vefik Paşa’nın Müntehabât-ı Durûb-ı Emsâl eserinde  “Su küçüğün söz büyüğün (Söz büyüğün sus küçüğün)” şeklinde geçmiş.

Bu paylaşımdaki görsellerin sahibi olan Başkent İletişim Akademisi'ndeki Türk Dili uzmanları "Sus küçüğün, söz büyüğün" şeklinin daha doğru olacağını belirtmişler.

Türk Dil Kurumu ise, "Su küçüğün, söz büyüğün" olarak tescillemiş.

Ben, günün sonunda Türk Dil Kurumu'nun referans alınması gerektiğini düşünenlerdenim aslında.


birde ben bir düzeltme yapmak istiyorum su küçüğün değil sus küçüğün değil (sus küçüğüm söz büyüğün.)dür sözün doğrusu